Öncü Kadın tarihi yazılıyor
Yakın tarihi bilen, okuyan, yaşayan dost düşman herkes bilir ki Aydınlıkçılar örgütçüdür, arşivcidir. “Karnından konuşmak” dediğimiz, elini ensesine koyup aklına geleni “tarih” ya da “teori” diye anlatmak onların kitabında yazmaz.
Birkaç dinleyici bulduğunda “muazzam devrimciyim, kimseleri beğenmem, varsa yoksa ben, ben, ben…” nutukları atanlara hiç benzemezler. Ha bir de bilirler ki, söz uçar! Vatan Partisi Öncü Kadın, işte bu köklü geleneğe hakkını verecek bir adım attı. Geçen yıl sonunda, Genel Sekreter Eylem Göksu Yıldırım ve Eğitim Bürosu Başkanı Zerrin Öztürk imzalı 6-02 nolu genelgeyle, İl Başkanlarına “Öncü Kadın Tarihini Yazıyoruz” müjdesini verdi ve göreve çağırdı. Öncü Kadın üyeleri kanatlarını taktı, becerikli eller, akıllı başlar harekete geçti. Eğitim Bürosu başkanlığında Öncü Kadın tarihi üzerine çalışmaya başladılar. Çalışmanın sonunda “Öncü Kadın Tarihi” başlıklı makale ve kitapçıklar yayımlanacak, gelecek nesiller ellerindeki mirasa bir değerli parça daha katacaklardı.
ÖNCÜNÜN ÖNCÜSÜ
Tarih, 1967 yılından başlayıp günümüze gelecek. Parti üyeleri, dostları, çevreleri, Öncü Kadın mücadelesine kim dokunduysa herkesin belge, fotoğraf ve tanıklıklarına başvurulacak. Yarım asır devrilmiş, dile kolay! Öncü Kadın mücadelesindeki her tanık altın değerinde bir tecrübe demek. Büyük, kapsamlı ve ayrıntılı bu tarama için ilk çaldıkları kapı, MYK üyesi, ATABE Genel Yayın Yönetmeni ve USMER Başkanı Şule Perinçek. Mücadeledeki konumu, arşiv konusundaki bilgi ve tecrübesi tartışılmaz! Yönergesiyle ilk elde bir Tarama Komisyonu oluşturuldu. Dalga dalga belge ve bilgi akışı başladı. Ne heyecan! Ne coşku! Her bir Öncü Kadın, artık tarihin bir parçası olarak yazar kadrosunda. Biri 1997’de çıkmış Örgütlü Kadının Sesi adlı bülteni gönderiyor. 25 yıldır çeyiz sandığında saklar gibi saklamış, bulmuş çıkartmış! Bir başkası 1998’de 6-7 sayı çıkmış olan Kadınların Sesi dergisini… Bir diğeri, İşçi Partisi dönemindeki Öncü Kadın tüzüğünü sayfa sayfa gönderiyor. Belgeler belgeleri, tanıklar tanıkları getiriyor. Aralarından ayrılanlar özlem ve saygıyla anılıyor. Yaşayanlar, birbirlerine daha sıkı tutunuyor, gençliğe ve gelecek nesillere gerçek tarih kayıtlarını oluşturma çabasındalar. Sırtlarında büyük sorumluluk var!
YILDIRIM BÖLGE KADINLAR KOĞUŞU’NDAN YOLA ÇIKTIK
Öncü Kadın Tarihi yazma fikri nasıl ortaya çıktı? Ön hazırlıklar nasıl yürüyor? Bilgi ve belge akışı nerede toplanıyor? Bindallı yazarı, Vatan Partisi Öncü Kadın Eğitim Bürosu Başkanı Av. Zerrin Öztürk’e sorduk.
“Öncü Kadın Tarihi yazma fikrini bir süredir tartışıyorduk. Amaç, Partinin Kadın Kolu Eğitim Bürosu olarak kayıt halinde gelecek kuşaklara devretmek! Böyle yola çıktık. Aydınlık hareketi içinde başta Kadınlar Dünyası dergisi olmak üzere, çok daha önce kadın önderlerinin başlattığını biliyoruz. Birçok da kaybımız oldu... Partileşme süresi içinde Türkiye’nin en önemli devrimcilerinin içinde olduğu kadın önderlerinin yaptıklarını, gözlemlerini, tespitlerini kayıt altına almak gerekliydi. Örneğin, ilk feminizm olgusu ortaya çıktığında yaşananlar var… İstanbul’da ‘Ayrımcılığa Karşı Kadın Dayanışma Derneği’ kurulmuş. Bu çalışmaların hepsini, ayrıntılarıyla ve elbette dönemlerin özellikleriyle birlikte ele almak doğru olacaktı. Bugünden bakınca pek çok şeyi eleştiriyoruz, ama o koşullar içinde bakınca, Türkiye’de sol hareket içinde milli bağımsızlık, ayakları Türkiye topraklarına basan biricik hareketin Aydınlık hareketi olduğu görülüyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
“En genel başlangıç tarihi 1968 gençlik hareketi içinde yer alan devrimci kadınlarının bir araya gelip birbirlerini tanıdıkları Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu… Burada çok önemli kadın önderler bir arada. Daha sonraları birçok farklı görüşte de olsalar, kadın önderlerin 68’de ödediği bedellerle başlamış. O ayrışmalara rağmen bir araya geldikleri de olmuş. Feminizmle birlikte Şirin Tekelilerden sonra önemli bir ayrımcılık oluyor. Oysa, önceleri bütün kesimlerle Dayağa Karşı Kadın Komisyonu oluşturuyorlar. CHP’li, feministler, beraber çalışıyorlar. En son Türkiye’deki kadın hareketi açısından çok önemli bir girişim olarak 1999-2002 arası Kadınlar Dünyası dergisini çıkartıyorlar. Derginin çizgisi, o günün koşulları içinde bakıldığında çok önemli bir zemine oturuyor. Anti emperyalist, anti faşist, sol kadın çevresine seslenen bir dergi. Yazarlar siyasetçiler, bilim insanları gibi çok değişik kesimlerden kadınların imzaları var. Önemli bir başarıyı yakalamış. Türkiye’nin devrimci mücadele tarihi içinde bunları ortaya koymak çok önemli bir görev olarak önümüze çıktı, üslendik…
CKD BÖYLE ORTAYA ÇIKTI
“Devrimci vatansever harekete, partimize düşmanca tavır takınmayan, ‘68 hareketi içinde yer almış, hayatta olan ne kadar isim varsa, ayrıca Kadınlar Dünyası dergisine yazı vermiş olan herkesi tarıyoruz. Ne kadar geniş bir zemine oturduğunu göstermek açısından önemsiyoruz. Hep birlikte bir arayış içindeler aslında. Örnek Dayağa Karşı Kadın yürüyüşü. Örnek CKD kuruluşu! Kuruluşuna Ankara’daki Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü neden olmuş. Aydınlık hareketinin kadın önderleri çok önemli görevler yerine getirmişler. Bu pek bilinmiyor. Bir kitap, arşiv haline getireceğiz.”
SİZ DE KATKIDA BULUNUN
Vatan Partisi Öncü Kadın Eğitim Bürosu Başkanı Av. Zerrin Öztürk, Aydınlık okurlarına da çağrıda bulundu: “Ellerinde ne belge varsa göndermelerini istiyoruz, sözlü tanıklıkları ekliyoruz.” Döküman göndermek için: Döküman gönderme adresimiz: Vatan Partisi İstanbul İl Başkanlığı Nuray Kaya, İstiklal Cad.Deva Çıkmazı Beyoğlu/İstanbul. Ayrıca [email protected]