16 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Veterinerler: Tüm köpeklerin barınağa alınması olanaksız

Sokaktaki bütün köpeklerin toplanmasını, barınaklara kapatılmasını içeren kanun Meclis Genel Kurulundan geçti. Milletvekilleri Meclis’i kapatıp tatillerine giderken akıllarda tek bir soru kaldı 'Şimdi ne olacak?'

Veterinerler: Tüm köpeklerin barınağa alınması olanaksız... Meclis Genel Kurulundan geçen sokak hayvanları yasası sonrası neler olacak?

Sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin tüm maddeleri TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Genel Başkanı Murat Arslan başta olmak üzere neredeyse bütün veteriner hekimler ‘yakala-kısırlaştır-sal’ yöntemiyle yaklaşık 4 milyon olan köpek popülasyonunun kontrol altına alınacağını söylemişti. Ancak Meclis veteriner hekimleri dinlemedi. Söz konusu yeni yasada tüm belediyelerin 31 Aralık 2028’e kadar sahipsiz köpekler için barınak yapması gerek. Türkiye ekonomik krizin içindeyken barınakların bütçesi nasıl bulunacak?

TVHB Genel Başkanı Murat Arslan Aydınlık’a yeni yasayı değerlendirdi. Arslan, köpeklerin barınaklara kapatılması yerine birçok çözüm önerisinin olduğunu söyledi.

Sözü TVHB Genel Başkanı Murat Arslan’a bırakıyoruz:

‘BAKIMEVLERİ KONUSUNDA NASIL BİR YOL İZLENECEK NET DEĞİL’

-Sahipsiz köpeklere ilişkin kanun teklifi yasalaştı. Peki şimdi ne olacak?

-Maalesef teklif yasalaştı ve bundan sonra ne olacağı konusunda belirsizlikler mevcut. Hayvanların sokağa bırakılmasının önünün kesilmesi planlanıyor, ancak bu durumda yeterli barınak sayısı olmadığı için yerel yöneticilerin nasıl karar vereceği belirsiz. Bakımevleri olmayan yerel yönetimlerin bu konuda nasıl bir yol izleyecekleri de net değil.

‘En yakın bakımevine götürebilirler’ şeklinde bir madde var, ancak mevcut kapasite çok az olduğu için bu da her zaman mümkün olmayacak. Eğer mevcut kapasite 4 milyon hayvana yaklaşıyorsa, bu ancak %3'ünü karşılayabilir. Bu durumda ciddi bir kaos ve belirsizlik yaşanabilir.

Türk Veteriner Hekimler Birliği olarak çeşitli zamanlarda önerilerimizi sunduk. Ayrıca, kanun görüşülürken de önerilerimizi ilettik; ancak bunlar çoğunlukla dikkate alınmadı. Bundan sonraki süreçte yapılması gereken, aslında bu kanunun yürürlüğe girmesinin ileri bir tarihe ertelenmesidir. Aksi halde, bu durumun ciddi olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağız.

Bu yasa sonucunda toplanacak hayvanlar genellikle aşılı ve toplumla uyumlu hayvanlar olacaktır. Boşalan sokaklara yakalanması daha zor, güçlü, üreme kapasitesi yüksek ve aşısız hayvanlar gelecektir. İnsan merkezli olduğu söylenen bu uygulama bilakis daha fazla kuduz ve yeni saldırı riskini birlikte getirecektir.
Kırsal bölgeler başta olmak üzere yaban hayvanlarını yerleşim bölgelerine sokmayan köpekler fiziksel olarak bariyer görevi yapmaktadırlar. Köpeklerin toplatılarak oluşturdukları bu bariyerin ortadan kalkması anlamına gelmektedir.

-Bu kanunla birlikte ötenazinin önü açıldı mı?

-Ötanazi maddesinin tekliften çıkarıldığı iddia edilse de yerine getirilen 5996 Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. maddesinin 3. Fıkrası teklifte bulunan diğer bazı maddeler ile birlikte değerlendirildiğinde ötanaziye imkan vermektedir. Kanun teklifinin 1. Maddesinde geçen; “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla”, 4. Maddesinde geçen; “.. kanuni istisnalar hariç” ve “........insan ve çevre sağlığı için oluşabilecek”, 6. Maddesinde geçen; “kanuni ve tıbbi” gibi geniş kapsamlı ifadelerle hem ötanaziye açık kapı bırakılmakta, hem de karar verme yetkisi veteriner hekimin iradesi dışına çıkarılmaktadır.

Kanun teklifinde köpek popülasyonunu azaltmak için çözüm olarak sunulan ötanazi/itlaf yönteminin iddia edildiğinin aksine başarılı olmadığı, buna karşın tüm yeni bilimsel çalışmalar ile farklı ülkelerde yapılmakta olan saha uygulamalarında kısırlaştırmanın köpek sayısını azaltmakta en uygun yöntem olduğu konusunda tam bir mutabakat bulunmaktadır.

Veterinerler: Tüm köpeklerin barınağa alınması olanaksız - Resim : 1
Murat Arslan

BELEDİYELERİN İKİ TERCİHİ OLACAK

-2028 sonuna kadar her belediyenin barınak yapmasına ilişkin kabul edilen madde gerçekçi mi?

-Kanun teklifine göre toplanıp rehabilite edilen hayvanların yerine bırakılması yasaklanmaktadır. Ancak hayvan sayısı teklifte belirtildiği gibi 4 milyon olarak kabul edilirse, mevcut barınak kapasitesi ihtiyaç duyulanın yalnızca %3’ünü (105 bin / 4 milyon) karşılamaktadır. Bu durumda toplanan hayvanlara ne olacağı sorusu kaygı yaratmaktadır. Kanun teklifinde belediyelere bakımevi yapması için 2028 yılına kadar süre verildiğine göre mevcut durumda bakımevi olmayan belediye yöneticileri “öldürmek veya hapis cezası” arasında tercih yapmak zorunda kalacaktır.

-Barınak sayısı şu an çok az ama sahipsiz köpek sayısı çok fazla. Bundan dolayı ilk atılması gereken adım ne olmalıydı? Kanun maddeleri arasında bu duruma açıklık getirildi mi?

-Dünyada sokak hayvanlarının toplu itlafıyla hemen ve kesin sonuç alındığı bir örnek yoktur. Bilakis toplu öldürmelerde bölgedeki yiyecek varlığı nedeniyle yakın çevrelerden başka hayvanların geldiği (vakum etkisi) böylece bir kısır döngü oluştuğu, sayının yüksek olduğu yerlerde bu nedenle öldürmenin bir azaltma yöntemi olarak kullanılamayacağı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Öldürmeyi seçen ülkeleri incelediğimizde, genellikle bu uygulamayı 50-60 yıl önce kısırlaştırma tekniklerinin gelişmediği, teknolojik imkanların ve veteriner hekimliği hizmetlerinin gelişmediği zamanlarda yaptıklarını görmekteyiz.

Sağlığı Örgütü Kara Hayvanları Sağlık Kodu yayınının Bölüm 7.7’si Köpek Popülasyon Yönetimi bölümünde

“Köpeklerin toplu olarak itlaf edilmesinin etkisiz olduğu ve ters etki yaratabileceği dikkate alındığında, popülasyonunun boyutunun azaltılması, kuduz yaygınlığının azaltılmasında etkili bir yol değildir. DPM (Köpek Popülasyon Yönetimi), popülasyon değişimini azaltarak kuduz kontrolüne katkıda bulunabilir, dolayısıyla aşılanmış bir köpek popülasyonunda sürü bağışıklığının korunmasını destekleyebilir.” denilerek sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıkmaktadır.

ÇÖZÜM: KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ

-Tüm köpeklerin barınaklara toplanması doğru mu? Bunun yerine ne yapılabilir?

-Tüm köpeklerin barınaklara toplanması zaten mümkün değil. Dolayısıyla, asıl sorunlar bundan sonra başlayacak. Hem bir arada, sağlıksız ortamlarda bulunan hayvanların birbirlerine hastalık bulaştırması ve dolayısıyla hasta olan hayvanların ölümüne yol açabilecek ötenazi maddesinin olması, hem de dışarıya bırakılamayacakları için yaşanacak kaos önemli sorunlar arasında yer alıyor. Ayrıca, toplum şu anda hayvanları isteyenlerle istemeyenler olmak üzere ikiye ayrılmış durumda. Bu durumda, kanunun gerekçesinde ifade edilen kamu barışı asıl bundan sonra bozulacak.

Bugüne kadar uygulanmayan 5199 sayılı kanunun gereklerini yerine getirerek kısırlaştırma seferberliği ilan edelim. Başta merkezi hükümet olmak üzere, belediyeler, 29 veteriner fakültesi, 11000 muayenehane/poliklinik/hastanede çalışan 20000 ‘e yakın serbest veteriner hekim ve STK’lar birlikte çalışarak sayıyı yönetilebilir seviyelere çekelim. Bu çözümle 4 milyon hayvanın kademeli öldürülmesi yerine bir buçuk milyon hayvanı kısırlaştırarak sorunu çözelim. Üstelik bu çözüm etik, bilimsel, sürdürülebilirlik, sosyolojik ve ekonomik açıdan en avantajlı çözümdür.

Bu çalışmaya paralel olarak tarafların destek şekilleri (merkezi bütçe, belediyelerin katkıları, STK’ların ve bireysel destekler) tüm hayvanların mikroçiple kayıt alınması ve denetlemesi, kent hayvanlarının tanımlanması, sahiplendirmenin özendirilmesi ve teşviki, bakımevi standartları ve yapımı ile diğer tüm konuları ele aldığımız ve tüm tarafların içinde olduğu bir mevzuat çalışmasını hemen başlatalım.

VETERİNER HEKİMLERİN 13 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

-TVHB olarak kabul edilen yasanın hangi noktalarının iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

-Mesleki birikimlerimiz ve bilimsel veriler ışığında yaptığımız öneriler yine dikkate alınmazsa, sorun çözülemeyeceği gibi 20 yıldır yerine getirilmeyen sorumlulukların faturası hayvanlara, itlafın getireceği yeni sorunlarla toplum sağlığına, yeni saldırılarda zarar gören insanlara kesilmiş olacak.

Çözüm önerilerimiz;

· En önemli sorun yapısaldır. Belediyelerin hayvan sağlığı ve toplum sağlığını koruması ve sosyal belediyecilik amacıyla hayvanlara da dokunabilmesi için Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulması 5199 sayılı Kanun ile zorunlu olmalıdır.

· Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüklerinde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır. Geçici hayvan bakımevlerinin standartları belirlenmeli, çalışan yardımcı personel hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.

· Belediyelerin en kısa süre içerisinde yeterli kapasitede bakımevi kurması sağlanmalıdır. Bakımevi kuramayan belediyeler için, eğer belediyenin uygun arazisi yoksa ilgili kurumlar eliyle arazi verilmeli, TOKİ vasıtasıyla hayvan bakımevi yapılmalı ve daha sonrasında ilgili belediyelerin İller bankası ödeneklerinden kesilmelidir.

· İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.

· Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışlar yasaklanmalı, ağır yaptırımlar getirilmelidir.

· Sokaktan sahiplenme özendirilmeli, hayvanların her yaşta kimliklendirilmesi ile ilgili olarak süreyi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirleyebileceği konusunda 5199 sayılı Kanuna madde eklenmelidir.

· Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır.

· Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.

· Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar kayıt altına alınmalı ve kısırlaştırma çalışmalarına öncelikle bu alanlardan başlamalıdır.

· Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmeli, sahiplendirme özendirilmeli ve teşvik edilmeli, bireysel sahiplenmenin yanı sıra ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır.

· Hayvan refahı fonu oluşturularak bütçenin sadece bu amaçla kullanılması sağlanmalıdır.

· Toplumsal bilincin artırılması için her yaş grubuna yönelik eğitim çalışmaları yapılmalı, kamu spotları ile farkındalık artırılmalıdır.

· Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden destek alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir.

· Yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekimlerin evrensel bilim ve etik kurallarına göre karar verebilmeleri için çalışma koşullarının ve iş güvencesinin sağlanacağı gerekli tedbirler kanuna eklenmelidir.

Gerçekleştirilmesi hiç de zor olmayan bu önerilerimiz hayata geçirilip etkili bir şekilde uygulandığında sahipsiz sokak hayvanı sorunu kalıcı bir çözüme kavuşabilecektir.

Kanunda neler var?

-Kanun, "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklendi.

-"Sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" açıkça tanımlanacak. "Yakala-kısırlaştır-sal" yöntemi kaldırıldı.

-Barınaklar dışında hayvan bakımı yasal sorumluluk alarak mümkün olacak. Evcil hayvanların özgürlüğüne ilişkin ifadeler kaldırılacak.

- Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

- Belediyeler, tehlike arz eden veya tedavi edilemeyen hayvanları uyutabilecek.

- Hayvan terk edenlere 60 bin TL'ye kadar ceza verilecek.

- Yerel yönetimlere mali destek sağlanacak.

- Büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler hayvan bakımevleri kuracak.

- Kaynağı başka yere harcayan belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

- Belediyeler, hayvan bakımevleri için bütçelerinin belirli bir oranını ayıracak.

- Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme ile kayıt altına aldırmak zorunda olacak..

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Murat Arslan Sahipsiz hayvan TBMM ötanazi