Venizelos’tan Paşinyan’a barış arayışları
Paşinyan, yıllar önce Venizelos’un başardığı Türk komşuları ile el sıkışma adımını sonuna kadar götürebilecek mi? Göreceğiz. Kafkasya’da barışın hem Türklere hem de Ermenilere yepyeni ufuklar açacağı, bölge barışına olduğu kadar dünya barışına katkıda bulunacağı açıktır
Savaş sonsuza dek sürmez. Her savaşı bir bırakışma ya da bir barış anlaşması izler. Zaten savaş Alman düşünürü Carl von Clausewitz’in deyişi ile “siyasetin başka araçlarla sürmesi” değil midir? Savaştan sonra taraflar arasındaki ilişkiler yeniden belirlenir.
Savaş büyük bir mücadeledir. Taraflar beşerî ve maddî güçlerini tümüyle seferber ederek hasmına karşı üstünlük sağlamaya çalışır.
Barış da en az savaş kadar büyük bir olaydır. Geçmişte çatışmış, büyük kayıplar vermiş; açılar çekmiş insanları barışa ikna etmek kolay değildir, ne var ki savaş sonsuza dek sürmez. Bir ihtiyaç olan barışı inşa, irade, sabır, kararlılık ve ustalık ister.
400 YILLIK BARIŞ
Büyük savaşlar gibi büyük barışların da çarpıcı örnekleri mevcuttur. Ünlü firavun II. Ramses’in komutasındaki Antik Mısır güçleri ile III. Hattuşili komutasındaki Hititlerin imzaladıkları, replikası Birleşmiş Milletler binasında asılı Kadeş Barışı Anlaşması ilk büyük barış anlaşmasıdır. 1648’de Osmanlı devleti ile İran arasında imzalanan Kasr-ı Şirin Anlaşması başarılı barış anlaşması örneklerindendir. O yıllarda çatışan iki taraf yaklaşık 400 yıldır barış içinde yaşıyor. Yakın tarihimizdeki bir başka çarpıcı örnek Türk-Yunan barışıdır. Yunanistan’ın facia ile biten “Küçük Asya macerasının” ardından imzalanan Lozan Anlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını dünyaya kabul ettirince, Türk- Yunan savaşı sonlandı. Atatürk ile Venizelos’un önderliğinde gelişen barış süreci Ege’nin iki kıyısına huzur getirdi. Yunan Başbakanı Venizelos, düşündürücü hamlesini 1934 yılında yaptı. Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren Venizelos, bir yandan mağlubiyet sancıları çeken, savaşın yaralarını sarmaya çalışan, üst üste yapılan darbelerin bedeline katlanan ülkesi için yeni bir sayfa açmak istiyor; diğer yandan Türk-Yunan barışının kalıcı olması gerektiğine inanıyordu.
ATATÜRK’E NOBEL ÖNERİSİ
Venizelos, Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne layık gördüğünü, Nobel Komitesi'ne yazdığı bir mektupla bildirdi.
Venizelos üç sayfalık mektubun ilk bölümünde Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'nda verdiği mücadeleden sonra yeni bir ulus devlet olarak doğan Türkiye'de yaptığı reformları, Yunan halkının Türkiye'deki bu başarıları takdirle karşıladığını sıralıyor, sonuçta “Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir.” diyordu.
Atatürk ile Venizelos’un çabaları tam başarıya ulaşmasa da, savaşın yaralarını sardı, barış ufkunu açtı.
PAŞİNYAN BARIŞIN ADAMI MI?
Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın ülkesinin Karabağ’da uğradığı yenilgiye rağmen, barış masasından kalkmaması, Karabağ yenilgisini kabul etmeyen güçlerle mücadele vermesi önemlidir. Kafkasya’da barış umudunu canlı tutuyor.
Türk tarafının Kafkasya’da barış istediği Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllardır izlediği politikalardan bellidir.
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Bağımsız Ermenistan’ın ilk cumhurbaşkanı Ter Petrosyan’a 24 Aralık 1991’de gönderdiği tarihî mektup, bunun işaretidir: “Hükümetimiz, Ermenistan Cumhuriyetini tanırken, Ermenistan’ın Türkiye Cumhuriyeti ve diğer komşuları ile ilişkilerinde uluslararası hukukun temel ilkelerine ve özellikle toprak bütünlüğüne saygı ve sınırların değişmezliği ilkesine bağlı kalacağı, iyi komşuluk ilişkilerinin tüm gereklerini yerine getireceği ve davranışlarının bu doğrultuda olacağı anlayışı içinde hareket etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin bu temel ilkelere saygı ve ortak yarar temelinde tesis edilip geliştirileceğine inanıyorum.” (Ömer Engin Lütem, (E) Büyükelçi, Ermeni Araştırmaları, 2015, s. 50)
Türk tarafı Sovyetler sonrası Ermenistan Cumhuriyeti’ni vakit geçirmeksizin tanıdı. İlişkileri geliştirmeye hazır olduğunu ilan etti. Ermenistan’ın Karabağ topraklarını işgali bu süreci kesintiye uğrattı. Ancak Karabağ işgalinin sonlanmasının yeni bir durum yarattığı açıktır. Nitekim barış görüşmeleri sürüyor.
Ermenistan’da samimi olarak barış isteyen güçler mevcuttur. Paşinyan, Karabağ Savaşı’ndan sonra tutarlı bir çizgi izledi. Diaspora Ermenilerinin kışkırtmalarına kulak tıkadı.
PAŞİNYAN KİMDİR?
Parlamento Paşinyan’ın adaylığını önce onaylamaz, Parlamento feshedilir ve 9 Aralık 2018 tarihinde yapılan seçimlerde Parlamento Paşinyan’ın istediği şekilde yeniden oluşur. Paşinyan’ın lideri olduğu “Benim Adımım” bloku yüzde 70 oy alarak Parlamento’da çoğunluğu sağlar. Yeni Parlamento sorun çıkarmadan Paşinyan’ı Başbakan seçer. (Dr.Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmaları Merkezi Naşkanı, Bakü/Azerbaycan, www.academia.edu) Paşinyan, Kafkasya’da 100 yılı aşkın süredir süren gerginliği/çatışmaları sonlandırma azmini sonuna kadar götürebilecek mi? Paşinyan, yıllar önce Venizelos’un başardığı Türk komşuları ile el sıkışma adımını sonuna kadar götürebilecek mi? Göreceğiz. Kafkasya’da barışın hem Türklere hem de Ermenilere yepyeni ufuklar açacağı, bölge barışına olduğu kadar dünya barışına katkıda bulunacağı açıktır.