'Yaptırımlara katılma eğilimimiz yok'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Rusya'ya yönelik yaptırım kararlarını tek tek incelediğini belirterek 'Biz genel anlamda bu tür yaptırımlara ilkesel olarak katılmadık. Bu yaptırımlara da katılma eğilimimiz yok.' dedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Habertürk'te katıldığı canlı yayında, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekâta ilişkin soruları yanıtladı. Rusya ile Ukrayna arasında yapılan müzakerelere değinen Çavuşoğlu, bundan sonra yapılacak toplantıların sonuç odaklı olmasını arzu ettiklerini belirtti. Türkiye’nin dostane tavsiyelerini her iki tarafa ilettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Bir ateşkesle sonuçlanacak müzakere olması lazım. Ondan sonraki süreçte siyasi konuları görüşme, müzakere etme bakımından yeterli zamanları olacaktır ama şimdi acil olan nedir, ateşkes. Çatışmalar, bombardımanlar devam ederken de bu müzakerelerden bir sonuç çıkmaz. Önce ateşkesi tesis etmelerini bekliyoruz.” diye konuştu.
'İÇERİKLE İLGİLİ BİLGİ PAYLAŞMADILAR'
İki ülkeye müzakerelere başlaması konusunda Türkiye'nin telkinlerini ilettiklerini belirten Çavuşoğlu, "Taraflarla görüşüyoruz, genel bilgi alıyoruz. Son yaptıkları açıklamaya göre bunu gizli götüreceklerini söylediler. Konuşmanın içeriğiyle ilgili bilgi paylaşmayacağını söylediler." diye konuştu.
'YAPTIRIMLAR AB'Yİ DE ETKİLEYECEK'
Çavuşoğlu, Moskova’ya yönelik yaptırımların Rus ekonomisinin yanı sıra yaptırım kararı alan Avrupa Birliği (AB), AB ülkeleri ve diğer ülkeleri de etkileyeceğini dile getirdi. Türkiye’nin, yaptırım kararlarını tek tek incelediğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bunların ekonomimize etkisi nedir, enerji arz güvenliğimize etkisi ne olacaktır, hava sahası da dahil. Biz genel anlamda bu tür yaptırımlara ilkesel olarak katılmadık. Bu yaptırımlara da katılma eğilimimiz yok." dedi.
Çavuşoğlu, Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılması için Türkiye'ye herhangi bir talep ya da baskı gelmediğini aktardı.
'TÜRKİYE İLKESEL TUTUM SERGİLİYOR'
Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki gerginliğe ilişkin Türkiye’nin pozisyonunu, şu ifadelerle anlattı:
“Türkiye taraf tutmak zorunda değil. Türkiye ilkesel tutum sergiliyor. Görüş ayrılığımıza rağmen her iki ülkeyle hem Rusya ile hem Ukrayna ile ilişkilerimizi ve iş birliğimizi geliştiren bir ülkeyiz biz. Savaş olduğu zaman biz taraf tutmak zorunda değiliz; tam tersi savaşın sona erdirilmesi konusunda her iki tarafla da eşit bir diyalog kurabilen bir ülkeyiz. O nedenle taraf tutma lüksümüz yok. Bir şey yanlışsa o yanlışı da söylemek zorundayız. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, uluslararası hukukun ihlalidir. Başka krizlerde de ilkesel tutumuzu söyledik. Türkiye’nin takındığı tavırda herhangi bir çelişki yok.”
'DİYALOĞUN KOPMASINI İSTEMİYORUZ'
Türkiye’nin 25 Şubat’ta Avrupa Konseyinde Rusya’ya karşı çekimser oy kullanmasına da değinen Çavuşoğlu, "Çünkü o kararda Rusya’nın temsil hakkı sona erdiriliyor. Rusya’nın buradan atılması demek, Rus vatandaşlarının insan hakları mahkemesine gidememesi demektir. Sonuçta biz bu diyalogun kopmasını istemediğimiz için diğer tüm platformlarda ilkeli bir şekilde bir tutum sergilerken Rusya’yı destekleyen bir oy da kullanmadık. İlkeli bir şekilde çekimser oy kullandık." dedi.
'MOSKOVA BOĞAZ TALEBİNİ GERİ ÇEKTİ'
Türkiye'nin kıyıdaş olan veya olmayan ülkeler bakımından bugüne kadar Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni harfiyen, hiç çifte standart içine düşmeden şeffaf şekilde uygulayacağını söylediğinin altını çizen Çavuşoğlu, Rusya’nın Karadeniz filosuna kayıtlı olmayan bazı gemilerini Boğazlar'dan geçirme talebini geri çekmesini istediklerini, Moskova yönetiminin bunu kabul ettiğini kaydetti:
“Sonuçta bir savaş olduğuna göre bu sefer savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili Montrö’nün ilgili hükmünü, 19. maddesini uygulamak durumundayız. Bu da gayet açık, net. Genel hükme istisna getiren bir paragraf da var. Ona uymak durumundayız. Bunu soran ülkelerin hepsine de söyledik. Ruslara da söyledik. Diğer ülkelere de söyledik. 19. madde savaşın tarafı olan ülkelerin savaş durumunda savaş gemilerinin boğazdan geçişinin engellenmesidir. Şöyle bir istisna var. Eğer o savaş gemisi Karadeniz'de savaş öncesinde kayıtlı olduğu kendi üssüne ya da bağlama limanına dönecekse, döneceğini söylerse o zaman o savaş gemisinin geçişini engelleyemiyoruz. Çünkü üssüne dönecek. En son Rusya’nın 27-28 Şubat'ta boğazlardan geçecek şekilde 4 gemisinin geleceğini söylemişti. Bunlardan 3 tanesi bizdeki bilgilere göre Karadeniz'deki üslere kayıtlı değildi. Rusya’ya da söyledik. Bunları göndermeyin. Rusya da bu gemilerin boğazdan geçmeyeceğini söyledi. Biz de Montrö’ye taraf olan tüm ülkelere 'Rusya böyle bir talebini geri çekti' diye bildirimde bulunduk. Burada Rusya veya diğerleri de alınganlık göstermesin. Montrö Anlaşması bugün de dün de yarın da geçerli olduğu sürece biz bunu uygulayacağız. Sonuçta 4 gemiden üç tanesinin savaş durumunda geçiş hakkı yoktu.”
TBMM'DE KAPALI OTURUM YAPILDI
TBMM Genel Kurulu'nda, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan olaylara ilişkin kapalı oturum yapıldı.
Genel Kurul, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Adan, birleşimin başlangıcında yürütmenin, Ukrayna'da yaşanan son gelişmelere ilişkin gündem dışı söz talebi olduğunu aktardı. Bu isteği yerine getireceğini belirten Adan, talep olması halinde siyasi partilere de söz hakkı vereceğini söyledi. Adan, yürütme için 20, Mecliste grubu bulunan siyasi parti temsilcileri için 10 ve grubu bulunmayan bir milletvekili için 5 dakika konuşma süresi tanıyacağını belirtti. Adan, daha sonra, Ak Parti Grubu'nun, oturumun kapalı yapılmasına ilişkin önergesini oylamaya sundu. Önergenin kabul edilmesinin ardından Adan, Genel Kurul Salonu'nda bulunabilecek üyeler dışında salonun boşaltılmasını istedi. Daha sonra kapalı oturuma geçildi. Kapalı oturumda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşı ve bölgedeki gelişmelerle ilgili milletvekillerini bilgilendirdi.