Vatan Partisi açıkladı! ABD'nin iç cepheye müdahale fonları: İşbirlikçi basın böyle kullanılıyor!
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, partisinin İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı yaparak ABD’nin 'Türkiye’de basını nasıl kontrol ettiğini' ABD belgelerine dayanarak kamuoyuna açıkladı.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü'nün açıklamaları şöyle:
Amerika Birleşik Devletleri Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin 28 Mart 2023’teki oturumunda Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) Başkanı Damon Wilson seçimlere müdahale etmek için basını nasıl kullandığını yeminli ifadesinde itiraf etmiştir.
Wilson Türkiye’de fon sağladıkları 15 kuruluştan yedisinin 14 Mayıs 2023 seçimlerine odaklandıklarını ifade etmiştir. Bu ortakları arasında “bağımsız medya kuruluşlarının” da olduğunu belirmiştir. NED tarafından yönlendirilen fonlarla, tanınmış gazetecilere köşe yazıları yazdırılmıştır. Wilson söyle demektedir:
“Özgür ve adil dijital siyasi kampanyaları teşvik etmek” için, “tanınmış gazeteciler tarafından yazılan köşe yazıları, dijital reklamcılığın seçim bütünlüğü üzerindeki etkisi hakkında sivil toplumu ve medyayı bilgilendirir.”
İkinci CIA olarak bilinen Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) tanınmış gazetecilere köşe yazıları yazdırabilecek kadar büyük bir etkiyi, Türkiye’deki Amerikan işbirlikçisi basını on yıllardır fonlayarak yaratmıştır.
'DEMOKRASİ İÇİN ÖZGÜR BASIN KONTROL EDİLMELİ'
1982’de ABD Başkanı Ronald Reagan NED’in kuruluşunun temeli olan “Demokrasi Projesini” açıklarken Demokrasinin altyapısını - özgür basın, sendikalar, siyasi partiler ve üniversitelerden oluşan sistemi – güçlendirmek” gerektiğini söylemiştir.
Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), milli devletlerin içeriden kuşatılması için basını, sendikaları, siyasi partileri ve akademisyenleri yönlendirmek için milyarlarca liralık fonları, yurtdışı burslarını ve uluslararası ödülleri kullanmaktadır. NED bu faaliyetlerde stratejiler belirleyen ve projeleri takip eden üst kurumdur. NED’in işaret ettiği kuruluşlara, ABD ve AB vakıfları milyarlarca liralık fonlar göndermektedirler.
ABD Dış İşleri Bakanlığı’nın 2023 mali raporuna göre USAID’in 2023 bütçesi içinde “Demokrasiyi yüceltmeye” ayırdığı kaynak 2.3 milyar USD (78 milyar TL) ‘dir. Bu para ABD’deki Chrest Vakfı gibi paravan vakıflar ve AB fonları üzerinden dünyadaki işbirlikçilere ayrılmaktadır.
Dağıtılan fonlar karşılıksız değildir, proje karşılığı verilmektedir. Fonu alan kuruluşlar belirtilen hedefe göre çalışacaklarına dair sözleşme imzalarlar, proje sonuçlarını parayı veren devlete detaylı bir şekilde rapor ederler.
Türkiye’deki basına ve sivil toplum örgütlerine en büyük fonları sağlayan örgütlerden birisi de İsveç Devleti’ne bağlı İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA)’dır.
'BIANET ve MEDYASCOP’A YÜZMİLYONLARCA LİRA'
Sadece İsveç Devleti, Bianet’e 2007 – 2023 yılları arasında 335 milyon TL vermiştir, son sözleşmelerine göre 2024-2026 arasında 67,5 milyon TL daha ödeme yapacaktır.
Bianet buna karşılık İsveç Dışişleri Bakanlığı’na verdiği raporlarda “haklar temelli izleme raporlamaları yaptıklarını, gazeteciler için bir eğitmen ve akıl hocası olduklarını, sürdürülebilir ve etkili bir örgüt” olduklarını söylemektedir. Türkiye’deki “özgür gazeteciler” için bir eğitim merkezi olduklarını ifade etmektedir. Bianet’in yazarları arasında ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA)’nın eski Türkiye masası şefi Henri Barkey de bulunmaktadır.
Bianet’in aldığı fonlar bununla da sınırlı değildir. Press Now, Avrupa Birliği, Chrest Foundation, Friedrich Ebert Vakfı (Almanya-İstanbul) İsveç İstanbul Başkonsolosluğu, Danimarka Ankara Büyükelçiliği, Heinrich Böll Vakfı gibi çok sayıda emperyalist kurumdan milyonlarca liralık fon almışlardır. Oysa Bianet’in internet sitesinde aldıkları toplam fon sadece 95 milyon TL olarak belirtilmiştir.
'MEDYASCOPE’A GİDEN MİLYONLAR VE ÖDÜLLER'
Chrest Vakfı, Medyascope’a “tarafsız ana akım haber üretimi, yayını ve genç gazetecilere yönelik eğitimler” için 2016-2022 yılları arasında 19 milyon TL fon sağladığını açıklamıştır. Norveç Dışişleri Bakanlığı da 2021-2022 yılları arasında Medyascope’a 1.9 milyon TL fon aktardığını belirtmiştir.
İsveç Devleti 2017 yılında Medyascope’a 2 milyon TL’lik bir fon vermiştir. Medyascope’a destek sağlayan kuruluşlar arasında Chrest Vakfı, Avrupa Demokrasi Vakfı (EED), Heinrich Böll Vakfı ve İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Vakfı (SIDA) yer almaktadır.
Medyascope, kuruluşundan sadece bir yıl sonra, 2016’da Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Özgür Medya Öncüsü Ödülü, 2017’de Sınır Tanımayan Gazeteciler ödülünü ve TV5-Monde Basın Özgürlüğü Ödülü’nü almıştır. İşbirlikçi basın sadece fonlarla değil, ödüller ve övgülerle de yönlendirilmektedir.
Fon alan sadece Bianet ve Medyascope değil, Punto 24, Gazete Duvar, T24 ve Serbestiyet gibi bir takım medya kuruluşları da onlarca emperyalist vakıf tarafından fonlanmaktadır. Bunun yanında LGBTI derneklerinin mor kadın derneklerinin çıkarttığı yayınlar ve DEM yanlısı yerel basın da yoğun bir şekilde fonlanmaktadır.
Ayrıca alıcısı gizli tutulan fonların tutarları da on milyonlarca lirayı bulmaktadır. NED 2021 raporuna göre NDI “İfade Özgürlüğünü ve Medyanın Bağımsızlığını Güçlendirmek” için Türkiye’de kimliği gizlenen bir takım kişi ve kuruluşlara 10 milyon TL’ye yakın fon dağıtmıştır. İsveç Devleti de özgür basına destek adı altında Türkiye’deki adı açıklanmayan kuruluşlara on milyonlarca lira göndermiştir.
'FONLAR GİZLENİYOR'
ABD ve AB’nin fonladığı kuruluşlara ne kadar para verdiği gizlenmektedir. 2021 yılına kadar internet sitelerinde yayınladıkları raporlarda hangi ülkeye ne kadar fon verdilerini yazarken, 2021’de Vatan Partisi’nin fonlanan basın konusunda yaptığı basın açıklamalarından ve Aydınlık ve Ulusal Kanal başta olmak üzere basında çıkan haberlerden sonra internet sitelerinde bu sayfalar gizlenmiştir. Emperyalist vakıflar ve devlet kuruluşları bu verileri internet sitelerinden silerken, Türkiye’de bu fonları alan örgütler de sitelerindeki bu bilgileri kaldırmış bulunuyorlar.
Sadece İsveç Devleti’nin 2021-2027 arasında Türkiye’deki STK’lara ve basına dağıtmayı planladığı fon 2 milyar 314 milyon TL’dir. Türkiye’ye fon dağıtan onlarca kuruluş olduğunu düşünürsek etki ajanlığı için kullanılan toplam kaynağın on milyarlarca lirayı bulduğunu hesap edebiliriz.
'ÖDEMELER BITCOINLE'
Son yıllarda fonlar Bitcoin gibi kontrol edilemeyen ödeme sistemleri kullanılarak yollanmaya başlanmıştır. NED’in resmi yayın organı Journal of Democracy’nin 2024 Nisan sayısında ödemelerin Bitcoinle yapılması gerektiğini şöyle anlatılmaktadır:
“Hemen hemen her diktatörlükte finansal sistem silah haline getirilmiştir. İster Türkiye'deki Erdoğan, ... ister Rusya'daki Putin olsun, muhaliflerle veya siyasi muhaliflerle uğraşırken otokratların "ilk tercih ettiği" araç finansal platformun bozulmasıdır. Protestolar pahalıdır ve organizatörler artık bağış alamazsa veya topluluk üyelerine ödeme yapamazsa demokratik ivme kaybedilebilir. Bu bağlamda Bitcoin'in muhalif bir para birimi olarak yükselişi anlam kazanmaya başlıyor.”
Yine 28 Mart 2023 tarihindeki ABD Dış İlişkiler Komitesi’ne, NED’in davetlisi olarak, yeminli ifade veren Venezuela’daki Amerikancı ayaklanmanın liderlerinden Leopoldo Lopez ödemelerin Bitcoinle yapılması gerektiğini şöyle anlatmıştır:
“Diktatörlerin gözetiminden kaçınarak otokratik rejimlerin içine kaynak aktarmak için yeni teknolojileri kullanmalıyız. Bu, Bitcoin kullanarak aktivistlere kaynak aktarmayı da içeriyor. “
NED’in resmi belgelerinden de anlaşıldığı gibi kripto paralar da dahil olmak üzere denetlenemeyen çeşitli yöntemlerle milyarlarca liralık fon gizlice işbirlikçilere ulaştırılmaktadır.
Amerika ve müttefikleri tarafından fonlanan çok sayıda basın kuruluşu, yerel basın örgütü, sosyal medya ve yeni medya kuruluşu bulunmaktadır.
'SEÇİMLERE YÖNELİK MEDYA EĞİTİMİ'
NED Başkanı Wilson yeminli ifadesinde seçime yönelik faaliyetlerinden birini şöyle açıklamaktadır:
“Yerel medyayı ve haber kapsamlarını güçlendirmek ve yerel medyanın seçimlere yönelik haber kapsamını artırmak için altı farklı şehirde dijital medya, hak temelli ve seçim odaklı gazetecilik konularında eğitimler verilmiştir”
NED Başkanı Wilson yerel seçimler öncesinde dijital ve yerel medyanın seçimler için özel olarak eğitildiğini itiraf etmektedir.
'GAZETECİ EĞİTİMLERİ İÇİN 58 MİLYON TL'
İsveç Devleti Guardian Vakfı’na “Bağımsız Türk Medyası Kuluçka Merkezi” girişimi için 50.7 milyon TL vermiştir. Bu tutarın 33.5 milyon TL’si Dijital Medya Araştırmaları Derneği’ne aktarılmak üzere verilmiştir. Guardian Vakfı, Britanya merkezli The Guardian gazetesine bağlı bir kuruluştur. Vakıf, sözde baskı altındaki gazeteciler için eğitim programları düzenlemektedir. Ana destekçileri İngiltere ve İsveç devletleridir.
Vakfın İsveç devletine verdiği rapora göre bu çalışmalar sonucunda: “Türk gazetecilerinin ve medya profesyonellerinin kapasiteleri güçlendirilmiştir.”
Proje kapsamında Türk medya profesyonelleri Londra’daki The Guardian atölyelerine katılmış, 8 akademi eğitmenine eğitici eğitimi verilmiş, İstanbul’daki akademide 22 öğrenci eğitim almıştır. Vakfın internet sitelerinde hangi gazetecilere eğitim verildiği gizlenmektedir.
Guardian Vakfı Türkiye’de Yeni Medya Akademisi’yle birlikte çalışmaktadır. Yeni Medya Akademisi İsveç Devleti’nden 2019-2023 yılları arasında 7.1 milyon TL doğrudan fon almıştır.
www.newslabturkey.org internet sitesinden yayın yapan kuruluş 4 yılda 96 medya kuruluşuna atölye ve mentorluk eğitimleri vermiştir. Verilen ilk dersin “Hibe Başvuruları” olması çarpıcıdır, derste “Hibenin karşılığında belirlenen bir projenin veya faaliyetin gerçekleştirilmesinin beklendiğini vurgulanmaktadır.”
Ayrıca takibin engellenmesi için şifreli iletişim yöntemleri, bilginin gizli iletimi, dijital güvenlik adımları gibi dersler de dikkat çekmektedir.
Newslab’in eğitim verdiği yüze yakın medya kuruluşunun arasında Bianet, Medyascope, Gazete Duvar ve NDI’nın resmi partneri olan Daktilo 1984’ün yanı sıra DEM Parti taraftarı yayın organları ve çok sayıda LGBT yayın organı da yer alıyor.
İkini CIA olarak nitelenen NED basını sadece kuruluşları fonlayarak yönlendirmiyor. Ayrıca profesyonel gazetecileri hedefleyen eğitimler ve yurtdışı burslarını kullanarak gazetecileri ağına çekmeye çalışıyor.
Bunun yanında, özellikle yeni medyaya yönelen gençlere sunduğu “mikro fonlama” isimli sözde teşviklerle geleceğin gazetecilerine kancalar takılmaktadır.
'BASINIMIZA YÖNELİK EMPERYALİST KUŞATMA ENGELLENMELİDİR'
Basın kuruluşları toplumun doğru habere ulaşmasının en önemli kaynağıdır. Yıllardır yapılan emperyalist propaganda ile önce basına olan güven zedelenmiş, ardından sosyal medya ve yeni medya bir mutlak özgürlük alanı gibi sunulmuştur.
Bugün emperyalistlerin arka bahçesi konumundaki sosyal medya ve dijital platformlarda büyük bir bilgi kirliliğinin yaratıldığını ve batıcı propaganda merkezlerine döndüğünü görüyoruz.
Toplumsal değerlerimiz hedef alınmakta, milli değerlerimiz küçümsenmekte, gençlerin önüne Türkiye’yi terk etmek çıkış yolu gibi konulmaktadır.
Bugün, sivil basın, özgür basın, bağımsız basın sıfatlarını kullanan ancak ABD, İsveç, İngiltere, Norveç gibi emperyalist devletlerden yüz milyonlarca lira fon alan ardından bu devletlere raporlar veren, emperyalist devletlerin kurumlarınca eğitilen, CIA’nın yan kuruluşlarından ödüller alan sözde basın organları tahmin edilenden çok daha büyük bir zarara neden olmaktadır.
PKK terör örgütünü destekleyen, FETÖ kalıntılarını internet yayınlarıyla parlatan, batıcı tarikatlara methiyeler dizen işbirlikçi yayın organları bilinçli bir milli devleti yıkma planının içerisindedir.
Dağıtılan fonlarla, burslarla, ödüllerle ve sözde eğitimlerle basınımızı emperyalist bir kuşatma altına almıştır.
Basınımızın emperyalist devletler tarafından kontrol edilmesine daha fazla izin verilemez. Yabancı Etki Ajanlığı Yasası çıkartılarak yabancı emperyalist devletlerin ve bağlı kurumlarının Türkiye’deki basın kuruluşlarına para yardımı adı altında yönetmesi engellenmelidir.