Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan: Tütün yasası ‘üretme’ diyor

Teklif yasalaşırsa, makaron, yaprak sigara kâğıdı ve sigara filtresi üretmek isteyenler için yıllık 2 milyar adet üretim kapasitesine sahip tesis kurma zorunluluğu getirilecek. Aynı markadan olmak şartıyla sigaranın ithalatında aranan yurt içi üretim şartı, makaron, yaprak sigara kâğıdı ve sigara filtresi ithalatında da aranacak. Tütün, tütün mamulleri ve alkollü içecekler piyasasında üreticilerden 50 milyon liraya kadar da teminat alınacak. Teminatı vermeyenlerin ise faaliyete ilişkin belgeleri teminat verilinceye kadar askıya alınacak. Bakanlık’tan yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlar ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.

‘ÜRETİCİ, 3 DÖNÜM EKEBİLİYOR’

1 Ocak 2022 itibariyle yürürlüğe giren tütün yasası ile de tütün ticareti yapanlardan yetki belgesi alma veya bildirimde bulunma zorunluluğu getirilmişti. Yasaya göre en az 250 tütün üreticisinin bir araya gelerek kooperatif kurması gerekiyor. Düzenlemeye tepki gösteren üretici ise kooperatifleşme şartlarının ağır olduğunu ifade ederek, yüzde 70’e varan vergilerin söz konusu olduğunu belirtmişlerdi. Adıyaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Salih Şahan, bölgenin tek geçim kaynağının tütün üretimi olduğunu, en iyi durumda olan üreticinin ise ancak 3 dönüm ekebildiği bilgisini verdi.

Üreticinin kooperatif kurabilmesi içinse büyük sermayeye ihtiyaç var. Bu yüzden de kooperatifi ancak büyük firmalar ve uluslararası tekellerin yönlendirdiği kişiler kurabiliyor. Üretici bu kooperatifleri kurabilse bile büyük tekellerle rekabet edemeyecek.

‘ÜRETİCİ, KAÇAKÇILIK YAPMIYOR’

Bölgede sarmalık tütün üretimi, geleneksel bir üretim olup Adıyaman, Malatya, Siirt, Bitlis ve Muş illerinde dar gelirli üreticinin tek geçim kaynağı. Geniş alan üretimi olmayan, fabrikalarda işlenmeyen ve yine dar gelirli tüketiciye erişen bu ürün, geleneksel birçok tarım ürünü gibi kayıt altına alınmadığında ‘kaçak tütün’ olarak tarif edilmekte. Milliyetçi Hareket Partisi Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, yaptığı açıklamalarda aslında yerli olarak üretilen tütünün vergilendirilmediği için bu şekilde adlandırıldığını, tütün üreticilerinin gerçekte bir kaçakçılık faaliyeti yapmadıklarını ifade etti. Yasal düzenlemeler esnasında yerel üreticiyle uluslararası tütün ürünü satan firmaların aynı statüde değerlendirildiğini belirten Fendoğlu, “Gelinen noktada sadece küçük bir bölgede üretilen şark tipi tütünlerle, fabrikalarda işlenen tütünlerin tamamı sarmalık kıyılmış tütün olarak kabul edilmiştir.” dedi.

‘AMERİKAN ŞİRKETLERİNİN ÖNÜ AÇILIYOR’

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arif Doğan da son getirilen yasa teklifiyle tütün üreticisinin tütün üretmesinin ve satmasının tamamen yasaklanacağını ifade etti. “Kooperatifleşme zorunluluğuyla başta Adıyaman ilimiz olmak üzere Türkiye'de 22 ilde üretilen, üreticimizin geçim kaynağı olan tütünün Türkiye'de ekilmesi, yasaklanma noktasına getirildi. İstenen şey, Philip Morrislerin ve Cargillerin tütün ve sigara dağıtması ve satışını kolaylaştırmaktan başka bir şey değil. Bu yasak, 500 bin kişinin ekmek kapısına yasak koymaktır.” diye konuştu.

‘KAÇAĞI ÖNLEME GÖREVİ KOLLUK KUUVVETLERİNİN’

“Kanun teklifini veren milletvekilleri, Amerikan şirketlerine mi hizmet ediyor?” diye soran Arif Doğan, Adıyaman’da 40 bin ton üretilen tütüne ilave yine Adıyaman'da 70 bin ton da Adıyaman tütünü diye satılan tütün olduğunu ifade etti. Kaçak tütünü önleme adına üreticinin zarara uğratılamayacağını vurgulayan Doğan, “Bu tütünün yasadışı yollarla sınırlarımızdan içeriye girmesi, kaçak yollarla yurdumuza sokulan bu tütünün önlemesi kolluk kuvvetlerimize aittir, burada üreticimiz günah keçisi olmamalıdır.” dedi.

‘ELİMİZ RANTÇILARIN YAKASINDA’

Doğan şöyle devam etti: “Üreticiyi hapisle korkutarak, kanunlar çıkararak üretimin önünü engelleyemezsiniz. Burada birileri büyük bir rant peşinde ise elimiz bu rantçıların yakasında olacaktır. Bu kanun teklifini veren sayın milletvekillerimize sesleniyoruz. Adıyaman üreticisi ve 22 ildeki tütün üreticilerini yerinde dinleyin. Meclis ve vekillerimiz işini gücünü bırakmış üreticilerimizin ve çiftçilerimizin Türkiye'de üreteceği ürünlerin nasıl yasaklanacağının peşine düşmüşler. Bu kabul edilemez, derhal bu yasayı geri çekin ve Türk çiftçisinden ve üreticimizden özür dileyin.”