Vatan Partisi Adayı Devrim Aşkın Karasoy: Elmalı Ovası planlamayla üretecek
‘Bu toprakların erdemlerini, değerlerini alıcılar değil vericiler yarattı. Elmalı'da yeniden diriliş için,gelin bu büyük değeri bu kez alıcılara değil vericilere teslim edin. Vatan Partisi'nin fedailerine güvenin.
18 yıldır Antalya’nın yaylalarında, ovalarında, köylerinde, beldelerinde… Halkla diz dize, gönül gönüle söyleşti, dertleşti, onlarla lokmalarını bölüştü, türkülerin sesine aktı. Tekke Köylü Necati Amca, Yuva köylü ozan Ayşe Bacı, Helvacı Yusuf Onbaşı, Kalaycı Recep Efendi ve toprağın bilgesi yüzlerce üreticinin sesi oldu. Sayamayacağımız kadar çok haberle, programla Elmalı’nın taleplerini, Ulusal Kanal ekranlarına ve gazetemize taşıdı. Antalya temsilcimiz Devrim Aşkın Karasoy, bu kez kolları ‘çözmek’ için sıvadı, Elmalı’dan belediye başkan adayı oldu. Elmalı’nın can damarı üretim ve turizm. Ama Elmalı’ya bir üretim üssü değeri veren, proje ve yatırımlarını bu yönde belirleyen bir yönetim ile yolu hiç kesişmedi Elmalı halkının.
‘ATA TOPRAKLARI ELLERİNDEN ALINDI’
Devrim Ablamız ile Elmalı’nın sorunlarını ve Elmalı için hazırladığı projeleri konuştuk, sorunları şöyle sıraladı:
“Elmalılıların ata toprağı, yabancı bankaların hacizleri ile ellerinden alındı. Plansızlık yüzünden Elmalı Ovası toprağına yabancı üretim modellerine mahkûm edildi. Ovada yapılmak zorunda bırakılan örtü altı tarım, Elmalı’nın eşsiz yayla ikliminde, toprak yapısında kalıcı sorunlara neden olacak. Hayvan yetiştiricileri, yem maliyetlerinin altında ezildi. Üretici göçe zorlandı.”
Sadece köylerde, tarlalarda değil sorun, çarşılarda da sorun büyük. Bedestenlerinde, çarşılarında zanaatkârı, esnafı ardı ardına kepenk kapatıyor.
‘ÜRETİM İLK TERCİH OLACAK”
Tek çarenin üretim programını Türkiye’nin gerçekleri ile birleştiren Vatan Partisi iktidarında olduğunu vurgulayan Karasoy, belediyenin tüm imkânlarını iki büyük atılım için seferber edeceklerinin sözünü verdi. Üretim, Turizm… Elmalı Ovası’nın 9 bin 500 hektar kullanılmayan arazisi var. İlk iş bu arazilerin üretime açılması…
“Belediye eliyle, tohum, fidan ve gübre üretim tesisleri, soğuk hava depoları kuracağız. Çiftçimizin maliyet yükünü sırtından alacağız. Ovada üretim, son çare değil ilk tercih olacak. “Doğdukları yerde doyamayan vatandaşlarımızın yüzleri üretimle gülecek. Dağılan ocaklar yeniden tütecek. Elmalı'da toprakları ipotekli, hacizli tek bir üretici bırakmayacağız. Bu bereketli ovaya has tüm ürünler topraklarına yeniden dönecek.”
PLANLAMA MERKEZİ…
Üreticinin pazar sorunu Elmalı’da da en önemli sorunlardan biri. Ona da örnek çözüm getiriyor Karasoy.
“Elmasıyla, hububatıyla, üzümüyle, susamıyla, ilçemiz hem Türkiye’yi hem dünyayı doyuracak. İç ve dış pazarda ürün talebini, tüketim dağılımını yakından izleyeceğiz. Gerekli birimleri oluşturarak Planlı Üretim Modelinin uygulanmasını sağlayacağız. Üretici bir yıl sonra hangi ürününü ne oranda ekebileceğini, nerede alıcı bulacağını, bilecek. Nereden mi? Göreve gelir gelmez, Elmalı Belediyesi Üretim Planlama ve Eşgüdüm Merkezi'ni kuracağız. Bu merkez çalışmalarını ziraat odası ile birlikte yürütecek. Sulama, elektrik ve diğer sorunlarla karşılaşan her çiftçi bu merkezin kamucu çözümleri ile buluşacak. Üreticilerimizi tefeci sistemden ve faiz cenderesinden kurtaracağız. Ürünün yüksek değerde alıcı bulması için tüm koşulların yerine getirilmesini sağlayacağız.
‘YAYLALARIMIZ ŞENLENECEK’
“Kullanılmayan arazileri üretim planlamasına uygun şekilde çiftçimize tahsis edeceğiz. Üretim alanlarında doğal afet yüzünden oluşan zararlara karşı acil önlem birimleri oluşturacağız. Tarım araçları olmayan üreticilerimize araç desteği sağlanacak. Üreticiler için yayla konutları inşa edeceğiz. Yaylalarımız üretimle yeniden şenlenecek…
“Küçükbaş, büyükbaş hayvan üreticisini yem sorunundan kurtaracağız. Mera alanlarını artıracak, Elmalı’yı organik et üretiminin merkezi haline getireceğiz. Ovayı betona değil, üretime boğacağız. Bütünşehir yasası ile kimlikleri ve olanakları ellerinden alınan beldelerimizi eski koşullarına kavuşturacağız.” Karasoy, üretici kadınların emekli olmasını Üreticilerin Milli Hükümeti kurulana kadar Elmalı Belediyesi’nin sağlayacağı sözünü de verdi.
‘MAKAM ODALARI MİLLETİN EFENDİSİNE AÇILACAK’
Devrim Aşkın Karasoy, ‘Seçilirsem makam odalarının kapıları sonuna kadar milletin efendisine açılacak.’ diyor.
“Kent panolarında, hizmet bölgelerinde belediye başkanının poz poz fotoğraflarını görmeyeceksiniz artık. Onun yerine ilçenin toplu alanlarında gelir gider tablosu kalem kalem anlaşılır şekilde halka sunulacak. Belediyemiz her ayın ilk cuması vatandaşlarımıza hesap verecek. Tıpkı atalarımız gibi, ‘Halka Hizmeti Hakka Hizmet’ sayan büyük öğretimizi yeniden hayata geçireceğiz. Belediye başkanı ve yöneticilerinin maaşları en yüksek işçi ücretini geçmeyecek.” Karasoy, son söz olarak da ‘bilge’ diye hitap ettiği halka seslendi:
“Bu toprakların erdemlerini, değerlerini alıcılar değil vericiler yarattı. Elmalı'da yeniden diriliş için, gelin bu büyük değeri bu kez alıcılara değil vericilere teslim edin. Seçimden seçime oy pusulalarına inen mühürler, söz yetki ve kararda da üretenlerin elinde olsun.”
YÜZLERCE TON ELMA DEPOLARDA KALDI
AYDINLIK / ANTALYA
Ülkemizin elma ihtiyacının yüzde 12’si Elmalı Ovası’ndan karşılanıyor. Ürün bol ancak ne talep var ne de maliyetini kurtaracak fiyat. Elmalar, soğuk hava depolarında bekliyor. Kısa süreliğine yoğun ihracat yapılırken, bu yıl sorunlar baş gösterdi. Bir zamanlar elma ambarı olan ilçede, üretici de tüccar da ürün yeniden değer görsün istiyor. Hem üreticilik, hem tüccarlık yapan Saffet Akman, yaşadığı büyük zararı anlatmakta güçlük çekiyor, üst üste istifli elma kasalarını gösteriyor: “Şu istifi yaptırıyoruz, 700 lira para veriyoruz. 12 liraya mal aldım, 10 liraya mal sardım, şimdi gözünüzün önünde. En azından 14 liraya 15 liraya satsaydık, belki yüzümüz gülebilirdi.”
‘İHRACAT ARTSA YÜZ GÜLER’
Akman, plansızlığın da bu durumdan sorumlu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Planlamada, fiyatlanmada denetim şart. Meyvenin biri girerse, diğeri girmiyor artık evlere. Hangisi ucuzsa, o meyve doluyor pazar filelerine. Bu yıl portakal ve mandalinada üretim fazlalığı yaşandı ve ucuzladı. Elmada ise üretenin de tüketenin de yüzü gülmedi. Gidin marketten 30 liraya alın. Bu mal burada 10 liraya satılıyor. Düşünün bu çiftinin halini!” Çiftçi Mehmet Ülker’in ürettiği tonlarca elma da depoda alıcı bekliyor. “Sulaması, elektriği, gübresi, bitki koruma ürünü derken, girdiler boydan aşıyor. Ovamızda çoğu üretici elmacılığı terk etti. Kurtarmıyor çünkü. İhracatta biraz hareketlenme olmuştu. O da kesildi.”
İhracat sorununa Saffet Akman da değiniyor: “İhracat artsa çiftçinin yüzü güler. Genelde Irak tarafına gönderiyorduk elmayı. Ama bu sene o da yok. Kapılardan girişler olmuyor. Irak’a bir tır malın maliyeti safi istifini yapıp, tırın üstüne koymam 80-90 bin lira. Depoda kalan elmalar ne olacak? Hazirana kadar bekleyeceğiz. Satabildiğimizi satacağız, kalanı çöp olacak.”
‘YEREL YÖNETİMLER ÇÖZÜM GETİRMELİ’
Elma üreticilerini ziyaret eden Devrim Aşkın Karasoy, yerel yönetimlerin bu gidişe sessiz kalamayacağını belirtti, şöyle devam etti:
“İlçe, çevresini kemer gibi saran yüksek dağlar sayesinde elma yetiştiriciliği için son derece uygun bir iklim yapısına sahip. Ancak üretici maliyet sorunu yüzünden yüzlerce yıldır yetiştirdiği ürünü de toprağını da terk ediyor. Yüksek girdi maliyetlerine, plansız üretime bir an önce çözüm bulunmalı.
“Yerel yönetimler bu gidişe seyirci kalamaz. Yerel yönetimler yalnızca beton dökmez, boru döşemez, yol açmaz. Üretenlerin emeğini onurlandıran, sorunlarına köklü çözüm getiren bir yerel yönetim anlayışı ile geliyoruz. Bu yüzden üretimi son çare değil, ilk tercih yapmaya, milletin efendisinin alın terine aracılar, girdi maliyetleri ortak olmasın diye, geliyoruz.”
‘DÜNYA KIL ÇADIRIYLA TANIŞACAK’
Devrim Aşkın Karasoy,alternatif turizm projeleri de hazırlamış. “Oteller değil, konaklama çiftlikleri, obaları kuracağız. Yörüğümüzü üretiminden, kimliğinden koparmadan turizmin paydaşı haline getireceğiz. Göstermelik, sembolik yörük göçleri ile değil; tüm dünya, kıl çadırı, Honan Keçisi, çoban köpeği, söğle peyniri ile ardıç katranı ile yörüklerimizle kendi obalarında tanışacak. Dağından gölüne kadar Elmalı soluk alıp soluk verecek.”