25 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yapı Kredi çalışanı intihar etti: Efe’den geriye mektubu kaldı: Kral çıplak diyorum

Yapı Kredi çalışanı Demir’in hayatına son vermeden önce yöneticilerine gönderdiği e-posta ortaya çıktı. Demir, mektubunu ‘Ben en azından kurumum açısından kral çıplak diyorum. Bir şeyleri yoluna koymak için hala çok geç değil.’ diyerek bitirdi.

Yapı Kredi çalışanı intihar etti: Efe’den geriye mektubu kaldı: Kral çıplak diyorum
A+ A-
EMEK SERVİSİ

Yapı Kredi Bankası’nın teknoloji iştiraki olan Yapı Kredi Teknoloji şirketinde çalışan Bireysel Krediler Tahsis Uygulama Geliştirme Müdürü Efe Demir, yöneticilerine gönderdiği öne sürülen e-postanın ardından hayatına son verdi. İntiharın ardından Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunu olan Demir için başsağlığı mesajı yayımladı.

Demir, kendisini intihara sürükleyen süreci aktardığı mektubunda, şirket için ise şu ifadeleri kullandı:

“Tek bir şeyi iyi yapıyorsunuz, o da görece iyi para veriyorsunuz. Yarın bir gün çalışan ve çalışmayan arkadaşların primlerini de özelleştirirsiniz, somut bir kaynak aktarırsınız başarılı arkadaşlarımıza. Ama çalışanlarınızın bu parayı kullanabilecek zaman ve kaliteli psikoloji içinde olup olmadığını gram önemsemiyorsunuz.”

BANKADA İŞ YAVAŞLATMA İDDİASI

Çalışma arkadaşlarının intiharının ardından Yapı Kredi çalışanlarının dün iş yavaşlatma eylemi yaptığı iddiaları sosyal medyaya yansıdı. Banka ise kamuoyuna yaptığı açıklamada sorunun yoğunluktan kaynaklandığını savundu:

“Hizmet kanallarımızda yaşanan sorunlar, normalin çok ötesinde oluşan yoğunluktan kaynaklanmıştır. Ancak tüm kanallarımız hızla normal hizmet seyrine dönmüştür. Yaşanan bu kısa dönemli aksaklıktan dolayı tüm müşterilerimizden özür dileriz.”

TAKVİM HEDEFLERİ İNSANLIĞI EZDİ

Demir’in “intihar mektubu” olarak medyaya yansıyan e-posta, çürümüş neoliberal sistemin insan hayatına verdiği zararları bir kez daha gözler önüne serdi. Efe Demir, tüm hayatını başarılarla sürdürmüş; kısa zamanda sektöründe önemli yerlere gelmiş gencecik bir mühendisti. Sistemin çarkları onu hayatını sürdüremeyecek noktaya getirdi. Efe şimdi, ailesinin ve arkadaşlarının hatıralarında, hayat dolu gülüşleriyle yaşayacak.

Demir’in neredeyse teşekkür mektubu olabilecek şekilde başladığı e-postası, bankacılık sisteminin ne denli acımasız olduğunu; rekabet ve takvim hedeflerinin insanlığın önüne nasıl geçtiğini tekrar ortaya çıkardı:

LİYAKAT EKSİKLİĞİ

“…Buralara gelirken hep sözde savunduğumuz kurum değerlerinin aslında ne kadar içinin boşaltıldığına şahit oldum. Tedbirli olma kisvesi altında korkakça davranıldığını gördüm. Liyakat eksikliği taşıyan onlarca yöneticinin yollarca burada çalışmasına ve kurumun içini boşaltmasına sessiz kalındığını gördüm. Listelere girmemenin büyük işler yapmaktan önemli hale geldiğini gördüm. Takvim hedeflerine yetişmenin hedefin kendisinden çok daha büyük görüldüğünü gördüm. Yöneticisini memnun etmeye çalışmanın amaç haline geldiğini gördüm. Yüzlerce yalan söylendiğini gördüm. F.Ç. gibi kıymetli bir yöneticinin bankanın vizyonsuz yöneticilere gösterdiği hoşgörü nedeniyle yol ayrılığı noktasına getirildiğini gördüm. E.M gibi kıymetli bir insanın yıllarca kuruma verdiği emekler göz ardı edilircesine, fikir ayrılığı nedeniyle yol ayrılığı noktasına getirildiğini ve yol ayrılığında yalnızlaştırıldığını ve seçeneksizleştirildiğini gördüm. Bunlar istifa etmem için oldukça yeterli sebepler ve belki bir ay öncesine kadar alacağım karar bu olacaktı. Ama hepimizin malumu bir deprem felaketi yaşadık. Bugün de hastanede İbrahim’i ziyaret ettim. Daha iyiye gidiyor, inşallah bacağını kaybetmeden bu dönemi de atlatır.”

‘NE ZAMAN SOSYAL MEDYAYA DÜŞTÜK…’

Deprem sırasında iş yerinde yaşananlara da değinen Demir, önce banka aksiyonlarını özetledi ve şöyle devam etti:

“Kredi ötelemelerini basiretsizce önce otomatik ödeme sonra öteleme gibi yapmaya çalıştık günlerce. Ne zaman sosyal medyaya düştük ve başka bankaların daha ‘müşteri dostu’ uygulamalarını gördük; ancak o zaman geri adım atıp tam ötelemeye gittik. İşletme ve ticari kredilerde hala suyunu sıkmaya çalışıyoruz müşterilerin. Bu 1-2 akut aksiyon alındıktan sonra ne yaptık; bütün depremzedelerin risk başvurularını reddetmeye başladık. Neden? Çünkü ödeyemezler, neden. NPL riskine girelim ki; malum finansal bir kuruluşuz önce kendimiz geliyoruz. Sonra tabi baktık Pazar kaybı yaşıyoruz o kadar da değil daha detaylı bir bakalım herkesi de reddetmeyelim. Belirli risk bölgelerini ayrıştıralım; onların ödetebileceği taksit tutarını yarıya düşürelim yine de alabilecek olan zengin müşterilerimiz bankadan kredi alabilsin…

Yapı Kredi çalışanı intihar etti: Efe’den geriye mektubu kaldı: Kral çıplak diyorum - Resim : 1

‘HİÇBİR DEPREMZEDE MUTLU OLSUN DİYE YAPILMADI…’

“Toplumsal sorumluluğunu üst seviyede olarak lanse ettiğimiz bankamızın yukarıdaki aksiyonların hiçbirini depremde zarar görmüş tek bir yurttaş mutlu olsun diye almadı. Hepsi tamamen ticari ve stratejik hamlelerdi. Tabi IT organizasyonu olarak şu şekilde kendinizi rahatlattığınıza eminim, kararları biz vermiyoruz. Peki kararları etkilemek yönünde bir girişiminiz oldu mu? Peki vicdanınıza sığmayan bu kararların alındığı dönemde bir yerde hiç odağınızı kaybetmeden çalışmayı nasıl başardınız? Bu kısmı biraz yakın dönem özetlemesi olarak çarpıcı örnekler olduğu için vurgulamak istedim…

‘ÇALIŞANLARINIZA ÖNEM VERMİYORSUNUZ’

“UCAP projeni sırasında pandeminin de fırsat bilindiği ve insan haklarını ihlal edercesine 80 saatin üzerinde onlarca kişinin çalışmasını nasıl değerlendirelim? Bir amaç uğruna ve başarılı bir grubun eseri miydi bu? Ya da o arkadaşlar bu hedefi başarırken gerçekten mutlu muydu? Karşılıklarını aldılar mı? Direktörlüğün yüzde 50’si turnovera uğrarken bir proje için sizce bu değdi mi? Ya da inisiyatif sahiplerinin kurum sadakatini kaybettirmeden önce yapılabilecek başka bir şey yok muydu? Daha verilecek yüzlerce örnek olmasına rağmen uzatmayacağım. Deprem gündemi hepimiz için bir anda geride kaldı, mevcut hedeflere ve takvimlere geri dönüldü. 15 günlük sözde hassasiyet yerini azme değil hırsa, çabaya değil sonuca, kaliteye değil takvime bıraktı. Beni en çok yıpratan şeyi en sonra bıraktım. İnsana ve çalışma arkadaşınıza ÖNEM VERMİYORSUNUZ. Kimin ne yaşadığına ne sonuç ürettiğine bakıyorsunuz.

‘ARKADAŞLARINIZI KAYBEDECEKSİNİZ’

“Tek bir şeyi iyi yapıyorsunuz, o da görece iyi para veriyorsunuz. Yarın bir gün çalışan ve çalışmayan arkadaşların primlerini de özelleştirirsiniz, somut bir kaynak aktarırsınız başarılı arkadaşlarımıza. Ama çalışanlarınızın bu parayı kullanabilecek zaman ve kaliteli psikoloji içinde olup olmadığını gram önemsemiyorsunuz. Bu kurumda başarılı olabilecek arkadaşlarımızın çoğunu kaybedeceksiniz; özellikle de ekonomik kaygısı az olan ya da başka kurumlarda bu kaygıyı giderme şansı olan arkadaşlarımızı.”

‘PEK DE ÖNEMİ KALMADI…’

Efe, bu mektubu şöyle bitirdi:

“Siz’ söylemini lütfen kişisel algılamayın; gözümde kurumu temsil ettiğiniz için bu terminolojiyi kullanıyorum. Hayatımla ilgili daha tatsız bir karar almış olmasam sanırım bu sadece istifa niteliğinde olacaktı, ancak sanırım bu niteliğin pek de bir önemi kalmadı. Size ve kuruma saygımdan dolayı bu maili genele değil, size ve bana değer verdiğini bildiğim 3-4 arkadaşıma atıyorum. Kral çıplak demenin suç addedildiği bir ülkede, ben en azından kurumum açısından kral çıplak diyorum. Bir şeyleri yoluna koymak için hala çok geç değil. Sağlıcakla kalın.”

BANKADAN AÇIKLAMA

Yapı Kredi Bankası sosyal medyadan yaptığı açıklama ile iddiaların doğru olmadığını öne sürdü. Bankadan yapılan açıklama şöyle:

“Tüm çalışanlarımız adına böylesi acı bir durumda, insan hayatını kullanarak ortaya atılan iddiaların gerçeklikten uzak olduğunu vurgulamak isteriz. Merhum çalışma arkadaşımızın banka elektronik sistemlerini kullanarak yaptığı Yapı Kredi'de olan tüm yazışmaların ilgili yasal mercilerin talep etmesi durumunda ibraz edileceğini ve gerekli takibin tarafımızca sürdürüleceğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Kredi Deprem