Varlığını Türk varlığına armağan eden devrimci
Ulusal Kanal ekranlarından her gün evlerimize konuk olan, gülen yüzüyle günümüze ışık katan ağabeyimiz, dostumuz, kardeşimiz Teoman Alili'yi kaybettik. Mücadelesi artık bizlere emanet.
Kovid-19 nedeniyle bir süredir Ulusal Kanal Ana Haberlerinde göremediğimiz, özlediğimiz Teoman Alili önceki akşam hastanede tedavi gördüğü sırada aramızdan ayrıldı. Dün salgın tedbirleri kapsamında sade cenaze töreniyle arkadaşlarının omuzlarında sonsuzluğa uğurlandı. Binlerce yürek yokluğunun acısını derinden hissetti, gün boyu Ulusal Kanal ekranlarında izleyicileri ve dostları üzüntüsünü paylaştı.
Teoman Alili, FETÖ’cü Gladyo’nun Vatan Partisi ve Türk ordusuna karşı başlattığı kumpas davalarında mücadele eden isimlerden biriydi. Ergenekon kumpası döneminde FETÖ’cüler tarafından gözaltına alınan Alili, çalışma izni olmadığı gerekçesiyle sınır dışı edilmişti. Annesi ve Babasının Makedonya vatandaşı olmasını bahane eden FETÖ’cüler Teoman Alili’nin İstanbul doğumlu olduğunu göz ardı etmişlerdi. Ulusal Kanal’da yapmış olduğu yayınlar ile dönemin önemli simalarından biri olmuştu.
'VATANSEVER OLMAK İÇİN ÖRGÜTLÜ OLMAK ŞARTTIR'
Ulusal.com.tr için yazdığı partizan yazısında Teoman Alili, tam bağımsız Türkiye’de yaşama idealinin yolunu partizan olmak olarak açıklamıştı: “Emperyalistlerin, liberallerin, kapitalistlerin en korktuğu kelimedir 'partizan.' Oysa partizanlar tarih boyunca vatansever mevzilerin en önünde yer almıştır. Elbette 'partizan' kelimesini sevmezler çünkü vatanseverlik onlar için en büyük tehlikedir. Vatansever olmak için de örgütlü olmak şarttır. Örgütünüz yoksa yapacağınız hiçbir eylem sonuç vermez, kitlelere ilham verirsiniz ama örgütlü olduğunuz zaman zafere ulaşırsınız. Ben bugün bir yere geldiysem partizanlığım sayesinde geldim. Adım örgütümle birlikte anıldığı için başarılı oldum. Anavatanım Türkiye'de partime kavuştum. Vatandaşlığımı almadan önce vatansever olabilmemi ve vatana hizmet edebilmemi partim sağladı.”
Teoman Alili’nin en büyük mutluluklarından biri, canı pahasına mücadele ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmaktı: “Bir iki ay sonra canım vatanıma Türkiyeme ilk kez resmen Türk vatandaşı olarak gireceğim. Heyhat!!! Bu ne büyük onur ne büyük mutluluk bre!!! Yazarken çığlık atar mı adam? Atarmış. İşte ben bu yazıyı çığlık atarak yazıyorum. Doğduktan 39 yıl sonra doğduğum ülkenin vatandaşı oldum. Vatan Partisi'ne resmen üye olabileceğim hatta delege olabilmek için aday olabileceğim.”
Teoman Alili'nin zamansız kaybı hepimizi derinden sarstı. Arkadaşları onu anlattı, kayda geçsin, kısa ancak tecrübelerle dolu yaşamı, karakteri herkese örnek olsun diye...
SU KATILMAMIŞ VATANSEVERLİK
Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan: Teoman Alili su katılmamış vatanseverliktir. Davaya adanmışlıktır. Milletine güven, geleceğe umuttur. Mazlum milletlerin coşkulu fedaisi, Balkanların koca yürekli devrimcisi, Soner Polat'a, Hüseyin Mert'e, Mahmut Şen'e, Levent Kırca'ya selam götür. Büyük milletimiz kazanacak
'GÖZLERİ AÇIK GİTMEDİ'
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur: Teoman Alili söz verdiği gibi andına uygun yaşadı ve öyle aramızdan ayrıldı. Türkiye onu 'varlığımız Türk varlığına armağan olsun' sözleriyle tanıdı. Her gün bu yemini ederek evine gitti. Son ana kadar koronavirüsle mücadele etti. Hayatı boyunca kaybettiği tek savaş da bu oldu. Neşesi, birikimi, olgunluğu, samimiyeti ve kararlılığıyla hepimize örnek oldu. Vatan Partili, Aydınlıkçı ve Ulusal Kanal emekçisi olarak aramızdan ayrıldı. En büyük mutluluğumuz da budur. ''Türkiye'nin Asya'ya yönelişini de gördüm ölsem de gam yemem artık'' derdi sürekli. Bu yüzden gözleri açık gitmedi. Türk televizyon tarihinin en iyi birkaç sunucusundan birisi olarak da yaptığı işi zirveye taşıdı. Bayrağı yere düşürmeden hem mücadelemizi hem de Teoman'ı yaşatmaya devam edeceğiz.
'KALENİN BAYRAĞI DALGALANIYOR'
Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel: Yüreğimiz yanıyor. Can yoldaşımızı, bir devrimciyi, has bir insanı kaybettik. Balkanlardan esen bir rüzgarı konuşuyoruz şimdi. Mücadelenin merkezinde yer alan devrimci bir arkadaşımızdı. “Varlığımız Türk varlığına armağan olsun” sözünü aklımıza kazıdı. Bir kale var, kalenin bayrağı dalgalanıyor. O bayrağı devralan arkadaşlarımız görev başındadır.
'KİMSE ONU ASIK SURATLI GÖRMEMİŞTİR'
Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Üyesi Turhan Özlü: Teoman Alili her daim gülen yüzüyle, davasına sarsılmaz bağlılığıyla hep aramızda olacak. Sanki vasiyeti gibi, iki ay kadar önceki mesajında "öldükten sonra arkamdan, Aydınlıkçıydı, Ulusal Kanal'da çalıştı, Mustafa Kemal'in askeri olmaktan hiç vazgeçmedi, diyecekler. Evladım olursa mirasım budur, daha ne olsun" demişti. Evet daha başka ne denirdi ki? Mücadele arkadaşları olarak bizler tanığız; Teoman Alili sıkı bir Aydınlıkçıydı, Ulusal Kanal'ın neferiydi. Vatan Partisi'nin kararlı bir üyesiydi. Çok sayıda dili iyi derecede bilen, çok okuyup yazan, çok zeki ve birikimli bir arkadaşımızdı. Aynı zamanda görev adamıydı. O dev gibi gövde içinde çocuklar kadar şen bir Teoman Alili vardı. Sohbetine doyum olmazdı. O'nu asık suratıyla gören tek bir kimse yoktur. Her zaman ve her şart altında coşkuluydu; iyimserlik ve umut doluydu. Gülmeyi güldürmeyi çok seven Alili, ekranda ağlayacak kadar da duygu yüklüydü. Ulusal Kanal'dan yakın arkadaşı Hüseyin Mert'in vefatındaki ağlama görüntüleriyle de hatırlanacaktır. Teoman Alili'yi çok özleyeceğiz. Söz veriyoruz; anısını zaferlere taşıyacağız, mücadelemizde yaşatacağız.
OKURLARIMIZA.... Onun ardından hem partisi, hem kanalı, hem de gazetesinden arkadaşları duygularını tek tek paylaştı. Ona olan özlem ve sevgiyi gazete sayfalarına sığdırmamız çok güç. Yarın paylaşmaya devam edeceğiz...
İNSANLIKLA BİRLİKTE YAŞAMAYA DEVAM EDECEK
Görev Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Büyükdağlı: Teoman çok nitelikli, çok gelişmiş özellikleri olan bir arkadaşımızdı. Büyük kayıp… Kendisini İşçi Partisi’nin düzenlediği Avrasya Konferansları sırasında tanıdım. Yılmaz Tuncok arkadaşla aynı mahallede yaşıyor. Yugoslavca bilen birine ihtiyaç vardı. Öyle tanıştık. O gün bugündür bizimle. Ulusal Kanal’da yıllarca çalıştı. Bizim elimizin uzanamadığı haberlere o bildiği diller sayesinde ulaştı. Balkan dillerini bilirdi, Rusça ve İngilizce de bilirdi. Sonra ekrana çıktı, Ana Haber Sunuculuğu yaptı. Bu arada başına gelmeyen de kalmadı. Ergenekon’dan yargılandı, sürgün edildi. Ama vatanına dönerek hizmet etti. Biz Teoman’ı kendi yaptıklarımızla, Vatan Partisi’nin, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın yaptıklarıyla kendisini yaşatmaya devam edeceğiz. Bu ölüm hepimizi kahretti. O kocaman adam, aslında küçük bir virüse yenik düştü. İnsanlıkla birlikte yaşamaya devam edecek.
AĞABEYİM, KARDEŞİM, YOLDAŞIM
Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Gürkan Demir: Onun bıraktığı yerden vatan ve hürriyet mücadelesini omuzlamayı sürdüreceğiz. Teoman Ağabey rahat uyusun ve bilsin ki; ne bayrağımızı yere düşüreceğiz ne de bağımsızlığımızdan vazgeçeceğiz. Anısını en içten devrimciliğimizle yaşatacağız. Tam bağımsız Türkiye mücadelemizin ışığı olacak. Ondan öğrendiğimiz gazetecilik ahlakını da hayatımızın merkezine koyacağız.
Ulusal Kanal Haber Müdürü Deniz Adalı: Üniversite yıllarımda Ulusal Kanal ekranlarından tanıdığım Teoman Alili ile ne mutlu ki aynı haber merkezinde görev yapma onurunu da yaşadım. Haber konusunda çok şey öğrendiğim, dostum, ağabeyim, kardeşim ve yoldaşım Teoman Alili'yi bir cümlede anlatın deseler onun için "Umudu Geleceğe taşıyan Balkanların devrimcisi derdim". Büyük görevlere büyük fedakarlıklarla atıldı her zaman. Çalışma arkadaşlarına da güler yüzü ile her zaman moral ve umut verdi. Varlığını feda ettiği Türk Milleti'nin başı sağ olsun. Onu unutmayacağız. Emaneti de emin ellerde. Koca yürekli Teoman Alili, ışıklar içinde uyusun.
HAYATI DEVRİMCİ MÜCADELEYLE GEÇTİ
Kaynak Yayınları Genel Müdürü Mehmet Sabuncu: Teoman Alili çok değerli bir devrimcidir. Vatan Partisi’nin ideolojisini en iyi anlayacak kişidir. Çünkü doğduğu devletin nasıl parçalandığını ve onun doğduğu devlet içerisinde nasıl savaştığını çok iyi biliyor. Hatta bütün konuşmalarında, “Siz parçalanmanın ne demek olduğunu biliyor musunuz? Ben yaşadım” diyordu. Onun için Teoman her konuda hassas bir tutum alan insandı. Devrimci bir arkadaşımdı. Çok büyük bir devrimciyi kaybettik. Resmen bir parçam gitti. Sabahtan beri kendime gelmedim. Teoman’ın istihbaratı çok güçlüydü. Hemen bir şey öğrendiği zaman beni arardı. Oturur konuşur yorum yapardık. Bazen buna Ferit İlsever de katılırdı ve orada çıkarttığımız yorumlar sonucunda kanaldaki arkadaşlarla ne yapacağız ne edeceğiz diye konuşur çözüm üretir, arkadaşlara iletirdik. Babası Yugoslav konsolosluğunda askeri ateşeydi. 1993 Aydınlık’ı çıkartırken hep “Yugoslav birisinin oğlu var, hep buraya gelip gidiyor” diyorlardı. Ben o zamandan tanımıyordum. Tanıdığımdan beri kafasını Türkiye için yordu. Belirli süre sürgüne gitmeden önce Türkiye’de kalamıyordu ayda bir çıkış yapması gerekiyordu. Onun maceralarını anlatıyordu. Hayatı devrimci mücadeleyle geçti. Hiç aklımızın ucundan geçmezdi ama bu lanet hastalık Teoman’ı bizden kopardı.”
TARİH BİRİKİMİYLE FİLİZLENMİŞ BİR ÇİÇEK
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı: Teoman Alili devrimi bilerek ve anlatarak gitti. Gözü arkada kalmayacak. Türkiye’nin büyük zaferlerini, gurur duyduğu partisinin büyük başarılarını görerek gitti. O iyimserlik anıtı yaşarken bize çok güzel zamanlar verdi. Şimdi göç ettiyse de bize yaşadıklarından gayrısını, çok daha fazlasını, sonsuzluğunu verecek. Vericiler partisinin yüce gönüllü vericisi, Rumeli’nin sarsılmaz fedaisi, tereddütsüz devrimciyi ve özlemlediğimiz dünyanın insanı Teoman Alili’yi tarih çoktan yazdı. Bayrağı bizdedir. Varlığı Türk Milleti’ne ve büyük insanlığa armağan oldu.
Vatan Partisi MKK Üyesi Ferit İlsever: Sadece bir kardeşimi değil, Mustafa Kemal Atatürk’ü de yetiştiren o toprakların, Balkanların tarihi birikimiyle filizlenmiş bir çiçeği yitirdik. Teoman demek Jöntürklerden beri bütün Milli Demokratik Devrimimizi ve Kemalist Devrimimizi yetiştiren toprakların birikimini bizlere taşıyan biriydi Teoman. Aydınlık, Ulusal Kanal ve Vatan Partisi olarak çok önemli bir emekçimizi ve önderimizi kaybettik. Beş gün önce de abimi yitirdim. Çok derin bir acı içerisindeyim. Ama acıyla hayat olmaz, böyle yaşanmaz. Bize bıraktıkları büyük mirasla yolumuza devam edeceğiz. Onun tek sloganı olan “Vatan, emek ve namus” ilkeleriyle, onun da yaratıcısı olduğu bu kurumlarımızı büyütmeye devam edeceğiz.