Yargıtay’dan FETÖ ve HDP mesajları
Yargıtay’ın düzenlediği 2021 değerlendirme toplantısında önemli açıklamalar yapıldı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca FETÖ için, ‘Hukuku silah gibi kullandılar. Hukuk yerine örgüt talimatlarını uyguladılar’ dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ise HDP’nin aynı söylemlerine devam ettiğini belirtti.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, 2021 yılı değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, FETÖ'nün Türk yargısına büyük zarar verdiğini belirterek, "Hukuku silah gibi kullandılar. Hukuk yerine örgüt talimatlarını uyguladılar" dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin de HDP kapatma davası süreci devam ettiğini kaydederek, "Parti (HDP), aynı söylemlerine, eylemlerine devam ediyor" diye konuştu.
Yargıtay'ın 2021 yılı değerlendirme toplantısı, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın ev sahipliğinde yapıldı. Yargıtay'ın geçen yıl açılan yeni binasında gerçekleştirilen toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile Ceza Genel Kurulu Başkanı Eyüp Yeşil de katıldı.
Toplantıda konuşan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Yargıtay, uzun süreden beri altı farklı binada ve son derece yetersiz fiziki koşullar altında yargı hizmetini özveriyle yerine getirmekteydi. Şu an sosyal tesisler, kreş, kuaför, banka, terzi, market gibi temel ihtiyaçların tamamını da karşılayacak imkânlar da dahil olmak üzere Yargıtay’ın tüm birimleri tek bir yerleşkede toplanmıştır. Ödeneklerimizin bir kısmını kiralamak zorunda olduğumuz binalara harcıyorduk. Bu konularda da önemli ölçüde zaman, emek ve para tasarrufu sağlamış bulunuyoruz" ifadelerini kullandı. Akarca'nın konuşmasında öne çıkanlar özetle şöyle:
"46 daireli Yargıtay’dan 24 daireli Yargıtay’a geçiş süreci, kanunda öngörülen hedef süreden bir yıl önce, geçtiğimiz yılın temmuz ayında tamamlanmıştır. Daire sayısının azaltılması sadece fiziki ya da organizasyon anlamında bir değişiklik değildir. Bu dönüşümün tamamlanması ile birlikte aynı işe farklı dairelerin bakmasından kaynaklanan içtihat farklılıkları önlenmiştir. Yargıtay’ın hukukun ülkede eşit şekilde uygulanmasını sağlama görevini daha etkin yapabilmesi gerçekleştirilmiştir. Yargıtay Kanunu’nun Geçici 15’inci maddesi uyarınca, üye sayısının kademeli şekilde 200’e düşürülmesi hedeflenmiş olup, boşalan her iki üyelik için bir üye seçilmesi suretiyle süreç ilerlemektedir. Şu an için üye sayısı 367’ye düşmüştür. Birikmiş dosyaların, dosya işlem sürelerinin, daire ve Yargıtay üyesi sayısının azalmasına bağlı olarak Yargıtay tetkik hâkimi sayısı da kademeli şekilde azaltılmaktadır."
YAPAY ZEKÂ SİSTEMİ
"Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi gereği 2015 yılından itibaren tüm kararlarımızı kamunun erişimine ve denetimine açtık. Bu uygulamamız halen devam etmektedir. Ancak, altı milyonu aşkın karar arasından, halkın ve hukukçuların güncel ve yol gösterici değeri yüksek kararları tespit etmesinde zorluklar yaşanmaktadır. Bu nedenle, yapay zekâ tabanlı yeni bir sistem üzerinden emsal ve güncel kararların yaygınlaştırılmasını kolaylaştırarak adli kaliteyi yükseltmeye çalışıyoruz."
‘12 YILLIK GÖREV SÜRESİ SINIRI KALDIRILMALI’
"2016 yılında yapılan düzenleme ile Yargıtay üyelerinin görev süresi on iki yıl ile sınırlandırılmıştır. Temyiz incelemesi görevi, uzmanlık gerektiren bir konu olup, ancak bilgi birikimine ve deneyime bağlı olarak yürütülebilir. Bu bakımdan 12 yıllık görev süresi sınırı kaldırılmalıdır. Mevcut yasal durumun devamı halinde, Birinci Başkanlık, Başsavcılık, Daire Başkanlığı gibi Yargıtay’daki önemli temsil ve yönetim makamları için yapılacak seçimlerde ciddi zorluklar yaşanacaktır. 2014 yılında yapılan değişiklikler sonucunda Yargıtay tetkik hâkimliği ile Yargıtay Cumhuriyet savcılığına yapılan atamalarda Yargıtay Başkanlığının ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görüş bildirme yetkisi kaldırılmıştır. Mevcut yasal durum, bir kariyer mesleği olan Yargıtay tetkik hâkimliğine ve Yargıtay Cumhuriyet savcılığına uygun olmadığı gibi bu meslektaşlarımızın Yargıtay’a aidiyet duygusunun da zayıflamasına neden olmaktadır. Bu nedenle, muvafakat sistemine yeniden dönülmesi, Yargıtay’ın topluma karşı hesap verebilirliğinin de bir gereğidir."
‘DOSYA SAYIMIZ AZALIYOR’
"Ceza dairelerinin ortalama görülme süresi 2020’de 424 gün iken 2021’de 341 güne inmiştir. Hukuk daireleri bakımından 2020’de 459 gün olan bu süre, 2021’de 164 güne düşmüştür. Bu süreler, ortalama olup dairelere veya dosyaların niteliğine göre farklılık gösterebilir. 2020 yılının sonunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında devreden dosya sayısı 203 bin 632 iken, 2021 yılı sonunda 97 bin 8 olmuştur. Ceza dosyalarında birikmiş iş yükü yarı oranında azalmıştır. 2021 yılında hukuk daireleri tarafından 148 bin 990, ceza daireleri tarafından 213 bin 442 olmak üzere toplamda 362 bin 432 karar verilmiştir. Bir yandan üye ve tetkik hâkimi sayısı kademeli olarak azalırken, arşivdeki dosya sayımız da azalmaktadır."
‘FETÖ YARGIYA BÜYÜK ZARAR VERDİ’
Akarca konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Akarca bugün en büyük sorunun kaliteli hukukçu yetiştirme konusunda olduğunu söyledi. FETÖ'nün Türk yargısına büyük zarar verdiğini belirten Akarca, "Hukuku silah gibi kullandılar. Hukuku talimatlara göre uyguladılar. İnsanların birbirine olan güvenini ellerinden aldılar" dedi. Günümüzde sosyal medyanın kötüye kullanıldığını ifade eden Akarca, "İlk derece mahkemelerinin de zaman zaman sosyal medyadan etkilendiğini görüyoruz" şeklinde konuştu. Hukuk Fakültelerinin kalitelerinin artırılması gerektiğini belirten Akarca, "Hukuk Fakültelerine girişte 180 bin olan sıralama 110 binlere düşürüldü. Bunun 80, belki de 50 binlere düşürülmesinin uygun olacağını düşünüyorum" görüşünü paylaştı.
KADIN CİNAYETLERİ
Akarca konuşmasında bahsettiği yapay zekâ sistemine ilişkin, "Yapay zekâyı veri tabanı olarak kullanacağız. Bu sistemi AB'nin finansmanı ile yapıyoruz. 6 milyonun üzerinde Yargıtay içtihadı var. Getireceğimiz model güncel içtihatları basit şekilde ortaya çıkarabilecek bir model. Önceki gün ihale başvuruları sona erdi. Eğitimlerle birlikte 2023 yılı başında ücretsiz olarak bunu uygulamayı planlıyoruz" diye konuştu. Kadın cinayetleri konusunda kendisine yöneltilen soruya Akarca şu yanıtı verdi:
"Kadın cinayetleri hepimizi üzüyor ve aynı zamanda büyük bir yaradır bu. Keşke hiç cinayet olmasa. Kadın cinayetleri Türkiye'de, Avrupa ortalamasının altında. Ancak bunu da kabul etmiyoruz. Hiç olmaması lazım. En hızlı şekilde bitirilen davalar cinayet davalarıdır. Cinsel suçlar ve uyuşturucu suçlarında artış var. Ancak toplumun hak arama bilincinin de açık olduğunu söyleyebiliriz."
İdam konusunda kendisine yöneltilen soruya, "İdam konusu ülkelerin tercihine kalmış. Bu siyasi bir tercihtir. Yasalardaki değişiklikle gündeme gelebilir. Ancak AB ile bir birlik sürecinde böyle bir değişiklik mümkün görünmüyor" cevabını veren Akarca, yargıdaki tarikat iddialarına ilişkin, "Toplumda hangi görüşte, siyasi yapıda insan varsa burası da toplumun bir yansıması. Ancak yargıçlar için önemli olan hukukçu kimlikleridir" değerlendirmesinde bulundu. Akarca, AİHM kararlarına ilişkin de "AİHM'in verdiği her kararın doğruluğunu tartışacak durumumuz yok. Kararın uygulama mercilerinin bunu hukuki çerçevede değerlendirmesi lazım. AİHM'in verdiği her kararı da kutsayacak değiliz. Derdest dosyalarla ilgili bir tartışmaya girmeyiz" beyanlarında bulundu.
‘GÖREVİMİZİ YAPTIK’
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin de toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahin, "HDP kapatma davası süreci devam ediyor. Bu süreçte yaşanan gelişmeler kapsamında iddianameye ek bir dosya sunacak mısınız?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"HDP'nin kapatılması talebiyle iddianamemizi hazırlamıştık. Görevimizi yaptık. Anayasa Mahkemesi iddianamede eksiklik olduğunu söyledi. Biz tekrar düzenleyip sunduk ve iddianame kabul edildi. Yazılı görüşlerimizi sunduk. Süreç devam ediyor. Aynı şeyleri tekrar ediyorlar. Bulunduğu yerden farklı değil. Parti, aynı söylemlerine, eylemlerine devam ediyor."
KAPATMA DAVASI HANGİ AŞAMADA?
Aydınlık Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik de toplantıya davet edildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada esas hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesi'ne sunmuştu. HDP'nin 5 Kasım'da yazılı ön savunmasını Yüksek Mahkeme’ye vermesinin ardından davaya ilişkin esas hakkındaki görüşünü tamamlayan başsavcı Şahin, iddianamedeki görüşlerini ve HDP'nin kapatılması talebini tekrarladı. Bundan sonra, HDP esas hakkındaki savunmasını hazırlayacak. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu aşamalarda istenebilecek ek süre taleplerini de Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Bu sürecin ardından, Anayasa Mahkemesi raportörü davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek.