Yandex
29 Nisan 2025 Salı
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Washington Enstitüsü’nden 6 maddelik Suriye politikası önerisi ‘Türkiye-İsrail ilişkileri iyileştirilsin’

Washington Enstitüsü, ABD’nin izlemesi gereken Suriye politikalarına dair 6 maddelik önerisini Senato'ya sundu. Raporda, ABD’nin iki müttefiki olan İsrail ile Türkiye’nin arasında artan sürtüşmeyi önlemek amacıyla, iki ülke ilişkilerinin iyileştirilmesi için çalışılması gerektiği belirtildi

Washington Enstitüsü’nden 6 maddelik Suriye politikası önerisi ‘Türkiye-İsrail ilişkileri iyileştirilsin’
ALİ ERDEM KÖZ

ABD dış politikasına yön veren ünlü düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü Genel Müdürü Michael Singh, 13 Şubat’ta Washington Senato Dış İlişkiler Komitesine rapor sundu. “ABD’nin Esad sonrası politikaları” hakkında düzenlenen panelde konuşan Singh, ABD Hükûmeti’ne Suriye politikaları hakkında 6 maddelik öneri sundu.

Singh yaptığı konuşmada 7 Ekim 2023'te HAMAS'ın İsrail’e saldırmasıyla Orta Doğu'da dengelerin değiştiğini ancak asıl dönüşümün Suriye'de yaşandığını belirtti. Esad yönetiminin çökmesi ile Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğinde Suriye Geçiş Hükûmeti’nin kurulduğunu belirten Genel Müdür, “Suriye’nin jeopolitik konumu ve yönetiminin değişmesi, bölgesel ve küresel güçlerin stratejilerini etkiliyor.” dedi. “ABD, İran’ın etkisini zayıflatmaya çalışırken, Türkiye ve İsrail gelişmeleri yakından takip ediyor.” diyen Singh, “Suriye'nin ekonomik toparlanması için dış desteğe ihtiyaç var, ancak Batı ve Arap ülkeleri, HTŞ'nin radikal geçmişi nedeniyle ihtiyatlı. Suriye'nin geleceği belirsiz ve bölgesel aktörlerin politikaları bu süreci şekillendirecek.” ifadelerini kullandı. Singh; Türkiye’nin Suriye’deki eylemlerinin ABD’nın çıkarlarını etkilediğini vurguladı, Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin düzeltilmesi gerektiğini savundu.

Washington Enstitüsü’nden 6 maddelik Suriye politikası önerisi ‘Türkiye-İsrail ilişkileri iyileştirilsin’ - Resim : 1
Michael Singh

‘TÜRKİYE SAYGI GÖSTERMELİ’

Singh Senato’ya 6 maddelik öneri sundu:

“HTŞ’nin komşularını tehdit oluşturmadıklarına ikna etmesi gerekiyor ancak ABD'nin sonuçta yadsınamaz bir çıkarı var. Şam'ın endişelerini giderebileceğini varsayarsak, Washington, Arap müttefiklerini, diğer Arap devletleri tarafından dışlanan ve İran ve diğer kötü niyetli aktörler için kolay hedef haline gelen 2003 sonrası Irak'ın tekrarını önlemek için Suriye ile yakın bir ortaklık kurmaya teşvik etmelidir. Washington için birkaç öncelik öne çıkıyor:

- Suriye'nin bir daha asla İran'ın bölgede güç projeksiyonunun kanalı olmamasını sağlamak, bu amaçla Suriye Hükûmeti’yle gerektiği şekilde işbirliği yapmak;

- Şam, Moskova ve Pekin arasındaki güvenlik ve savunma ilişkisini sınırlandırmak, ancak bölgenin diğer yerlerinde olduğu gibi bu ilişkilerin muhtemelen dostça olacağını kabul etmek;

- Şam'a yaptırımların hafifletilmesi, ekonomik ve güvenlik ortaklığı ve Suriye'nin bölgesel güvenlik çerçevelerine nihai entegrasyonu konusunda ortak ölçütler sunmak amacıyla Arap ortaklarla koordinasyon sağlanması;

- Türkiye'nin Suriye'nin egemenliğine saygı göstermesini ve bu geçiş dönemini ülkenin gelecekteki istikrarını veya ABD çıkarlarını zedeleyecek şekilde istismar etmeye çalışmamasını sağlamak;

- İsrail-Suriye arasında barış ve normalleşmeye yol açabilecek saldırmazlık anlaşmalarının aracılık edilmesi ve iki ABD müttefikinin artan sürtüşmesini önlemek için İsrail-Türkiye ilişkilerinin iyileştirilmesi için çalışılması;

- Suriye geçişine yönelik ortak bir Batı yaklaşımının sağlanması amacıyla Avrupa'daki (özellikle Fransa) ve diğer yerlerdeki ABD ortaklarıyla yakın bir şekilde çalışmak.

‘İRAN ZAYIFLADI’

Singh, bu öneriler çerçevesinde Suriye’deki durumu sunduğu rapor, özetle şu şekilde:

“HTŞ, yönetimi ele aldıktan sonra bazı reformlar yapmaya çalışıyor ancak otoriter bir yapı sergilemeyi sürdürüyor. Esad’ın devrilmesi sonrası ülkedeki diğer silahlı grupların akıbeti belirsizliğini koruyor. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ve ABD’nin müttefiki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile nasıl bir ilişki kurulacağı netleşmiş değil. Kürtler, geçmişte maruz kaldıkları baskılar nedeniyle yeni yönetimle temkinli bir ilişki yürütmeye çalışıyor.

“Suriye'nin jeopolitik konumu, bölgesel ve küresel aktörlerin stratejilerinde kritik bir yer tutuyor. İran’ın Suriye üzerindeki etkisi zayıflarken, Rusya ve Çin yeni yönetimle temaslarını sürdürüyor. Rusya, Suriye’yi bölgesel çıkarları için hâlâ önemli görürken, Çin ekonomik fırsatlar için ülkeye ilgisini artırabilir. Yeni yönetimin, Moskova ve Pekin ile ilişkilerini nasıl şekillendireceği merak konusu. Aynı zamanda, Esad rejiminin düşüşüyle birlikte ABD'nin bölgedeki çıkarları da yeni bir sınavla karşı karşıya.

“ABD, yeni yönetimi İran’dan uzaklaştırmaya çalışırken, HTŞ’nin Batı ile ilişkilerini test etmeye devam edeceği düşünülüyor. Suriye’deki dönüşüm, İsrail, Türkiye ve Körfez ülkeleri için de yeni bir güvenlik dinamiği yaratıyor.

“Türkiye, Suriye’deki gelişmeleri sınır güvenliği ve Kürt güçlerinin durumu açısından yakından takip ediyor. Ankara, HTŞ yönetimiyle doğrudan bir ilişki kurmasa da sınırdaki dengeleri korumak adına dolaylı temaslarda bulunabilir.

“İsrail ise Suriye’deki değişimi yakından takip ederek güvenlik önlemlerini artırıyor. İran’ın etkisinin azalması İsrail için olumlu bir gelişme olarak görülse de yeni yönetimin gelecekte nasıl bir tavır alacağı belirsiz.

‘ÇİN ETKİNLİK KAZANABİLİR’

“Suriye'nin ekonomik toparlanması için dış desteğe ihtiyacı var. Batı ve Arap ülkeleri, HTŞ’nin radikal geçmişi nedeniyle ihtiyatlı davranıyor. Ancak Suriye’nin yeniden inşası, uluslararası aktörlerin desteğini gerektiriyor. Suriye’deki enerji kaynakları ve ticaret yolları, küresel güçlerin çıkarları açısından önemini koruyor. Özellikle Çin, Suriye’de altyapı projeleriyle etkinlik kazanabilir.

“Suriye'nin geleceği belirsizliğini korurken, bölgesel güçler arasındaki dengeler de değişiyor. Türkiye, Rusya ve İran’ın bölgede nasıl bir rol oynayacağı, ABD’nin politikalarına nasıl yön vereceği belirleyici olacak. ABD’nin Suriye’de istikrarı sağlamak adına ne tür adımlar atacağı, Washington’un Orta Doğu’daki etkisini de doğrudan etkileyecektir.

“Sonuç olarak, Suriye’deki dönüşüm bölgesel ve küresel aktörler için fırsatlar ve riskler barındırıyor. ABD, Suriye ile ilişkilerini çıkarlarına göre şekillendirmeli ve uzun vadeli stratejik hedeflerine odaklanmalıdır. Bölgedeki yeni dengeler, hem Washington hem de diğer küresel güçler için yeni bir sınav niteliğinde. Yeni Suriye yönetiminin Batı ile nasıl bir ilişki geliştireceği, ülkenin geleceği açısından belirleyici olacak. Aynı zamanda Suriye’deki iç dengeler ve siyasi istikrar, ülkenin yeniden yapılanması açısından kritik bir rol oynayacak. Tüm tarafların bu süreci dikkatli bir şekilde yönetmesi gerekiyor.”

ABD Türkiye İsrail