Vatan Partisi Orhaneli Belediye Başkan Adayı Aslan İnceyürek: Köylü kirazını da üretecek kuzularını da besleyecek

Bursa’nın Orhaneli ilçesi, Kuzey Ege ile Güney Marmara’nın kesiştiği yerde, Uludağ’ın arka yamaçlarında kurulu. Dağ köyü konumunda bir ilçemiz. Topraklar verimli, o yüzden de ekonomisi öncelikle hayvancılık ve tarıma dayalı. Çilek, kiraz, ahududu ve yaban mersini üretimi yaygın. Sebzenin her türlüsü, her mevsim yetişiyor. Küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin de önemli merkezlerinden biri Orhaneli. Ancak hem tarımda hem de hayvancılıkta sıkıntı burada da büyük.

Sebze meyvede pazarlama sorunu, hayvancılıkta meraların rant uğruna yok edilişi ve köylüyü bitiren Büyükşehir Yasası. Aslan İnceyürek, 23 yıldır Orhaneli’de yaşıyor. Pideci esnafı. “1979 yılında dedem beni çırak olarak verdi, şimdi usta oldum. 79 yılından beri pideciyim. Mesleğimi seviyorum, ilçemizdeki sorunları gördükçe kahroluyorum. Çözüm için bir şeyler yapmak istiyorum.” dedi ve Vatan Partisi’nden Belediye Başkan Adayı oldu.

‘MERMER OCAĞI TOZU DERELERE VERİLİYOR’

Köyleriyle birlikte 17 bin nüfusa sahip olan Orhaneli’nde en büyük sıkıntı işsizlik. Aslan İnceyürek, ilçenin ekonomik faaliyetleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Yüksek köylerde hayvancılık var. Koyun, keçi besleniyor ama taş ocakları ve güneş enerjisi panelleri hayvancılığı bitirdi. Ormanlar tel örgülerle çevrili. Meralar ranta gitti. Hayvanlar otlayacak yer bulamıyor. Şimdi de mermer ocaklarının tozlarını derelere veriyorlar. Tozdan etkilenen hayvanlar doğum yapamıyor, düşük yapıyor. “Şehir merkezi ve yakın köylerde genelde tarımsal üretim var. Göynük’te ahududu, çilek, patates, yaban mersini yetişiyor. Akalan köyünde sebze meyve üretimi var. Çok bereketli topraklar buralar. Fakat ürettiğinin karşılığını alamıyor üretici. Fadıl köyünde mesela kiraz üretiliyor ama köyler yavaş yavaş boşalıyor.”

‘ARACI BİZ OLACAĞIZ ÇİFTÇİ KAZANACAK’

Kiraz üretimindeki en büyük sorunun pazarlama olduğunu belirten İnceyürek, şöyle devam etti: “İhraçlık ürün üretiyoruz, Napolyon kirazı, en kalitelisi ama ürününü satamıyor üretici. Maalesef hasat zamanı İstanbul’dan tüccarlar geliyor, üretici onların insafına kalıyor. Misal bu sene para ediyor kiraz, üretici önümüzdeki sene için borçlanıyor ama bir bakıyor para etmiyor, kirazlar yollara dökülüyor. Zor bir dönem yaşıyor buranın halkı.” diye konuştu. Belediye Başkanı olursa üreticinin kazanması için yapacaklarını şöyle açıklıyor:

“Biz kamucu yönetim anlayışıyla çalışacağız. Ucuz gübre temin edeceğiz. Çiftçinin meyve sebzesini pazarlamasına yardımcı olacağız, aracılar değil çiftçi kazanacak. Biz araya gireceğiz. Kooperatiflerle tüketici daha ucuza yiyecek üretici de daha çok kazanacak. Üretimin önüne sonuna kadar açacağız, kaynaklarımızı köylüye, üretene aktaracağız, bu düzeni kuracağız.

“Burada bir soğuk hava deposu var atıl durumda. Açgözlü ve rantçı bir belediye burada da var maalesef. Doğru dürüst çalıştırılmadı bu depo. Burayı çiftçinin hizmetine sunacağız. Bir de Demirciköy var orada da bir depo yapacağız, çiftçi ürününü bu depolarda saklayacak. Bu hizmeti belediye ücretsiz verecek.”

‘OCAKLAR DEVLETÇİ ÇÖZÜMLERLE İŞLETİLECEK’

Orhaneli yeraltı kaynakları bakımından da zengin bir ilçemiz. Linyit, mermer, krom çıkartılıyor. Ancak taş ocakları o kadar yaygın ki, “Dağı görseniz her yer delik deşik anlarsınız, özelliği kalmamış. Erenler tarafı var, komple mermer ocağı. Belenoluk, Ağaçhisar, Şükrüye köylerinde de taş ocakları var. Bunların atıkları derelere akıyor. Köylülere buraları ‘boşalt’ deniliyor aslında. Köylüler zor durumda. Bize de geliyorlar, dertlerini anlatıyorlar.” diyor İnceyürek.

‘MERADA BU İŞ OLMAZ’

Aslan İnceyürek, taş ocaklarının ve madenlerin insan yaşamının olduğu yerlerde açılmaması gerektiğini belirtti, şöyle konuştu:

“Taş ocaklarını devletçi çözümlerle işleteceğiz. Taş çıkarsınlar tamam ama yerleşimin olmadığı yerler var. Bir taraftan taş çıkarıyorsun, bir taraftan da köylüye zarar veriyorsun. Mermer, Türkiye’nin her yerinde var. İnsan olmayan yerlerde de var, tarım hayvancılık yapılmayan yerlerde de var. Başka yerden çıkar. Yapılacaksa da adabıyla yapılacak bu iş. Sen taş çıkaracaksın diye köylü kuzusunu besleyemeyecek mi?

“15-17 haneli bir köy var, Belenoluk. Üst tarafındaki 38 dönüm mera alanını, güneş enerji panelleri kuracağız, diye kiraya verdiler. Bakanlıktan ayarlamışlar, kitabına uydurmuşlar. Şimdi işin içinden çıkamıyorlar. Olay davalık, usulsüzlük tespit ettik. Köylünün yıllardır kullandığı mera alanında bu iş olmaz. Bu işin takipçisi olacağız.”

‘BÜYÜKŞEHİR YASASIYLA KÖYLÜYÜ BİTİRDİLER’

80 sonrasındaki iktidarların köylünün her şeyini aldığını belirten İnceyürek, “Hiçbir şeyi kalmadı köylünün. Kahvesi vardı, kepçesi vardı, traktörü vardı, Büyükşehir yasasıyla köylü muhtaç oldu.” dedi. İnceyürek, diğer sorunlar ve çözümleriyle ilgili de şöyle konuştu:

“İlçede sorun çok. Esnaf iş yapamıyor. İş alanları dar. Termik santral var ama yönetim, çalışanların burnundan getiriyor. Asgari ücretin altında maaşla çalıştırıyorlar işçileri.

“Ulaşım çok pahalı. Orhaneli’nden Bursa’ya bir kişi 85 liraya gidiyor. Hasta olsan, iki kişi gitsen, 170 eder. Oradan metroya bineceksin, etti 200 lira. 200 de geliş. 100 de orada simit çay içsen 500 lira. Bu çok korkunç bir rakam. İnsanın aklı almıyor.

“Pazarda insan yok. Dolaşan yok artık. Emekli maaşını almaya geliyorlar çarşıya artık insanlar. Zor bir süreçteyiz. Bu sorunlar ancak üretenlerin milli hükümetiyle çözülür. Biz doğru program ve yönetimlerle, halkçı örnek belediyeleri kuracağız. Orhaneli’ye hizmet için aday oldum, rant için değil.”