Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Rudaw'a Suriye ziyaretinin detaylarını anlattı

Rûdaw: Vatan Partisi, Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile Şam’da görüşeceğini açıkladı. Bu ziyaret Vatan Partisi ile AK Parti’nin ortak karar mıdır? Ayrıca Vatan Partisi arabuluculuk göreviyle mi Şam’a gidecek, Türkiye'yi mi temsil edecek?

Özgür Bursalı: Vatan Partisi bağımsız olarak Suriye devletinin daveti üzerine bu ziyareti gerçekleştirecektir. AK Parti’den bağımsızdır. Vatan Partisi arabulucusu değildir. Kendi siyaseti, programları ve Türkiye’nin geleceğine dair sorumluluğu çerçevesinde Suriye’ye gitmektedir. Herhangi bir arabulucu görevi yoktur. Elbette bu ziyaretten Türkiye devletinin de bilgisi vardır, olmadı da doğaldır. Tabii bu ziyaret iki ülke ilişkilerinin gelişmesine ve işbirliği yolunun güçlenmesine de büyük katkılar sağlayacaktır. Vatan Partisi daha önce Rus uçağı düşürüldüğü zaman Türkiye ve Rusya ilişkilerini onarmıştı. Yine İran ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin Türkiye ile ilişkilerinin sağlıklı zeminde kalması için büyük çabalar sarf etmişti. Bugün de Suriye ziyareti ülke ve bölgemiz açısından, iki devlet açısından olumlu sonuçlara yol açacaktır.

Rûdaw: Vatan Partisi heyeti tam olarak Suriye Devletinin hangi kurumu tarafından çağrıldı? Heyette diğer partililer de yer alacak mı?

Özgür Bursalı: Uzun süredir ısrarla Suriye hükumeti partimizi davet ediyordu. Yine bu davet Suriye hükumetinin en üst makamlarından partimize geldi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek heyetimize başkanlık edecektir. Yine parti liderlerimizden Ethem Sancak heyette olacak. Partimizin yöneticilerinden de heyette katılımcılar olacak ama aynı zamanda partimizin dışında da toplumun önemli kesimlerini temsil eden etkili isimler de Şam heyetimizde yer alacak. Önümüzdeki günlerde heyetin ayrıntılarını ve ziyaret tarihini kamuoyuna açıklayacağız.

Rûdaw: Bu ziyaret ne zaman planlandı, ne zamandan beridir gündemde? Geçen süre zarfında Vatan Partisi olarak Şam ile görüşmeleriniz oldu mu? Olduysa neler konuşuluyordu?

Özgür Bursalı: Vatan Partisi'nin Suriye devleti ve Baas partileri ile ilişkileri güçlü bir dostluk zemininde çok uzun yıllara dayanıyor. Yakın zamanda, da daha önce 2015 yılında Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek Suriye'ye bir ziyarette bulunarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüşme yapmıştı. Onun yanı sıra gençlik ve parti heyetlerimiz çok kez Şam'a gitti ve orada çeşitli temas ve ziyaretler yapıldı. Yine uzaktan bağlantılarla, telefonla bu süreçte sıklıkla Suriye devlet yöneticileri ile önemli görüşmeler yaptık. Özellikle 2011'de ABD'nin Suriye'ye müdahalesinden sonra Vatan Partisi olarak bu müdahalenin emperyalist bir müdahale olduğunu, amacının bölgedeki enerji kaynaklarına bir koridor açarak Akdeniz'den çıkarmak olduğunu ama en önemlisi de Suriye'nin kuzeyinde ikinci bir İsrail kurma projelerinin olduğunu, sonuç olarak ABD'nin Türkiye'yi de bölecek bir eyleme adım attığını anlatmıştık. Bu bakımdan Suriye'nin toprak bütünlüğünün Türkiye'nin toprak bütünlüğü olduğunu, Suriye ve Türkiye haklarının kardeşliğinin asla bozulamayacağını, bölgedeki emperyalist tehditlere karşı iki ülkenin haklarını ve devletlerinin yeniden kucaklaşacağını hep söylüyorduk. Suriye devleti ile de görüşmelerimizin özünde bu çabalarımıza dair konular yer alıyordu.

Rûdaw: Suriye Devleti Vatan Partisi’ne güveniyor dediniz. Vatan Partisi'nin hangi özellikleri Şam’a bu güveni oluşturmuştur?

Özgür Bursalı: Tabii Vatan Partisi 55 yıldır Türkiye siyasetinde. Genel Başkanımız Doğu Perinçek liderliğinde anti emperyalist bağımsızlıktan ve haktan yana. Aynı zamanda ABD emperyalizminin bütün dünyadaki baskı ve tehditlerine karşı başta komşu ülkelerimiz olmak üzere mazlumlar dünyasının yanında yer alan çok köklü ve Türkiye'nin en etkili siyasi partisidir. 50 yıllık tarihi boyunca ülke, dünya ve bölge siyasetine damga vuran çok önemli işleri olmuştur. Bu açıdan yalnız Suriye değil İran, Irak, Rusya, Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden Çin'e kadar, hatta Latin Amerika'daki gelişmekte olan ülkelerde de Vatan Partisi'nin çok güçlü köklü bir uluslararası itibari ve ilişkileri vardır. Suriye devleti de bu özelliklerinden dolayı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e güvenmektedir. Vatan Partisi de sayın Başar Esad’a ve Suriye devletine güveniyor.

Rûdaw: Bu ziyarete kısaca bir isim koyarsanız ne olacak? Yalnızca Suriye ve Türkiye ilişkileri desek yeterli olacak mı? Gündemde hangi konular yer alacak?

Özgür Bursalı: Görüşmelerimizin özü, Türkiye ve Suriye’nin askeri ve ekonomi başta olmak üzere her alanda işbirliğini güçlendirmek olacaktır. Başta PKK/PYD terör örgütleri olmak üzere, bütün yobaz ve gerici terör örgütlerine karşı ortak mücadele, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Türkiye’deki misafir sığınmacıların ülkelerine geri dönmelerini güvenle sağlamak, görüşmelerimizin ana konusu olacaktır. Elbette bu ana başlıklar altında Türkiye ve Suriye işbirliğinin getireceği sonuçlar ve kazanımlar üzerine görüşeceğiz. Türkiye ve Suriye işbirliği, PKK/PYD’ye beyaz bayrak çektirecektir. Onlar aynı zamanda bölgede bir Amerikan kuvvetidir, Amerikan askeridir.

Suriye de PYD’ye karşı mücadele etme iradesine sahip olduğunu defalarca beyan etmiştir. Bu terör örgütlerinin ortadan kalkması Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayacak ve sığınmacıların ülkelerine, evlerine, tarlalarına, çarşılarına, dükkanlarına, akrabalarına güvenli dönüşünü sağlayacaktır. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'de Amerika Birleşik Devletleri tehdidine karşı Türkiye ve Suriye işbirliği bu cephemizin güçlenmesi hak ve menfaatlerimiz, iki ülkenin bağımsızlığı ve toplu olarak bölge ülkelerinin menfaati açısından hayati önemdedir. Yani iki ülkenin işbirliği aslında dünya dengelerini değiştirecek niteliktedir. O bakımdan bölge ülkeleri için önemli bir güven kaynağı olacaktır Batı Asya başta olmak üzere Amerikan tehditlerine karşı kol kolu olmamız bütün bölge ülkelerinin menfaatinedir. Çünkü ABD Karadeniz'den Ege'ye Suriye'nin kuzeyine kadar kurduğu üslerle Türkiye'ye ve bütün bölge ülkelerinin bağımsızlığını ve vatan bütünlüğünü tehdit etmektedir.

Rûdaw: Peki ya Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gibi Türkiye’den destek alan Suriyeli silahlı grupların geleceği, Ankara-Şam yakınlaşması ve işbirliği söz konusu olduğunda ne olacak?

Özgür Bursalı: Suriye’de tek bir hükumet vardır. O da halkın meşru hükumeti olan Beşar Esad yönetimidir. Evet Türkiye Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birliktelikler kurmuştur. ÖSO Türkiye ile birlikte PKK ve DEAŞ güçlerine karşı, aynı zamanda ABD’ye karşı savaşmıştır ama bugün gelinen noktada özellikle iki ülkenin işbirliği ve terörün temizlenmesi sürecinde ÖSO da Suriye’nin devlet sistemi ile birleşip, Suriye’nin vatan bütünlüğü sürecine katılmalıdır. Bu süreç kaçınılmaz olarak böyle şekillenecektir.

Rûdaw: Bu ziyaret açısından Rusya’nın konumu ve tutumu tam olarak nedir?

Özgür Bursalı: Rusya hem dünya açısından hem de bölge açısından kilit bir konumdadır. Parti heyetlerimiz sık sık Rusya devlet yetkilileri ile de görüşmeler gerçekleştiriyor. En son 28-29 Temmuz'da Moskova'da bir parti heyetimiz Rus devlet yetkilileri ile görüştü. Tabii Türkiye, Suriye, Rusya’ya tehdit aynı merkezden, Amerika Birleşik Devletleri'nden geliyor. Dolayısıyla ortak tehdit altındaki bu ülke aslında Suriye'de silah arkadaşı olmuşlardır ve Amerika'ya karşı cephe tutmaktadırlar. Rusya'da açıkça Suriye ve Türkiye'nin işbirliğinden yanadır, Suriye ve Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığından yanadır. Tabii Rusya gibi dünya çapında büyük bir kuvvet ABD tehditlerine karşı Türkiye ve Suriye'nin bölgedeki en güvenilir müttefiklerindendir. Tarihten bu yana da bu hep böyle olmuştur. Ne zaman Rusya, Türkiye ve Suriye birbirlerine karşı çatışma sürecine girmişlerse Batılı emperyalistler çıkar sağlamıştır bu süreçten. Ama ne zaman ki bu ülkeler kol kola girmişse Batılı emperyalistlerin oyunları bozulmuştur. Bu açıdan yükselen yeni dünyada Atlantik sistemi çöküyor, Amerikan sistemi ve dolar saltanatı çöküyor. Yeni bir Asya uygarlığı yükseliyor. Asya uygarlığının öncü ülkeleri Suriye'dir, Türkiye'dir, İran'dır, Rusya'dır, Irak’tır, Çin'e kadar uzanan bütün ülkelerdir. Bu konumdaki tüm ülkeler birbirlerinin doğal müttefiki ve dostudur.

Rûdaw: Vatan Partisi olarak Türkiye’deki Kürtler ile aranız nasıl? Kürt sorununa yaklaşımınız nedir?

Özgür Bursalı: Bizim Vatan Partisi olarak en temel sloganlarımızdan biri şudur; “Türk de biziz Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz.” Kürtler bu coğrafyanın ve Türkiye'nin en önemli, en nadide haklarından biridir. Tabii özellikle Türkler ve Kürtler aynı nehirde karışmış kucaklaşmış, bin yıldır kardeş olarak aynı cephelerde omuz omuza savaşarak büyük bir millet olmuştur. Türk milleti olmuştur. Partimiz ve Genel Başkanımız sayın Doğu Perinçek de Kürtlerin eşitliği ve demokratik hakları için Türkiye'de en çok bedel ödeyen siyasi liderdir. Özellikle 1990'lı yıllarda Türkiye'de Kürtler üzerindeki baskı, eşitsizlik ve zulme karşı Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemiz başta olmak üzere, çok büyük mücadelelere önderlik etmiştir. Hayatının 15 yılını cezaevlerinde geçirmiştir. Türk ve Kürt kardeşliği için bedel ödemiştir. Hatta Genel Başkanımızın hafızalara kazanan çok önemli bir sözü vardır o dönemde; “Cehennemde tek bir Kürt kalsan bir tane Türk'ün dahi cennete gitmeye hakkı yoktur” demiştir. O bakımdan Kürtlerin demokratik hakları açısından Vatan Partisi çok büyük mücadeleler vermiştir. Bugün Kürtçe yayın yapmak, gazete çıkartmak, vatandaşların eşit sayılması konusunda Vatan Partisi'nin çok büyük emekleri vardır. Bugün mesela artık Kürt sorunu değildir. Özellikle Türkiye açısından bir Amerika sorunudur. O yüzden biz hem bölgedeki hem de ülkemizdeki Kürt vatandaşlarımız açısından şunu söyleyebiliriz; birlik ve beraberlik yönünde omuz omuza Amerikan emperyalizmine karşı mücadele mevzisinde olmamız gerekiyor. Kürtler bu açıdan başı diktir, namusludur, onurludur, gururludur ve örnektir. Türkiye'de de Türküyle, Kürdüyle Türk milleti olarak büyük bir mücadele veriyoruz.

Rûdaw: Partiniz Kürdistan Bölgesi ve Türkiye ilişkilerini nasıl değerlendiriyor, bu ilişkiler hakkındaki temennileriniz nelerdir?

Özgür Bursalı: Aynı zamanda Türkiye ve Irak Kürt Bölgesel yönetiminin ilişkilerinin de gelişmesi ve güçlenmesi çok çok önemlidir ve anlamlıdır. İki ülke haklarının, Türklerin, Kürtlerin birlikte ABD emperyalizmine karşı kol kola vermesi tarihi önemdedir. Arkamızda büyük dersler vardır. Ne zaman Amerika ile işbirliği süreci başlasa bundan bölge hakları Türkler, Kürtler olarak büyük zararlar gördük, büyük bedeller ödedik. Ama ne zaman kol kola girip emperyalizme karşı mücadele tavrını ortaya koyduk işte o zaman haklarımız ve ülkelerimizin bağımsızlığı bütünlüğü yönünde çok önemli menfaatler kazanılmıştır.