'Vakfımız yeni insanı yaratacak'

Görev Vakfı tarihi bir genel kurul yaptı, yankıları dalga dalga şimdiden yayılıyor. Vakıf Başkanı Erkan Önsel, genel kurul yorgunluğunu atmaya kalmadı, sanki toplantı salonuna gidiyormuş gibi o anki heyecan ve coşkuyla sorularımızı yanıtladı.

‘DÜNYANIN SARKACI ASYA’YA KAYDI’

• Görev Vakfı 6. Genel Kurulunu yaptı. Öncekilerden çok farklı bir atılımla iş ve kültür dünyamıza giriyor. Nedir bu genel kurulun hikmeti?

Türkiye'nin şartları herkes gibi bizi bir yol ayrımına getirdi. Atlantik sistemi çöküyor ve Atlantik sistemi içinde yer alan kurumlar yıkılacaklar. Yeni bir uygarlık doğuyor, Asya’dan yükseliyor. Türkiye de bu uygarlığın öncü ülkelerinden biri olacak. İşte Görev Vakfımız da yeni mevzilenmesini bu koşullarda gerçekleştiriyor.

• Vatan Partisi’nde yıllardır siyaset yapıyorsunuz, Atlantik’e karşı Asya Çağı döneminin geleceğini, Parti Programı öngörüyordu. Bugüne denk gelmesi yeni bir durumu mu?

Bahsettiğim gibi Türkiye bir yol ayrımında. Türkiyemiz Atlantik sisteminde boğulmayacağına göre yeni uygarlığa yönelecekti, yöneldi. Devlet katında da bu durum ifade ediliyor. Dünyanın sarkacının Asya'ya kaydığını devletin yetkili kurumları, Cumhurbaşkanı da ifade etmeye başladı. Türkiye'nin tüm kurumları bu duruma ayak uyduracak. Tarihi genel kurulumuzda da bunu tespit ettik. Görev Vakfı olarak, Türkiye'nin ekonomisi başta olmak üzere bu süreçte üzerimize düşen görevleri planladık. Projeler haline getirdik. Büyük ilgiyle karşılandık. ‘Asya Çağı Üniversitesi’ni kuruyoruz. Rusya, Çin ve İran ile görüşmelerimiz devam ediyor.

‘YENİ TİP İNSANI YARATACAK’

• Vakıf üniversiteleri, gelir kaynağı olarak biliniyor ve çok da yaygınlaştı. Sizin amacınız nedir? Ya da farkınızı sorayım…

Asya Çağı Üniversitesi, yeni uygarlığın kadrolarını yetiştirecek! Yeni insan tipi, yani kamucu, toplumcu, vatansever, hümanist bir program uygulayacak. Yeni insan tipini yaratmaya başlıyoruz. Nasıl ki her yeni uygarlık kendine uygun mevziler alır, bizim genel kurulumuzun tarihi anlamı da burada yatıyor. Vakıf senedimizde üniversite kuruluşuyla ilgili bir değişiklik kararına ihtiyaç vardı, o değişikliği de yaptık.

• Genel Kurul’a katılımlarda da yeni isimler vardı. Öne çıkan diğer değişiklikler neler?

Çok güzel başarılı ve coşkulu, örnek bir kurul gerçekleştirdik. 200'ü aşkın öncü insan kongremize katıldı. Burada 111 kişilik mütevelli heyetimizi daha da güçlendirmek için 75 yeni arkadaşımız, yeni öncü, yeni aydın aramıza katıldı. Aralarında Ethem Sancak, Ferda Paksüt gibi saygın isimler de yer aldı. Mütevvelli heyetimizi güçlendirdik. Yine vakıf senedimizde yönetim kurulu üye sayımızı 5+3’den 9+3’e çıkarıyoruz. İdari Mahkemeye götürüyoruz, bir sonraki genel kurulda böyle devam edeceğiz.

• Kararlar nasıl alındı? Karşı çıkan, çekimser kalan, üzülen oldu mu?

Bütün kararlarımız oybirliğiyle alındı. Görev Vakfı bünyesindeki Görev Holding çok etkili bir sunum yaptı. Sanayici ve iş insanlarımıza sağladığı olanaklar büyük ilgi yarattı. Hemen akabinde telefonlar işlemeye başladı, ben de üye oluyorum diye arayanlar oldu.

‘BÜYÜK İŞLERE HAZIRIZ’

• Farklı bir rüzgâr estiğini gördük, bu heyecan ve coşkuyu neye borçlusunuz?

Bizim vakfımızda feda geleneği olduğu için sadece yönetim kurulu değil, bütün üyelerimizle yeni görevlere sarılacağız. Binlerce Görev Vakfı üyesiyle dev bir örgüt kuracağımızı, bütün illerde temsilcilikler açacağımızı karar altına aldık. ‘İlk 1000 üyeden biri sen ol’ çağrısı yaptık. Taşınır taşınmaz bağışlar almaya başladık. İsimleri açıklamıyoruz, üyelerimiz onurlu insanlar, isim vermek istemiyoruz. Şimdiden daireler bağışlanmaya başladı. Bir kez daha buradan bütün milletimizin öncülerini üye olmaya çağırıyorum. Büyük işlere hazırız. Temel sloganımız bu.

‘VATAN YOKSA MALI MÜLKÜ NEYLEYİM’

• Çağrılarınız ve feda ruhu vurgunuz siyaset içeriyor. İş insanlarının ‘Beni ilgilendirmez, işime bakarım‘ demesi beklenir. Öyle mi?

Ben sanayiciyim, ben şuyum buyum görüşleri geçerliğini yitirdi. O anlayış tarihe gömülüyor. İkinci bir kurtuluş savaşı veren milletin iş insanları dahil olmak üzere her katman, herkes zorlukların farkında. Ama bu zorlukları aşmak için Atatürk gibi yapmak lazım. Biliyorsunuz, Tekâlifi Milliye kanunlarıyla kurtuluş savaşı ekonomisini oluşturdu ve kararları öyle verdi.

Feda geleneği şudur: Canıyla, malıyla vatanı için hayırlı işler yapmak! Vatan olmadıktan sonra malın mülkün ne önemi var? Bakın etrafınıza! Irak’ta, Suriye’de savaşan insanlar canıyla malıyla savaşmaktadır. Feda geleneği bizim kültürümüzde çağlar boyu vardır. İslam geleneğinin büyük filozofu Yunus Emre ne diyordu: Mal da yalan mülk de yalan / Al biraz da sen oyalan… Bölüşmek, paylaşmak! Hz. Muhammed ‘Komşusu açken tok yatılmaz' demedi mi? Atatürk’e bakın: Öldü gitti, kendine ait ne malı mülkü kaldı! Vermek feda etmek bizim geleneğimizdir. Genç Osmanların geleneğidir. Bunlara sarılarak başarı elde edeceğiz.

‘İŞ DÜNYASININ KAZANMASI İYİDİR’

• Görev Holding adına bir sunum yapıldı, çok ilgiyle karşılandı. Bir yandan feda, bir yandan kazanç nasıl bir arada olacak?

İş insanlarına Görev Vakfı bünyesindeki Holdingimiz bir sunum yaptı ve iş dünyasına geniş bir perspektif sundu. Venezuela’dan Küba’ya kadar geniş bir dünyada fırsatlar var, iş insanlarımız kazansın, diyoruz. Onların kazanması Türkiye'nin de kazanmasıdır. İş insanlarımızın kazanması iyidir. Yeni istihdam olanakları açılır, ekonomi çarkını döndürür. Sanayicilerimize yönelik çağrılarımızın nedeni budur. Bu kazançları doğrultusunda katkı vermekle yükümlüdürler. Tekâlifi Milliye ne demek? Milli yükümlülükler demek. Herkes yükümlüdür bugün. Esnafı, çiftçisi, sanayicisi, küçük üreticisi, her kesim! Meselelere böyle bakmadan çıkış yolu bulunamaz.

• Mütevelli heyeti üye sayınız bu genel kurulda 111’den 185'e çıktı. Yeni isimler kimler?

Yeni katılımcılarımız arasında Ethem Sancak, Ferda Paksüt, Barbaros Bahçelioğlu, Emin Selim Akgül, Ethem Dülgeroğlu, Eyüp Ergür, Melih Yılmaz, Meral Maden, Neşe Zaloğlu, Tolga Kağan Önder, Çiğdem Bahçelioğlu, Süleyman Güven, Birol Ansa, Ümit Şuvak gibi isimler yer alıyor.