Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu: Savaşan ordumuza güveniyoruz
Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu, 21 Mayıs tarihinde, video konferans yoluyla genişletilmiş olarak toplandı, son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki atamalarla ilgili olarak kamuoyunda ve sosyal medyada yürütülen propaganda ve iddiaları değerlendirerek kararlar aldı.
Yayınlanma:
Güncellenme:
Bağlantıyı Kopyala
A+
A-
Alınan kararlar şu şekilde:
"1) Türkiyemiz, 24 Temmuz 2015 gününden bu yana ABD’nin üzerimize sürdüğü PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı vatan bütünlüğü ve yurtta barış için savaşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Polisi ve Güvenlik Korucularımız, milletimizin kararlı desteğiyle terör örgütlerini etkisiz hale getirmek yolunda tarihî başarılar kazanmaktadır. Yurt içindeki ve sınır ötesindeki Vatan Savaşımız, Devlet ve Millet birliğini pekiştirmiş, Ordumuza olan güveni sağlamlaştırmış ve Türkiye’yi komşu ülkelerle ve Asyalı dostlarıyla aynı mevzide buluşturmuştur.
2) Vatan Savaşımız, kesin zafere ilerlerken, özellikle Doğu Akdeniz’de yeni tehditlerle karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz. ABD-İsrail-Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin oluşturduğu karanlık ittifak, namlularını Türkiye’ye çevirerek Noble Dina ve Nemesis gibi intikam tatbikatları yapmaktadır. Deniz Kuvvetlerimiz bu koşullarda Doğu Akdeniz’de bayrak göstererek Mavi Vatanımızı savunmadaki kararlılığımızı bütün dünyaya ilan etmiştir. Bunun yanında Devletimiz, 27 Kasım 2019 günü Libya Hükümeti ile Deniz Yetki Alanları Sınırlandırmasına Dair Mutabakat Muhtırası ve Askerî İşbirliği Mutabakatı Muhtırası imzalayarak, uluslararası hukuk ve siyasetteki konumumuzu güçlendirmiştir. Partimiz, bu bağlamda Libya’ya Türk askerinin gönderilmesini, Doğu Akdeniz’e yönelik ABD-İsrail tehdidini ileri hatlardan göğüsleme stratejisi çerçevesinde değerlendirmiş ve desteklemiştir.
3) Ordumuzun karada, denizde ve havada vatan savaşı yürüttüğü koşullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki atamalara ilişkin uygulamalar konusunda, kamuoyunda sorumsuzca dolaştırılan söylentiler, Milletimiz ile Ordumuz arasındaki birliğe zarar vermektedir. Komutanlarımızın atanmasına ve görevlendirilmesine ilişkin yetki ve usuller yasalarımızda belirlenmiştir. Bu yetkilerin kullanılmasına karşı yürütülen propaganda, vatandaş sorumluluğuyla bağdaşmayan davranışlardır. Bu dikkatsiz ve sorumsuz tavırların bozgunculuk düzeyine varmadan önlenmesi, devletin, medyanın ve vatandaşın görevidir.
4) Vatan Partisi olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karar ve uygulamalarına karşı müdahaleleri mahkum ediyoruz. Hele savaş koşullarında Ordumuzun komutanları hakkında değerlendirmeler yapmak, atamalarla ilgili tartışmalar yürütmek, Ordunun disiplinini bozmaya yönelik dedikodular yaymak, vatanseverlikle ve vatandaş sorumluluğuyla bağdaşmayan davranışlardır.
5) Türk Silahlı Kuvvetleri, 36 yıldır ABD güdümlü teröre karşı savaşarak büyük tecrübeler kazanmıştır. Kahraman Ordumuz, milletiyle birlikte 15-16 Temmuz 2016 Darbesini bastırmıştır ve ABD’nin FETÖ Gladyosuna bağlı unsurlardan arınmıştır. Böylece Ordumuzun savaş yeteneği güçlenmiştir. Savaşta kazanılan başarılar, bu gerçeği kanıtlamaktadır.
6) Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sonuna kadar güveniyoruz ve bu güveni sarsmaya yönelik faaliyetlerin karşısındayız. Bu tür faaliyetin düşman güçlerin psikolojik harekâtına hizmet ettiğini görüyor ve bütün milletimizi uyarıyoruz.
7) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Ordusunun her cephedeki ve özellikle Mavi Vatanımızdaki kararlılığı güçlenerek devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başında olan komutanlarımız, üstün askerlik yetenekleri ve geleneksel Türk subayı karakterleriyle vatan savunmasındaki görevlerini başarıyla yürütmektedirler.
8) Ordumuzun milletine ve Cumhuriyetine bağlılığı, birliği, disiplini ve silah arkadaşlığı, milletçe korumamız ve güçlendirmemiz gereken binlerce yıllık büyük geleneğimizdir. Mehmetçik ruhu, tarihin bize armağan ettiği büyük değerimizdir. Bu gelenekleri geleceğe taşımak, her kurumun ve her vatandaşın bilincine emanet edilmiş olan millî bir görevdir.
9) Vatan Partisi, Karadeniz’den Ege ve Kıbrıs’a, Doğu Akdeniz’den Hürmüz Boğazı ve Umman Denizi’ne kadar bütünsel bir güvenlik stratejisi oluşturmuştur ve bu stratejinin gerektirdiği uluslararası çalışmaları bir vatan görevi olarak hayata geçirmektedir. Bu kapsamda ilan ettiğimiz Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Planı’nı Cumhuriyet Hükümetimizin, Türk Milletinin ve Karadeniz-Akdeniz devletlerinin değerlendirmesine sunmuştuk.
Türk Milletine saygıyla duyuruyoruz."