11 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul 26°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Perinçek: ABD ve İsrail, Türkiye-Suriye işbirliğini önleyemez

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 'Türkiye-Suriye işbirliği kaçınılmazdır, günceldir, yakıcı görevdir. ABD, İsrail ve terörist piyonları Türkiye-Suriye işbirliğini önleyemez ve önleyemeyecektir. Vatan Partisi milletimize yeni bir başarı daha armağan edecektir!' ifadelerini kullandı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı yaparak, AK Parti Hükümetinin Suriye ile görüşmelere başlamak için ABD ve İsrail’in dayattığı şartları öne sürmesini eleştirdi.

Perinçek, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerini temizlemek için, iki ülke arasında askerî işbirliğinin koşullarının oluştuğunu vurgulayarak, yol haritasını açıkladı.

Perinçek, özetle şunları belirtti:

Sayın Millî Savunma Bakanımız, dört gündür Türkiye-Suriye görüşmesinin koşullarını açıklıyor. 12 Ağustos 2024 günü Reuter Ajansına yapılan açıklamada, AK Parti Hükümetinin şartları öne sürüldü:

“Türkiye, Suriye’den çekilme koordinasyonunu ancak yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan ve sınırlar güvence altına alındıktan sonra görüşebilir.

“Önceliğimiz NATO’ya karşı önemli bir müttefik olarak sorumluluklarımızı yerine getirmek ve müttefiklerimizle dayanışmayı güçlendirmektir. Odak noktamız NATO’nun hazırlıklı kararlı ve güçlü olması olmalıdır.”

Sayın Bakan, ertesi gün Haber Türk televizyonu söyleşisinde, aynı şartları yineledi ve Suriye’nin de görüşmek için “çekilme tarihinin bildirilmesi” şartını öne sürdüğünü belirtti.

'SORUMLULUK HÜKÜMETİN'

Öncelikle şunu belirtelim: Millî Savunma Bakanımızın yaptığı bu açıklama AK Parti Hükümetinin açıklamasıdır. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye-Suriye işbirliğini zora sokan bu tarihî tavrın sorumluluğunu Millî Savunma Bakanlığımıza yüklemek istiyor.

'HÜKÜMET ABD VE İSRAİL’İN SÖZCÜSÜ
KONUMUNA DÜŞTÜ'

AK Parti hükümeti, bu açıklamayla ABD ve İsrail’in sözcüsü konumuna düşmüştür. Çünkü Suriye’ye Anayasa ve Seçim dayatanlar, onlardır.

Zaten açıklamada “NATO’ya sorumluluğun öncelikli” olduğu vurgulanıyor. AK Parti hükümeti, “NATO’nun kararlı ve güçlü olmasına” odaklandığını belirtiyor.

'SURİYE’YE BÖLÜCÜ ANAYASA VE
ATLANTİKÇİ HÜKÜMET DAYATMASI'

Suriye’nin Anayasası var. Ayrıca Suriye’ye yeni anayasa gerekiyorsa, buna Suriye devleti ve Suriye Arap milleti karar verir. Hiçbir devlet başka bir devlete Anayasa dayatamaz.

ABD ve İsrail’in, AK Parti hükümeti aracılığıyla Suriye’ye yeniden dayattığı Anayasa, bölücü Anayasadır. ABD ve İsrail, “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devletçiğini kurmak için, 2010 yılından bu yana Suriye’yi bölme amaçlı isyanlar kışkırttı. Bunun sonunda PKK/YPG/YPD’nin ve DEAŞ’ın yönettiği toprak parçaları oluşturdular ve Suriye’nin bölünmesini Anayasalaştırmak peşindeler.

Suriye, kendi yönetimini seçimlerle belirlemiştir.

Suriye’ye ABD ve İsrail’in dayattığı seçim, Suriye’nin meşru hükümetini devirme ve ABD-İsrail yanlısı bir hükümet kurma amaçlıdır.

AK Parti yönetiminin bu ABD-İsrail planına ayak uydurması, Türkiye’yi bölme planına uyum göstermeğe gider. Çünkü Suriye’yi bölme, başka deyişle Suriye’nin kuzeyinde bir ABD-İsrail koridoru oluşturma girişimi, Türkiye’yi bölme girişimidir.

'PKK VE DEAŞ BAYRAM YAPIYOR'

AK Parti yönetiminin bu açıklamaları üzerine PKK ve DEAŞ bayram yapıyor. Çünkü bu terör örgütleri, bir tahta kurusu gibi Türkiye-Suriye çatlağında yaşayabilirler.

'NATO’YA SORUMLULUK
İKİNCİ İSRAİL‘İN KURULUŞUNA TESLİM OLMAKTIR'

Görmek zorundayız: Suriye ile askerî işbirliğini erteleyen, zora sokan, hatta olanaksız hale getiren siyaset, NATO’ya sorumlu olan siyasettir; NATO’nun güçlenmesine odaklanan siyasettir. Zaten bu siyaset açıkça itiraf ediliyor.

NATO, ABD emperyalizminin aletidir ve dolayısıyla İsrail’in destekçisidir. NATO, ABD’nin NATO ülkelerini denetleme örgütüdür. AB ve NATO, PKK’ya 200 bin TIR silah verdi. Daha dün Eski Pentagon Danışmanı Douglas McGregor, “ABD’nin Suriye’de PKK’yı ve diğer örgütleri Türkiye’ye saldırmaları için hazırladığını” açıkladı. Bakanımız, “Kabul edilemez” diyor (Sputnik, 14 Ağustos 2024).

Bu “Kabul edilemez” beyanının NATO’ya sorumluluk konumunda bir değeri kalmıyor.

'TÜRKİYE’YE SORUMLU HÜKÜMET SEÇENEĞİ VAR'

ABD’nin PKK’yı cepheye sürme hazırlıkları yaptığı koşullarda, Türkiye’nin Suriye başta olmak üzere Irak, İran ve Rusya ile işbirliği şarttır, kaçınılmazdır ve bu kararı alacak bir hükümet seçeneği vardır. Vatan Partisi, bu sorumluluğu üstlenecek olan millî partilerle birlikte hükümet olacaktır.

Yakın gelecekte Türkiye’de NATO’ya sorumlu olan değil, Türk devletine ve Türk milletine sorumlu olan bir hükümet kurulacaktır. AK Parti ve MHP gibi millî duruşu olan partilerin yeri, hiç kuşkusuz NATO konumlu hükümetler değil, Millî Hükümettir.

'TERÖRÜ BÖLGEMİZDEN TEMİZLEMEK İÇİN
SURİYE IRAK İRAN VE RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ'

ABD, hem ekonomide hem de silahlı güç olarak iniş halindedir ve Batı Asya’dan çekilme zorunluluğuyla karşı karşıyadır.

İsrail Siyonizminin saldırganlığı Gazze’de ve genel olarak Filistin’de çıkmaza girmiştir. ABD, İsrail’i dizginleme gayretindedir. İsrail, Batılı ülkeleri dahi kaybetmektedir.

Rusya, Karadeniz’in kuzeyinde ABD emperyalizminin piyonlarına ve İsrail yandaşlarına karşı savaşmaktadır. İran ve Yemen, Batı Asya cephesinde kararlı bir duruş sergiliyorlar.

Beşar Esad önderliğindeki Suriye, 2010 yılından bu yana ABD ve İsrail güdümlü kışkırtma ve isyanlara karşı başarıyla savaşıyor. Beşar Esad’ı yıkamadılar ve yıkamayacaklar. Bu durumda Suriye ve Irak’ın kuzeyinde, bölücü ve sahte İslamcı terör örgütlerini temizlemek için elverişle koşullar doğmuştur. Bu koşulları değerlendirmek, kaçınılmaz görevdir. Bu görevi yerine getirecek ve aynı zamanda Üretim Devrimini başaracak olan Üreticilerin Millî Hükümeti, Türkiye’nin kaçınılmaz gündemidir.

Vatan Partisi, bu amaçla izlenecek siyasetleri Türk Milletine sunuyor:

'TÜRKİYE-SURİYE İŞBİRLİĞİ İÇİN SİYASETLER'

1. Türkiye, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ve Rusya’nın toprak bütünlükleri ve bağımsızlıkları birbirine sımsıkı bağlıdır. ABD ve İsrail’in vatan topraklarımız üzerinde sözümona “Kürdistan” adı altında İkinci bir İsrail devleti kurmalarına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bu amaçla bölge ülkelerinin dayanışma ve işbirliğini geliştirmede kararlıyız.

2. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Suriye’de barış, Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı için hayatî önemdedir. Bu amaçla Türkiye Cumhuriyeti ve Suriye Arap Cumhuriyeti devletlerinin başta askerî ve ekonomik olmak üzere her alanda işbirliğinin zamanı gelmiştir. Suriye topraklarındaki PKK/PYD/YPG türünden bölücü ve DEAŞ ile benzeri sahte İslamcı, gerçekte İslam düşmanı terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi ve Suriye’de huzurun sağlanması amacıyla devletlerimiz ve milletlerimiz arasındaki işbirliğini geliştirmek için etkin ve sonuç alıcı bir çaba içinde olacağız.

3. Türkiye’de misafir olan milyonlarca Suriye vatandaşının güven içinde ülkelerine ve işlerinin başına dönmeleri için Suriye ile işbirliğinin günü gelmiştir. Sığınmacı sorunu üzerinden ülkelerimiz ve halklarımız arasında düşmanlık ve kaos yaratmaya çalışan emperyalizm güdümlü planları bozguna uğratacağız. Bu amaçla Batı Asya ülkelerinin tarihten gelen dostluk ve kardeşliğinden ve ortak çıkarlarından kuvvet alıyoruz.

4. Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik işbirliği kapılarını sonuna kadar açmak, Adana, Osmaniye ve Hatay’dan Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis, Urfa, Adıyaman, Diyarbakır, Mardin, Siirt ve Şırnak’a kadar bütün sınır bölgesi illerimizin ekonomilerine canlılık kazandıracaktır. Halk, sınırdaki dikenli tellerin kaldırılmasını, mayınların temizlenmesini, sınır ticaretinin özgürleşmesini istiyor. Türkiye’den Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Yemen’e kadar Tırlar gelsin Tırlar gitsin. Böylece Kilis, Akçakale, Cerablus, Elrai, Cilvegözü kapılarından üç beş kişinin milyarlarca dolar kazanmasına son verecek, ticareti bütün halka açacağız. PKK ve PYD ile hurda ve petrol ticareti üzerinden ortak kazanç kapılarını kapatacağız. İdlib bir çete tarafından yağmalanamayacak. Türkiyemizin Arap ülkeleri ile ekonomik ilişkilerini daha verimli, daha kazançlı hale getireceğiz. Suriye, Türkiye’nin enerji güvenliği açısından da unutulmaması gereken bir ortaktır. Suriye ile ekonomik işbirliği, Türkiye ekonomisinin dar boğazdan çıkışına önemli katkıda bulunacaktır.

Vatan Partisi olarak, iş insanlarımızı Suriye ile ekonomik işbirliğinin zeminini şimdiden oluşturmaya davet ediyoruz. Partimizin Sanayici ve İş İnsanları Bürosu bu konuda çalışmaya başlamıştır. Her iki ülkenin ilgili iş insanlarını bir araya getirerek oluşturacağımız çatı kuruluş, ikili ilişkilere hız kazandıracak ve her iki ülkenin iş hacmini artıracaktır. Çatı kuruluşta çalışmak isteyen sanayici ve iş insanlarımızın Vatan Partisi'yle iletişim kurmasını rica ediyoruz.

5. Suriye’nin İsrail işgali altındaki topraklarını kurtarması için her alanda dayanışmayı güçlendirme kararındayız. ABD’nin PKK/PYD/YPG terör örgütüne ve DEAŞ’a verdiği Suriye petrollerinin yeniden Suriye devletinin denetimine girmesi için çabalarımızı yoğunlaştıracağız.

6. Başta İncirlik ve Kürecik olmak üzere Türkiye topraklarındaki ABD üslerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetimine girmesi ve Türkiye’nin NATO’dan ayrılması, artık Türk milletinin ortak talebidir ve bu talebin devlet kararına dönüşmesi için bütün millî güçleri seferber edeceğiz.

7. Doğu Akdeniz’de ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın her yıl Doğu Akdeniz’de yaptıkları intikam temalı Noble Dina ve Nemesis donanma tatbikatları ülkelerimizi ve bölge barışını tehdit etmektedir. Kıyıdaş olan Türkiye ve Suriye’nin Doğu Akdeniz’deki egemenliklerini savunmak ve Deniz Yetki Alanları Antlaşmasıyla doğal kaynaklarına sahip çıkma çalışmalarına başlamaları için devletlerimiz katında gerekli girişimlerde bulunacağız.

8. Türkiye ve Suriye’nin bölgedeki ABD ve İsrail güdümlü terör örgütlerini temizlemesi, Filistin direnişiyle en güçlü destek ve dayanışmadır. Bu uğurda devletlerimizin ve milletlerimizin her cephede kararlı mücadelesi için çabalarımızı yoğunlaştıracağız.

9. ABD emperyalizminin ve Batılı uydularının Türkiye, Suriye, İran, Rusya, Çin, Venezuela ve Küba gibi ülkelere uyguladığı yaptırım ve ambargoları tanımıyoruz. Yaptırım uygulanan bütün ülkeleri dayanışmaya çağırıyoruz. ABD’nin yaptırımları, ABD’ye yaptırım olarak geri dönecektir.

10. Bugün Filistin, Suriye, Yemen, İran, Türkiye, Rusya ve Azerbaycan, ABD emperyalizmine karşı silahla mücadele eden ülkeler olarak insanlığın ön cephesini oluşturuyorlar. Rusya’nın NATO’nun Doğuya doğru genişlemesine karşı yürüttüğü silahlı harekât bütün insanlığın yararınadır. Çin Halk Cumhuriyeti de Tayvan Boğazında ABD tehdidine karşı gereğinde silah kullanma kararıyla ülkelerimizle aynı cepheyi paylaşmaktadır. ABD, Afganistan’dan Venezuela’ya kadar her coğrafyada yenildi ve yeniliyor. Dolar Saltanatı yıkıldı, böylece ABD’nin haraç sistemi çöktü. İnsanlığın ve milletlerimizin önü açıktır. Atlantik uygarlığının can çekiştiği koşullarda, Türkiye ve Suriye, Asya’dan yükselen yeni uygarlığın kurucuları arasında yerlerini alacaklardır.

11. Türkiye ve Suriye hükümetleri, iki ülkenin geleceğini belirleyecek tarihî işbirliği amacıyla görüşmelere başlamak için, şartlar öne sürmeye son vermelidir. Vatan Partisi, oluşan elverişli koşullarda Türkiye-Suriye işbirliğinin hayata geçmesi için, hem millî cephede hem de uluslararası cephede etkin alışma içindedir ve sonuçlar gündemdedir.

Türkiye-Suriye işbirliği kaçınılmazdır, günceldir, yakıcı görevdir. ABD, İsrail ve terörist piyonları Türkiye-Suriye işbirliğini önleyemez ve önleyemeyecektir. Vatan Partisi milletimize yeni bir başarı daha armağan edecektir!

NATO’YA ODAKLANARAK İŞBİRLİĞİ YÜRÜTÜLEMEZ

Vatan Partisi Genel Başkanı Genel Başkanı Perinçek, basın mensuplarının “Türkiye ve Irak Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı imzaladı. Türkiye'nin Irak'la teröre karşı işbirliği yapması Suriye'ye yönelik siyasetleri etkiler mi?” sorusunu yanıtladı.

“Bu işbirlikleri toplu programdır. Birine adım attığınız zaman öbürü kaçınılmaz. Tamamlanması için öbürü arkasından gelmek zorunda. Bu işbirliğinin başlamasını çok olumlu görüyoruz. Ancak bu işbirliği NATO’ya odaklanarak götürülemez. Irak'ı kim böldü? NATO böldü, Amerika böldü.

"Hem 1991 Körfez Savaşı hem de 2003’teki Amerika'nın Irak'a saldırısının tek amacı var. Kürdistan’ı kurmak. Körfez Savaşı’nda ABD ‘30. paralelin üstüne kimse çıkamaz’ diyerek orada bir sözde Kürdistan özerk bölgesi yarattı. 2003’te de bunu tamamen yasallaştırdılar.

"Arkasından 2010 yılında Suriye'ye yaptığı tertipler ve kışkırtmalarla Suriye'nin kuzeyinde o Barzanistan'ı Doğu Akdeniz'e bağlayacak bir terör koridoru oluşturdular. PKK'yı kışkırtarak Kürtlerin yoğun nüfuslu olduğu bölgede Diyarbakır merkezli sözde Kürtistan'ı oraya bağlayacak girişimler oldu. ABD’nin Irak’taki, Suriye’deki ve İran ile Türkiye’ye yönelik terör hareketlerinin tek bir amacı var o da Kürdistan’ı kurmak. Dolayısıyla bu ülkeler, Rusya da dahil Türkiye, Suriye, Irak, İran Amerika'nın bu planlarının karşısında olan ülkelerdir. Bu ülkelerin de elleri armut toplamayacaktır.”

‘ABD İSRAİL SÖZCÜLÜĞÜ AK PARTİ’YE DÜŞMEZ’

Perinçek’e her iki ülkenin cumhurbaşkanlarının sıcak mesajlarının ardından aniden gelen bu açıklamaların nedeninin ne olabileceği de soruldu. Perinçek şöyle konuştu:

“Suriye’nin önüne gerçekleştiremeyeceği şartlar koşuluyor. Örneğin terörü temizlemek için işbirliğine hazırız dese olumlu sonuçlanacak. ABD, İsrail Beşar Esad’ı silahla deviremedi şimdi seçimle devirmek istiyor. ABD ve İsrail, Suriye’ye yıllardır anayasa ve seçim dayatıyor. Yazıktır ve ayıptır. ABD ve İsrail’in sözcülüğü AK Parti iktidarına düşmez.

“Urfa'dan, Gaziantep'ten, Kilis'ten, Şırnak'tan sınırdaki ilerimizden Suriye işbirliği talebi geliyor. Beni sürekli arıyorlar. Bu Türkiye ekonomisinin talebi.

“Avucunuzu siz Londra, New York bankalarına açarsanız, küresel finans merkezlerinden kredi bulmanın peşinde koşarsanız, bu yanlışların içine de yuvarlanırsınız. Ama bunun maliyeti çok ağır olur. Kaldı ki bakın, Vatan Partisi'nın ekonomide seçeneği var. Vurguncular Türkiye'nin alın terini götürmüşler Londra, New York bankalarına yatırmışlar. 500 milyar dolar… Hükümet otoritesini kullanacak. Sayın Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz daha bir buçuk iki ay önce bankalarda kilitli olan altının değerinin 300 milyar dolar olduğunu belirtti.

"Vatan Partisi'nin iktidarında bir ay içinde bir kanunla bankalardaki altınların derhal kasalardan çıkartılıp yatırım sermayesine dönüştürülmesi, yurt dışındaki 500 milyar doların sahiplerinin derhal bu paralarını getirip Türkiye'nin kamu bankalarına yatırılmaları ve bunların yatırım sermayesine dönüştürülmesi sağlanacak. 200 milyar dolar bile Türkiye ekonomisini uçurur. Milyonlarca insana iş olanağı oluşur. Ücretler, maaşlar artar enflasyon durur. Türkiye'nin çözümü var. Ama bu çözüm neyi gerektiriyor? Sorguncuyla, vurguncuyla karşı karşıya geleceksin. Bu iktidarda bunu yapamıyor. Öyleyse önümüzdeki yıllar, Türkiye soyguncunun, vurguncunun karşısında devlet otoritesini kullanabilecek bir iktidarı getirecektir."

‘TESLİM OLARAK ABD İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİREMEZSİNİZ’

Perinçek, “11 maddenin uygulanması halinde Batı’yla ekonomik, kültürel, siyasi ilişkilerimiz zarar görmez mi?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“ABD zaten sessiz değil. Vatan Partisi'nin o günkü cesur tavrı sonucunda, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Milleti birleşmiş ABD'nin o darbesini ezmiş. 24.000 NATO'cu subayı hapse atmış, 30.000 polisi içeri atmış veya mesleğine son vermiş. 14.000 yargı mensubunu yargıdan temizlemiş. Türkiye içindeki Amerikan Silahlı Kuvvetleri'ni ezmiş. Amerika ne yapacaktı? Eskiden ABD’nin elinde silah vardı. 12 Mart darbesi, 80 darbesi, 15-16 Temmuz darbeleri… Şimdi silah kalmadı.

"Amerika'nın kendini problemlerini çözecek hali yok. Dolar saltanatı yıkılmış. Silahlı gücünün karşısında Amerika kendi kabuğuna çekilme tartışmaları yapıyor.

"Vatan Partisi iktidarında Türkiye, Suriye, İran, Rusya, Azerbaycan, Çin’le işbirliği gelişir. Türkiye saygın bir konumda olur. Türkiye'nin Almanya'yla, Fransa'yla da ilişkileri gelişir. Hatta ABD ile şuanda yalan olan o ilişkiler de gelişir. Amerika'ya teslim olarak Amerika'yla ilişkiyi geliştiremezsiniz. Amerika'nın karşısında başınızı dik tutuyorsanız Amerika'yla ilişkileriniz Türkiye'nin ve iki ülkenin yararına olumlu bir şekilde gelişir."

Vatan Partisi Doğu Perinçek Suriye Beşar Esad AK Parti