Washington’un Çin ve Rusya ile kavgasına Avrupa ortak olmayacak
Pandemi sebebiyle 400 bin ölü, önü kesilemeyen salgın, Capitol’u basan ve geri geleceğiz diyen milyonlarca Trump taraftarı ve silahlı redneck, hileli seçim iddiası ve bu ortamda titrek ellerle ABD Başkanlık görevini devralan Joe Biden…
Almanya’da yapılan son kamuoyu yoklamasına göre ABD harap ve bitap bir halde. Tüm dünyada olduğu gibi Berlin yönetimi de, ABD ile yeni döneme uygun ilişkilerin nasıl geliştirileceğini belirliyor: ABD ile ilişkileri geliştirmek, ancak kendi uluslararası konumunu güçlendirmek. Joe Biden’ın devir teslim töreni münasebetiyle Berlin yönetimi böyle bir tavır açıkladı: “Transatlantik ilişkilerinde yakınlığı koruyacağız, ancak merkezi çelişme konularında kendi konumumuzu-çıkarlarımızı esas alacağız.” Dışişleri Bakanı Heiko Maas ortak çalışmalara rağmen “yeni yönetimle her zaman aynı fikirde olmak zorunda değiliz” dedi ve altını çizdi: “Sonuç itibariyle Avrupa’nın kendi çıkarları var.” Beyaz Saray’daki değişiklikten kısa bir süre önce AB Çin ile yatırım anlaşmaları yaptı ve ABD yönetiminin “dışlama” politikalarını açıkça reddetti. Biden görevi devraldıktan bir gün sonra da iktidardaki Hristiyan Demokrat Parti (CDU)’dan bir yetkili, ABD’nin kökten reddettiği “Rusya ile yeni bir işbirliği” taleplerini açıkladı.
AVRUPALILARA GÖRE ABD SİSTEMİ ÇÖKTÜ
Kamuoyu yoklamalarına göre, 10 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkenin ve İngiltere vatandaşlarının yüzde 67’si tamamen geniş çaplı askeri bağımsızlıktan yanalar. Halkın üçte ikisinden fazlası da Rusya ve Çin’le küresel çaptaki yarışında ABD tarafında durmak istemiyor. Bahsettiğim kamuoyu yoklaması, Datapraxis ve YouGov tarafından seçimlerden sonra yapıldı. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) adına gerçekleştirilen anket sonuçları, büyük ölçüde Berlin'in dış politikada daha fazla bağımsızlık çabasının onaylandığını gösteriyor. AB’nin bağımsız duruşunu öngören talepleri Almanya Başbakanı Angela Merkel Mayıs 2017’de parola halinde şöyle açıklamıştı: “Biz Avrupalılar kaderimizi kendi ellerimize almalıyız.” Anket sonuçlarının en dikkat çeken kısmı ise şöyle, Avrupalıların yüzde 67’si “Avrupa'nın" "her zaman ABD'ye güvenemeyeceği" konusunda hemfikir ve bu nedenle artık kendi askeri kapasitesini güçlendirmesi görüşünde. Bunun karşıtı fikirde olanlar sadece yüzde 10. Diğer dikkat çekici bir sonuç ise Avrupalıların yüzde 60’ı ABD sisteminin çöktüğünü (kaputt) düşünüyor. Sadece yüzde 27 halen işlediği görüşünde.
ABD İLE İLİŞKİLER VE SORUNLAR DEVAM EDECEK
ABD ile sorunsuz ittifak tavrına karşı çıkış güçleniyor. Uzun zamandır dile getirilen ancak sürüncemede duran Avrupa’nın kendisine ait savunma gücü halen güçlü bir talep. Buna paralel olarak Rusya ve Çin ile rekabetinde ABD’ye destek oldukça zayıfladı. Halkın yüzde 57’si 10 yıl içinde Çin’in Amerika’yı geride bırakacağına kesin gözüyle bakıyor. Sadece yüzde 19 böyle düşünmüyor. Almanların ancak yüzde16’sı Çin’le çatışmasında ABD ile yanyana durmak görüşünde. Yüzde 66 ise tarafsız kalma görüşünde. Rusya ile ABD arasındaki çelişmelerde de benzer bir oran söz konusu.
JOHAN WADEPHUL: ABD’YE RAĞMENRUSYA’YA YAKLAŞMALIYIZ
Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, “Prensip olarak Berlin, Biden yönetimiyle yakın işbirliğinin reklamını yapmaya devam ediyor. Dışişleri Bakanı Heiko Maas Almanya ile ABD arasında artık daha iyi bir işbirliği olacağını varsaydığını doğruladı: Şu anda aldığımız tüm sinyaller buna işaret ediyor. Bu şekilde konuşulabilir ancak Alman askeri bütçesinin büyüklüğü ve Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı konularındaki anlaşmazlıklar devam edecektir” dedi. (swr.de 20.01.2021) Alman basınını Çin ile gelişmeleri ise şöyle yorumladı: “Beyaz Saray'daki kadro değişikliğinden kısa bir süre önce, Alman hükümeti ve AB Komisyonu, Washington'un karşı çıktığı bir duruş belirledi: Aralık sonunda, Alman hükümetinin inisiyatifiyle AB, Çin ile bir yatırım anlaşması üzerinde anlaştı. Berlin ABD’nin Çin’le ekonomik ilişkileri koparma çıkışını reddetti. ABD Ulusal Güvenlik Konseyinden Kurt Campbell tersine, Washington'un Çin'in "ayrışma politikasına" bağlı kalacağını duyurdu. Bu konudaki ihtilaf, AB Komisyonu'nun Euro'nun küresel finansal sistemdeki rolünü güçlendirmek, böylece ABD dolarının hakimiyetini zayıflatmak için sunduğu planlarla da ilgilidir. Ek olarak, Brüksel AB ekonomisini mali yaptırımlara karşı daha iyi korumayı amaçlıyor.” (sueddeutsche.de 19.01.2021.) CDU/CSU parlamento grubu Başkanı Johann Wadephul transatlantik yönlü Frankfurter Allgemeine Zeitung'un (FAZ), ABD Başkanı Biden'in göreve başladığı gün yayımladığı bir makalesinde, Berlin'in bağımsızlığa sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurguladı. Wadephul, Berlin'in geçmişte Gürcistan'la NATO'nun kabul görüşmelerini zaten engellediğine dikkat çekiyor ve "Lizbon'dan Vladivostok'a ortak bir ekonomik alan hedefiyle" Rusya ile işbirliği için somut adımlar atılmasını istiyor. (FAZ, 20.01.2021) CDU dış politika yetkilisi, Washington için kırmızı bir paçavra olarak görülebilecek talebi dile getirmeli, “AB artık Rusya'ya yaklaşmalı ve Almanya ivme kazanmalı".