22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yargıtay'dan emsal miras kararı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir karara imza attı. Evi terk ederek ailesi ile tüm sosyal ilişkilerini sonlandıran, anne ve babası hastalandığında dahi ziyarete gitmeyen, onların hatırını bile sormayan evladın vasiyetname ile mirasçılıktan çıkartılabileceğine hükmedildi.

Yargıtay'dan emsal miras kararı
A+ A-

Yargıtay'dan "Hayırsız evlada miras yok" kararı çıktı.

Zengin bir ailenin tek evladı olan genç kız, eğitimini yurt dışında tamamladıktan sonra döndüğü Türkiye’de birçok şirkette üst düzey yöneticilik yaptı. İddiaya göre birçok şirkette mesai arkadaşlarıyla yaşadığı geçimsizlik nedeniyle sık sık iş değiştirdi. İş hayatı çalkantılı giden genç kadın, yine iddiaya göre anne ve babasını uzun yıllar ziyarete gitmedi, onların hatırını bile sormadı.

KIZLARINI MİRASTAN REDDETTİLER

Milyonlarca lira servet sahibi anne ve baba ise evlatlarını vasiyatname ile mirastan reddetti. Mahkemenin kapısını çalan genç kadın, yurt dışında eğitimini tamamladığını, annesi ile şirket kurduklarını ve şirket müdürü olarak çalıştığını; hiçbir zaman anne ve babasını ihmal etmediğini, sürekli olarak ve imkanları dahilinde ilgilendiğini, bir evladın ailesine göstermiş olduğu saygıyı, sevgiyi ve özeni her zaman için gösterdiğini dile getirdi.

Babası tarafından noterlikte düzenlenen vasiyetnamede belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, annesiyle birlikte kurdukları şirketin, haber verilmeden tadilat açıklamasıyla kullanılmaz hale getirildiğini, şirketin kayıt ve muhasebe evraklarının annesi tarafından habersizce alındığı ve şirketin işleyişini imkansız hale getiren davranışlarda bulunulduğunu öne sürdü.

Hayatını devam ettirmek için arkadaşlarının desteğini aldığını, babasıyla ile görüşmelerinin aralıklarla devam ettiğini, buna rağmen annesinin, babasının ölümünü gizlediğini, babasının hazırladığı vasiyetnamelerin içerik olarak mirasçılıktan çıkarmak üzere yapıldığını kaydederek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etti.

Davalı anne ise davacının ana ve babasına gösterdiği ilgiye yönelik olarak ileri sürdüğü iddiaların, yurt içindeki yoğun çalışma hayatı dışında 1998 yılına kadar geçerli olduğunu, davacının çalışma hayatı süresince ortaklarıyla anlaşamayan, çalıştığı şirketlerde geçimsizliğinden dolayı işine son verilen birisi olduğunu dile getirdi. Davacının babası tarafından mirasçılıktan çıkartılmasını haklı kılan tüm hukuki nedenlerin açıkça kanıtlandığını savundu.

Mahkeme, davacının, babasının sosyal ve ekonomik durumu itibariyle yurt dışında okutulduğunu, çok rahat bir hayat sürmesi sağlanmış olmasına rağmen ticari hayattaki beklentilerinin gerçekleşmemesi üzerine ailenin yanından ayrıldığına dikkat çekti.

Davacı genç kadın kararı istinafa götürdü.

Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, davanın kabülüne hükmetti. Bu kez davalı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi.

'MİRAS BIRAKANA VE DAVALI ANNESİNE KARŞI İLGİSİZ'

Emsal nitelikteki kararda, anne babanın hatırını sormayan evladın mirastan reddedilebileceği vurgulandı.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

''Davalının daha önce kızının evini bilmediğini; davacının adresinin tespit edilmesinden sonra muris ve davalının bu adrese çiçek yaptırarak gittiklerini ancak davacının babasına 'Ne işiniz var niye geldiniz?' dediğini öne sürmüşlerdir.

Bir kısım tanıkların ise murisin kızlarının olduğunu dahi bilmediğini; davacının miras bırakana ve davalı annesine karşı ilgisiz kaldığı, hastalığı ile ilgilenmediği dinlenen tanık beyanları ile sabit olmuştur. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır.

'YATACAK MEZAR YERİ VAR MI BU ADAMIN?'

Açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; miras bırakanın, vasiyetnameler ile kendisi ile annesinin rızası dışında evi terk ettiği, dönmesi için haber gönderilmesine rağmen gelmediği, tanımadıkları birisi ile kendisine ve annesine haber vermeden evlendiği, ağır hastalığa yakalanmasına ve haber gönderilmesine rağmen bakmayacağını, ilgilenmeyeceğini, eve gelmeyeceğini bildirdiği; bayramlarda ve diğer önemli günlerde yıllar boyu eve uğramadığı, telefonla aramadığı; boşandığı eşi ile birlikte nikahsız olarak yaşadığı, son dönemde yapılan rica ve minnetler ile zoraki eve geldiği ancak ilgilenmediği yabancı biri gibi davrandığı; 'Yatacak mezar yeri var mı bu adamın?' dediği; kiracılara özel hayatları ve geçmiş ile ilgili birtakım şeyler anlattığı, anne babasının kötü insanlar olduğunu söylediği, bu sebeple davacının ailevi görevlerini ağır bir şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle, mirasçılıktan çıkardığı görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

miras Yargıtay emsal karar