Uzmanlar uyardı: Sağlığınız için şeker prangalarını kırın

Sofralarımızı, ağzımızı tatlandıran şeker göründüğü kadar masum değil. Aşırı şeker tüketimi diyabetten obeziteye kadar birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Şekerin bağımlılık yaptığını söyleyen uzmanlar, ‘Sağlınız için özellikle de şekerli gıdalardan uzak durun’ tavsiyesinde bulundu

Diyabetin ve obezitenin ana nedenlerinden biri olan aşırı şeker tüketimi, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği hastalığı, göz hastalıkları ve hatta uzuv kayıplarına neden olabiliyor. Kronik böbrek yetmezliği hastalığının nedenlerinin en başında % 40 oranı ile diyabet ve obezite geliyor. Türk Böbrek Vakfı tarafından her yıl 19-25 Eylül haftasında kutlanmak üzere literatüre kazandırılan Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nın ikincisi, bu yıl dünya çapında kutlanıyor. Yapılan çalışmaları ve projeleri Aydınlık Avrupa ile paylaşan Türk Böbrek Vakfı aşırı şeker tüketimi karşısında toplumda bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor.

‘KOVİDDEN DAHA FAZLA CAN ALDI’

Bu yıl renkli etkinliğin yapıldığı yerlerden birisi İstanbul’da Kadıköy İskele Meydanı oldu. Ayaklarında dev zincirlerle şeker prangaları taşıyan performans sanatçıları bir gösteri yaptı. Gösteride ayaklarındaki şeker prangalarından kurtularak sağlıklı bir yasamın seçilmesi konu edinildi.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk

Etkinlikte konuşan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, şeker tüketimine bağlı ölümlerin kovidden hatta şimdiye dek dünyada meydana gelmiş pek çok salgın hastalıktan da daha büyük bir bela olduğunu söyledi. Erk, "Dünyanın başına gelmiş en büyük bela ne Kovid, ne de diğer salgın hastalıklar. En büyük sıkıntı aşırı şeker tüketiminin neden olduğu hastalıklar. Özellikle de nişasta bazlı şeker tüketiminin ne yazık ki artması" dedi.

‘TÜKETİMİ AZALTIN’

Şeker tüketiminin acilen azaltılması gerektiğine vurgu yapın Erk, sözlerini söyle sürdürdü: “ Sadece Türkiye değil, dünya şeker tüketimini azaltmak mecburiyetindeyiz. Türkiye özellikle, çünkü dünyada obezitede üçüncü, Avrupa'da birinciyiz. Dünyanın başına gelmiş en büyük bela"

Türk Böbrek Vakfı Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin

‘DİYALİZ HASTALARININ SAYISI ARTIYOR’

Türk Böbrek Vakfı Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin “Ben 30 yıl önce Türk Böbrek Vakfı’nda diyalize başladığımda 100 diyaliz hastasının 15 ya da 20'si şekerden dolayı böbreği bozulup diyalize giren hastalardı. Bu dünyada da aynıydı. Günümüzde Türkiye'de de dünyada da, diyaliz hastalarının yüzde 40-45'i, sadece diyabete bağlı olarak böbrekleri bozulan hastalar. Kalp krizleri, kalp damar rahatsızlıkları, beyin hastalıkları, felçler, körlük, bacaklardaki organ kayıplarına gidene kadarki hastalıkların hepsinin sebebi şeker hastalığıdır" dedi.

‘ÇOCUĞUNUZU HAZIR GIDALARA ALIŞTIRMAYIN’

Dr. Görçin, şekerin ortaya çıktıktan sonra en erken 20-25 yıl sonra bu bozulmalara sebep olmaya başladığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle şeker ortaya çıktığından itibaren iyi şeker kontrolü çok önemli. Bu da şu anlama geliyor, diyabet hastalarında 90 günlük kan şekerinin 6,5-7'nin altında olması, kan şekeri değerlerinin 150'yi çok geçmemesi gibi değerler öneriyoruz. Kilo, kesinlikle sağlıklı insanlarda da diyabete neden olabiliyor. İkincisi hareketsiz yaşam çok büyük problem. Şu an ilkokullarda, ortaokullarda görüyoruz birincisi obez çocuklar çok artmaya başladı. İkincisi de tip 1 diyabet dediğimiz 8-10 yaşında görülen diyabet çoğalmaya başladı. Onkoloji bugün kan şekeri yüksekliğinin direkt kanserojen etkilerinden bahsediyor. Mümkünse çocuğunuzu doğduğu günden itibaren dışarıda satılan hazır gıdalara alıştırmayın. Her şeyinizi evde kendiniz yapın ve doğal tatlandırıcılar kullanın, hurma gibi, bal gibi. Obeziteden korunmamız gerekiyor, yediğimiz şekere dikkat etmemiz gerekiyor ama şeker sadece glikoz demek değil; karbonhidrat da önemli. Makarnada pirinçte, buğdayda karbonhidrat var. Kullandığımız her şeyde var " şeklinde konuştu.