Teke yöresini koyun ve keçiye kavuşturacağız

Vatan Partisi Burdur milletvekili adaylarının duraklarından biri Yeşilova İlçesi Kayadibi mahallesiydi. Aydınlık gazetesi Genel Müdürü ve 1. Sıra Milletvekili Adayı Osman Erbil, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan İsmail Korkmaz'ı köyünde ziyaret etti. Korkmaz, üretimde yaşadıkları sorunları anlattı, Erbil de Vatan Partisi'nin Burdur için çözümlerini... Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi programının köylü için de tek çare olduğu bir kez daha yerinde görüldü.

FABRİKALAR ÖZELLEŞTİRİLDİ PANCAR AZALDI

Üretici İsmail Korkmaz, eskiden Yeşilova’nın şeker pancarı üretiminde payının büyük olduğunu şu anda ise çok az bir arazide ekildiğini belirtti. Korkmaz, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve pancara kota konulması nedeniyle üretim azaldı. Maliyetler çok yüksek. Mazot, gübre ve elektrik… Bu üç kalem özellikle çok pahalı. Vatandaş ekiyor, ektiğinde kaça satacağını bilmiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, üç gün alım yapıyor ondan sonra tüccarın eline düşüyoruz. Destek vermesinler, desteği herkes almıyor. Çoğunun tapulu arazisi yok. Girdileri ucuzlatsınlar, yeter.” diye konuştu.

Sorunlar büyüdükçe insanların tarım ve hayvancılıktan uzaklaştığını ifade eden Korkmaz, “50 yaş altı gencimiz kalmadı tarımla uğraşan. Şu anki nesil, yorulmadan kazanmanın yollarına gidiyor. Üretim olmazsa şehirler de aç kalır. Yeşilova Vadisi’nde tarım arazilerinin yüzde 50’si satıldı, el değiştirdi. Çiftçi kalmadı.” dedi.

Et ve süt fiyatlarının üretimin azalmasından arttığını, üretimin de maliyetler nedeniyle azaldığını ifade eden Korkmaz, bölgede hayvan sayısının azaldığı bilgisini de verdi.

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI YENİDEN CANLANACAK

Korkmaz’ı dinleyen Osman Erbil, Türkiye’de tarımda devrime ihtiyaç olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Çiftçiye destek verelim, hibe sağlayalım diyerek pansuman tedbirlerle bunu yaparsak aynı sorunları konuşuruz. Atatürk ne yapmıştı? Çiftçiye gübre dağıttı, Ziraat Bankası ile çiftçiye krediler sağladı. ‘Çiftçi milletin efendisi’ dedi. Programında şu vardı. Her çiftçinin toprağı olacak. O zaman, devrimdi bu. Ama 80 sonrası uygulanan politikalar tarım ve hayvancılığı dip noktasına getirdi. Yeniden Atatürk dönemindeki politikalara döneceğiz. Ayakları Türkiye topraklarına basan gerçekçi çözümlerdi. Planlamaya geri dönülmesi gerekiyor. Çiftçiye alım ve fiyat garantisi verilmeli. Devlet Planlama Teşkilatı’nı yeniden canlandırmamız gerekiyor.”

ÜRETİMİ ENDÜSTRİYLE BİRLİKTE PLANLAYACAĞIZ

İsmail Korkmaz, küçükbaş hayvancılığın zahmetli bir iş olduğunu 15 yıl yaptıktan sonra büyükbaş hayvancılığa başladığını belirtti. “Mera lazım” diyen Korkmaz, “Ormana çıkacaksın. Ormancı geliyor ceza kesiyor. Meralar kalmadı. Vatandaş da soğumaya başladı. Her evde bir sürü vardı ama şu anda kalmadı. Ormanlar yok edildi buralarda. Maden sektörü, doğanın dengesini bozdu. Kuraklık da insanlar yüzünden oldu. Ormanlar bitti, her yer bembeyaz oldu.” diye konuştu.

Erbil, Burdur’un Teke Yöresi olduğunu ama koyun üretiminde yüzde bir, keçi üretiminde ise yüzde 2’de kaldığını belirterek, şöyle konuştu. “Teke Yöresi olup da küçükbaş hayvancılığa bu kadar az yatırım yapılması bize yakışan bir durum değil. Küçükbaş hayvancılığı burada geliştireceğiz. Küçükbaş hayvanın etinin de özendirilmesi gerekiyor. Meraların ıslahını yapacağız, hayvancılığa yatırım yapacağız.”

Erbil, süt üretimiyle ilgili de “Üretimi endüstriyle birlikte planlayacağız. SEK olsa mesela sizin işlediğiniz sütü SEK işlese, o zaman fiyat garantisi size sağlanmış olur.” dedi.

ÜNİVERSİTELER TOHUM ÜRETECEK

Üretici İsmail Korkmaz, tohumda dışa bağımlılığı da eleştirdi. Korkmaz, “Buğday tohumunu bile dışarıdan alıyoruz. Yerli tohumlar bitti, ithal buğday tohumu alıyoruz. Hem para dışarı çıkıyor hem de verimi yok. Mısır, meyve, sebze hep dışarıdan geliyor. Yerli tohum şart. Domates fidesi dışarıdan geliyor. Sonra da fiyatlar arttı diyoruz.” diye konuştu.

Osman Erbil de tohumda dışa bağımlılığın önüne geçileceğini belirterek şöyle konuştu:

“Biz diyoruz ki Türkiye üniversitelerinde tohum üzerinde gerekli çalışmalar yapılmış olsa bu bağımlılığa son veririz. Bunu yapacağız. Ülkenin kaynakları dışarı akmayacak. Mazot ve elektrik fiyatları çok diyoruz. ABD İran’a ambargo uyguluyor ama orada mazot ucuz. Biz bu yasağı tanımayacağız. TÜPRAŞ özelleştirildi, kime Koç’a verdik, 40 milyar lira kâr ediyor. Enerjisa 14 milyar kâr ediyor. Daha önce devletin elindeydi, aynı hizmeti veriyorlardı. Niye özelleştirdik? Bunlar bu kadar kâr ederken bu faturalar düşer mi düşmez. Komşularla ilişkilerimizi geliştireceğiz. Kamucu ekonomiye döneceğiz ve özelleştirilen yerleri yeniden kamulaştıracağız. Atatürk modelini uygularsak Türkiye’yi kurtarırız.”