25 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan Partisi, Tunceli'de Seyit Rıza heykelinin kaldırması için başvurdu

Vatan Partisi, Tunceli Valiliği ve Tunceli Belediyesi'ne il sınırları içinde bulunan bütün cadde, sokak, meydan ve diğer tabelalardan Seyit Rıza isim ve sembollerinin kaldırılması için başvurdu. Başvuruda Seyit Rıza'nın Vatana İhanet suçundan hüküm giymiş bir suçlu olduğu hatırlatıldı.

Vatan Partisi, Tunceli'de Seyit Rıza heykelinin kaldırması için başvurdu
A+ A-

Vatan Partisi, Tunceli’nin Kışla Meydanı’na 29 Temmuz 2010 tarihinde Tunceli Belediyesi tarafından dikilen Seyit Rıza heykeli başta olmak üzere, il sınırları içinde bulunan bütün cadde, sokak, meydan ve diğer tabelalardan Seyit Rıza isim ve sembollerinin kaldırılması için Tunceli Valiliği’ne ve Tunceli Belediyesi’ne başvurdu.

Seyit Rıza’nın, elebaşılığını yaptığı isyan sonucunda yakalanıp, yargılandığı ve Vatana İhanet ve Halkı İsyana Teşvik suçlarından hüküm giydiği belirtilen başvuru dilekçesinde, “14 Kasım 1937 tarihinde idam cezasına çarptırılmış ve cezası 15 Kasım 1937 tarihinde infaz edilmiştir” denildi.

Dilekçede Seyit Rıza’nın, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren devletin otoritesini tanımadığı bütün ikaz ve ikna çabalarına karşı feodal beyliğini sürdürmek kararından vazgeçmediği için Mustafa Kemal Atatürk’ün kararlı önderliğinde Dersim Harekatı ile isyanın ezildiği belirtilerek iki talepte bulunuldu.

1. Tunceli sınırları içerisinde yer alan, vatana ihanet ettiği ve halkı devlete karşı silahla isyana teşvik ettiği mahkeme kararıyla tescil edilmiş bulunan Seyit Rıza’yı simgeleyen bütün heykellerin kaldırılması,

2. Tunceli sınırları içerisinde yer alan, Seyit Rıza’nın ismi verilen bütün cadde, sokak, meydan ve her türlü yapı isimlerinin değiştirilmesini, Anayasamızın değiştirilmesi mümkün olmayan devlet ve ülke bütünlüğüne ve Cumhuriyetin esaslarına ilişkin maddeleri ve Terörle Mücadele Yasası’nın hükümleri uyarınca talep edildi.

Vatan Partisi Genel Sekreteri Sayın Utku Reyhan’ın imzasıyla hazırlanan talep dilekçesi, Kardeşlik Bürosu Başkanı Sayın Arif Doğan tarafından Tunceli Valiliği ve Tunceli Belediyesi’ne teslim edildi.

Vatan Partisi, geçtiğimiz günlerde de Şeyh Sait’in isim ve sembollerinin kaldırılması için Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesine de başvuruda bulunmuştu.

VATAN PARTİSİ'NİN TUNCELİ VALİLİĞİ VE BELEDİYESİNE YAZDIĞI DİLEKÇE

Tunceli kentimizin Kışla Meydanı’na 29 Temmuz 2010 tarihinde Tunceli Belediyesi tarafından Seyit Rıza heykeli dikilmiştir.

Seyit Rıza, elebaşılığını yaptığı isyan sonucunda yakalanmış, yargılanmış ve 14 Kasım 1937 tarihinde idam cezasına çarptırılmış ve cezası 15 Kasım 1937 tarihinde infaz edilmiştir. Seyit Rıza, Vatana İhanet ve Halkı İsyana Teşvik suçlarından hüküm giymiştir.

Seyit Rıza, Cumhuriyet’in ilk yıllarından başlayarak Atatürk’ün başında bulunduğu Devletimizin otoritesini ve kanunlarını tanımamış, Dersim bölgesine devletin okul, karakol, yol gibi temel hizmetler getirmesine, vergi toplama, askere alma gibi işlemlerine engel olmuş, çevre köylerine yağma geleneğini sürdürmüş, aşiretler arasında boğazlaşmaları devam ettirmiş, en sonunda bir kısım aşireti kışkırtarak silahlı isyana kalkışmıştır. Bunun üzerine Cumhuriyet yönetimi bu kanunsuzluklara son verilmesi için çeşitli nasihat heyetleriyle uyarılarda bulunmuş, ancak bu uyarılara terörle yanıt verilmiştir.

Bu durumda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Dersim Harekâtı, Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlığında, onun kararlı önderliği sayesinde başarıya ulaştırılmış, bölücü ve gerici isyan etkisiz kılınmıştır. Bütün bu hususlar, Cumhuriyet yargısı kararıyla saptanmıştır.

İngiliz ve Fransız emperyalizminden medet uman bölücü terörün temizlenmesi sayesinde, Tunceli halkı Ortaçağ karanlığından kurtulmuş ve Cumhuriyetin medeniyetine kavuşmuştur. Böylece Tunceli, Türkiye’nin en aydın illeri arasına girmiştir. Tuncelililer, Dersim Harekâtıyla ağa, bey, şeyh, seyit vb. unvanları kullanan zorbaların elinden kurtarılmış, Cumhuriyet hukukunun eşit ve özgür vatandaşları olmuşlardır.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Dersim Harekâtı hakkında Batı ülkelerinde, tıpkı “Ermeni soykırımı” yalanları gibi “Dersim Soykırımı” yalanları ortaya atılmaktadır. Cumhuriyetimizin ülke birliğini ve bütünlüğünü sağlamak üzere yaptığı harekâta “soykırım” karalaması yöneltilmektedir. PKK ve HDP, bu kara propagandanın aleti durumundadır.

Türkiye’nin bugün Bölücü Terör Örgütüne karşı yürüttüğü kararlı mücadele, aynı Cumhuriyetin Tunceli’de bölücü teröre karşı mücadelesi gibi Türkiyemizin toprak bütünlüğü, milletçe kaynaşma ve birliği amacıyla başarıyla yürütülmektedir. Bu mücadelenin bir cephesi de psikolojik harekâttır. Herkesin bildiği gibi, PKK Terör Örgütü, Seyit Rıza mirasına sahip çıkarak “özerklik, öz yönetim, bağımsızlık” gibi devletin ve milletin birliğini hedef alan taleplerle kan dökmektedir. Bölücü Terör Örgütünün ve Tunceli bölgesinde faaliyet gösteren diğer bölücü terör örgütlerinin Seyit Rıza’yı sembol olarak görmeleri ve onu her fırsatta anmaları emperyalist merkezler tarafından kışkırtılmakta ve desteklenmektedir. Bölücülüğün emperyalizmle işbirliği mirası, Şeyh Sait-Seyit Rıza çizgisindedir.

Tunceli’nin meydanlarında Seyit Rıza heykelinin bulunmasıyla, Bölücü Terör Örgütü liderlerinin heykellerinin olması arasında hiçbir fark yoktur. Tunceli’ye Seyit Rıza heykelinin dikilmesi, Bölücü Teröre manevî ortam sağlamak ve teröristlere cüret kazandırmak dışında bir anlam taşımıyor. Heykelin ve sembollerin varlığı, halk arasında devletin teröre karşı zaaf içinde bulunduğu izlenimi vermekte ve Türkiye’yi hedef alan emperyalist merkezlerin amaçlarına hizmet etmektedir. Unutulmamalıdır ki, Dersim Harekâtına “soykırım” iftirası atan merkezler, Türkiye’nin Bölücü Terör Örgütüne karşı yürüttüğü Hendek operasyonlarını, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtlarını, Pençe Harekâtlarını ve Kıran Harekâtlarını da soykırım olarak nitelemektedir. Tunceli’de Seyit Rıza heykeline göz yummak, ülkemizin 40 yıldır yürüttüğü terörle mücadeleye ve Vatan Savaşına da ciddi zararlar vermektedir.

Vatan Partisi olarak, yukarıda saydığımız gerekçelerle,

1. Tunceli ili ve ilçelerinde, vatana ihanet ettiği ve halkı devlete karşı silahla isyana teşvik ettiği mahkeme kararıyla tescil edilmiş bulunan Seyit Rıza’yı simgeleyen bütün heykellerin kaldırılmasını,

2. Tunceli ili ve ilçelerinde, Seyit Rıza’nın ismi verilen bütün cadde, sokak, meydan ve her türlü yapı isimlerinin değiştirilmesini, Anayasamızın değiştirilmesi mümkün olmayan devlet ve ülke bütünlüğüne ve Cumhuriyetin esaslarına ilişkin maddeleri ve Terörle Mücadele Yasası’nın hükümleri uyarınca talep ediyoruz.

Saygılarımla.

Utku Reyhan Vatan Partisi Genel Sekreteri

Son Dakika Haberleri