Yandex
03 Mart 2025 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yapay zekâ mı insan mı?-3 ‘Öğrencileri kopyacı bir tembelliğe itiyor’

Yapay zekânın verimi yüksek bir kaynak olduğunu belirten Prof. Dr. Kemal İnan, ‘Ama unutmayalım bütün bu ‘yeni’likler ancak var olan insan birikimini su üstüne çıkarıyor, süzüyor. Bu yeniliklerin içinde siyah kuğu yok!’ dedi

Yapay zekâ mı insan mı?-3 ‘Öğrencileri kopyacı bir tembelliğe itiyor’
Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Emeritus Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnan’a yapay zekâyı sormaya devam ediyoruz.

Lisans eğitimini ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde alan, yurt dışında kontrol teorisi, daha sonra dijital alana geçip iletişim teorisi üzerinde çalışan İnan, eğitimi yönetenlere, eğitimcilere, anne ve babalara uyarılarda bulundu:

Yapay zekâ mı insan mı?-3 ‘Öğrencileri kopyacı bir tembelliğe itiyor’ - Resim : 1

UYGULAMALI PROJELERDE YER ALMALILAR

- Eğitim sistemimize eleştirileriniz ve önerileriniz var mı? Eğitimde yapay zekânın yeri ne olmalı?

Eğitimde tehlike, yapay zekâ olanaklarının öğrencileri, yaratıcılıklarını ikinci plana iten kopyacı bir tembelliğe itmesi. Öte yandan öğrencilerin yurttaşlık projelerinde, girişimci projelerde veya çeşitli sivil toplum kuruluşlarında uygulamalı projelerde yer almaları ve bu bağlamda gerektiği yerlerde yapay zekâ paketleri kullanmaları, yaratıcılıklarına önemli katkılarda bulunabilir.

Öğrenciler kendilerine verilen, ilgili bir dersin kapsamı içinde ve sonunda bir başarı notu alacakları bir ödevi veya sınavı yapay zekâ ile yaparlarsa ve bu bağlamda yapay zekâ katkısı şeffaf değilse, bu açık bir kopyacılık (intihal) olur.

Öte yandan önü açık ve belirsiz bir proje bağlamında ve herkesin tam bir şeffaflıkla izleyebileceği yapay zekâ paketleri sayesinde iddialı bir amaca erişilebiliyorlarsa, bu takdir edilecek bir uygulama olacaktır. Burada önemli olan hangi sonucun yapay zekâ, hangi sonucun öğrencinin orijinal katkısı olduğunu gösteren uygulama şeffaflığının sağlanmasıdır.

Yapay zekâ mı insan mı?-3 ‘Öğrencileri kopyacı bir tembelliğe itiyor’ - Resim : 2

KENDİLERİNİ YAZILI OLARAK İFADE EDEBİLMELİLER

Varolan eğitim sisteminin en olumsuz yönü, öğrencilerin yetiştirilmesinde test usulü sınavlarda başarılı olmalarının ön planda olması. Bu, paralı dershanelerin yaptığı iş. Öte yandan farklı konularda kendilerini yazılı olarak ifade edebilmeleri, takım çalışması ve iletişim içeren çeşitli projelerde yer almaları ve genelde rutine ve tekrara dayanmayan ve deyim yerindeyse ellerini kirletmek zorunda kaldıkları pratik yönü ağır basan etkinliklerde de yer almaları önemli.

YARATICILIK NASIL GELİŞTİRİLİR?

- Yaratıcılık nasıl geliştirilir?

Yaratıcılık, ender olarak tek bir disiplinin içinde teknik sorunların ayrıntılarını aşarak varılan yeni konumların içinde yer alır. Bu durumda varılan sonuç orijinal, yani yeni bir sonuç olsa da pratik değeri ilgi doğurmayan, teknik ayrıntılarda boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Böyle çok sayıda makale ve doktora tezi, zaman içinde arşivlerde unutulmaya mahkum kalmıştır. Ancak bu gözlem, ilgili makale ve doktora tezi çabalarının küçümsenmesine neden olmamalıdır. Ender olsa da basit görünen bir pratik sonuç veya teorik bir buluş çok önemli bir geleceğe ışık tutabilir.

Mesela İtalyan bilim adamları Galvani ve Volta'nın 18. yüzyılın sonlarına doğru tartışmalarına neden olan ve ölü bir kurbağa bacağının kımıldama nedeninin, Galvani'nin sandığı gibi bir ‘hayvan elektriği’ olayı olmayıp kimyasal bir neden sonucu olduğu iddiasını savunan Volta'nın, elektrik bataryasını icat etmesi ile bu tartışma sonuçlanmıştır. Bu icat sonucu ilk kez sürekli elektrik akımı üreten bir kaynakla (Volta'nın pili) elektrik akımının manyetik bir alan oluşturduğu ünlü Oersted rastlantısı - pusulanın ibresi sapıyor - ile ortaya çıkmış ve bu tesadüfler zincirinden bilim tarihinin en ünlü buluşu, elektromagnetizm keşfedilmiş ve bu keşif ünlü Maxwell denklemleri ile ifadesini bulmuş, enerji ve iletişim alanlarında çağ atlatan teknolojileri yaratmıştır.

BİLİMDE SIÇRAMA DEĞİL YUMUŞAK BİR TEKNOLOJİ

- Yapay zekâ, bilimsel gelişmede bir sıçrama mıdır? Gelişmesinin temellerini nerede aramak gerekir? Mikroelektroniğin bilimsel gelişmede rolü ne olmuştur?

Yapay zekânın kendi başına bilimsel gelişmede büyük bir sıçrama olduğu inancında değilim. Mikroelektronik teknolojilerinin sağladığı büyük sıçrama (kişisel bilgisayarlar, cep telefonları, internet vb) üzerine kurulmuş olan yumuşak (yani donanımdan çok yazılımların ön planda olduğu) bir teknolojidir. Fikir şu: mikroelektronik teknolojileri öyle bir ortam yarattı ki bu ortamda enformasyonun işlenmesi, depolanması ve iletilmesi radikal bir düzeye yükseldi. Böylesine zengin bir enformasyon çöplüğünden bu yeni olanakları kullanarak yeni sayılacak faydalı bilgileri süzebilir miyiz sorunu, YZ teknolojilerini doğurdu. Veri miktarının devasa boyutlarda olması, bilgi işlem hızının çok yükseklerde olması ve internet sayesinde enformasyona erişimin radikal bir biçim alması sonucu eskiden analitik, yani zaman alan mantıksal-matematiksel yöntemlerle çözülen problemleri istatistiksel yöntemlerle hızla çözebilme olanağı doğdu.

İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIMIN VERİMLİLİĞİ

En belirgin uygulama örneklerinden biri, iki dil arasında çeviri yapmanın otomasyonu. Çeviriyi dillerin sentaks kurallarını kullanan mantıksal modellerle yapmak yerine yeryüzünde kayda geçmiş tüm yazılar içinde benzer tercümelerin istatistiklerinden mantıksal bir zahmete girmeden tercüme gerçekleşiyor. Aslında LLM (Large Language Models) modellerine bakarsanız istatistiksel yaklaşım dehşet verici bir verimliliğe sahip. Tabii bu da rutin sayılacak dil emekçileri (tercüme, yorum, belli üsluplarda ve konularda rapor, nesir, şiir yazma vb) için ciddi bir iş(lev)sizlik problemi.

VAR OLAN İNSAN BİRİKİMİNİ SU ÜSTÜNE ÇIKARIYOR

Olay bununla da kalmıyor: teknik bilimsel veya sosyal bilimsel alanlarda literatür tarama, olası yenilikler için öneriler oluşturma gibi konularda da yapay zekâ verimi yüksek bir kaynak. Ama unutmayalım bütün bu ‘yeni’likler ancak var olan insan birikimini su üstüne çıkarıyor, süzüyor. Bu yeniliklerin içinde siyah kuğu yok!

Birçok tanınmış Batılı iyimser ruhlar şunu diyor: Korkmayın! Makine(yapay zekâ)'nin insanın yerini alması gerekmiyor; makine insanın yerini almıyor onun yardımcısı olarak çalışıyor. Beraber çalışıyorlar! Bu tam bir züğürt tesellisi. Çünkü makine ile insanın üretkenliğinin artması işsizliğin tesellisi değil, baş nedeni. Yeni kurulan bir hastaneye 10 tane radyolog alacağıma 2 tane radyolog alıyorum, yanına MR, röntgen vb gibi filmleri inceleyip sonuca varan yardımcı yapay zekâ kullanıyorum: 8 kişi işsiz.

- Bilimsel gelişmede bir sonraki adım ne olabilir?

Biyolojide ve özellikle sentetik biyolojide olası (tehlikeli) yenilikler. Sentetik biyoloji, insan kurgusu sonucu olası yeni yaşam biçimlerini (mahluklarını) inceleyen ve yapay zekâyı yoğun kullanan bir alan. -BİTTİ-

Yapay zeka öğrenci