22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak

Milli kahramanlarımızdan Vecihi Hürkuş’un hikayesinin anlatıldığı “Bir Tayyreci Vecihi Hürkuş” adlı oyun nisan ayında Almanya’nın kentlerinde sahnelenecek. Vecihi Hürkuş karakterini canlandıran tiyatro sanatçısı Murat Demirbaş Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtladı

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak
ALİ ULUSOY

Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden biri olan, İlk yerli uçağı üreten, Kurutuş Savaşında gösterdiği kahramanlıklarla adını devrim tarihimize yazdıran Vecihi Hürkuş, “Bir Tayyreci Vecihi Hürkuş” oyunu ile hayat buluyor. Mansur Erk’in yazdığı Orhan Karataş’ın yönettiği “Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş” adlı oyunda Vecihi Hürkuş karakterini Murat Demirbaş canlandırıyor. Türkiye’nin dört bir yanında sahne alan oyun nisan ayında da Almanya’da. Demirbaş, “17 Nisan’da Berlin’deyiz. Bu Ardından 19 Nisan’da Mannheim, 20’sinde Frankfurt, 21’inde Köln’de seyircilerimizle buluşacağız.” dedi. Demirbaş, oyunun nasıl ortaya çıktığını, hangi mesajları verdiğini ve izleyicide nasıl duygular uyandırdığını Aydınlık Avrupa’ya anlattı.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 1

İNANILMAZ BİR İLGİ VE TAKDİR İLE KARŞILAŞTIM

Öncelikle “Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş” oyununun hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz? Nasıl hayata geçti bu proje?

Bundan 5 yıl önceydi oyunumuzun yazarı Mansur Erk’in metni elime ulaştı. Ben o dönemlerde geleneksel tiyatromuzun özelliklerini barındıran ama aynı zamanda da bugüne söyleyecek sözü olan bir oyun arıyordum. Tam umutsuzluğa kapıldığım bir dönemde çıktı karşıma “Bir Tayyareci Vecihi Hürkuş”. Bana ders verir gibi milli mücadelenin en zorlu yıllarında bile asla pes etmeyen, dirençli ve vatansever kişiliği ile adeta beni büyüledi. Yazarımızdan oyununu oynamak için izin istedim. Mansur Erk de oyunu kendisi için yazmıştı ve zaten oynuyordu. Sağ olsun bana da izin verdi. İlk kez 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde 2018 yılında Ankara’da sahneledim. İnanılmaz bir ilgi ve takdir ile karşılaştım. İzleyen herkes “sen bu oyunu çok uzun yıllar oynarsın” diyerek bana güç verdi. Gerçekten de öyle oldu. İzleyenler oyunu sevdiği, değer verdiği insanlara da izlettirmek istiyordu. Bir bakıma seyircimiz diğer seyircilerimizi getiriyordu. Tabi bu arada resmi makamlarında haberi oldu oyundan. Beni Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na davet ettiler. Tüm havacı komutanlarımıza oynadım. O dönemki Hava Kuvvetleri Komutanımız Sayın Hasan Küçükakyüz bu oyunun tüm birliklerde oynanması gerektiğini söyledi. Böylece tüm hava birliklerinde bu oyunu oynamamızın önü açılmış oldu.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 2
Murat Demirbaş

MİLLİ MÜCADELE RUHU ÇOK ETKİLEYİCİ ANLATILIYOR

Oyunun içeriğinden bahsedelim. Verdiği mesaj nedir?

Bir kere Mansur Erk abimiz bu oyunu müthiş titiz bir araştırmanın sonucu olarak ve meddah geleneğini çok iyi bilen biri olarak ilmek ilmek işlemiş. Tiyatroda her zaman bir araya geldiğinde bu kadar başarılı sonuç vermeyen hikâye, kahraman ve mesaj gibi unsurların üçü de çok güçlüydü. Hikâye, bu milletin yüzyılın başında tarih yazdığı bir devrimin hikayesiydi. Kahraman, yani Vecihi ise savaştığı düşmanda bile saygı uyandıran bir kişilikti. O sanki Mustafa Kemal’in devrimci ruhunun göklerdeki karşılığıydı. Üstelik oyun emperyalizme karşı verilen mücadelenin bugün bile tüm ihtiyaçlarına yanıt veriyordu. Özellikle genç kuşaklara milli mücadele ruhunu ve dönemin atmosferini çok etkileyici ve sahici bir dille anlatıyordu. Yönetmenimiz Orhan Karataş ile de çok uyumlu bir yorumda anlaşmıştık. Böylece geleneksel yapı bozulmadan modern bir yorumla sahnelenmesinin önü açılmış oldu.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 3
Orhan Karataş, Mansur Erk, Murat Demirbaş (soldan sağa)

TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDA OYUN SAHNELENDİ

Daha önce nerelerde sahnelendi? Oyuna tepkiler nasıldı?

Vecihi’nin tıpkı kendisi gibi bu oyun da tüm Türkiye’yi gezdi ve hala da geziyor. Ankara, İzmir, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Diyarbakır, Şırnak, Ağrı, Bursa… Bunlar ilk aklıma gelenler. Bir süre sonra tüm ekiple birlikte şu duyguya kapıldık. Oyunun misyonu tiyatronun sınırlarını aşmış adeta milli bir görev gibi omuzlarımıza büyük bir sorumluluk yüklemişti. Tabi ben oyuncu olarak sahnede oynarken bile seyirciden aldığım güçle kendimi kaptırdığım için oyun bitiminde seyirciler “yahu sen sahnede sanki uçuyorsun” diyorlardı. Beni en çok güldüren şey oyun sonrası bazı seyircilerin oyunu çok kısa bulmalarıydı. Oysa neredeyse bir saatin üzerinde oynuyorduk ama seyircilere kısa geliyordu. Onlarla kâh türküler söylüyoruz, kâh birlikte göklerde uçuyorduk… Hep birlikte Kurtuluş Savaşını gökyüzünden izliyorduk sanki. Yere konduğumuzda ise o heyecanın bitmesini istemeyen çocuk gibi “niye kısa kestiniz” diye soruyorlardı.

Tabi bu benim için de müthiş bir oyunculuk deneyimi. Bugüne kadar çok büyük roller oynadım. Ama Vecihi adeta hepsini bastırdı. Tabi böylesi tek kişilik oyunlar ancak belli bir deneyimden sonra başarılı olabiliyor. Yani ben tüm o büyük rollerde deneyim edinmeseydim Vecihi Beyi de böyle canlandıramazdım.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 4
Hasan Küçükakyüz, Murat Demirbaş

BUGÜN HER ŞEYDEN ÇOK VECİHİ OLMAYA İHTİYACIMIZ VAR

Eser, bir Türk kahramanını, Türk tiyatrosunun geleneksel tarzına uygun biçimde anlattığı için sanattaki öz ve biçim uyumunu da taşıyor. Bu bağlamda oyun hakkında neler söylersiniz?

Ben yıllarca “Sahne” adlı Tiyatro Opera ve Bale dergisini çıkarttım. Dergi süreci bitince özel bir tiyatro kurarak bu oyunu hazırladım. Adını “Tiyatro Sahneden” koyduk bu yüzden. Ama benim için bu yeterli değildi. Kendi tiyatro çizgimi tanımlayacak bir motto kullanıyordum. Milli Dram Tiyatrosu. Bu çizgi benim neden tiyatro yaptığımın da yanıtıydı aynı zamanda. Milli Dramın gelişmesini çok önemsiyorum. Çünkü hiçbir sanat eseri öznel ve kültürel kodlardan bağımsız değildir. Bir şekilde tarihsel birikimin izlerini taşır. Bu birikime sırtını döndüğünü savunan modernist akımlar bile tarihsel ve toplumsal soyutlamanın izlerini taşırlar. Sanatçı yalnızca onu yorumlayan ve ona yeni anlamlar katma idealindeki kişidir. Yani şunu demeye çalışıyorum. Bugün her şeyden çok Vecihi olmaya ihtiyacımız var. Zaten bu yüzden bu oyun beni ve seyirciyi heyecanlandırıyor.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 5

KAHRAMANLARINI ANLATAN MİLLETLER YENİ KAHRAMANLAR YARATABİLİR

Ülkemizin kahramanlarını sanat yoluyla anlatan eserler yeterince üretiliyor mu? Hangi eserleri örnek gösterirsiniz?

Milli Dram tarihsel olarak gücünü bu kahramanlardan alır. Kahramanlarını doğru anlatan milletler ancak yeni kahramanlar yaratabilir. Yoksa önündeki sorunları çözecek gücü bulamaz kendinde. Maalesef biz bu konuda sanatsal olarak biraz zayıfız. Batıyı taklide dayalı sanat pratiğimiz kendi kahramanlarımızı anlatırken de sahicilikten kopup hamaset çizgisine teslim oluyor. Yani tarihsel kökü çok güçlü bir millet olmamıza rağmen doğru dürüst geçmişi ve kahramanı bile olmayan milletlerin soyut kahramanlarına yöneliyoruz. Batı soyut kahramanlar yaratıyor ve onu çok güzel pazarlıyor ama biz gerçek kahramanlarımızı anlatamıyoruz bile. Bakın biz hala tüm dünyada kabul gören bir Mustafa Kemal filmi bile yapamadık. Ama herkes toplasan 2 saat süren Normandiya çıkarmasını defalarca izlemiştir. Bu çok acı.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 6

TİYATROYA YETERLİ YATIRIM YAPILMIYOR

Ülkemizde Türk tiyatrosunu yaşatmak ve geliştirmek için yeterli yatırım yapılıyor mu? Nasıl desteklere ihtiyaç var?

Bu çok ağır ve uzun yanıt gerektiren bir soru. Ama şöyle diyebiliriz. Elbette ki yeterli yatırım yapılmıyor. Bazı öznel çabalar var ama yeterli değil. Sakallı Celal’in meşhur bir lafı vardır: “Bizde ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisiz.” Durum maalesef biraz böyle. Söze gelince herkes desteklenmesi gerektiğini söylüyor ama somut katkıya gelince hala çok az yol katettiğimizi düşünüyorum. Sözü uzatmayayım, sanat ancak devrimci bir süreçte yükselir. Cumhuriyetin ilk yılları bunun en güzel örneğidir. Sağlam ve işlevsel adımlar atılmıştır. Ancak teslimiyet dönemlerinde dikkat edin hep sanat halktan kopmuş giderek soyutlaşmış ve küçük bir azınlığın takip ettiği bir eğlenceye dönüşmüştür. Oysa tiyatro ekmek kadar su kadar mücadele kadar gereklidir ve bu yüzden ekmeğine sahip çıktıkça insan sanatın değerini anlar, suya ihtiyaç duyduğu kadar sanata ihtiyaç duyar ve unutmayalım sanat mücadelenin içinde büyür, sanatçı ise bu kavganın içinde yetişir.

Vecihi Hürkuş Alman semalarında uçacak - Resim : 7

Oyun Almanya’da yoğun ilgi gördü

Almanya’da Türk izleyiciyle buluşacak olmak nasıl bir duygu? Oyunu başka ülkelere de taşımayı planlıyor musunuz?

Aslında ben bu oyunu daha önce Berlin’de sahnelemiştim. Ve o zaman burada yaşayan Türk seyircimizin oyunu nasıl karşılayacağı ile ilgili endişelerim vardı. Ancak gördüm ki bu endişem yersizmiş. Oyundan sonra seyirci normalde bir süre fuayede bekler ve gider. Ama öyle olmadı, oyun bitti biz dekorları topladık biraz sohbet ettik ve fark ettik ki seyirci gitmek istemiyor. Bir arkadaşımız “hocam seyirci siperleri terk etmek istemiyor” diye bir espri yapmıştı o zaman. Bu özellikle Almanya’da yaşayan yurttaşlarımızın aslında ne kadar vatansever olduğunun güzel bir kanıtı.

Tabi biz bu oyunu oynamaya başladığımızdan beri talihsizlikler de oldu. Özellikle salgın döneminde seyircimizle buluşamadık. Hatta pek çok turnemiz iptal oldu. Bu yüzden özellikle Türk Cumhuriyetlerine (Azerbaycan, Türkmenistan, Tataristan) planladığımız oyunları oynayamadık. Öyle görünüyor ki Vecihi’nin yolu daha çok uzun…

Şimdi 17 Nisan’da Berlin’deyiz. Bu sefer devamında 19 Nisan’da Mannheim, 20’sinde Frankfurt, 21’inde Köln’de Almanya’daki seyircilerimizle buluşacağız.

Tahsin Murat Demirbaş Tiyatro