Atalay Çerkezköy’de soruna işaret etti: Türkiye’nin %65’iyiz Meclis’te yokuz
Meclis'te tulum giymiş, işçi kökenli 5 kişi bile olmadığını belirten Atalay, ‘Yaklaşık 350 işveren kökenli vekil var. Meclis’teki partiler bu vekillere örgütlenmeden korkmayın desinler.’ dedi
TÜRK-İŞ ile TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar, emekçi kesimlerin karşılaştığı sorunları dile getirmek için "Zordayız! Geçinemiyoruz" başlığıyla Tekirdağ Çerkezköy’de buluştu. Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, İstanbul ve Marmara bölgesinden gelerek sanayinin kalbi Çerkezköy'de toplanan emekçiler; "İnsanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları istiyoruz", “Vergide adalet istiyoruz”, “Çalıştık, ürettik, kazandırdık, kazanacağız” yazılı pankartlar açtılar.
Seymenler gösterisiyle başlayan mitingde, gösterinin devamında “Ne Mutlu Türküm Diyene” sloganı atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Şehitleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından kürsüye çıkan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye'nin her yanında mitingler düzenleyerek nerede mağduriyet varsa çözülmesi için mücadele edeceklerini belirtti. Atalay, 3 Eylül'de Zonguldak'ta, Meclis açılınca da Ankara'da büyük bir miting tertip edeceklerini vurguladı.
5 İŞÇİ YOK 350 İŞVEREN VAR
Türkiye'de büyük bir kesimi temsil ettiklerini dile getiren Atalay, şunları kaydetti:
"Taşeronda, staj mağdurlarında, vergide, nerede mağduriyet varsa ülkenin gündemine taşıyoruz. Zaman geliyor miting yapıyoruz, zaman geliyor eylem yapıyoruz, zaman geliyor iş durduruyoruz. Biz bu ülkede yasama değiliz, yürütme değiliz, sivil toplum örgütüyüz.
“İşçinin, kadının, çocuğun sıkıntılarını ülke gündemine taşıyoruz. İşçi, çiftçi, emekli, biz bu ülkenin yüzde 65'iyiz. Sağdan say, soldan say, Meclis'te tulum giymiş, işçi kökenli 5 tane arkadaşımızı göremezsiniz. Tulum giymemişsen, sabah beşte kalkıp işe gitmediysen, işçinin derdini zor anlatırsın. Yaklaşık 350 tane ise işveren kökenli vekil var. Meclis’teki partiler evvela kendileri desinler ki örgütlenmeden korkmasınlar. Ancak bu zamana kadar o sesi duyamadık.
‘ÖRGÜTLENİNCE KAPI ÖNÜNE KOYUYORLAR’
"Örgütlenince kapının önüne koyuyorlar. Belediye değişiyor kapının önüne koyuyorlar. Polonez'de 146 kardeşimizi işten attılar. Yabancı sermayeye karşı değiliz. Ancak dışarıda yasalara uy. Buraya gelince sendika hakkı tanıma. Ülkeyi yönetenler bu duruma dur demek mecburiyetinde.
"Bu ülkede emeklileri 12 bine, asgari ücretlileri 17 bine çalışmaya mecbur ediyorlar. Çerkezköy emekçi kenti. Buradan hükümete sesleniyoruz. Daha önce böyle bir tablo görmedik. Dün aldığımızı bugün alamıyoruz. Sloganımız şu: Zordayız, geçinemiyoruz. Sokakta enflasyonu en iyi biz biliyoruz. TÜİK'in açıklamasına güvenmiyoruz. İşçilerin ücretlerinin enflasyon karşısında erimemesi için mücadele ediyoruz.”
‘HERKES BAYRAKTAN TARAF OLMALI’
Türkiye’de her gün 6 tane işçinin iş cinayetine kurban gittiğinin bilgisini veren Atalay, şöyle devam etti:
“Bir o kadar güvenlik görevlisi de bu mitingleri yapalım diye can veriyor. Bu ülkede tankın önünde yatanlar da var, tankı alkışlayanlar da. Terör ile arasına mesafe koyamayanlar da var, can verenler de var. Yanıbaşımızda Yunanistan yığınak yapıyor. Suriye'de, Kıbrıs'ta yığınak yapılıyor. ABD başta olmak üzere İngiltere, İsrail bu ülkeye düşmanlığa devam ediyor. İsrail, Filistin'de katliamlar yapıyor. Hangi partiye oy verirseniz verin. Ancak herkesin bu bayraktan taraf olması gerekiyor.”
Vatan Partisi de alandaydı
Vatan Partisi, İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan önderliğinde bir heyetle TÜRK-İŞ’in çağrısıyla toplanan Çerkezköy mitingine katıldı. Yürüyüşe Türk bayraklarıyla katılan heyet, miting öncesi TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile görüşerek, desteklerini iletti. Heyet, Çerkezköy mitinginin ardından, Polonez işçilerine yapılan ziyarette de Atalay’a eşlik etti.
Karayolları’nda taşeron sorunu devam ediyor
Hayat pahalılığı, enflasyonun doğru açıklanmamasından kaynaklı gelir kaybı ve vergide adalet sorunları olduğunu dile getiren Yol-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Uçar, Karayolu işçilerinin sorunlarını Aydınlık’a anlattı. Uçar, şunları söyledi:
“Yol-İş olarak en önemli sorunlarımızdan birisi, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde hala taşeron uygulaması, sömürü sistemi devam ediyor. Taşeronluğun tamamen kaldırılmasını istiyoruz. İl özel idarelerinde, belediyelerde yüzde 99’u kamunun malı olan kurumların adına şirket dediler. Buralardaki kadrolu çalışanların özlük haklarını vermediler. Yasalarla engellediler. Bu 696 sayılı KHK’nın ucube maddelerinin bir an önce kaldırılmasını ısrarla talep ediyoruz.
“Hayat pahalılığı en önemli gündemimiz. Eylül ayında okullar açılacak. Yurt ve barınma sorunu, servis ücretleri, okulların kayıt ücretleri çok ciddi can yakıyor. Artık kamu çalışanlarımız, bu maaşlarla çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamıyor.”
‘Evde 2 kişi çalışıp yoksulluk sınırı altında kalıyoruz’
Miting alanında Aydınlık’a konuşan TOLEYİS Sosyal Medya ve İletişim Başkanı Kenan Karabulut, meydana inmelerindeki ana sebebi vergide adaletsizlik olduğunun altını çizdi. Karabulut, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim TÜRK-İŞ olarak tek bir talebimiz vardı. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alın. Milyonlarca lira geliri olanlar vergi ödemezken, işçinin sırtından bu kadar yüksek vergi toplanması adaletsizlik. Bununla ilgili bir düzenleme istiyoruz. Vergi dilimi katsayılarının da değişmesi gerekiyor. Şu anda asgari ücretlilerimiz, çok kısa sürede vergi diliminde yüzde 15’ten 20’ye giriyor. Biz zaten yüzde 15 ile başlıyoruz. Bundan birkaç yıl öncesinde mayıs ayında yüzde 20’lik vergi dilimine girerken şimdi ikinci ayda emekçinin büyük bir bölümü yüzde 20’lik vergi dilimine giriyor ve haziranı bulmadan da yüzde 27’lik vergi dilimine giriyor. Yani şu anda bir çalışan, kazancının yaklaşık yüzde 60’ını devlete ödüyor. Bu adaletsizlik artık son bulmalı.
“Türkiye’de dolar neredeyse sabitken ilginç bir şekilde korkunç bir enflasyonla karşı karşıyayız. Alım gücümüz gittikçe düşüyor. İşçi açlık sınırının altında yaşıyor. Bir ailede üç kişi çalışsa dahi yoksulluk sınırının altında kalıyoruz. Bunlara artık dur demeliyiz.”
Kışkırtma çabası sonuçsuz kaldı
TÜRK-İŞ'in, Tekirdağ Çerkezköy'de gerçekleştirdiği mitingde küçük bir grup, Genel Başkan Ergün Atalay için istifa sloganları attı. Küçük grubun sloganları, miting alanında çoğunluk tarafından tepkiyle karşılandı. Miting alanındaki işçiler, birlik sloganlarıyla karşılık verdi.
Bakan Yardımcısı Polonez’e gidecek
Çerkezköy mitinginin ardından Çatalca’ya geçerek Polonez işçilerini ziyaret eden Başkan Atalay, iki gün içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı ve Teftiş Kurulu Başkanının Polonez fabrikasını ziyaret edeceğin, sorunun çözülmediği takdirde Bakan Işıkhan’ın da geleceğini aktardı.
İşçilerin karşılaştığı sorunlar hakkında Atalay’a bilgi veren Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, şunları söyledi:
“Arkadaşlarımız 13-14 bin lira maaş alıyorlardı. Asgari bile ücret almıyorlar. Neden asgari ücretten kesiyorsunuz diye sorduğumuzda ‘Sizin devletiniz kesiyor.’ diyorlar. Buradaki arkadaşlarımızın hepsi Kod 46 ile yani hırsızlık ve yüz kızartıcı suç gerekçesiyle işten çıkarıldılar. Arkadaşlarımızın hepsi köylerde oturuyorlar. Yüz kızartıcı suçlama nedeniyle kadın arkadaşlarımız eşleriyle sorunlar yaşıyorlar. Bir tanesi de bu sebepten çıkan kavga nedeniyle eşini vurdu. Arkadaşlarımız, yüz kızartıcı suçlama nedeniyle fişlenmiş durumdalar. İşe giremiyorlar. Köylerinde de sorun yaşıyorlar.”
‘4 MİLYONLUK AİLE OLARAK YANINIZDAYIZ’
1 milyon 400 bin üyeye sahip ve 4 milyonluk aile olan TÜRK-İŞ olarak Polonez işçilerinin yanında olduklarını kaydeden Ergün Atalay, şöyle konuştu:
“Bakan Bey ile konuştum. İki gün için de Bakan Yardımcısı ve Teftiş Kurulu Başkanı burada olacak. Çalışma Bakanı da ilk fırsatta buraya gelecek. Bakan'a dedim ki ‘Gelin burayı görün. Burası Filistin gibi.’ Bakan Bey, işverene 2 milyon cezadan bahsetti. 2 milyon ceza bunlar için çekirdek parası. Bunlar günah işliyorlar. 2 günü bekleyelim. Devletimizin kurulları buraya gelirler. Gelmezlerse sendikaların tamamını buraya yollarım. Gelmem gerekiyorsa bir daha gelirim. Böyle 3-5 kişiyle de değil. Bu sefer 10 bin kişiyle geliriz. Biz sermaye düşmanı değiliz. Kim istiyorsa yatırım yapsın. Ama İngiltere'de Hollanda'da işçiye nasıl davranıyorsan, Türkiye'de de öyle davranmak mecburiyetindesin. Bu ülkenin kuralları var.
“Maddi, manevi ne ihtiyaç varsa biz buradayız. Ben bir çare bulamazsam, o zaman da buraya toplumun büyük bir kesimini getirir, otururum haberiniz olsun.
"Bizim iş yeri kapansın diye bir niyetimiz yok. Üretelim, daha çok üretelim. Ancak asgari ücretin de altında bir ücret veriyorsan, sen burada işkence ediyorsun.”
Nöbetteki Polonez işçilerine moral ve destek verdiği için teşekkür Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, “Kardeşlerimiz burada barışçıl bir şekilde örnek bir mücadele sergiliyorlar. Birlik içerisinde bu mücadeleyi ören Polonez işçisi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. TÜRK-İŞ ailesinin bu mücadele için her türlü katkıyı ortaya koyacağını söylemesi de arkadaşlarımız için yeniden bir inanç tazelemesi olacaktır.” dedi.