Vatandaşlık talebinin reddine ihlal kararı

Rusya Federasyonu uyruklu A.S, Türk vatandaşlığı kazanmak amacıyla 3 Şubat 2016 tarihinde İçişleri Bakanlığına başvurdu. A.S. hakkında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 26 Ocak 2017 tarihli Vatandaşlık Tahkikat Formu düzenlendi. Anılan Tahkikat Formu'nda tapusu T.K. isimli şahsa ait olan dairenin A.S'ye devri ile başvurucuya mülk edinme amaçlı ikamet tezkeresi verildiği belirtildi. Bununla birlikte A.S'nin evli olan Türk vatandaşı T.K. ile yaklaşık 13 yıldır birlikteliğinin olduğu, geçiminin T.K. tarafından sağlandığı, ikametgahı için geçerli olan hayat sigortası poliçesinin T.K. tarafından ödendiği belirtilerek A.S'nin yaşantısının Türk örf ve adetlerine uygun olmadığı vurgulandı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen 26 Ocak 2017 tarihli Bilgi Alma Tutanağı'nda A.S; Türkiye'de kalmak amacıyla U.O. ile formalite evlilik yaptığını, T.K. ile 13 yıldır birlikteliğinin olduğunu ve T.K'nin evli olduğunu bildiğini belirtti. T.K'nin kendisine ev aldığını ve geçiminin T.K. tarafından sağlandığını vurgulayan A.S, mülk edinmeden kaynaklı ikamet izninin bulunduğunu ifade etti.

ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKI İHLAL EDİLDİ

İdare tarafından 15 Eylül 2017 tarihinde başvurucunun iyi ahlak sahibi olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildi. A.S, işlemin iptali istemiyle 25 Ekim 2017 tarihinde dava açtı. Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından 12 Nisan 2018 tarihinde davanın reddine karar verildi. A.S. bu karara karşı istinaf başvurusunda bulundu. İstinaf dilekçesinde A.S, vatandaşlığa kabul için aranan kanuni şartlar arasında başvuru sahibinin tutum ve davranışlarının Türk toplumunun millî ve manevi değerlerine aykırı olmaması gibi bir şart bulunmadığını belirtti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi 7 Eylül 2018 tarihinde usule ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verdi. A.S. de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

KARARIN GEREKÇESİ

Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde, "somut olayda başvurucunun evlilik dışı birlikteliğinden hareketle 5901 sayılı Kanun'da yer alan iyi ahlak sahibi olma şartını sağlamadığına yönelik gerekçeden hareketle vatandaşlık talebinin reddedilmesiyle ortaya çıkan özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin ilgili ve yeterli bir gerekçe içermediği ve bu bağlamda demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır" denildi.