ÇEDES'le öğrencileri Kubilay'ın katilinin mezarına götürdüler! İzmir Valiliği yalanlasa da Müftülük itiraf etti
İzmir İl Müftülüğü, ÇEDES kapsamında öğrencileri Menemen ayaklanmasından yargılanıp ceza alan Esad Erbili’nin mezarına götürdü. İzmir Valiliği, söz konusu durumu yalanladı ancak İl Müftü Yardımcısı Kadıoğlu, sosyal medya hesabından çocukları Erbili’nin mezarına götürdüğünü itiraf etti.
Rabianur Ağar
Milli Eğitim Bakanlığının uygulamaya koyduğu Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesiyle ilköğretim çağındaki çocuklar türbelere götürülüyor. 23 Aralık 1930 tarihinde Derviş Mehmet’in başında olduğu bir grup cumhuriyet karşıtı mürteci, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı katletmişti. İzmir İl Müftülüğü, Asteğmen Kubilay’ı katleden grubun içinde olan Esad Erbili’nin mezarının olduğu yere öğrencileri götürdü.
CUMA SOHBETİYMİŞ
Gelen tepkiler ve olaya ilişkin yapılan haberlerin ardından basın açıklaması yapan İzmir Valiliği, yaşanan durumu şu cümlelerle yalanladı:
“Bazı basın yayın organlarında 29.02.2024 tarihinde çıkan habere istinaden açıklama yapma gereği duyulmuştur. Habere konu camide, Diyanet İşleri Başkanlığınca projelendirilip, uygulamaya konulan ‘Gençliğe Değer Projesi’ kapsamında, Menemen İlçe Müftülüğü tarafından iki yıldır gençlere/cami cemaatine yönelik, her cuma akşamı sohbet programı yapılmaktadır. Haberde iddia edildiği gibi, gençlere türbe ziyareti yaptırılması söz konusu değildir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
MÜFTÜ YARDIMCISI İTİRAFINI GİZLEMEDİ
Valiliğin açıklamasına rağmen Müftülük olayın üstünü kapatmaya dahi çalışmadı. İl Müftü Yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu, çocukları Erbili’nin türbesine Menemen Müftüsü Mehmet Seven ile birlikte götürdüğünü 10 Şubat 2024 tarihinde sosyal medyadan duyurmuştu. Kadıoğlu, duyurduğu bilgiyi silmeyerek Valilik açıklamasını da boşa çıkarmış oldu. Kadıoğlu, sosyal medya hesabından Erbili hakkında övgüler dizerek, “Menemen'de çocuk cemaatimizle buluştuk. Safa Cami ve haziresinde Nakşibendi şeyhlerinden Esad Erbili hazretlerinin manevi huzurlarında gerçekleşmesi ayrıca güzeldi.” cümlelerini kaydetti.
ESAD ERBİLİ KİMDİR?
Nakşibendi Şeyhi olarak adlandırılan Erbili, 1930 yılında Şehit Asteğmen Kubilay’ın katledilmesindeki olayda Derviş Mehmet ve grubunu kışkırttı. Kubilay’ın katillerini Erenköy’deki köşkte 15 gün misafir ettiği iddiasıyla Şeyh Esad Erbili, İstanbul Erenköy Kazasker’deki evinde oğlu Mehmed Ali Efendi ile beraber yakalanarak Menemen’e getirildi. Divan-ı Harp mahkemesinde yargılanan faillerden 28’i Kubilay’ın başının kesildiği yerde idam edildi. Aralarında Şeyh Esad’ın oğlu Mehmet Ali de bulunuyordu. Kendisi ise yaşı 84 olduğu gerekçesiyle idamdan kurtulmuş, müebbet hapse mahkum edilmişti. Divanı Harp’ın hakkında verdiği idam kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildiği süreçte yaşamını yitirdi.
Mezarı Menemen'de eskiden cezaevi avlusu olan yerdeydi. 1950'li yıllarda arsa olarak satışa çıkarılınca, sevenleri tarafından satın alınarak, Erbili’nin mezarını içine alacak şekilde Safa Camisi yapıldı. Mezarın yeri caminin girişinde sağ tarafta kütüphane odasındaki masanın altındaydı ve sadece bilenlerce ziyaret edilirdi. 2017 yılında burası türbe haline getirildi.
VATAN PARTİSİ VE TGB MÜFTÜLÜK ÖNÜNDE PROTESTO EDECEK
Vatan Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Serhan Bolluk, ilköğretim öğrencilerinin Şehit Asteğmen Kubilay’ın katili Erbili’nin mezarına götürmesine ilişkin açıklama yaptı. Dr. Bolluk, sosyal medya üzerinden İzmirlileri pazartesi günü Müftülük önüne davet ederek, “Rıfat Börekçilerin makamı, Cumhuriyet’e meydan okunacak yer değildir. Bu geziden kimler sorumluysa gereği derhal yapılmalıdır. Pazartesi saat 11.00’de İzmir İl Müftülüğü önünde buluşuyoruz.” şeklinde konuştu.
‘GÖREVDEN ALINSINLAR’
Olaya tepki gösteren Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Kayahan Çetin de Diyanet İşleri Başkanlığına seslendi:
“Cumhuriyet'e meydan okuyanlar Atatürk'ün kurduğu Diyanet'in personeli olamaz. Derhal ilişikleri kesilmelidir. Menemen Müftülüğü'nün gerçekleştirdiği bu organizasyonun takipçisi olacağız. Kubilay'ı şehit edenlerin azmettiricisi olan, Cumhuriyet'in mahkum ettiği hainleri çocuklara örnek göstermeye kalkanları o koltukta oturtmayız. Bu ziyaret bir provokasyon ve Türk Milletinin birliğine yönelik bir suikast, kışkırtmadır. Bu geziden sorumlu olan kim varsa derhal görevden alınmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı Atatürk'ün kurduğu bir kurumdur. İstiklal Savaşı'nın en büyük kahramanlarından biri Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi'dir. Bu kurumun ve mesleğin ismini kirletmelerine izin vermeyiz. Diyanet İşleri Başkanlığı yönetimini göreve çağırıyoruz.”
