Vatan Partisi seçim beyannamesini açıkladı
Vatan Partisi 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki yol haritasını belirledi. 35 maddelik seçim beyannamesi 'Rantçı Sisteme Son Kamu Hizmeti İçin Vatan Partisi' sloganıyle öne çıktı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerine artık günler kaldı. Vatan Partisi, yerel seçimler için hazırladığı seçim beyannamesini bugün düzenlenen törenle açıkladı. "Rantçı Sisteme Son Kamu Hizmeti İçin Vatan Partisi" sloganı öne çıkan beyanname 53 sayfada özetlendi. Vatan Partisi'nin beyannamesi şu şekilde:
I. ÜRETİM DEVRİMİNE GİDEN SÜREÇ
Rantçı Sistem Bitti
Büyük Çözüm Geliyor
Değerli Vatandaşlarımız,
Kentlerimiz, toprağımız, ırmaklarımız, ağaçlarımız, yollarımız ve en başta insanımız isyan ediyor: Böyle gitmez!
Türkiye Büyük Çözüme gidiyor.
Türkiyemizin yüz yüze geldiği ciddî güvenlik tehditleri var. ABD ve İsrail, bugüne kadar PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerini üzerimize sürüyordu. Ülkemizi ve Mehmetçiğimizi artık özgüçleriyle doğrudan hedef alıyorlar. NATO’ya evet diyen iktidar ve muhalefet, bu tehdit karşısında eziktir.
Dıştan dayatılan ekonomi programı iflas etti. 1980’den bu yana Türkiye’nin üretim yapısına ağır darbe indirildi. Devlet borçlu, millet borçlu, belediyeler borçlu. Washington güdümlü sistem, çıkmaza girdi.
Buradan tek bir çıkış yolu var:
- Washington’dan değil, Ankara’dan yönetim! Üreticilerin Millî Hükümeti!
- Üretim Devrimi!
- Yerel yönetimlerde Kamu Hizmeti!
- Yükselen Asya Uygarlığının öncü konumlarında yer almak!
- Vatan Partisi’ne güç ve yetki vermek!
Çalışkan işçimizin ve çiftçimizin, girişken sanayici ve tüccarımızın gözleri Asya ufuklarında. Üreticilerimiz ekonominin çarkını çevirmek, üretmek istiyor.
Gençlerimiz, kadınlarımız iş sahibi olmak ve geleceğe güvenle yürümek istiyor.
Bilim, kültür ve sanat emekçilerimiz özgürce üretmek istiyor.
Bütün vatandaşlar, çocuklarımızın geleceği için yozlaşmadan arınmış, millî kültürle donanmış erdemli toplum istiyor.
Ne var ki, Devlet kurumları zaaf içindedir. İktidarın ve Atlantik güdümlü muhalefetin ABD ve NATO önünde boynu eğiktir. Anayasa Mahkemesi, PKK’nın eli ve ayağı olan siyasal partileri kapatmıyor. PKK’nın partisine Mehmetçiğe kurşun atsın, yollara mayın döşesin diye, Devlet bütçesinden milyarlarca lira para veriliyor. CHP’nin başını çektiği Atlantik partileri, PKK ile seçim işbirliği içindeler ve PKK güdümlü belediyelere kayyım atanmasına karşı kampanya yürütüyorlar. Enerji güvenliğimizi sağladığımız Rusya ve İran ile ilişkilere ABD dayatmaları sonucu zincir vuruluyor.
AK Parti Hükümeti çözümsüzdür ve çıkmazdadır. Başta CHP olmak üzere ABD güdümlü muhalifler ise ülke düşmanlarıyla birlikteler. Atlantik’ten yönetilen rantçı sistem içinde çözüm bitmiştir. Sistem partilerinin halka satacakları hayâl bile kalmadı! Hepsi bunalımda ve hepsi parçalanıyor, dağılıyor.
İç ve Dış Cephede Güvenlik
Son iki haftanın Türkiye manzaraları ciddî uyarılar içermektedir.
Camide ve kilisede cinayet işleniyor.
Tertibin merkezinden gelen kışkırtmayla birtakım başıbozuklar, “Şeriat gelecek” diye bağırıyor; başka birtakım başıbozuklar ise, “Şeriat geliyor” diye bağırıyor.
Olayların bütününe baktığımız zaman, yerel seçime giden ortamda Türkiye küresel merkezli bir tertiple karşı karşıyadır.
Küresel güç, kamuoyunda sıradan insan için bile can güvenliğinin kalmadığı kanaatini oluşturmak peşindedir. “Türkiye yönetilemiyor” algısını kışkırtmanın hangi amaca hizmet edeceğini değerlendirmek, önümüzdeki meseledir.
Bu manzara, Türkiye’nin sıradan bir yerel seçim düzleminde olmadığını gösteriyor. Belediye sorunları çerçevesine hapsolan, millî güvenliğimize, millî ekonomiye ve Türk Devriminin Aydınlanma kazanımlarına sırtını çevirmiş bir program, Türkiye’nin önündeki program değildir.
Bugün Türkiye, en son Metina baskınında yaşanan dış cephe tehdidi yanında, iç cephede de güvenlik tehditleriyle karşı karşıyadır.
Halkçı belediye için millî güvenlik gerekir.
Yollara istediğiniz kadar asfalt dökme vaadinde bulunun, kaldırımları en güzel taşlarla döşeyeceğinizi söyleyin, yolların ve kaldırımların güvenliğini sağlayamıyorsanız, gevezelikten başka bir şey yapmıyorsunuz demektir.
Türkiye Yüzyılı 7. Yüzyılda Değil
21. Yüzyıldadır
AK Parti yönetimi dış ve iç cepheden gelen tertipler karşısında çaresizdir. İktidar, “Şeriatın İslam Hukuku olduğunu” söyleyerek, İslamı dünyadan ve çağımızdan başka bir dünyaya ve çağa taşımaya kalkışıyor. CHP yönetiminin başını çektiği Atlantik muhalefeti ise, PKK ve FETÖ ile dayanışma içindedir ve bu nedenle Türkiye’yi hedef alan dış ve iç tertiplerin aleti haline gelmiştir.
İslamın şartı, “La ilahe illallah, Muhammeden abduhu ve resulühu” diye özetlenmiştir: “Allahtan başka ilah yoktur ve Hazreti Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir.”
Bugün Türkiye’ye hırsızın elini kesen bir Ceza Hukuku getiremezsiniz! Yine bugün kadına mirastan erkeğin yarısı kadar pay veren bir Miras Hukuku uygulamaya kimsenin gücü yetmez. Dört kadınla evlenmek, Şeriata uygundur ama arkada kalmıştır.
“Türkiye yüzyılı”, 7. Yüzyılda veya 19. Yüzyılda değildir. “Türkiye Yüzyılı”, 21. Yüzyıldadır.
Anayasamızın 24. Maddesinin 5. Fıkrası, yalnızca Anayasa maddesi değil, Türkiye’nin vazgeçmesi mümkün olmayan büyük gerçeğidir:
“Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”
AK Parti yönetimi dış ve iç cepheden gelen tertipler karşısında çaresizdir. İktidar, “Şeriatın İslam Hukuku olduğunu” söyleyerek, İslamı dünyadan ve çağımızdan başka bir dünyaya ve çağa taşımaya kalkışıyor. CHP yönetiminin başını çektiği Atlantik muhalefeti ise, PKK ve FETÖ ile dayanışma içindedir ve bu nedenle Türkiye’yi hedef alan dış ve iç tertiplerin aleti haline gelmiştir.
İslamın şartı, “La ilahe illallah, Muhammeden abduhu ve resulühu” diye özetlenmiştir: “Allahtan başka ilah yoktur ve Hazreti Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir.”
Bugün Türkiye’ye hırsızın elini kesen bir Ceza Hukuku getiremezsiniz! Yine bugün kadına mirastan erkeğin yarısı kadar pay veren bir Miras Hukuku uygulamaya kimsenin gücü yetmez. Dört kadınla evlenmek, Şeriata uygundur ama arkada kalmıştır.
“Türkiye yüzyılı”, 7. Yüzyılda veya 19. Yüzyılda değildir. “Türkiye Yüzyılı”, 21. Yüzyıldadır.
Anayasamızın 24. Maddesinin 5. Fıkrası, yalnızca Anayasa maddesi değil, Türkiye’nin vazgeçmesi mümkün olmayan büyük gerçeğidir:
“Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”
AK Parti yönetimi dış ve iç cepheden gelen tertipler karşısında çaresizdir. İktidar, “Şeriatın İslam Hukuku olduğunu” söyleyerek, İslamı dünyadan ve çağımızdan başka bir dünyaya ve çağa taşımaya kalkışıyor. CHP yönetiminin başını çektiği Atlantik muhalefeti ise, PKK ve FETÖ ile dayanışma içindedir ve bu nedenle Türkiye’yi hedef alan dış ve iç tertiplerin aleti haline gelmiştir.
İslamın şartı, “La ilahe illallah, Muhammeden abduhu ve resulühu” diye özetlenmiştir: “Allahtan başka ilah yoktur ve Hazreti Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir.”
Bugün Türkiye’ye hırsızın elini kesen bir Ceza Hukuku getiremezsiniz! Yine bugün kadına mirastan erkeğin yarısı kadar pay veren bir Miras Hukuku uygulamaya kimsenin gücü yetmez. Dört kadınla evlenmek, Şeriata uygundur ama arkada kalmıştır.
“Türkiye yüzyılı”, 7. Yüzyılda veya 19. Yüzyılda değildir. “Türkiye Yüzyılı”, 21. Yüzyıldadır.
Anayasamızın 24. Maddesinin 5. Fıkrası, yalnızca Anayasa maddesi değil, Türkiye’nin vazgeçmesi mümkün olmayan büyük gerçeğidir:
“Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”
İkiz İhanet Yasalarını Kaldıracağız
Türkiyemizde Merkezî Hükümet Yönetiminden soyutlanmış bir Yerel Yönetim sistemi olmamıştır ve olamaz. İki yüzyıldır yerel yönetimlere özerklik programları emperyalist devletler tarafından dayatılmıştır. Etnik bölücüler ve Ortaçağ kuvvetleri, bu dayatmanın hizmetinde olmuşlardır. Nitekim 16 Aralık 1966 tarihinde Birleşmiş Milletler’de kabul edilen İkiz Yasalar da millî ve bölgesel azınlıklara bir takım egemenlik yetkileri veriyordu. Medenî ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme başlıklı bu sözleşmeler, 18 Ağustos 1990 tarihinde, Bakanlar Kurulunca kabul edildi ve 4 Haziran 2003 günü AK Parti ve CHP oylarıyla TBMM’de onaylandıktan sonra 20 Haziran 2003 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Vatan Partisi, bu sözleşmelere daha en başından “İkiz İhanet Yasaları” adını verdi. Zamanın Cumhurbaşkanı’na kadar çıkarak bu yasaları önlemeye çalıştık. Bu yasalar, Türkiye’nin bölgesel azınlıklarına yerel iktidar oluşturmaktan ayrılmaya kadar bazı haklar tanımaktadır. İkiz Yasalar, “bölgesel azınlıklara” bölgesel ekonomik kaynaklara sahip çıkma, vergi toplama, yerel dilleri resmî dil haline getirme gibi olanaklar sunmaktadır. Bu bağlamda CHP’li büyükşehir belediye başkanları “İstanbul Ankara’dan yönetilemez”, “İzmir Ankara’dan yönetilemez” sloganlarıyla yerel dükalıklar hevesine kapılmışlardır. Yine PKK’nın denetimine düşen belediyelerin de Ankara’dan bağımsızlaşma girişimleri unutulmuş değildir.
Yerel Yönetimlerin emperyalist müdahaleden kurtarılması için, İkiz İhanet Yasalarının kaldırılması şarttır. Vatan Partisi, bu tarihî görevi üstlenen tek partidir.
Millî Devletin Merkezî Yönetiminde ve
Yerel Yönetimlerde Devrimci Çözüm
Türkiye’de yerel yönetimler, yöre halkına ancak merkezî devletin denetim ve desteğiyle verimli hizmetlerde bulunabilir. Bu tarihsel ve güncel gerçeğin bilincinde olan Vatan Partisi, halkımıza Merkezî Yönetimin yetkisinde olan uygulamalardan soyutlanmış bir Yerel Yönetim Programı sunmuyor. Bu zorunluluk, yalnız Türkiye’nin tarihsel yapısından kaynaklanmıyor. Türkiye’nin bütün sorunlarının devrimci çözümleri dayattığı bir eşikte, İstanbul için de, Diyarbakır için de, Muğla için de, Trabzon ve Batman için de millî hedeflerden soyutlanmış, yerel bir çözüm bulunmuyor. Önümüzdeki devrim, İzmir veya Van Devrimi değil, Türkiye’nin Üretim Devrimi olacaktır. Yerel Yönetimler, ancak Üretim Devriminin görevlerini ve nimetlerini paylaşarak kamu hizmeti yapacaklardır.
Örneğin yerel yönetimler için, Büyükşehir Yasası kaldırılmadan çözüm yoktur. Yine yerel yönetimler için, İkiz İhanet Yasaları kaldırılmadan birlik ve barış güvencesi yoktur. Halk Meclisleriyle yönetim, sığınmacı sorununa Suriye ile birlikte çözüm, kiraların üç yıl için dondurulması, deprem tehlikesini ülke ölçeğinde ve kamu olanaklarıyla göğüslemek, kentlerimiz ile kırlar arasında dengeli kalkınma, bölgeler arası dengeleri sağlama gibi yerel yönetimlerin katılımını da gerekli kılan bütün devrimci çözümler, ancak Merkezî Hükümetin yönetiminde gerçekleştirilebilir. Bu köklü çözümler, ancak millî kaynakları seferber ederek, millî güvenlik ve millî eğitim siyasetleriyle hayata geçirilecektir.
Öncü Görevler Vatan Partisi’nde
Çözüm Milletimizin Ellerinde
Üreticilerin Millî Hükümetinin yönetiminde başaracağımız Üretim Devrimi, aynı zamanda Yerel Yönetimlerde Halk Devrimidir.
Vatan Partisi, programıyla, sınanmış ve dinamik kadrolarıyla ve Türkiye’yi Asya kapılarına açan uluslararası birikimiyle Üretim Devriminin önderi olan partidir.
Milletimizden yalnız kamu hizmeti yapan halkçı belediyeleri kurmak için değil, Üreticilerin Millî Hükümetinin yolunu açmak için de yetki talep ediyoruz.
Öncü görev, Vatan Partisi’nindir. Çözüm, milletimizin ellerindedir.
Vatan Partisi’nin Yerel Yönetimler Programını milletimizin kararına sunuyoruz.
II. YEREL YÖNETİMLER PROGRAMI
1. Rantçı Değil Halkçı Belediye
Bugün Atlantik sistemine bağlı olan iktidar ve muhalefet, belediyeleri halka hizmet için değil, rantları özel çıkarcılara paylaştırmak için yönetiyor. Belediye makamları oy karşılığı PKK güdümlü partiye veriliyor. Cumhuriyetimizin kamu hizmeti anlayışı yıkıma uğratılmış ve belediye hizmetleri şirketlere teslim edilmiştir. Kamu hizmetini ve kamu malını özelleştirdiler. Belediyelerin çevresini komisyoncular sardı. Halka hizmet için kullanılması gereken kaynaklar, yerli ve yabancı şirketlere, ihale mafyalarına, kayınçoya bacanağa dağıtılıyor.
Mafyaların rantçı sistemine son vereceğiz! Belediyelerimizi halkımızın emrine sunacağız.
Devleti ve belediyelerimizi Atlantik güdümlü mafyaların ve tarikatların elinden kurtaracağız.
2. Devlet Milletin Belediyeler Halkındır
Belediyelerdeki rüşvet, yolsuzluk ve vurgunları besleyen müteahhitlik ve ihale sistemine son vereceğiz! İnşaat ve hizmetler, özel çıkara çalışan şirketlerle değil, belediyenin kendi kurumlarıyla yapılacaktır.
Hizmetleri kamu eliyle yürüteceğiz.
Ankara Büyükşehir Şirketi değil, Ankara Büyükşehir Belediyesi seçelim.
İstanbul Büyükşehir Rant Dağıtım Merkezi değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçelim.
İzmir’de Mafya yönetimi değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi seçelim.
Diyarbakır’da PKK’ya hizmet veren değil, Diyarbakır halkına ve milletimize hizmet veren bir belediye seçelim.
Devlet milletin, belediyeler halkındır!
Kent, mafya baronlarının değildir; hepimizindir!
Kendimizin değil kentimizin belediyesini kuracağız.
Göreve hazırız. Sizden yetki istiyoruz.
Yetki ellerinizdedir!
3. Büyükşehir Derebeyliğine Son
Halk Meclisleriyle Yönetim
Küresel merkezlerden dayatılan Büyükşehir Yasası, muhtarlıkları işlevsiz hale getirdi ve belde belediyeciliğini kaldırdı; köylüyü, mahalleliyi ve kasabalıyı siyasetin ve hizmetin dışına sürdü.
Büyükşehir uygulaması, köy ve mahalle yönetimini halkın elinden aldı, beldelerimizin kilometrelerce uzağındaki kent mafyalarına ve rant çetelerine verdi. Köyün adına bile tahammül edemediler, demokrasinin temelini yıktılar. Seslerimiz yönetimin duvarlarına çarpıyor, yüreklerin kulakları sağır.
Büyükşehir Yasası, üretimi ve kamu hizmetini yok etti, kamu kaynaklarını özel çıkarcılığa peşkeş çekti.
Kent mafyaları, Büyükşehir Yasasıyla köylerimize, meralarımıza, tarlalarımıza, ormanlarımıza, kıyılarımıza ve plajlarımıza el koydu.
Vatan Partisi, Büyükşehir Yasasını yürürlükten kaldırmak için mücadele ediyor. Yerel Yönetim yasalarını değiştirecek, özel çıkara hizmet eden rant belediyeciliğine son vereceğiz. Köylerimizi ve beldelerimizi halk yönetimi kurmak amacıyla yeniden ayağa kaldıracak ve düzenleyeceğiz.
Vatan Partisi, köy, mahalle, ilçe ve illerden merkezde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar Halk Meclisleriyle Yönetim sistemini inşa ederek gerçek demokrasiyi getirecektir. Köy ve mahalle meclislerinin temsilcileri, belediye yönetimlerinde söz ve karar sahibi olacaktır.
Büyükşehir derebeyliğine son vermeye kararlıyız.
Sizden yetki istiyoruz.
4. Liyakatli Tutumlu ve Pratik Yönetim
Türkiyemizi ve yerel yönetimlerimizi halka bağlı, liyakatli, işini bilen, dürüst, çalışkan ve erdemli görevlilerle yönetmek için milletimizden yetki istiyoruz.
Hükümetten başlayarak Yerel Yönetimlere kadar uzanan gösteriş, israf, lüks ve ihtişama son vermek için yetki istiyoruz.
Siyah otomobil saltanatı, makam şatafatı, milyonluk temsil giderleri, halk kültürümüze yabancı uygulamalardır.
Yönetimi bürokrasiden arındıracak, basitleştirecek, ihtiyaca uygun hale getirecek ve kamu hizmetine erişimi kolaylaştıracağız.
Vatan Partisi belediyelerinde, başkan dahil, yöneticilerin maaşları en yüksek işçi ücretini geçmeyecektir. Yöneticiler göreve gelirken ve görevden ayrılırken mal bildiriminde bulunacaklar, açıklayamadıkları gelirlerinin ve mal varlıklarının hesabını yargı önünde vereceklerdir.
Sade yaşam, Belediye Başkanlarının ve bütün personelin mutluluk kaynağı olacak ve halkın ölçüleri belediyelerin ölçüsü haline getirilecektir.
Belediye Meclisleri halka açık olacak, halkın aktif katılımı sağlanacaktır.
5. Torpil İşlemez
Kartvizit Geçmez
Rüşvet Sökmez
Torpil ve rüşvet, belediyelerimizi çürütmektedir. Yurttaşlarımız, kamu hizmetine ulaşmak için, araya adam koyma, kartvizit götürme gibi yöntemlere mecbur kalmaktadır.
Vatan Partisi yönetimine görev vermek, belediyelerde rüşvet ve yolsuzluğa son verecek kesin çözümdür. Çünkü Vatan Partisi kadroları, çıkarcı değil toplumcudur; bencil değil, elseverdir. Vatan Partisi, kendisini halka adamış kadrolarıyla yerel yönetimlerimizi şirketleşmekten kurtaracaktır. Bu sayede çıkarları paylaştırma, adam kayırma gibi uygulamalara son verilecektir.
6. Kamu Hizmetinde Devrim
Belediye yönetimleri, kamu hizmeti ahlâkıyla donatılmış, dürüst ve yeterli çalışanla yürütülecek, “bugün git yarın gel” uygulamasına son verilecektir. Vatandaşın işi yarına bırakılmayacak, hemen çözülecektir.
Belediye çalışanları halka hizmet anlayışıyla eğitilecek, ücret, maaş ve sosyal hakları iyileştirilecek, böylece hizmette kalite ve verimlilik sağlanacaktır.
Belediye yönetimini gençleştireceğiz. Genç ve dinamik kadrolar, reklâm panolarında bir vitrin süsü olmaktan çıkacak, belediyenin enerjisi, gücü ve yöneticisi olacaktır.
Vatan Partisi, kamu çıkarını ve vatanseverliği her şeyin üstünde tutan, işini iyi bilen, çalışkan ve bilgili insan kaynaklarını seferber ederek, yerel yönetimlerde Kamu Hizmeti Devrimini gerçekleştirecektir.
7. Mafya Saltanatına Son
Herkese İş Üretici Baştacı
Atlantik güdümlü rantçı sistemin efendileri, 1980 yılından bu yana üreticiyi kambur ilan etti, kamu teşekküllerini özelleştirdi, çiftçiye destekleri budadı, sanayicinin belini kırdı. Rantçı sistem, kentlerimizi üretimden kopardı. Üreticileri, kadınlarımızı, gençliğimizi, insanlarımızı işsiz bıraktı ve yoksullaştırdı. Onları şehirlerimizin kenarlarına, merdiven altlarına sürdü. Üretici olmayan nüfus, şehir merkezlerine yığıldı, kentlerimiz şişkolaştı.
Bugünkü sistemde mafyaların yönettiği belediyeler, borçlanıyor, haraç topluyor, rant paylaştırıyor, suç üretiyor. Çalışanlar, kent hayatının kenarlarına itilmiş, varoşlara sürülmüştür. Kentlerimizde mafya saltanatı kuruldu. Kentlerimizi ve köylerimizi üretimden uzaklaştıran, meralarımıza el koyan, hayvancılığı baltalayan, tezgahlarımıza kilit vuran, kıyılarımızı işgal eden mafyaları kentlerin tahtından indirmenin zamanı gelmiştir.
Vatan Partisi, yurdumuzun dört köşesinde 119 kent ve köyümüzde Üretim Devrimi Kurultayları yaparak “Plan, Tasarruf, Yatırım, İstihdam, Üretim ve Hakça Paylaşım” ilkelerini esas alan Üretim Devrimi Programı’nı halkın etkin katılımıyla oluşturmuştur.
Ekonomide temel ilkemiz, yerel yönetimlerin de temel ilkesidir. Üretici baştacıdır. Kamu hizmeti esastır. Üretimi canlandıracağız. Ekeni, biçeni, çobanı, tezgâhta çalışanı, çarkları çevireni, direksiyon sallayanı destekleyen kent, belde, mahalle ve köy yönetimleri kuracağız. Çarşıları ve pazarları üretimle ve alışverişle şenlendireceğiz. Kaynakları ranta değil, yatırım, üretim ve hizmete yönlendirecek, bu sayede gençlerimize, kadınlarımıza ve insanlarımıza iş sahası açacağız. Bütün yurttaşlarımızın, engelliden yaşlıya kadar, sağlık ve yeteneğine göre çalışması için gerekli eğitim verilecek, kurum ve düzenlemeler örgütlenecektir.
İş sahibi olmak, kamu hizmetinden yararlanmak, evimize ekmek götürmek ellerimizdedir.
8. Üreten Belediye Üreten Kent
Vatan Partisi’nin yöneteceği belediye, üreticilerin yönetiminde, denetiminde ve hizmetindedir. Kentlerimizi üretime ve kamu hizmetine göre planlayacak ve düzenleyeceğiz.
Üretimi ve üreticiyi desteklemek için ulaşım, elektrik, ısınma gibi kamu hizmetlerini ucuzlatacak ve zamanla en ileri buluş ve teknolojileri uygulayarak parasız hale getireceğiz.
Kaynaklar rantlara değil, işsize iş sağlayan üretim ve hizmet projelerine ayrılacaktır. Yeni iş alanları yaratan girişimci desteklenecektir.
Havadan para kazanma aracı olan kent rantları, halkın kaynağına dönüştürülecektir. Kent toprakları, insancıl kentleşmenin ve sanayileşmenin emrinde olacaktır. Hazine arazileri, kentte üretkenliğin ve refahın hizmetine sunulacaktır. Halka rağmen değil, halk için kamulaştırma, Vatan Partisi’nin temel ilkesidir.
Verimli tarım topraklarında sanayi kurulmasına ve kentleşmeye izin verilmeyecektir. Kentlerin çevresinde kentin ihtiyacını karşılayacak sebze ve meyve üretimi için gerekli tarım arazileri oluşturulacak ve korunacaktır.
Halk Belediyesi, üretimin geliştirilmesine öncelik verecek, üretim koşullarını elverişli kılarak üreticiyi özendirecek ve kooperatifçiliği destekleyecektir. Üniversitelerle işbirliği yaparak üretim ve hizmette ileri teknolojilerin uygulanmasını sağlayacağız.
Üreten kentler için Üreten Belediyelere yetki vermek, ellerimizdedir.
9. Üreten Köy
Üreten köyün sırrı, çiftçidedir, öncelikle muhtarlıkların yeniden inşasındadır. Ülkemizde demokrasiyi, köy ve mahalle muhtarlıkları temeline oturtacağız.
Vatan Partisi’nin yönettiği belediyeler, köylerin alt yapısını ve yollarını yapacak, susuz köy bırakmayacaktır. Devlet kaynakları, “İstanbul’a kanal” israfına tahsis edilmeyecek, Anadolu ve Trakyamızın üretimine su sağlanacaktır. Atatürk Barajı hızla bitirilerek, Harran Ovası Türkiye’yi ve Orta Doğu’yu besleyen bir bereket toprağına dönüştürülecektir.
Ekilmeyen arazileri üretim planına uygun şekilde çiftçimize tahsis edeceğiz. Belediye bünyesinde; Tohum, Fidan ve Gübre Üretim Tesisleri, Soğuk Hava Ambarları kuracağız. Sulama, elektrik ve diğer maliyet sorunları ile karşılaşan çiftçilerimizi destekleyeceğiz. Evi, toprağı ve traktörü ipotekli, hacizli tek bir üretici bırakmayacağız. Belediyelerimiz, ürünlerin toplanması ve pazarlanmasında üreticilerimizin hizmetindedir.
Vatan Partisi yönetimindeki belediyeler, tarımsal üretime yatırımı ve kooperatifçiliği özendirecek, soğuk hava deposu, meyve suyu, salça fabrikası, et ve sütü işleyen tesislerle katma değer yaratılmasına destek olacaktır.
Küçükbaş ve büyükbaş hayvan besiciliği ve süt üreticiliği için mera alanları büyütülecektir. Hayvancılık yapan üreticilerimize hizmet veren ucuz mezbahalar kurulacak ve kartelleşmiş kesimhanelerin haksız düzenine son verilecektir.
İhtiyaç olan yerlerde hayvan pazarları kurulacaktır. Besicilerimizin kurban döneminde evlerinden uzakta, kurbanlık hayvanlarıyla yaşadığı sefalete son verilecektir. Kurban pazarlarında üreticilerden yer kirası alınmayacak ve konaklama, yemek, banyo, tuvalet, ibadethane gibi ihtiyaçlar karşılanacaktır.
Meraların yollarına asfalt dökülecek ve otlaklarda hayvanlar için çeşmeli su alanları yapılacaktır. Çobanların konaklaması için barakalar inşa edilecek, gezer arıcılık yapan üreticilerimiz için konaklama, yol, su, arı kışlatma olanakları sağlanacaktır.
İç ve dış pazarda ürün talebini ve tüketim dağılımını yakından izleyen birimler oluşturulacaktır.
Traktör, patoz, biçerdöver, su motoru, jeneratör gibi araçları satın alma olanağından yoksun üreticilerimize üretim sezonunda araç desteği sağlamak belediyelerimizin görevidir.
Üretim alanlarımızın hayat kaynağı olan ve emeği görmezden gelinen çiftçi kadınlarımız kayıt altına alınacak, kadın çiftçilerimizin emekli olmaları sağlanacaktır.
Belediye bünyesinde Ziraat Mühendisi ve Veteriner istihdam edilerek, üretim bölgelerine düzenli tarımsal danışma ve veterinerlik hizmeti verilecektir.
Üretim alanlarında doğal afetlerin neden olduğu zararlara karşı acil önlem birimleri oluşturulacaktır.
Vatan Partisi, Rusya, Belarus, Azerbaycan, Abhazya, Suriye, İran, Irak, Cezayir, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Çin ile kurduğu güvenli ilişkileri, üreticilerimizin hizmetine sunuyor. Böylece ürünlerimizin Avrasya ve Akdeniz pazarlarına ihracını en uygun koşullarda örgütleyecek ve verimli kılacağız.
Bütün bu uygulamalarla kırsal bölgelerimizde üretimi son çare değil, ilk tercih haline getireceğiz. Doğdukları yerde doyamayan, kentlerde işsizliğe veya asgari ücrete mahkûm edilen, niteliksiz iş gücüne dönüştürülen vatandaşlarımızın yüzlerini üretimle güldürmek ellerimizdedir.
10. Sanayici ve Esnafımıza
Verimli Üretim ve Hizmet Koşulları
Küçük ve orta ölçekli sanayici ve esnafımız, fabrika, atölye ve dükkân bulmakta zorlanıyor. Sanayi siteleri kira vurgunları yüzünden rant kapısına dönüştü. Vatan Partisi yönetimindeki belediyeler, düşük kira bedelleriyle sanayi siteleri ve çarşılar kuracak, sanayici ve esnafımıza uygun koşullarda arsa tahsis edecek, ucuz altyapı hizmeti verecek, böylece düşük maliyetle üretme olanakları sunacaktır.
11. Turizmde Dünyaya Açılan Kapılar
Ülkemizin dört mevsimi bir arada yaşayan iklimini ve uygarlık birikimini, halkımızın ve insanlığın kültürel ve ekonomik zenginleşme kaynağı olarak değerlendireceğiz ve turizme yatırım yapacağız.
Turizmi deniz kıyılarına yığılmaktan kurtaracak, yurdumuzun her köşesindeki eşsiz tarih ve kültür mirasını turizmin gelişimine açacağız.
Yükselen Asya Uygarlığının öncü konumlarındaki yerimizi alarak, turizm yatırımları için millî tasarrufun ötesinde büyük uluslararası kaynak yaratacağız.
Vatan Partisi, Rusya ve İran’dan Orta Asya ve Çin’e uzanan uluslararası ilişkileri sayesinde, dünyanın kapılarını Türk konukseverliğine açabilecek biricik Partidir. Ziyaretçi sayısını yüz milyonun çok üzerine çıkaracak çalışmalara bugünden başlamış bulunuyoruz.
Türkiye’nin tarihsel ve doğal zenginlikleri, kıyıları, kaplıca ve ılıca gibi sağlık kaynakları ve kayak, dağcılık gibi spor olanakları, sağlık hizmetleri, dünyanın her yöresinden gelen konukların ve kent halkımızın hizmetine sunulacaktır. Dünyanın gurme meraklılarını Türk mutfağıyla, sıcak insan ilişkisi özleyen yaşlıları ülkemizin gönül dostluğuyla, iyileşmek isteyen hastaları sağlık hizmeti birikimimizle ağırlayacağız. Böylece Türkiye’nin turizm gelirlerinde olağanüstü bir atılım gerçekleştireceğiz.
Yerli turizmi geliştireceğiz. Yurttaşlarımızı ve çocuklarımızı vatanımızın kültürel ve tarihî zenginlikleriyle buluşturacağız. İnsanlarımıza hem dinlenme hem de kültürel gelişme olanakları sağlamak millî bir görevdir.
Turizmi baltalayan, özel çıkar uğruna sit alanlarını, doğa ve orman zenginliklerimizi, kıyı ve kumsallarımızı yok eden anlayışı değiştireceğiz. Kır çiçeklerimizden ağaçlarımıza, balıklarımızdan kuşlarımıza ve yabanî hayvanlarımıza kadar bütün doğamız, Vatan Partisi yönetimiyle sevgiye, havaya, güneşe ve suya kavuşacaktır.
12. Üreten Kadın
Mutlu Yuva ve Aile
Günümüz metropollerinde kadın terk edilmiştir. Kadın hayatın dışına itilmekte, kimi kadınlarımız kenarlara sürülmektedir.
Metropolde kadın, yalnızca alışveriş robotudur. O da parası varsa.
Vatan Partisi önderliğindeki halk belediyesinde kadın öndedir.
Çağdaşlığın, eşitliğin, özgürlüğün güvencesi kadındır.
Kent ve mahalle hayatını güzelleştiren, kadındır.
Toplumda, çalışma hayatında, eğitimde, sporda, sağlıkta, sanatta, yolda ve mahallede kadına öncelik, çağdaş, güvenli ve özgür yaşamın temel güvencesidir.
Halkçı belediye, erkek ile kadın arasındaki eşitsizlikleri toplum hayatının her alanından bütün ekonomik, toplumsal ve kültürel temelleriyle kaldırmak için seferber olacaktır.
Üreten Belediyeyi üreten kadınlarla kurma görevini önümüze koyuyoruz. Kadınların üretime katılımını destekleyen projelere yeterli kaynak ayıracağız.
Kadının onuru, toplumun onurudur. Kadına saygının toplum hayatında olağanlaşması için, eğitimin, sanatın ve kültürün bütün olanakları değerlendirilecektir.
Belediye çalışanlarının en az yarısı kadın olacaktır. Çalışan kadının hakları geliştirilecek ve korunacak, eşit işe eşit ücret sağlanacaktır.
Kadına şiddet, hakaret, aşağılama ve haksızlıkların bütün toplumsal temelleriyle kaldırılması için, her alanda kadınların etkin katılımıyla mücadele yürütülecektir.
Şiddete ve haksızlığa uğrayan kadınların korunması, toplum hayatına ve üretime katılması için, kolayca yararlanabileceği kurumlar ve koşullar oluşturulacaktır. Kadını, insanca yaşama ve hakkını arama çabasında yalnız bırakan koşullara savaş açıyoruz. Kararlıyız ve hep birlikte başarı kazanacağımızdan eminiz.
Kadınların kültürel ve siyasal hayatta önder ve etkin roller üstlenmesinin önündeki engeller temizlenecektir. Bu amaçla mahallelerde iş koşullarına uygun, ucuz, nitelikli, güvenilir, yeterli kreş ve yuva açılacaktır.
Vatan Partisi’nin yönettiği belediye, kadının Halkevlerinde eğitimini birinci görev olarak yerine getirecektir. Haklarını bilmeyen, yeteneklerini geliştirmeyen kadın kalmayacaktır.
Kadını, insan onuruna aykırı yaşama zorlayan ve aileleri büyük acılara iten ekonomik ve toplumsal koşulların giderilmesi için bütün kamu olanakları seferber edilecektir.
Aile korunacaktır. Aile içinde kadının kişilikli, çağdaş, eşit ve önder konumda olması, en temel kültür ve eğitim ilkesidir.
13. Türkiye’nin Geleceğini Gençlikle Sigortalıyoruz
Sistem partileri gençleri oy deposu görüyor ve onlara yalnız reklâm panolarında özen gösteriyor. Vatan Partisi, milletimizin geleneksel birikimiyle ve devrimci değerleriyle yetiştirdiği ve tecrübe kazandırdığı onbinlerce gençlik kadrosu ve genç önderliğiyle Türkiye’nin geleceğini sigortalamıştır. Türkiye’nin geleceği güvenli ellerde olacaktır.
Genç kuşaklar, Vatan Partisi yönetimindeki belediyelerin vatanseverlik gücü, dürüstlük kaynağı ve halka hizmet ruhuyla çalışan enerjisidir. Kentlerimizde ve beldelerimizde bütün gençlik kesimlerinden temsilcilerin katılımıyla “Belediye Gençlik Meclisleri” kuracağız. Bu Meclislerin seçtiği temsilciler belediyelerin yönetim organlarında görev yapacaktır.
Vatan Partisi yönetimindeki belediyeler, gençler için bilim ve teknoloji kurumları oluşturacak, her türlü yeniliği izleyebilmeleri ve buluş üretmeleri için kurslar düzenleyecektir. Böylece gençlerimize yeteneklerini keşfetme ve geliştirme olanağı sağlanacaktır.
Vatan Partisi belediyeleri, meslekî eğitim gören öğrencilerin üretim ve sanayi içinde istihdamını arttıracaktır. Üretim ve gençlik arasındaki bağları yeniden canlandıracağız.
14. İlkokuldan Üniversiteye Parasız Eğitim
Öğrencilerimize ilkokuldan yüksek okul ve üniversiteye kadar parasız eğitim, çağdaş yurtlarda barınma, eğitim-öğretim gereçlerini edinme, uygarca eğlenme ve kültürel faaliyette bulunma olanağı sağlamak, Vatan Partisi yönetimindeki Millî Eğitimin ve belediyelerin görevidir.
Belediyelerimiz bünyesinde öğrencilerin merkezi sınavlara hazırlanmasına yardımcı olan ücretsiz kurs ve huzurlu ders çalışma imkânı sağlayan etüt merkezi ve rehberlik hizmeti sunulacaktır. İl ve ilçelerde sayısı artırılan kütüphanelerimizle öğrencilerimize tatil günleri dahil 24 saat verimli ve nitelikli hizmet sunacağız.
Üniversitelerimizi halktan koparan anlayış ve uygulamalara son vererek, öğrencilerimiz ile kent halkı arasında dayanışmanın geliştirilmesine hizmet eden kurum ve koşulları oluşturacağız.
15. Çarpık Yapılaşmaya Son
Mavi ve Yeşil Kent
Büyük kentlerimiz, emperyalist küresel sisteme bağlanarak pencerelerin ve kapıların duvarlara açıldığı beton yığınlarına dönüştürüldü. İnsanı değil, kârı esas alan belediyecilik, yeşili ve maviyi sürgüne gönderdi. Kentlerimiz griye ve kahverengiye boyanıyor. Sular yollarda akıyor. Musluklardan ise su akmıyor. Sokaklar güneş görmüyor. İnsanlarımız hava ve su hasreti içindedir. Sistem, kentleri fabrika bacalarına ve otomobil saltanatına teslim ediyor. Fabrika ve egzoz dumanı, temiz havayı kentlerimizden kovuyor.
Vatan Partisi olarak, bu gidişe dur diyoruz. İnsana, oksijene, yeşile ve maviye zulmeden belediyeciliğe son vereceğiz. Kentlerimizi temiz havaya kavuşturacağız. Bahçesiz, parksız ve çocuk bahçesinden yoksun mahalle olmayacak. Yağmurda, karda, bodrumda, çukurda, dere yataklarında evlerimizi su basmayacak, kanalizasyonlar patlamayacak, öncelikle kenara itilen insanın belediyesini kuracağız. Belediyelerimiz kimsesizlerin kimsesi olacak.
Kentlerimizin orta ve uzun vadede su ihtiyacını karşılamak amacıyla, binalarda ve mahallelerde yağmur sularını toplayan, atık suları arıtan ve değerlendiren sistemler kurulacaktır.
Kentler içindeki imalathane ve fabrikalar sanayi bölgelerine taşınacaktır. Çevre ve insan sağlığı için, özel çıkara teslim olmayan sıkı bir denetim sistemi kurulacaktır. Tarıma elverişli verimli toprakların, ormanların, ağaçlıkların fabrika ve apartman arsasına dönüştürülmesi önlenecektir. Tarihî eserlerin yağmalanmasına ve yıkımına kesinlikle izin verilmeyecektir.
Kent alanlarımızın en az dörtte birini orman, bahçe ve park olarak düzenleyeceğiz. Kentlerimizin içinde dereler akacak, havuzlarda kuğular, ördekler yüzecek, ağaçlarımızda kuşlar ötüşecek.
Özel çıkara peşkeş çekilen ırmaklarımızdan, kıyılarımızdan ve plajlarımızdan, bütün vatandaşların serbestçe yararlanmasını sağlamak görevimizdir.
Yurdumuzun orman ve yabanî hayvan varlığını geliştireceğiz.
Betona değil yeşile, duvara değil toprağa, gökdelene değil ağaca hayat vereceğiz. Dikenli teli değil, çiçeği seviyoruz.
Her türlü çürüme ve yozlaşmadan arınmış, insancıl, paylaşmacı, doğa dostu kentler kurmak ellerimizdedir.
16. Uydu Kentlerden ve Mahallelerden Oluşan
İnsancıl Kent
Mahalleler yok edildi ve insanlarımız kum yığınları gibi duvarlara dolduruldu. Komşu komşuyu tanımıyor. Kentlerimiz ve insanlığımız, mafya yönetimlerinin özel çıkarcılığına kurban ediliyor.
Uydu kentlerden ve mahallelerden oluşan, aile yuvasını koruyan, komşuluğu ve paylaşmayı canlandıran, insancıl kentler oluşturacağız. Bu amaçla küçük yerleşim birimleri çekici hale getirilecek, mahalle kültürü ayağa kaldırılacak, ortak kültür, sanat, spor ve eğlence alanları oluşturulacaktır.
Sokaklarımızı, caddelerimizi elimizden alan, kardaşlığı ve yoldaşlığı tarihe gömen kent anlayışına son vermek öncelikli görevimizdir. Eşi ve çocuğuyla, arkadaşı ve dostuyla, komşusu ve yerdeşiyle sokakta, parkta, bahçede, kırda, kıyıda, gezide ve eğlence yerinde sevgi ve huzur içinde, el ele, gönül gönüle yaşamak, yurttaşlarımızın en doğal hakkıdır.
17. Herkese Çağdaş Konut Sağlayan ve
Kiracıyı Koruyan Etkin Yönetim
Bütün aileleri beş yıl içinde çağdaş ve güvenli konuta kavuşturacak Konut Devrimi Planımızı hazırladık. Herkese, sağlıklı, güvenli, depreme dayanıklı ve uygarca yaşayabileceği konut sağlanacaktır.
Konut sorunu serbest piyasanın insafından kurtarılarak temel barınma hakkı kapsamında ele alınacaktır. Bütün vatandaşlarımızın çağdaş ve güvenli barınma hakkı kamu eliyle hayata geçirilecektir. Bu amaçla konut yapımı planlanacak, kooperatifleşme desteklenecektir.
Kamu kurumları, kendi çalışanlarına işyerine yakın alanlarda çağdaş konutlar inşa edecek, böylece kamu hizmetinde verimliliği yükseltecektir. Bu amaçla özel kurumlar da özendirilecektir.
Beş yıl içinde gerçekleştirilecek köklü çözüme kadar yurttaşlarımızı ağır kira bedellerinden kurtarmak için, Kira Bedellerinin Üç Yıl Süreyle Dondurulması ve Yeni Kira Sözleşmesine İlişkin Kanun Önerisini Meclis Başkanlığına sunduk. Bu amaçla belediyelerimizde Kira İzleme Kurulları kurulacaktır. Kira sözleşmeleri konutun ve işyerinin özelliklerine göre düzenlenecek ve uygulama takip edilecektir. Kiralayan ve kiracı arasındaki gerilimler kamu yardımıyla çözülecek ve vatandaşlarımızın barınma koşulları kolaylaştırılacaktır.
Türkiyemizin her aileyi, bütün vatandaşlarımızı sağlıklı ve güvenli konuta, bütün öğrencileri sağlıklı ve güvenli yurtlara kavuşturacak kaynakları vardır. Bu kaynakları halka sunacak program, kadro ve kararlılık Vatan Partisi’ndedir.
Çözüm, siz vatandaşlarımızın ellerindedir.
18. Arabaya Değil İnsana Öncelik
Parasız Toplu Taşıma
Büyük kentlerimizde işe yetişmek, okula gitmek, eve dönmek hayatımızdan binlerce saat çalıyor. İnsanımızın ömrü yollarda törpüleniyor. Trafik, milyonlarca insanımızın sağlığını bozuyor, iş verimliliğini düşürüyor. Milyarlarca litre benzin havaya savruluyor. Toplu ulaşım araçlarında, insanımız çuval gibi istifleniyor.
Vatan Partisi belediyeciliği, ulaşım sorununu kökünden çözecektir.
Büyük kentlerimizde ulaşımı felç eden, insanlarımızı geren, zaman ve enerji kaybına yol açan şehircilik anlayışı ve ulaşım yapısı temelden değiştirilecektir.
Kentlerimizin düzenlenmesinde uydu kentler ve mahalleler sayesinde dostluğa, kamu hizmetine, sağlığa, eğitime, kültüre, sanata, spora ve eğlenceye ulaşım kolaylaştırılacaktır.
Büyük kentlerin üstünü yaşanır hale getirmenin yolu, yerin altında yol açmaktır. Ulaşım hızla yerin altına indirilecektir. Yeraltı ve yerüstü raylı ve lastik tekerlekli ulaşım projeleriyle toplu taşımacılığa öncelik verilecektir. Elektrikli araç şarj istasyonlarını yaygınlaştıracağız. Hızlı, güvenli, sağlıklı, rahat ulaşım sistemi kurulacaktır.
En ileri teknoloji ve buluşlarla maliyetler düşürülerek toplu taşıma kademeli olarak ücretsiz hale getirilecektir. Toplu taşıma araçlarında yolculuğu zevkli kılmak ve zamanın değerlendirilmesi için olanaklar düzenlenecek, çocuklu ana babalar için özel tasarımlar geliştirilecektir. Kadın, çocuk, yaşlı ve engelli dostu ve sağlıklı toplu taşıma sistemi oluşturulacaktır.
Arabayı totem haline getiren emperyalist anlayışa son verilecek, yayaların huzur ve güvenliği sağlanacaktır. Canları iki tekerin üzerinde olan motokuryelerin ve bisikletlilerin güvenliği için özel çözümler uygulanacaktır.
19. Depreme Köklü Çözüm: Koruma Stratejisi
Bugüne kadar ülkemizi ve kentlerimizi özel çıkara teslim eden partilere oy vererek, deprem bölgelerinde çoluğumuzu çocuğumuzu duvarların altında bıraktık. Yanlış seçimlerle insanımızı, yaşlımızı, gencimizi, çocuğumuzu depreme değil, özel çıkarcılığa kurban veren bizleriz.
Mafya belediyeciliğinin gözü insanda değil, paradadır. Ne var ki, artık onların devri geçti. Depremler, insanlarımızla birlikte şirket belediyeciliğini de toprağa gömmüştür.
Vatan Partisi, kamucu felsefeyi rehber edinen ve kamu hizmeti bayrağını açan biricik partidir. Depreme dayanıklı kentler kurmak ellerimizdedir.
Öncelikle kabul etmek zorundayız: Türkiyemiz bir deprem ülkesidir. 24 büyük kentin ve 500 büyük ilçenin içinden aktif fay hatları geçmektedir.
Vatan Partisi dünya ölçeğinde birikimli uzmanlarıyla deprem öncesi ve sonrası için kısa, orta ve uzun vâdeli bütüncül önlem ve uygulamalar için plan ve projeler hazırlamıştır. Kentlerin ve binaların nerelerde ve hangi kurallar çerçevesinde kurulacağı, insanı gözeten bütün verileri dikkate alan düzenlemelerle belirlenmektedir ve sıkı disiplinle uygulanacaktır.
Bugüne kadar afet yönetimini sadece kriz yönetimi olarak algılayan yönetimler, halkımızın enkaz altında kalmasına çare üretememiştir. Vatan Partisi, onlardan bütünüyle farklıdır, risk yönetimini esas almaktadır ve böylece krizi de hazırlıklı olarak yönetebilecektir. Vatan Partisi yönetimi, kurtarma stratejisi yerine koruma stratejisini ilke edinmiştir.
Kentlerimizdeki bütün yapılar, depreme dayanıklı hale getirilecek ya da yenilenecektir. Vatandaşlarımız çadırlara, konteynerlere mahkûm edilmeyecektir.
Kentsel dönüşüm, kamucu bir anlayışla yapılacaktır. Vatandaşlarımızı altyapısı sağlanmış, sağlıklı ve güvenli konutlarla buluşturacağız.
Yapı denetimi özel sektöre terk edilmeyecek ve sıkı bir şekilde kamu eliyle yürütülecektir.
Boş konutlar kamu kaynakları desteğiyle ihtiyacı olan aileler için değerlendirilecektir. Vatan Partisi belediyeleri insanlarımızı tehlikeli konutlardan kurtaracak, hazırda boş duran konutlara yerleştirecektir.
Deprem tehlikesi yüksek olan fay hatları üzerinde yeşil alanlar oluşturacağız. Bu alanları ormanlaştıracak, park ve bahçelere dönüştüreceğiz.
Halkımızı deprem konusunda eğiteceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet, kamu kurumları, okullar, mahalle ve köyler, arama kurtarma amacıyla örgütlenecektir. Böylece halk, sürece afetzede olarak katılmayacak, deprem risklerinin azaltılması çalışmalarında aktif görev yapacaktır.
Bütün bu uygulamalar için yeterli kaynak vardır. İş ki o kaynakları halkçı belediyeciliğe yönlendirecek seçimi yapalım. Çözüm ellerimizdedir.
20. İstanbul On Yılda Beş Milyon Nüfuslu
Kültür ve Finans Merkezi Olacak
Yanlış sanayileşme siyaseti sonucu birkaç büyük kentimiz şişkolaştı ve battallaştı. Deniz kıyılarına, bereketli tarım topraklarına yığılan sanayimizi, tarıma elverişli olmayan arazilere yayacağız. Anadolu’dan kentlerimize yığılan insanlarımızı, memleketlerinde üretim yaparak yaşamaya özendireceğiz. Böylece aşırı nüfus yığılması olan kentlerimizi ferahlatmanın ötesinde vatan bütünlüğünü ve dengeli kalkınmayı sağlayacağız.
Bu bağlamda İstanbul’u on yılda kademeli olarak beş milyon nüfuslu kültür ve finans merkezi haline getireceğiz. Sanayi kurumları, birçok devlet kurumu ve üniversiteyle birlikte onlara hizmet sunan nüfusun İstanbul dışına taşınmasıyla bu hedefe ulaşmak mümkündür.
İstanbul nüfusunu deprem felâketinin belirlemesine izin vermeyeceğiz. İstanbul’u on yılda beş milyona indirmek, yalnız bir nüfus düzenlemesi değil, aynı zamanda depreme karşı güvenli bir kent düzenlemesidir.
Vatan Partisi, İstanbul depremine karşı en temel önlemi halkımızın kararına sunmaktadır.
21. İstanbul’a Kanal Değil
Anadolu’ya Su
İstanbul Kanalı projesinin gerçekçi olmadığını en başından beri anlatıyoruz. Türkiyemizin kaynaklarını bu “çılgın proje” için israf etmeyeceğiz. Her tarafı deniz olan İstanbul’a yeni bir deniz yolu daha açmak, Anadolu ile Trakya arasındaki ulaşımı zorlaştırmak, millî ekonomimizin ve millî savunmamızın ihtiyaçları açısından akıl dışıdır.
Boğazlarımızın trafik yükünde sorun bulunmuyor. Kaldı ki, bu yükü azaltmak için, Karadeniz ile Akdeniz’i karadan bağlayan petrol boru hattı gibi çok daha ucuz ve uygun çözümler vardır. Zaten AK Parti yönetimi de İstanbul Kanalı “çılgınlığından” vazgeçmiş görünüyor. Hayat, Vatan Partisi’nin görüşünü doğrulamıştır. Kaynaklarımızı verimli kullanacağız, bağrı yanan Anadolu’ya, su götüreceğiz ve GAP’ı tamamlayacağız.
22. Engelsiz Kent
Kentlerimizi, engelli ve yaşlı yurttaşlarımız için yaşanabilir hale getirmek ellerimizdedir. Engellilere ve yaşlılara özen gösteren belediyeler ve kentler inşa edeceğiz. Engellilerin iş sahibi olmaları ve topluma katılmaları için özel eğitimleri sağlanacaktır. Engelliler evlere hapsolmayacak, kentin kalbinde, toplumsal hayatın içinde, üretimin başında olacak. Engellilerin ailelerine özel destek sağlanacak, hayatlarını kolaylaştıracak kurum ve hizmetler örgütlenecektir.
Yaşlıların ömür boyu topluma katkıda bulunmaları için özel koşullar oluşturulacaktır. Yaşlıların huzur evleri, çocuk yuvalarıyla komşu mekânlarda kurulacaktır.
Çözüm ellerimizdedir. Vatan Partisi, siz vatandaşlarımızdan kamu hizmeti için görev istiyor.
23. Uyuşturucu Belâsından Kurtarılmış
Sağlıklı ve Temiz Kent
Vatan Partisi, kadın ve gençlik örgütleriyle birlikte Uyuşturucuya Karşı Analar Hareketi örgütleyerek, uyuşturucu belâsına karşı savaş açmıştır ve başarılar kazanmaktadır. Seçkin uzmanlarımız ailelerle birlikte uyuşturucuya karşı mücadelede koruyucu ve önleyici bir program oluşturdular. Yöneteceğimiz belediyelerde ilk iş olarak Uyuşturucuya Karşı Mücadele Daireleri kuracak, kamuyu ve halkı bu belâya karşı örgütleyecek, gençliğimizi eğiteceğiz.
Tedavi görmüş bağımlılara yönelik uyum programları geliştireceğiz ve uygulayacağız. Bağımlılıktan kurtulan yurttaşlarımızı üretime yönlendirme, meslek edindirme ve yeniden toplum hayatına kazandırma çalışmalarını etkili şekilde uygulayacağız.
Her köşede, her mahallede uyuşturucu satıcıları değil, spor mekânları, tiyatrolar, sanat ocakları, halk eğitim merkezleri kurmak ellerimizdedir. Vatan Partisi, sizden yetki istiyor.
24. LGBT Propaganda ve Örgütlenmesinin Yasaklanması ve
Ailenin Korunması
LGBT diye kısaltılan, kadın ile erkek kimliği ve ilişkisi dışındaki doğal olmayan cinsel kimlik ve ilişkilerin propagandası ve örgütlenmesi, milletimiz, devletimiz ve insanımız için ciddî tehdit oluşturmakta ve yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır.
Kadınıyla erkeğiyle bütün toplum ve aile kurumu hedeftedir. İnsanın cinsiyetine yabancılaştırılması, kendi bedeniyle kavgalı hale getirilmesi, bunalımları, intiharları, madde ve alkol bağımlılığını tetiklemekte, şiddet eğilimini kışkırtmaktadır. Dış dayatmalarla cinsiyet değiştirdiği için şiddetli bunalımlara düşenlerin sayısı artmaktadır.
LGBT propagandasının masum ve bilinçsiz çocukları bile hedef alması, yavrularımızı istismara açık hale getirmektedir. Dahası çocukların cinsiyetine müdahale etmek ve onları LGBT hareketini meşrulaştırmak amacıyla kullanmak, toplumumuzun geleceğine kastetmektedir.
Gençlerin kimlik arayışı “özgürlük, çağdaşlık, düzene başkaldırı” olarak sunulan LGBT propagandasıyla buluşturulmakta ve “LGBT birey” kimliği yaygınlaştırılmaktadır.
Eşcinsellik, tarih boyunca sınıfsal çelişkilerin ve kadının aşağılanmasının aşırı boyutlara vardığı köleci ve benzeri toplumlarda, yukardan aşağı dayatılmıştır. Günümüz dünyasında da LGBT propaganda ve örgütlenmesi, emperyalist devletlerin bütün insanlığa ve millî devletimize karşı yıkıcı faaliyeti kapsamındadır. Bu faaliyetle toplumumuzu ayakta tutan değerler yozlaştırılmakta ve çürütülmektedir.
Yabancı devlet fonlarıyla desteklenen LGBT propagandası ve örgütlenmesi, millî kültürümüzde, sağlığımızda ve ahlâkımızda derinleşen yaralar açmaktadır.
Vatan Partisi, “Doğal Olmayan Cinsel Kimlik ve İlişkilerin Propaganda ve Örgütlenmesinin Suç Oluşturduğuna İlişkin Kanun” önerisiyle, devletimizi, toplumumuzu, aileyi ve insanımızı korumak için geniş kitleleri aydınlatmakta ve örgütlemektedir.
Vatan Partisi yönetimindeki belediyeler, gençliğimizi ve aileyi LGBT propaganda ve örgütlenmesine karşı aydınlatan, çok yönlü çalışmalar yürütecektir.
Gençliğimizi doğal olmayan ilişkilerden, bunalımdan, karamsarlıktan, intihardan, uyuşturucudan ve şiddetten korumak ellerimizdedir.
25. Millet ve Vatan Bütünlüğü
Bölgeler Arasında Dengeli Kalkınma
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”
Türk ve Kürdüyle, Sünnî ve Alevisiyle Türk milletinin onurlu üyesi olmakta eşitleniyoruz ve özgürleşiyoruz.
Türk milletinin ve Türk Vatanının bütünlüğü, özgür, eşit, güvenli, kardeşçe yaşamak ve üretmek için en sağlam temeldir.
Bölgeler arasında dengeli kalkınmayı sağlamak, millî devletimizin ve yerel yönetimlerimizin başta gelen görevidir.
Vatan Partisi’nin yönettiği belediyeler, imparatorluklar ve devrim tarihimizden gelen halkları bir arada yaşatma kültürünü vatandaşlarımızın bilincinde ateşleyen çalışmaları örgütleyecektir. Millî bağımsızlığın, eşitliğin ve kardeşliğin en temel güvencesi budur.
26. Ortaçağ Bağımlılıklarından Kurtulmuş
Aydınlanmış Toplum
Türkiye, Büyük Devrimci Önderimiz Atatürk’ün belirttiği üzere, şeyhler, dervişler, müritler ve cemaat mensupları ülkesi olamaz. Vicdanları her tür baskı ve tahakkümden özgürleştirilmek, Devleti ve toplumu dünyevî esaslara göre yönetmek, ibadet ve inanç özgürlüğünü güvence altına almak, Cumhuriyet Hükümetinin ve belediyelerin görevidir. Laiklik, ruhbanların değil milletin iktidarı anlamına gelen gerçek içeriğiyle uygulanacaktır. Belediye yönetimleri tarikat ve cemaat şeyhleriyle paylaşılmayacak, kamu kaynakları halkı baskı altına alan bu gibi unsurlara aktarılmayacaktır.
Emperyalizmin güdümünde millî devletimize ve vatan bütünlüğümüze karşı silahlı kalkışmalar yönetmiş kimselerin Ortaçağ ve bölünme propagandasına araç olarak kullanılmasına izin ve olanak tanınmayacaktır. Bu kapsamda Şeyh Sait ve Seyit Rıza gibilerin heykelleri ve kamu alanlarındaki isimleri halkın onayıyla kaldırılacaktır.
27. Uygarlık Dili Güzel Türkçe
Güzelleşme ve bilimsel keşifler dilimizden başlar. Vatan Partisi belediyesi, eğitimde, bilimde, çarşıda, sanayide, kültürde, tabelalarda, sanat, eğlence ve sporda, yabancı dillerin Türkçeyi bozan etkilerini önlemek, Türkçemizin bir uygarlık ve bilim dili olarak gelişme olanaklarını değerlendirmek amacıyla Vatan Partisi’nin “Uygarlık Dili Türkçeyi Geliştirme Programı”nı uygulayacaktır.
28. Emperyalist Kültürden Arınma
Millî Devrimci Kültür
Vatan Partisi, insanımızı vatanına, topluma, üretime ve kendisine yabancılaştıran emperyalist kültüre karşı kararlı mücadele yürütüyor ve gençliğimiz başta olmak üzere halkımızı örgütlüyor.
Vatansızlığı, milletsizliği, anarşizmi, bencilliği, malı kaldırarak köşeyi dönme ruhunu, havadan kazanmayı, açgözlülüğü, kapkaççılığı, vurgunculuğu, başkalarının sırtına basarak yükselmeyi, post kapmayı ve mevki düşkünlüğünü kışkırtan, toplumu parçalayan, yalnızlaştıran emperyalist ve kapitalist yozlaşmaya karşı; vatanseverliği, çalışkanlığı, paylaşma mutluluğunu, insan ve doğa sevgisini, hoşgörüyü, kardeşliği ve barışı temel alan toplumcu ahlâkın ve değerlerin yayılması ve kök salması için çalışmalarımızı geliştiriyoruz.
Türkiye, emperyalist kültüre karşı türküleriyle direndi ve zafer kazandı. Türkçemiz, deyişlerle, koşmalarla, masallarla, destanlarla güzelleşti ve zenginleşti. Gelecek kuşakları Dede Korkut Destanı’yla, Kutadgu Bilig’le, Divanü Lügat-it Türk’le, Yunus Emre, Hataî, Karacaoğlan ve Aşık Veysellerle, halk kültürümüzün ve Nâzım Hikmet ve Abidin Dino’dan Attilâ İlhan ve Cemal Süreya’ya kadar çağdaş devrimci kültürümüzün değerleriyle yetiştirmek; insancıl, başıdik, dayanışmacı, çalışkan, cesur ve erdemli bir toplum kurmanın en etkin aracıdır.
Kentlerimizi ve toplumu her tür yozlaşmadan kurtarmak zorundayız. Temiz toplum ve dürüst yurttaşlarla gönül gönüle yaşamak ellerimizdedir.
Aydınlanmış ve çağdaş kentlerimize dostluk ve kardeşlik getirmek ellerimizdedir.
Erdemli yönetim ve erdemli toplum ellerimizdedir.
29. Kültürde Zenginleşme
Güzel Kent
Vatan Partisi, değişik il ve yörelerimizin tarih, kültür, sanat ve mutfak zenginliklerini üretmeleri ve topluma sunmaları için gerekli olanakları sağlayacaktır. Kent müzeleri, sergievleri, tiyatro ve kütüphaneleri geliştirilecek ve zenginleştirilecektir.
Geleceği kurmak için, büyük tarih mirasımızı tanıma ve değerlendirme bilincini geliştirmek, yerel yönetimlerin esas görevlerindendir. Vatan Partisi yönetimindeki belediyeler, geçmişin emeğini keşfetmek için tarih, kazıbilim ve halkbilimi merâkını özendirecek, müze ve sergievi çalışmalarına gençliğin ve toplumun katılımını sağlayacaktır.
Bugün gözlerimizi yoran kentlerimizi güzelleştireceğiz. Tabela, görüntü ve ışık kirliliğine son vereceğiz. Vatan Partisi belediyelerinde kentlerimize sanatçı eli değecektir. Meydanlarımızı, metro istasyonlarımızı, yollarımızı heykellerle, resimlerle, duvar kabartmalarıyla ve müzikle güzelleştireceğiz. Kentlerimize güzel olmayan tek bir taş bile konmayacaktır. Kent mimarisinin uyumlu olması için özen göstereceğiz.
30. Her Mahalleye ve Köye Kültür Evi ve Spor Salonu
Bugünkü düzende ayrıcalık konusu olan spor, kültür ve sanat kurumlarından yararlanma olanakları bütün halkın hizmetinde olacaktır. Okulların spor salonları halkın hizmetine açılacaktır.
Her mahalleye ve her köye Kültür Evi, Spor Salonu ve sahaları yapılması, her kentimizde tiyatro ve konser salonları kurulması, Vatan Partisi Belediyesinin ilk hedefleri arasındadır.
Sağlıklı, mutlu ve ahlâklı yurttaş yetiştirmek için amatör spor geliştirilecek, gençlerimize ve her yaşta yurttaşımıza spor yapmaları için gerekli olanaklar sağlanacak, amatör spor kurumları kentlerimizin her köşesinde yaygınlaştırılacak ve desteklenecektir.
Bedence ve ruhça sağlıklı, mutlu ve ahlâklı yurttaşlar yetiştiren, toplumda dostluğu, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiren bir spor kültürü geliştirilecektir.
31. Güvenli ve Hayvansever Kent
Vatan Partisi belediyeleri, toplum hayatında hayvan ve doğa sevgisinin gelişmesi, hayvanların korunması ve insanlarla uyum içinde yaşaması için çalışacaktır.
Başıboş dolaşan hayvanların şehir merkezlerine yakın, hayvan sağlığını gözeten barınaklarda yaşamalarını sağlayacağız. Cadde ve sokaklarımıza huzur ve güven getireceğiz.
Kısırlaştırma, aşı ve eğitim süreçlerinin ardından hayvanlar doğal koşullarına kavuşturulacak veya sahiplendirme teşvik edilecektir.
Kontrolsüz üreme önlenecek. Bu kapsamda gönüllü yurttaşlarla ve hayvan hakları dernekleriyle işbirliği örgütlenecektir.
Barınaklarda kısırlaştırılmış, aşı ve eğitim süreçleri tamamlanmış hayvanların sahiplendirilmesi için çaba göstereceğiz.
Her kentimizde hayvanat bahçesi ve botanik bahçeleri açacağız.
Nesli tükenen hayvanlarımız başta olmak üzere, yabanî hayvan varlığımızı, suyun altındaki ve üstündeki hayvan zenginliğimizi koruyacağız ve geliştireceğiz.
Hayvanlarımız halkımız için bir arkadaş ve sevgi kaynağıdır. Hayvanları yok sayan, şiddet uygulayan, yok etmek isteyen eğilimlerin giderilmesi için insanlarımızı eğiteceğiz.
Hayvan dostluğu adına insanlarımızı insandan uzaklaştıran ve yalnızlaştıran emperyalist-kapitalist anlayışlardan kurtarmak da kültür ve eğitim görevidir.
32. Sığınmacı Sorununa
Bölge Ülkeleriyle Birlikte Köklü Çözüm
Sığınmacılar sorunu Belediyelerimizin de gündemidir.
Suriye, Irak ve Afganistan gibi komşularımız, ABD işgali ve tertipleri sonucunda göç verdi ve bu göçler öncelikle Türkiye gibi bölge ülkelerinin sorunu oldu. Sorunun kaynağı olan ABD, ülkemizde İsrail ile birlikte yabancı düşmanlığı kışkırtıyor. Vatan Partisi olarak, sığınmacı ve göçmen sorununun ABD güdümünde çözülemeyeceğini en başından beri vurguluyoruz.
Çözüm, Suriye başta olmak üzere komşularımız Irak, İran ve Rusya ile kapsamlı ve silahlı işbirliğindedir. ABD ve İsrail güdümlü terör örgütlerini, bölge ülkeleriyle birlikte temizleyebiliriz. Böylece Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlar, Suriyeli ve Afganlı göçmenlerin vatanlarına güvenle dönme koşullarını oluştururuz. Vatan Partisi, bu amaçla Suriye, İran ve Rusya devletleriyle görüşmeler yapmış ve anlayış birliği sağlamıştır.
Şu anda anahtar ülke Türkiye’dir. Tayyip Erdoğan yönetimi, ABD baskılarına boyun eğerek Türkiye üzerindeki sığınmacı yükünü ağırlaştırıyor. Yerel yönetim seçimlerinde Vatan Partisi’nin güç kazanması, çözüm yolunu açacaktır. Çözüm ellerimizdedir.
Ülkemizde “Türklerin bu gidişle azınlığa düşeceği” propagandası, yabancı düşmanlığı kışkırtmanın başlıca aracı olarak kullanılıyor. Türk milletinin çimentosu, ırk değil fakat millî devrimci kültürdür. Anadolu, “Kavimler Kapısı”dır. Milletimizin imparatorluklar ve devrim birikimi, kaynaşmayı sağlayan, çok değerli bir zemindir. Türkçemiz ve millî devrimci kültürümüz, esas birleşme etkenidir. Ülkemizde kalacak olan konuklarımız, geleceğimizi paylaşarak milletimizin bir parçası haline dönüşeceklerdir. Yoksulluğa ve ayrışmaya son veren siyasetlerle kentlerimizi gettolaşmadan kurtaracağız.
Vatan Partisi millî kültürle, eğitimle, sanatla, ekonomi ve toplum hayatındaki uyumu gözeterek, topraklarımızda kalan konuklarımızın Türk Milletiyle kaynaşmasını sağlayacaktır.
33. Asya Kentleriyle Kardeş Belediyeler
Vatan Partisi, Rusya, Suriye ve İran’dan Türk Devletlerine ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne kadar Asya devletleriyle kurduğu dostluk ilişkilerini halkımızın hizmetine sunuyor. Yönettiğimiz belediyelere Asya’dan kardeş belediyeler sağlayarak, yerel hizmet olanaklarımızı zenginleştirecek, yerel yönetimlerimizi dünya ölçeğinde başarı kazanmış modellerle çağdaşlaştıracağız.
Belediyelerimizi, yükselen Asya uygarlığına, Asya ekonomilerine, ticaret ve yatırım olanaklarına açılan kapılar haline getireceğiz. Türkiyemiz ile Asya ülkelerinin uygarlıklarını, bilim ve sanat ürünlerini buluşturan ve dünyaya tanıtan festivaller, çalıştaylar düzenleyerek, insanlığın ve yükselen Asya’nın değerlerini paylaşacağız.
34. Çözüm İsteyen Topluluklar için Mücadele ve İktidar Hedefi
Belediyelerimiz, kamu ve şirket bünyesindeki taşeron işçiler başta olmak üzere kadro sorununu köklü olarak çözecektir. 1393 Belediyede sayıları Bir Milyona yaklaşan taşeron işçilerimiz, Vatan Partisi belediyelerinde kadroya alınacaktır ve kamu işçisi olacaktır.
Sözleşmeli Erlerin, Emeklilerin, Bağkur Tescil Mağdurlarının, Ücretli Öğretmenlerin, Staj ve Çıraklık Mağdurlarının haklı taleplerinin yerine getirilmesi için kapsamlı ve yoğun çalışmalar yürüttük, kamu makamları katında girişimlerde bulunduk. Bu çalışmalar, sistemin duvarlarına çarpmaktadır. Buna rağmen bazı kazanımlar da sağlayabildik. Ancak en büyük dersi de bu mücadelelerde kazandık: İktidardan talepte bulunmanın ötesinde, halk olarak iktidar hedefine yönelmek durumundayız.
Köklü çözüm, Vatan Partisi’nin etkin görev yaptığı Üreticilerin Millî Hükümetindedir.
35. Kaynak Var Çözüm Var
Vatan Partisi, yatırım ve kamu hizmeti için gerekli kaynağı nasıl bulacağını programında gösteren biricik Partidir.
Zenginlerimizin yurtdışına yatırdıkları 500 Milyar dolar, banka kasalarında sakladıkları 300 Milyar değerinde altın, milyarlarca dolarlık sıcak para komisyonları, dolar ve borsa oyunlarıyla elde edilen milyarlar, büyük tefeci ve mafya vurgunları, Türkiye’nin bir trilyon dolara yaklaşan büyük tasarruf yeteneğini kanıtlıyor.
Türkiye’nin tasarruf yeteneği var. Yeter ki tasarruf edilen değerleri yatırıma yöneltelim, bu sayede insanlarımıza iş alanı açalım, üretelim ve ürettiklerimizi hakça paylaşalım.
Üreticilerimizin alın teriyle yaratılıp yurtdışına kaçırılan 500 Milyar Doları Devletin yaptırım gücünü kullanarak Türkiye’ye getirteceğiz ve bu servetlerin sahiplerini Türkiye’de yatırıma özendireceğiz.
Büyük zenginlerin banka kasalarına kilitledikleri 300 Milyar değerindeki altınlarını yatırıma yönlendirerek, iş sahası açmalarını, üretim yapmalarını teşvik edeceğiz.
Her yıl kârlarını katlayan bankalar için bir defaya mahsus olmak üzere yüzde 80 kurumlar vergisi çıkaracağız ve kamu yatırımı için ek kaynak yaratacağız.
Bütün bu kaynakları yatırım, istihdam, üretim, kamu hizmeti ve mağduriyetleri gidermek üzere değerlendireceğiz.
MİLLETİMİZE ÇAĞRI
Zorluklar Varsa Vatan Partisi Var
Değerli vatandaşlarımız,
Türkiye büyük çözümün eşiğindedir. Üretim Devrimi gündemdedir. Yerel Yönetim seçimlerinde kaldırımlardan önce, Türkiye’nin geleceğine uzanan yolu gündeme getiriyoruz.
Kafalarımızı yerel seçim dedikodularından kurtaralım ve cepheye, Mehmetçiğin mevzisine taşıyalım. Bugün Türkiye’nin güvenliği, yerel yönetimlerin güvenliğidir, kamu hizmetinin güvenliğidir. Ekonomik kurtuluş da Türkiye’nin bağımsızlık ve bütünlüğündedir. Üretim Devriminin toprağı, terörden temizlenmiş vatan bütünlüğündedir ve milletin birliğindedir.
İnsanımız, vatanımız, kentlerimiz, köylerimiz, su kaynaklarımız, caddelerimiz, tarlalarımız, dağlarımız, ormanlarımız, ırmaklarımız ve denizlerimiz artık kader ortağıdır! Üreten belediyenin kuruluşu, güvenli Türkiye’dedir. Kamu hizmeti, bağımsız Türkiye’dedir.
Önümüzde zorluklar var!
Vatan Partisi, yedi ateşten geçmiş, cesur ve dinamik kadrolarıyla zorlukları yenmede Üreticilerin Millî Hükümetine önderlik edecek yetenektedir.
Vatan Partisi, bağımsız ve güvenli Türkiye’nin kuruluşunda, herkesin iş sahibi olmasında ve üretimde anahtar partidir.
Çözüm, ellerimizdedir! Karar, sizdedir!
Halk Yönetimi ve Kamu Hizmeti İçin
Görev Talep Ediyoruz
Türkiye’yi yönetenler ve sözde muhalifleri, halkın sorunlarına sırtlarını döndüler. Önümüzdeki ağır tehditlerin üstesinden gelecek, yerel yönetimlere kamu hizmeti felsefesini getirecek birikime, kurmay aklına, cesarete, programa sahip değiller! O yüzden Yerel Seçim kampanyaları, ittifak oyunlarıyla, rant pazarlıklarıyla geçiyor. 31 Mart sonrasını düşünmüyorlar bile.
Artık yeter! Kentlerimizi değil kendilerini, halkı değil ceplerini düşünen yöneticilerin devri bitmiştir! Vatan Partisi, Halk Yönetimi ve Üreten Belediye bayrağını açıyor.
Artık yeter! Rantları özel şirketlere paylaştıran yönetimlerin sonu gelmiştir. Vatan Partisi, Kamu Hizmeti bayrağını açıyor.
Vatan Partisi, Edirne’den Van’a kadar bütün yerel yönetimlerde Halk Yönetimi seçeneğini sunuyor.
Vatan Partisi, parayla teslim alınamayan, cesur, dürüst, birikimli, çalışkan, yaratıcı ve genç kadrolarıyla halkımızdan görev bekliyor.
Üreten ve Başıdik Türkiye’nin Önsözünü Yazalım
Köklü çözüm dönemlerinde, yeni bir güneş doğar. Ufuktan yükselen yeni hayatın öncüleri tarih sahnesine çıkar. Her şeyini vatanına ve insanına adayanlar, eline bayrağı alır ve en öne geçer. Güneşin doğuşu nasıl önlenemezse, Türkiyemizin bağımsızlığa ve Üretim Devrimine yürüyüşü de durdurulamaz.
31 Mart 2024 günü Vatan Partisi’ne vereceğimiz her oy, ülkemizin büyük çözümüne kuvvet verecektir. Çözüm, ellerimizdedir!
Oy pusulasında Vatan Partisi’ne bastığınız her evet, Türkiyemizin güvenliği ve huzur için yeni kaleler inşa edecek, Cumhuriyetimizin kamu hizmeti anlayışını ayağa kaldıracak, Üretim Devrimi seçeneğine yol verecek, milletimize umut olacaktır! Umut ellerimizdedir!
Altın fırsat, Türkiyemizin önündedir, sizlerin ellerinizin altındadır.
Türkiyemizde Yerel Yönetimlerden başlayarak Üreticilerin Millî Hükümetini kurmak, önümüzdeki tarihî görevdir.
Belediyelerde Vatan Partisi’ne yetki vermek, Türkiyemizin özlediği yönetimin yolunu açacaktır.
Yerel Seçimlerde Vatan Partisi’ne oy vermek, Türkiye’nin yakın geleceğine omuz vermektir.
Vatan Partisi, bütün seçim çevrelerinde, belediye başkanı, belediye meclisi üyesi, il genel meclisi üyesi ve muhtar adaylarıyla seçimlere girmektedir.
Özel çıkara değil kamuya hizmet eden yerel yönetimler kurmak, hiç kuşkusuz Türkiyemizin Milli Demokratik Devrim davasının kapsamı içindedir. Bu nedenle Vatan Partisi, Yerel Yönetimlerde halk iktidarı kurulmasını, Türkiye ölçeğinde Millî Hükümet kurma hedefiyle birlikte yürütecektir.
Değerli Vatandaşlarımız,
Gelin, bağımsız, başıdik ve üreten Türkiye destanının önsözünü, 31 Mart 2024’te Vatan Partisi’ne oy vererek yazalım.
Gelin, çözüme ortak olalım. Asya’dan yükselen halkçı, kamucu, paylaşmacı, insancıl uygarlığın öncüsü olan Vatan Partisi’ne yetki verelim.
Vatan Partisi’nin oy pusulasındaki yeri kolaydadır. En sonda buğday başaklarının kucakladığı yıldız, karanlıkta çobanlara yol gösteren kutup yıldızıdır.
Vatan Bütünlüğü ve Üretim Devrimi için oylar Vatan Partisi’ne!
Zorlukları cesaret ve özgüvenle aşmak için oylar Vatan Partisi’ne!
Özel çıkar değil, Kamu Hizmeti için oylar Vatan Partisi’ne!