05 Ekim 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan sana canımız feda!

Bölgemizde, emperyalizmin siyonizm üzerinden sahnelediği kanlı bir savaşa tanık oluyoruz. Bu kez hedefte ülkemiz Türkiye de var.

Vatan sana canımız feda!
A+ A-
ZERRİN ÖZTÜRK

İsrail, uzun yıllardan beri Filistinlilere uyguladığı soykırımı, tarihin kaydetmediği bir vahşete dönüştürmüş bulunuyor. Emperyalizmin Batı Asya’daki “proje devleti” İsrail, saldırı çemberini genişleterek hedefine bu kez doğrudan İran’ı, Lübnan ve Yemen’i de ekledi. Bu ülkelerin üzerine, çökmekte olan Atlantik’in bombalarını yağdırıyor.

Saldırıya uğrayan ülkeler İran, Lübnan ve Yemen, siyonist devlete haddini bildirmekte geç kalmadılar. Özellikle İran, İsrail’in hem mazlum cephenin siyasi liderlerine suikast düzenlemesi, hem asker-halk ayrımı gözetmeksizin katletmekten çekinmemesi üzerine, onun demir kubbesini tuzla buz eden füzelerle, 3 askeri üssünü bombaladı.

ABD ve İsrail savaşı bölgeye yaymaya çalışıyorlar. İsrail silahlı güçlerle savaşmıyor, ülkelerin kentlerine bomba yağdırıyor. Gözünü kan bürümüş bir halde silahsız halkları, kadınları, çocukları, günlük hayatın içindeki insanları katlediyor, kentleri yaşanamaz hale getiriyor.

Siyonist devlet, Yahudi inanışına göre, 2 bin 500 yıl önce Tevrat’ta yazılı olan Nil Nehri ile Fırat Nehri arasındaki “Vaat Edilmiş Topraklar”ı (Arz-ı Mevud) ele geçirmek bahanesiyle kanlı bir soykırım yürütmektedir.

Gerçekte büyük emperyalist planın amacı, başta Türkiye olmak üzere, Batı Asya’nın milli devletlerini hedefe koymaktır. Bu saldırgan planın, yeraltındaki ve yerüstündeki bütün zenginlikleri ele geçirebilmek uğruna dünya çapında bir savaşı göze aldığı açıktır.

ABD, bölgede yaşayan milletlerin içindeki mezhepsel ve etnik farklılıkları kışkırtarak iç karışıklık ve kaos planlıyor. İsrail’in patronu Amerika, bölgemizdeki Kürt kökenli halkları PKK/PYD’nin peşine takarak “Kukla Kürdistan” üzerinden 2. İsrail’i kurma hevesindedir. Devamında ise cüret edilecek proje Türkiye’yi siyonist egemenlik altına alıp 3. İsrail’i kurmaktır. Çöken emperyalist sistemin haddini aşıp intihara yeltendiğine tanık oluyoruz.

GÜNDEMİMİZDE VATAN SAVUNMASI ÖNE GEÇTİ

Biz kadınlar, bugün yaşadığımız ekonomik darboğazı ve kadına yönelik şiddeti, Feminist, LGBT’ci, ayrılıkçı, bölücü, mezhepçi, gerici oluşumlara ve terör yanlılarına yabancı fonlardan akıtılan milyon dolarları, uyuşturucuya karşı alınması gereken önlemleri, giderek artan işyeri grevlerini, hak mücadelelerini konuşuyorduk. Yoğun gündemimizde şimdi İsrail’in büyüttüğü bölge savaşı geldi, öne geçti. Vatan Savunması öncelikli yerini aldı.

Emperyalist Batı dünyasının en sert müdahalelerine karşılık vermiş ve Cumhuriyet Devrimi gerçekleştirmiş bir milletin, ölümü göze alan fedaileriyiz. Tarihte ne yaptıysak yine aynısını yapmaya hazırız.

Türk Kurtuluş Savaşı, nasıl ki o zaman sadece Türkler için yapılmadıysa, bugün de bu yaşanan bölge savaşı, bütün ezilen mazlum ve masum milletlerin, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Bütün Doğu’nun davasıdır.”*

Bizim devrimimiz, dün antiemperyalistti, bugün de öyledir. Sömürgeciliğe, işgale, talana ve esarete nasıl boyun eğmediysek, bugün de eğmeyeceğiz.

Kadınlar olarak bizlere, örgütlerimize düşen ilk görev milli birlik ve beraberliğin çimentosu olmaktır. Vatanımızı canla başla koruyup kollayacağız. Vatan sana canımız fedadır!

*Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt.II, syf.44

MESERRET TAŞKIN'DAN MEKTUP VAR: AKIL HOCALIĞINA SOYUNANLAR

Televizyonlardan savaşların canlı yayınlanması moda oldu. Savaş nerede, kameralar orada. Bir de televizyonların kadrolu ‘akıl hocaları’, pardon yorumcuları var. Bu yorumcular içinde konunun gerçekten uzmanı olanları tenzih ederek söylüyorum: Bir grup, yaradılıştan her şeyi biliyor. Heniyye suikastından bu yana aynı şeyleri söylüyorlar. İsrail’in çağrı cihazı saldırısından sonra iyice coştular: Neymiş, İran ve Hizbullah’ın içinde çok sayıda İsrail’e çalışan ajan varmış. ABD ve İsrail’e karşı olan güçler güvenlik zafiyeti içindeymiş. İsrail ve ABD her şeyi mükemmel yapan, gelişmiş güçlermiş. Öbürleri ise zavallı; İsrail ve ABD’yi yenme rüyası gören öcü İran ve Hizbullah- Hamas’mış! Yorumculara bakarsanız, İsrail her attığını vuruyor, Hamas, Hizbullah ve İran ise hiç birini vuramıyor.

Sırtında yumurta küfesi taşımamak ne güzel şey! Bu yorumları acımasızca sürdürenler , Türk milletine karşı sorumluluk duymuyorlar mı ya da kime karşı sorumlular acaba?

Türkiye’yi düşünseler 15-16 Temmuz’u hatırlamaları gerekir. ABD ve ajanlarının Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü bir devleti nasıl ele geçirmeye kalktıklarını, ülkemizi işgal girişimini unutmuş olamazlar. Mossad ajanlarına karşı daha yeni operasyon yaptı güvenlik güçlerimiz. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi hedefleri Türkiye, hayalleri Anadolu.

ABD ve İsrail’e karşı bir yıldır kanı, canı pahasına, elindeki bütün imkanlarla savaşan güçleri kötülemenin, şehit ve gazilere haksızlık olduğunu bir tarafa bıraksak bile, Türkiye’ye ne büyük kötülük ettiklerini göremiyor mu akıl hocalığına soyunanlar?

Sadık okurunuz

Kırkbeşini aşkın

Meserret Taşkın

İsrail Filistin ABD Lübnan