01 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hayır! Sınıf mücadelesi komünizmi getirir

Tik tak... Tik tak diye, bir düzen içinde ses çıkaran, mekanik bir saati yaşamında ilk kez gören bir insanın hayranlığı, zamanı göstermesinden çok, saatin bir hayvan, bir insan, bir rüzgâr gücünden bağımsız olarak kendiliğinden çalışmasının büyüleyiciliğine duyduğu bir hayranlıktır.

yapay zeka komünizm getirir mi? komünizm sınıf mücadelesiyle mi gelir? yapay zeka insan zekasını geçer mi? sınıfsal mücadele nedir?
Eugène Delacroix, İnsanlara Yol Gösteren Özgürlük, 1830
HAKAN GANİMGİL

İnsanlığın bilgi birikiminin, metali işleyerek birden fazla, çarktan yaya kadar farklı mekanik disiplini bir araya getirebilmesi, önemli bir tarihsel aşamadır.

Saatçinin gözü ve emeğiyle oluşan saati, görülmese de, düzenli çalışması için yayını kuran bir insan vardır.

İnsandan bağımsız çalışan, yani bir insanın kumanda etmediği, yönlendirmediği bir alet ya da bir makine olamaz.

Bilginin kaynağında, bilimin gelişiminde, tarihin oluşumunda, aletin imalinde, belirleyici olan insan iradesidir.

Her ne kadar yeni nesil dronlar “otonom dron” olarak tanımlansa da ona engelleri aşma, çarpışmalardan aşma yeteneğini ve bilgisini aktaran insandır.

ÜRETİM SÜRECİNİ KONTROL EDEN İNSANDIR

Yeni endüstriyel devrimin kaynak yapan, vida sıkan robotlarına kumanda eden bir emek vardır ve tüm bu üretim sürecini kontrol eden yine insanlar ve kurumlarıdır.

İnsanın yaptığı aletin aleti yönetmesi, hareketi, enerjiyi aktarması başka bir alete aktarması yeni bir şey değildir, ilkel kaldıraçtan, palangadan günümüzün mega vinçlerine ve “otomasyona” kadar araçlar gelişerek biçim değiştirmiştir, sadece onu yöneten değişmemiştir yani insan.

“Emek Teorisini” geliştiren Karl Marx’tan günümüze, emek yine her yerde vardır ve belirleyicidir, tik tak sesi çıkaran saatin yayını kuran el gibi doğrudan gözükmese de, sanayi otomasyonunu ortaya çıkaran ve geliştiren insan emeğidir.

Biçim değiştiren üretim süreçlerinin her aşamasında, biçim değiştirmiş insan emeği ile karşılaşacağız. Geçmişten günümüze olduğu gibi.

İçine girdiğimiz, Dördüncü Endüstri Devrimin getirdiği Siber-Fiziksel Sistemler, Nesnelerin ve Hizmetlerin İnterneti gibi kavramlar tüm bir üretim sürecinin dijitalleşmesini tanımlanmaktadır.

Bu dönemin temel özelliği, birbiri ile iletişim kuran araçlar/makineler veri toplayarak üretim süreci belirlenmesine ve makinaların insanla etkileşimine dayalıdır.

Siber fiziksel sistemler ile nesnelerin interneti ve hizmetlerin interneti ile oluşan akıllı fabrikaların görev, yetki, sorumluluk, iş tanımı, standartları ve hukuki düzenlemesini, nitelikli insan emeği belirleyecektir.

Dördüncü Endüstri Devrimi işletmelerdeki iş yapma yöntemlerini ve organizasyon yapısını değiştirecektir. Bu süreçte Yapay Zekâ'nın algoritmasını yazan, çalışma alanını belirleyen ve bilgiyi robota akıtan insan ve emeği olacaktır.

Tüm bu süreçte daha üretken, daha verimli ve daha nitelikli insan emeği, fiziksel düzeyden düşünsel düzeye geçiş yaparak, kilit noktalarda yer alarak belirleyici olacaktır.

İnsanlık tarihinin bilim ve teknolojideki her aşaması, döneme tanıklık edenlerde yarattığı heyecan ve hayranlık geleceğe yönelik kurgulamalar yapmalarına neden olmuştur. Ütopyacılar, Fütüristler Sürreealistler değişim dönemlerinde ortaya çıkmışlardır

Önümüzdeki dönemde, insansız yani emeğin yer almadığı üretim süreci olmayacağı gibi, insanın yer almadığı Yapay Zekâ, uygarlık, iktisat teorileri marksist ekonomiye ait jargon içerse de, hiper sürrealizm kurgusu olmaktan öteye geçmez.

Endüstri 4.0, kapitalist piyasa ilişkilerinin ve rekabetinin bir sonucudur.

Siber fabrikaların sahibi işletmelerdir.

Yapay Zekâ da bunun bir parçası olarak, Henry Ford’un üretim bandını daha verimli daha kârlı yönetecektir.

Yapay Zekâyla simülasyon yapma olanağı olmamasına rağmen abaküsle parmak hesabı; 1805’te Trafalgar Muharebesi ile başlayan tek kutuplu dünyanın nihayet sona ermesine rağmen, kapitalizmin üst aşaması emperyalizmin içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna kadar bir ömrü kaldığı gerçeğini göstermektedir.

Geleceğe ilişkin simülasyonlara bu gerçeği temel veri olarak yerleştirmek gereklidir.

KARL POPPER’İN GEÇERSİZ GÖRÜŞLERİ

İçinde bulunduğumuz yüzyılda Yapay Zekâ'ya işletmeler, devletler ve ideolojiler yön verecektir.

Siber-fiziksel fabrikalar son tahlilde üretim araçlarıdır.

Üretim araçlarına da hangi sınıf hükmediyorsa ona hizmet eder.

Aydınlık ve Teori Dergisi'ndeki “Evet, Yapay Zekâ Komünizm Getirir” başlıklı yazı bir neoliberal bakışı eleştirirken, tarihte sınıf mücadelesini rededen, tarihin teorik inşâlarla asla biçimlendirilemeyeceğini savunan burjuva ideoloğu Karl Popper’in, bizzat teoriye bağlı devrimlerle geçersiz hale gelen görüşlerini yinelemektedir.

Karl Popper, gelişen bilim ve teknolojinin nihayetinde insanlığı sınıfsız topluma ulaştıracağı tezinin “müjdecisidir”...

Buna göre de sınıf mücadelesine ve öncü partiye gerek yoktur.

Bilimsel sosyalistlere de Yapay Zekâ'nın, insanlığı sınıfsız topluma götürecek ırmağın akışını şezlonga uzanıp izlemekten başka işlev düşmemektedir.

Sınıfsız toplum, öncü parti ve sınıf mücadelesi olmadan gerçekleşemez.

İnsanlığın önündeki yol budur.

Aydınlık