Vatan Partisi yöneticisi Taksim'de halkı böyle yönlendirdi
Vatan Partisi yöneticisi Hakan Ganimgil, o gece Taksim Meydanı’ndaydı. Yaşananları anlatan Ganimgil, “1. Ordu Komutanının mesajını okudum. Halkla birlikte darbeye katılanları teslim olmaya ikna ettik.” dedi.
FETÖ terör örgütüne karşı kırk yıldır mücadele eden Vatan Partisi yöneticileri, 15 Temmuz Fetullahçı Darbe Girişiminin olduğu gece de meydanlara çıktı. Halkla birlikte darbeye karşı mücadele etti. 15 Temmuz 2016 tarihinde Vatan Partisi Genel Merkez Propaganda Bürosu ve Vatan Partisi Sarıyer İlçe Yöneticisi olan Hakan Ganimgil’e, Taksim Meydanı’ndan darbecileri nasıl temizlediklerini sorduk. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in 15 Temmuz gecesi darbe karşıtı açıklamaları sonrası Taksim Meydanı’na giderek olası bir çatışmayı engellediğini ve askerleri halkla birlikte polislere teslim ettiğini anlattı.
Hakan Ganimgil, 15 Temmuz gecesi yaşananları Aydınlık’a şu ifadelerle aktardı: “Genel Başkanım Doğu Perinçek’in 15 Temmuz gecesi saat 01.00 civarındaki konuşmasını dinledikten sonra çevremi haberdar edip saat 02.00 civarında Sarıyer’den Taksim’e gitmek için yola çıktım. Saat 02.30’a doğru arabamın önü polis ekipleri tarafından kesildi. Polislere Vatan Partisi yöneticisi olduğumu söyledim ve Ak Partili bir yönetici de polislere siyasi parti yöneticisi olduğumu anlattı. Taksim’e gitmem için yolum açıldı. Taksim’e vardığımda askerler anıt etrafındaydı. Subayları da Cumhuriyet Caddesi üzerinden duruyorlardı. Atatürk Anıtı’nın çevresi erlerle doluydu. Silahları atışa hazır bir vaziyette bekliyorlardı. Birkaç yüz kişilik kalabalık da meydanda toplandı.
'KOMUTANIN EMRİNİ TEBLİĞ EDİYORUM'
“Fakat burada askerlere saldırmak için silahlı bir kişinin de olduğunu gördüm. Erler ile vatandaşların çatışması an meselesiydi. Önce orada Taksim Anıtının İstiklal Caddesi kısmında ön plana çıktım ve toplanan halka burada toplanan askerlerin emir kulu olduğunu, subay komutanları tarafından gönderildiklerini, erlere karşı olumsuz bir davranışa girişilmemesini söyledim. Daha sonra askerlere dönerek şu anda birinci ordu komutanının 'yasadışı girişimler olduğunu ve kanunsuz bir isyana giriştiklerini' söylediğini aktardım. 'Birinci ordu komutanının emrini size tebliğ ediyorum. Birinci ordu komutanın kışlaya dönmenizi emrettiğini tebliğ ediyorum' dedim. Bu sırada halk da büyük bir dikkat içinde beni dinliyordu. O zamanki Sular İdaresi kısmında, şimdiki Taksim Cami’nin olduğu kısımda bulunan askerlere de bu ifadeleri kullandım. Bakın silahlarınızı teslim edin biz de silahlarınızı teslim ettiğinize ve halka karşı gelmediğinize şahit olacağız dedim. Bu konuşmanın sonucunda da 'en büyük asker bizim asker' sloganlarıyla askerleri sırtından da tutarak vatandaşlar polislere teslim etti.
“Bizim oradaki etkili konuşmamız Taksim’in darbecilerden temizlenmesini sağladı ve aynı zamanda bir çatışmadan doğacak can kayıplarını ve yaralanmaları önleyerek darbecileri polise teslim etmiş olduk.”