Vatan Partisi'nin Muğla adayı Emre Aykın'dan CHP'li aday Ahmet Aras'a 'lobi' yanıtı
Vatan Partisi Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Emre Aykın, CHP'nin Muğla adayı Ahmet Aras'ın 'Muğla'nın sorunlarının çözülmesi için güçlü bir Muğla lobisine ihtiyaç olduğuna' yönelik sözlerine yanıt verdi. Aykın, 'Lobi kurulmasını kamu düzeni ve demokrasimiz adına sakıncalı buluyoruz' dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras, Bodrum'daki bir haber sitesine verdiği röportajda Muğla'nın sorunlarının çözülmesi için güçlü bir Muğla lobisine ihtiyaç olduğunu, başında da AK Parti'nin Muğla Adayı Aydın Ayaydın'ın olması gerektiğini söyledi.
Aras'ın "Muğla lobisi" açıklamalarına Vatan Partisi Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Emre Aykın'dan yanıt geldi. Aykın, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sn. Ahmet Aras'ın, yerel yönetime dair vaatleri içindeki "lobi" kurulması yönündeki ifadelerini kamu düzeni ve demokrasimiz adına sakıncalı buluyoruz" dedi.
AYKIN'DAN ARAS'A 'LOBİ' YANITI
Emre Aykın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Ülkemizin demokrasisine 60 yıldır düzenli olarak saldıran ve müdahalelerde bulunan Atlantik Sistemi'nin yozlaşmış siyasi ürünü niteliğindeki "Lobi Faaliyeti (Lobbying)", demokratik unsurlar ve karar mekanizmaları üzerinde özel çıkar grupları lehine baskı oluşturan, haksız amaçlar uğruna kamuoyunu yönlendiren, demokrasinin kaynağı olan halkın iradesi aleyhinde kısıtlayıcı etkide bulunan bir yapılanmanın tanımıdır. Anayasamızda ve CHP Tüzüğü'nde yer alan demokratik unsurlar ve özellikle katılımcı demokrasinin işleyişi halinde, idari örgütlenme ve denetimden uzak, halktan kopuk bir lobiye ihtiyaç olmayacağı da açıktır.
'SAMİMİ DEĞİLDİR'
Eğer, Sn.Aras'ın bu açıklamaları, seçim sürecinde adaylara, halka, sivil topluma barışçı ve sahiplenici mesaj veren bir mavi boncuğu temsil ediyorsa, bu da tarihi bir seçime girilirken ciddiyetten uzak bir tavrın ifadesi olacaktır. Kendisini; hukukun gereğini sağlamaktan kasten imtina eden, yargının sac ayağı olan savunmanın görevini ifasını engellemeye çalışan, halkın kandırılmasını önlemek için saydamlık ilkesine güvenerek bilgi araştıran avukatlara iftira ile kumpas kuran CHP'li Büyükşehir Yönetimi'nin ve Başkan Osman Gürün'ün halefi ilan eden bir adayın lobicilik adı altında her görüşü ve toplumun her kesimini kucaklayacağı algısını oluşturması samimi değildir.
'LOBİ DEĞİL HALK MECLİSİ'
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde görev yapacak farklı partilerin temsilcileri, demokrasinin tecellisi adına gerekli temsili ve kararların oluşmasını sağlayacaktır. 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda görülen eksiklik ve iptal edilme sebeplerinden olan "halk meclisleri"nin karar süreçlerine katılımı, demokrasi ve kamu düzeni adına beklenen üstün yararı sağlayacaktır. Lobi, Meclisi'mize ikame edilemeyeceği gibi, meclis ve halk iradesi üzerinde de hakimiyet ve etkinlik kuramaz. Bahsi geçen bu "Lobi"nin başına da Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sn. Aydın Ayaydın'ın önerilmesi, hatalı uygulama imar planları ve ruhsat işlemleri ile Bodrum'un Cennet kıyılarını betonlaştıran "fikir birliği"ni ve milyarlık elit villaları akıllara getirmektedir. Diğer yandan, halka çözüm sunamayan sistem partilerinin birbirlerinden farklı olmadıklarını ortaya koymaktadır.
'TÜM MUĞLA'MIZIN DİKKATE ALINMASI İSTENMEKTEDİR'
Muğla halkı, asgari yaşam hakkının gerektirdiği kamu hizmetlerinin sağlanmasını, temel hak ve hürriyetlerinin güvence altına alınmasını, kamu yatırımlarını ve doğal yapının korunmasını, üreten ve kalkınan bir şehri, bu yapılırken de, sadece kameraların odaklandığı noktaların değil, bir ucundan diğer ucuna tüm Muğla'mızın dikkate alınmasını ve korunmasını istemektedir.
'ÖNCÜ PARTİ VATAN PARTİSİ'DİR'
Muğla'mız, Türkiye'nin bu tarihsel sürecinde; unutulmaya yüz tutacak uygulanamaz soyut vaatlere, milyonluk reklam israflarına, siyasi rekabet hırslarına, ciddiyetten uzak yönetim anlayışına değil; bir Üretim Devrimi'ne ve Kamu Hizmeti Devrimi'ne, halkı iktidara Muğla'yı da geleceğe taşıyacak bir öncüye ihtiyaç duymaktadır. Bu öncü parti de Vatan Partisi'dir."
Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin hukuka aykırı 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planını iptal ettiren ve "Büyükşehir Belediyesi'nin imar oyununu" bozan Av. Emre Aykın, Ahmet Aras’ın aday tanıtım töreninde "imar planıyla" ilgili yorumlarını Muğla yerel haber sitelerine yaptığı açıklamada eleştirdi. Aykın'ın eleştirileri Muğla'da gündem olurken, Ahmet Aras'a da tepki yağdı.
Emre Aykın ayrıca Aras'a cevaplanması adına 10 soru yöneltti. İşte o 10 soru;
'ISRARLI HATALARLA DOLU'
"5 yıldır Büyükşehir Belediye Meclisi’nin doğal üyesi olan Sn. Ahmet Aras’ın; “Proje Tanıtım Toplantısı” konuşmasında, Parti’mizin gündeme getirdiği “Şehrin Anayasası” tabiri ile tanımladığı Nazım İmar Planları hakkındaki açıklamaları vahim ve ısrarlı hatalarla doludur."
AYKIN'DAN ARAS'A ZOR SORULAR
Sn.Aras, Sn.Osman Gürün halefiyeti altında; “…burada sorun büyükşehir belediyemizde değil…sorun yerel yönetim zihniyeti’nin merkeziyetçiliğe doğru kaymasında…çünkü bütün yetkileri üzerinde toplayan bir anlayışla yönetiliyoruz… yani yerele kendi kararlarını verme şansını tanımıyorlar… bakanlık dahil beş ayrı kuruluşta imar plan yetkileri var… en son 1/25.000’lik imar planımız iptal oldu ama çalışmalar sürüyor…ardından plan onanması için süreçlere başlanacak… turizm bakanlığı ile, çevre ve şehircilik bakanlığı ile, toki ile, ilçe belediyeleri ile bir araya gelip planlamayı hızla birlikte yapacağız... bu, kaçak yapılaşmayı, yatırımların gecikmesini engelleyecek… planlanmamış alanlarda kaçak yapılaşma kaçınılmaz… imar planları bizim için hayati önemi haizdir..” diyenSAYIN AHMET ARAS’A SORUYORUZ;
Söylediklerinizin Aksine:
1. İmar planları olmadan, açıkladığınız birçok projenin hüküm ifade etmeyeceğinin ve yine üst ölçekli nazım imar planı altında şekillenmiş alt ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının Danıştay’ın da açıkça söylediği gibi hükümsüz kaldığının ve bunun, halkın taleplerine nasıl yansıyacağının farkında mısınız? İptal edilen ve bağlı şekilde hükümsüz kalan planlar için harcanmış bedellerin oluşturduğu kamu zararı Parti’niz tarafından mı karşılanacaktır; yoksa, halkın cebinden çıktığı ile mi kalacaktır?
2. Yeniden hiyerarşik ve bütünsel bir planlamanın neredeyse seçilmeniz halinde geçireceğiniz 5 yılı alacağının farkında mısınız? Bu halde, projeleriniz ne zaman gerçekleşebilecek? Bu halde, yaşanacaklar konusunda halka saydam olamamanızın nedeni koşulsuz bir makam hırsı mıdır?
3. Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.10.2017 günlü, 330 sayılı kararı ile yürürlüğe konulan Revizyon İmar Planı’nın, ana planın iptali ile hükümsüz kalmış olması, 5 yıllık Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliğinizde meclisteki diğer partiler gibi sizi de mi Hukuk Devleti ilkesi adına huzursuz etmedi?
4. Göreve gelirseniz ve yasalara bağlı çalışırsanız, tabi olacağınız 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun md.7/1-b hükmü gereğince, 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın ve bugün yürürlükte olamamasının sorumlusunun doğrudan Muğla Büyükşehir Belediyesi olduğunu inkar etmekteki ısrarınız halkı kandırmaya devam etmek değil midir? Ayrıca, özel ve istisnai haller dışında “Nazım İmar Planını Düzenleme Yetkisi”nin yasada Büyükşehir Belediyeleri’ne verilmiş olduğu bilgisine vakıf değil misiniz?
5. 1/.25.000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın, Bakanlık yetkisindeki 1/100.000 üst ölçekli Çevre Düzeni Planı’na uyumlu olması gereğinin, planların bütünlüğü ve hiyerarşik uyumu zorunluluğunun sonucu olduğu; bunun, yetkinizin merkeze kayması ya da merkezi yönetimin yetkiyi tek elde toplaması kavramlarını karşılamayacağı, yetkiniz dahilindeki nazım imar planını düzenlerken Bakanlık’ın sizin yetki ve kararınıza karışamayacağı, AKSİNE, 1/25.000 ölçekli planın Bakanlık yetkisinde düzenlenen Çevre Düzeni Planı iken partiniz yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisine verilerek Nazım İmar Planı’na dönüştürüldüğü, hatta planları mecliste oybirliği ile kabul ettiğiniz gerçeğine yabancı mısınız?
6. İlk defa geçerli ve yürürlükte olacağına herkesin inanmak istediği 1/25.000 ölçekli nazım imar planının düzenlenmesi çalışmalarında sayısı 85’e (?) varan kurum görüşünün alınmış olması size göre onanması için yeterli mi? Partiniz tüzüğünün kabul ettiği katılımcı demokrasinin de gereği olarak, planlamanın bilimsel gereği de gözetilerek Halk Meclisleri’nin ve sektörel temsilcilerin görüşlerinin dahil edilmediği bir plan demokratik ve hukuki midir?
7. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Köyceğiz İlçe Belediye Başkanlığı ile birlikte hızla planlamalar yaparken, Akbelen ve Deştin kadar gerçek ancak bir türlü partinizin ilgi alanına giremeyen Toparlar Köyü’nde TOKİ konut planı altında betonlaştırılmak istenen 100 dönümü bulan zeytinlikler ve gündeme girmemiş doğa ve KIYI alanları için de mücadele edecek misiniz? 40 yıldır, kendini zeytinciliğe ve tarıma adayan Toparlar köylüsünü ve üreticilerinin geleceği hakkında bir kaygınız var mı?
8. Plansız kalan bir il için kaçak yapılaşmayı kaçınılmaz ve sorun olarak görmeniz karşısında; Parti’nizin 2014-2024 yılları arasında geçen plansız yönetim döneminde 1/25.000 ölçekli Muğla Büyükşehir Belediyesi Nazım İmar Planı sınırı içinde kalan tüm kaçak yapılaşmalardan sorumlu olduğunu kabul mü ediyorsunuz? Yapı Kayıt Belgeleri iptal edilen ve barınma hakkından olan mağdurları/köylüleri Hukuk Güvenliği ilkesinin koruması altında değerlendirecek misiniz?
9. İmar Planları hayati önemi haiz ise; bundan, kurulduğu günden bu yana Muğla Büyükşehir Belediyesi yönetiminin Muğla’nın hayati bir eksikliğine neden olduğu mu anlaşılmaktadır? Kamu yatırımlarının dahi buna bağlı olduğunu kabul ettiğiniz koşulda, Muğla’nın plansız yatırımlara boğulduğu, geçerli bir Nazım İmar Planı yürürlüğe girene kadar da kamu hizmet ve yatırımlarından yoksun kalacağı gerçeği karşısında, Partiniz ve şahsınız adına Muğla Halkı’na karşı sorumlu değil misiniz?
10. Bodrum ilçemizde karşılaştığımız; başında olduğu bakanlığından kendisine teşvik çıkartan turizmcinin kıyıyı ele geçiren projesi, el değmemiş kıyılarımızın ve stratejik alanların özelleştirilmesi, medeniyet mirası kalıntıların otel temelleri altına gömülmesi, kıyıların eşitlikle tüm halkın değil sistem tarafından korunan ve paraya hükmedenin zilyetliğinde olması, Muğla’mızın kıyılarını betonlaştıran uygulama imar planları ve ruhsatların varlığı siz de bir rahatsızlık doğurmamış mıdır, bu yüzden mi halka Bodrum’u koruyacak önderliği yapamadınız, ya da hukukun gücü yerine gücün hukukuna mı boyun eğdiniz? Muğla’nın geleceğine, Bodrum’u referans gösteriyor musunuz?"