Yargıtay işçiyi haklı buldu
Yargıtay, kanun dışı greve katıldığı gerekçesiyle iş sözleşmesi feshedilen işçinin açtığı davayı kabul eden yerel mahkeme kararını onadı.
Çalıştığı iş yerinde iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini belirten işçi dava açtı. İşçi avukatı, haklı neden bildirilmeden sözleşmenin feshedildiğinin tespitine karar verilmesini talep etti. İş yeri avukatı ise sözleşmenin 18 Mart 2014 tarihinde düzenlenen fesih ihbarnamesi ile davacı işçinin kanun dışı greve katıldığı ve işverene yönelik sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle feshedildiğini, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini talep etti.
İş Mahkemesi, 15 Ekim 2015 tarihli kararıyla; davanın hak düşürücü süre olan 1 ay içinde açılmadığı, bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine hükmetti. İşçi avukatının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 17 Haziran 2019 tarihinde, dosyaya konu tespit isteminin hak düşürücü süreye tabi olmadığını, davanın esasına dair karar verilmesi gerektiğini belirtip yerel mahkeme kararını bozdu.
SON SÖZÜ 9. HUKUK DAİRESİ SÖYLEDİ
Bozma kararı sonrasında dosya yeniden İş Mahkemesi önüne geldi. Mahkeme 5 Haziran 2024 tarihinde dosyayı karara bağladı. Buna göre, İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesince kanun dışı grev yapıldığına ilişkin karar verildiğini, buna ilişkin gerekçeli kararda kanun dışı greve katılan işçilerin isimlerine ayrı ayrı yer verildiği, ancak davacı işçinin isminin bulunmadığı ve davacı tanığının eyleme katılan birçok işçinin şirkette çalışmaya devam ettiği yönündeki beyanlarını birlikte değerlendirildi. Yerel mahkeme, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Şirket avukatı tarafından temyiz edilen dosyada son sözü Yargıtay 9. Hukuk Dairesi söyledi. Daire, davalı şirket avukatı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görmeyip mahkeme kararını onadı.