Vatan toprağının erdemli yürüyüşçüsü
Öğretmen Mediha Demirağ, ‘Öğretmenimiz’ dediği Muazzez İlmiye Çığ’ı anlattı, ‘Işıklı yolu aydınlığımız.’ dedi. ‘Gerçek bir Türk aydını. Minnettarız… Eserleri ve yaptıklarıyla bilinçlerimizde yaşayacak. İlham kaynağımız, Cumhuriyet çınarımız.'
Emekli Öğretmen Mediha Demirağ, Son Sümer Kraliçesi Muazzez İlmiye Çığ ile bir söyleşi için Antalya’ya geldiğinde tanışmış, toplantının sunumunu kendisi yaptığından yakın diyalogları olmuş. Demirağ o anıyı şöyle anlatıyor:
‘TOPLULUK KARŞISINDA OTURARAK KONUŞAMAM’
“Kendisiyle tanışma şansım oldu. Bir söyleşi için Antalya’ya geldiğinde sunumunu ben yapmıştım. 90’ lı yaşlarının ortalarındaydı, oturarak konuşur düşüncesiyle mikrofonu masaya koymuştuk. Ancak topluluk karşısında oturarak konuşmayacağını, kürsüden hitap edeceğini söyledi. Hayran olmuştum… Uzun uzun, tatlı tatlı anlatmıştı.
“Vatan ve bayrak sevgisini, Cumhuriyet’e, Atatürk'e olan inancını yaptığı her çalışmasında görmek mümkün. Gerçek bir Türk aydını. Minnettarız. Işıklı yolu aydınlığımızdır. Eserleri ve yaptıklarıyla bilinçlerimizde yaşayacak.’’
Mediha Demirağ’ın annesi Fatma Şen (Yörük adı Çakır Fadime), Savaştepe Köy Enstitüsü’nün ilk mezunu, son mezunu da kendisi.
‘ATATÜRK’ÜN DEDİĞİ GİBİ ÖLÜNCEYE KADAR ÖĞRENEN’
Muazzez İlmiye Çığ’ın hem bir öğretmen hem bir bilim insanı olduğunu belirten Demirağ, şöyle sürdürdü:
“Çığ, bir bilim insanı olarak çalışkanlığı gösterdi bize. Belli bir yaştan sonra ‘bende bir şey kalmamıştır’ deyip kenara çekilmek yerine, bugünki teknolojiyi öğrenerek kitaplarını çıkardı. Öğretmen kimliğiyle, öğretmen olmanın verdiği sorumlulukla, Atatürk’ ün söylediği gibi ‘Öğretmen ölünceye kadar öğrenen bir bireydir.’ sözünün gereğini yaptı. Hem öğretmenlik hem öğrencilik yapmayı sürdürdü.”
‘VATANSEVERLİK İLKESİ HEP BAŞUCUNDAYDI’
Atatürk’ ün “Bir tek şeye ihtiyacımız var çalışkan olmaktır.” sözünün en iyi temsilcilerinden birinin Muazzez İlmiye Çığ olduğuna dikkat çeken Demirağ, şu değerlendirmeyi yaptı:
“1972 yılında emekli olmuş, tesadüf, ben de öğretmen okulundan o yıl mezun oldum... Emekli olduğu yıldan sonra 200’den fazla kişi ve kuruma mektup yazmış, bunu, ‘Vatandaşlık Tepkilerim’ diye kitaplaştırmış. Bu bir davranış örneği. Vatandaş olarak Cumhuriyet’e, vatan topraklarına sahip çıkma yöntemi, hepimize örnek.
“Şöyle demiş Muazzez İlmiye Çığ: ‘Küreselleşme terhanaleri ile insanlarımızı uyutarak, vatandaşlık ve ulusçuluk kavramlarının yok edilmeye çalışıldığı, İngilizce veya Türkçe birleştirilerek meydana getirilen kelimelerin ülkemizi sardığı bu günlerde, yurttaşlık tepkilerimi içeren mektuplarımın ve yazılarımın bir anlamı olur mu? Bilmiyorum. Anlamı olsun veya olmasın. Bunu bir vatandaşlık görevi sayıyorum. Herkese öneriyorum.’ Bu bize bıraktığı en güzel şey değil mi?
“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’ in ise bu günlerde yaptığı açıklamayla Atatürk’ün üyesi olduğu İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni ve laikliği hedef alması üzerine ben de Muazzez Öğretmenimden aldığım görevle bir vatandaş ve Cumhuriyet öğretmeni olarak protesto ediyorum. Vatandaşlık tepkimi, görevimi yerine getiriyorum.”