Van Gölü’nün mercanları can çekişiyor
Dünyanın önde gelen mikrobiyalit havzalarından Van Gölü’nde su seviyesi düştü. Mikrobiyalit yapılar açığa çıktı. Güneş ışığına maruz kalan mikrobiyalitlerin yaşamını yitirdiğini söyleyen Sualtı Belgesel Yapımcısı Tahsin Ceylan bölgeden izlenimlerini anlattı
Van Gölü'nün mikrobiyalitleri diğer adıyla mercanlarını kuraklık nedeniyle kaybediyoruz. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı, Sualtı Belgesel Yapımcısı Tahsin Ceylan, su seviyesinin düştüğü Van Gölü’nde su yüzüne çıkan mikrobiyalitleri görüntüledi.
Van Gölü dünyanın önde gelen mikrobiyalit havzalarından biri. On yıllardır Van Gölü üzerine çalışmalar yapan bu konuda bir de belgeseli olan Tahsin Ceylan, çekimleri ile dünyaya tanıttığı mikrobiyalitlerin üst kısımlarının aşırı su kullanımı, buharlaşma nedeniyle suyun yüzeyinde kaldığını ve öldüğünü söyledi.
Van Gölü Altınsaç 2017
YAŞAYAN KAYAÇ YAPILAR
Tahsin Ceylan, son durumu görüntülemek için Van Gölü’ne gitti. Van Diving’in teknik ekipmanı ve Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı’nın lojistik desteği ile Altınsaç ve Erciş’de mikrobiyalit kaybını görüntüledi. Aydınlık’a bilgi veren Ceylan şöyle konuştu: “Mercan kayalıklarına benzeyen bu oluşumlar, göl zeminine karışan tatlı suların içeriğindeki kalsiyum ve gölün sodalı sularında bulunan farklı formlardaki karbonun bir araya gelmesi, siyano bakteriler ve mikro alglerin fotosentez yapmaları sonucunda oluşan, yaşayan kayaç yapılardır. Van Diving Eğitmenleri arkadaşlarımızca Altınsaç’da tespit edilen mikrobiyalitlerin en büyüğü Van Gölü havzasında bulunuyor. 23 metre boyunda ve yaklaşık 60- 70 bin yaşında olduğu tahmin edilen mikrobiyalit, dünya bilim insanlarının odağında.”
14 Kasım 2021
10 BİNLERCE YILDA OLUŞUYOR
1 metrelik bir mikrobiyalitin oluşumu 10 binlerce yıl alıyor. Ceylan, gölden izlenimlerini anlattı: “İklim değişikliğinin en büyük trajedisi Van Gölü’nde yaşanıyor. Artan ısı, buna bağlı buharlaşma, gölü besleyen suların azalması sonucu binlerce yılda oluşan mikrobiyalitler suyun dışında kalmaya başladılar. Oysaki doğal ortamında yüzeye yaklaştıkça üzerini kaplayan bakteri daha fazla dikey büyümesini engelleyerek doğal koruma oluşturuyor. Birçok gölde benzeri olaylar yaşanıyor. Hareket etme kabiliyeti olan türler kaçabiliyor. Mikrobiyalitler ise güneş ışığına maruz kalarak yaşamını yitiriyor. Neden olduğumuz iklim değişikliğinin bedeli çok ağır. Yukarıdakilerin günahlarını diplerdeki yaşamlar ödüyor.”
Tatlı su çıkışları ve yeni oluşan beyaz bölgelerin gelecek açısından umut verici olduğunu söyleyen Ceylan, gölde dalış yapanların da dikkatli olması gerektiğini söyledi. Ceylan, “Bu yapıların, bir palet darbesiyle kırılmaması için bölgede dalış yapmak isteyen dalgıçların dalış tecrübelerini artırmaları, yüzerliklerinin iyi olmaları gerekiyor” dedi.
Tahsin Ceylan