Uzmanlara göre Kongre baskınına giden olaylar ABD'deki kutuplaşma ve bölünmeyi ortaya koyuyor

Uzmanlar, ABD'nin başkenti Washington'da göstericilerin polis barikatını aşarak Kongre binasına zorla girmesiyle çıkan olayların sıra dışı olduğunu, bunun ABD'nin başkalarına rol model olma siyasetinin iflas etmesine yol açacağını ve ülkedeki kutuplaşma ve bölünmenin sert etkilerinin süreceğini düşünüyor.

Washington'da, dün Seçiciler Kurulu oylarının sayıldığı ve 3 Kasım 2020'deki başkanlık seçimlerinin sonuçlarının resmileştiği Kongre oturumunda, göstericilerin Kongre binasına girmesiyle olaylar büyüdü ve 4 kişi hayatına kaybetti.

AA muhabirine gelişmelere ilişkin açıklamada bulunan Altınbaş Üniversitesi Rektörü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan, bugün ana akım ABD medyasında manşetlerin ABD Başkanı Trump'ın, gösterileri kışkırttığı yönünde atıldığını ve pek çok ABD'li yazar ve yorumcunun da ABD anayasasına aykırı davranışları sebebiyle Trump'ın 20 Ocak'ta görevi devretmeden önce azledilmesini istediğini belirtti.

ABD tarihinde ilk kez seçim kaybetmiş bir başkanın görevi devretmek yerine bunun ilerleyen zamanlarda ABD'de çok tartışılacak bir durumu ortaya çıkardığını dile getiren Erhan, "Biden göreve başlarken ABD'nin seçim sürecinde yaşadığı kutuplaşma ve sert bölünmenin de etkilerini yaşayacak. 2021 yılı Biden'ın bunu gidermek için göstereceği çabalara sahne olacak. Kolay kolay giderilecek gibi de gözükmüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Erhan, Trump'ın bundan sonra ciddi bir yargı süreciyle de karşı karşıya kalacağını, hakkında daha önce ileri sürülen iddiaların yanında "ABD anayasasını değiştirmeye ve devleti ortadan kaldırmaya" dönük "isyana teşvik etme" gibi çok ağır bir iddianın da ekleneceğini söyleyenler olduğunu kaydetti.

'ABD'NİN BAŞKALARINA MODEL OLMA SİYASETİ İFLAS EDECEK'

Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ise "Amerika'daki başkalarına model olma siyaseti iflas edecekmiş gibi gözüküyor. Bunun en önemli yansıması, artık uluslararası siyasette, Amerika'nın başkalarına ilham kaynağı olma yönündeki 'Amerikan istisnacılığı' düşüncesi iyice zayıflıyor." diye konuştu.

Oğuzlu, bununla birlikte uluslararası siyasi konjonktürde "her koyunun kendi bacağından asılması, gücünün yettiğine çullanması, herkesin kendi başının çaresine bakması" gibi siyaset akımlarının güçleneceğini öngörerek, ABD Kongresinin basılmasının bu ülkedeki "biz kimseye benzemeyiz" görüşünü ciddi bir şekilde zayıflattığını kaydetti.

Gelişmelerin aynı zamanda ABD'deki kutuplaşmanın ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne serdiğini dile getiren Oğuzlu, "Kurumlar da erozyona uğramış durumda. Dizginlenemeyen bir iktidar hırsı var. Cumhuriyetçi Partiyi de zayıflatacak. Popülist söylemlerin zirvesini gördük. Bu gelişmeler sonucunda Amerika ciddi bir zemin kaybı yaşayacak, Amerikan mesajlarının albenisi zayıflayacak." dedi.

'ABD ÖNGÖRÜLEMEYEN BİR ÜLKE OLDU'

Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat ise ABD'de seçimler ve başkanın görev almasının kökleşmiş gelenekler üzerinden gerçekleştiğini, yaşanan hadisenin sıra dışı bir durum olduğunu söyledi.

Olayların büyüyeceğine dair öngörülere değinen İnat, "Kanaatimce bu olay büyümez ama ABD öyle bir ülke oldu ki öngörülemeyen, beklenmeyen birtakım gelişmeler yaşanabiliyor. Hatta şu anda bize absürt gelen olayların yaşanması muhtemel. En son Kongrede yaşanan gelişmeleri gördükten sonra bundan sonra yaşanacak hiçbir şey sürpriz olmaz." diye konuştu.

İnat, seçimlerin hileli olduğunu söyleyen Başkan Yardımcısı Mike Pence ve bazı Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi üyelerinin bile Trump'tan desteğini çektiğini hatırlattı.

Trump döneminde yaşanan bu olayların artık farklı bir ABD ile karşı karşıya olunduğunu gösterdiğini belirten İnat, "Bu dönem henüz tamamlanmadığı için yani önümüzde yaklaşık iki haftalık bir süreç var. Bu iki haftalık süre içinde dün akşam yaşananlar başka şeylerin yaşanabileceğinin de sinyallerini veriyor. " dedi.