Yapıcıoğlu'nun Yeni Anayasa önerisi: Kırmızı çizginiz cebinizde dursun
Anayasa konusunda herkesin kendine göre kırmızı çizgilerinin bulunduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, 'Herkesin kırmızı çizgileri cebinde dursun. Masanın üzerine konursa bir araya gelip anayasa yapamıyoruz.' dedi. Yapıcıoğlu 'değiştirilemez madde' söyleminin değişmesini istedi.
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Herkesin kırmızı çizgileri cebinde dursun. Masanın üzerine konursa bir araya gelip anayasa yapamıyoruz." dedi.
Yapıcıoğlu, Anadolu Yayıncıları Derneği'nde medya temsilcileriyle bir araya geldiği programda soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
TBMM'nin en önemli görevlerinden sivil bir anayasayı ülkeye hediye etme konusunda ellerinden gelen katkıyı sunacaklarını belirten Yapıcıoğlu, mevcut "cunta anayasası"nın aynı şeyleri ifade etse bile sivil olarak yeniden yazılması gerektiğini savundu.
Herkesin kendine göre kırmızı çizgilerinin bulunduğuna işaret eden Yapıcıoğlu, "Herkesin kırmızı çizgileri cebinde dursun. Masanın üzerine konursa bir araya gelip anayasa yapamıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Milli iradenin yansıma oranının yüzde 95'in üzerinde olduğu parlamentonun yeni anayasa yapma kabiliyeti ve hakkı bulunduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, şöyle konuştu: “Her birimizin öncelikleri, talepleri, formülleri farklı olabilir ama bir araya gelip ortak nokta neresidir, nerede buluşabiliriz onu ortaya koymamız lazım. Hiçbir partinin, grubun ya da şahsın yüzde 100 dediği olmayacak. Bütün siyasi partiler, bir masanın etrafında toplanalım. Nasıl bir anayasa yapabileceğimizi birlikte tartışalım ve birlikte kaleme ele alalım bu anayasayı.”
'ZİNHAR DEĞİŞTİRİLEMEZ DEMEYELİM'
Bugüne kadar yapılan anayasaların hazırlandıkları dönem için çok iyi görünse de zamanla bu durumun değişebildiğini, mevcut anayasa üzerindeki değişikliklerin de buna işaret ettiğini anlatan Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Biz buradan, işin felsefesinden yola çıkarak diyoruz ki 'Anayasayı yapanlar gelecek nesillerin iradesine ipotek koymasınlar. Asla değiştirilmesi mümkün değildir.' dediğiniz bir madde bugün için size beşerin bulabildiği en iyi yol, en iyi yöntem, en iyi sistem olabilir ama gelecekte de bu böyle olacak diye kimse iddiada bulunamaz. Şu anda biz bu maddeleri değiştirelim falan demiyoruz. Hiç öyle bir beyanımız yok. Diyoruz ki şu veya bu madde değiştirilemez diye bir şey koyduğunuzda kıyamete kadar bu böyle devam edecek. Hiç kimse değiştiremez. Bunu bizim çocuklarımız, torunlarımız, onların da torunları değiştiremezler. Bu doğru bir şey değil. Biz, '4 maddeyi değiştirelim' demiyoruz. Yani biz dili değiştirelim, biz bayrağını değiştirelim, biz başkenti değiştirelim, şunu değiştirelim bunu değiştirelim diye bir teklifimiz yok. Diyoruz ki bu maddelere 'zinhar değiştirilemez' demek gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. 'Bu doğru bir şey mi değil mi gelin bunu tartışalım' diyoruz.”
HDP'nin sokağa çıkma çağrısıyla başlayan ve onlarca insanın can kaybına neden olan "6-7 Ekim olayları"na ilişkin değerlendirmelerini de paylaşan Yapıcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“O olaylarda onlarca insanın can kaybına neden olan olaylarda kimin sorumluluğu varsa herkes bunun hesabını vermeli, sıfatı ne olursa olsun. O defter kapanmadı, olay bütün boyutlarıyla açığa çıkmadı. Çünkü sadece sokağa çıkanları derdest edip mahkemede yargılayıp ceza verirseniz iş kapanmış olmaz. Onları sokağa gönderenlerin de bu hesabı vermesi gerekiyor. Bir de sokağı onlara terk edenlerin bunun hesabını vermesi gerekir. Bazıları söylüyor işte FETÖ'dür. Kimse kim. FETÖ ya da değil. Devletin kolluk kuvvetleri var. Adliyesi var, savcılık var. Onlar, bütün yönleriyle olayları açığa çıkarıp kimin bu olaylarda dahli, kastı varsa kendi payına düşeni almalı.”
İDEOLOJİSİZ ANAYASA İSTİYOR
HÜDA PAR, kurulduğu 2012 yılından bu yana anayasa değişikliğini savunuyor. HÜDA PAR “Türk milleti” olmayan, “ideolojisiz” bir anayasayı savunuyor. Parti'nin talepleri şöyle:
- Vesayetten ve ideolojiden arınmış, sivil ve adil bir anayasa acilen yapılmalıdır.
- Yeni anayasanın başlangıç bölümü kısa ve öz olmalıdır. Etnik vurgu yapılmaksızın insani hak ve hürriyetlere kuvvetli bir vurgu yapılmalıdır.
DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELER
- İdeoloji dayatmamalıdır. Hem seçilecek milletvekillerinin hem de devletin değişik kademelerinde görev alacakların yemin metni değiştirilmelidir. Bir ideolojiye bağlı kalınacağına değil, toplumun faydasına çalışılacağına yemin edilmelidir.
- Anayasada hiçbir madde değiştirilemez olmamalı. Cumhuriyetin, bin yılı aşkın bir geçmişin mirası üzerine bina edildiği unutulmamalı; 1921, 1924 ve hatta 1961 anayasasında olmayan, 1980 askeri darbesi sonrasında “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeye yapılan ilavelere “kurucu irade” muamelesi yapmak gibi bir yanlışa düşülmemelidir.
VATANDAŞLIK TANIMI
- Yeni anayasada temel hak ve hürriyetlerin düzenlendiği kısımda “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin bu haklardan eşit bir şekilde yararlanmasının temini devletin görevi, yükümlülüğü, varlık ve meşruiyet nedenidir.” şeklinde bir madde veya fıkraya yer verilmelidir. Böylece hem vatandaşlık tanımı ile ilgili tartışmaların son bulması sağlanmış hem de hak ve hürriyetlere kuvvetli bir vurgu yapılmış olur.
- Darbecilerin anayasaya yerleştirdiği en önemli vesayetler resmi ideoloji vesayeti, askeri vesayet ile bürokratik vesayettir. Tüm vesayetlerin ve vesayet kurumlarının yasal dayanağı ve kaynağı darbe anayasasındaki ideolojik vesayettir. Darbecilerin ideolojik vesayetin muhafızı olarak anayasaya yerleştirdiği vesayet kurumları anayasal kurumlar olmaktan çıkarılmalıdır.
- Hiç kimse inancına aykırı davranmaya zorlanmamalı. İnanç ve ibadet hürriyeti sağlanmalı; hiç kimsenin dini inancının emir ve yasaklarına aykırı davranmaya zorlanamayacağı anayasal teminat altına alınmalıdır.
- Anadilde eğitim herkes için insani bir haktır. Bu hak anayasada teminat altına alınmalıdır.