Yargıtay'ın askeri öğrenciler kararı: Eylem yok

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı mevkisinde meydana gelen olaylara ilişkin 122 sanıklı davada, 3 rütbeli eski askere verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onamıştı. Müebbet hapis cezası verilen 116 harp okulu öğrencisi hakkındaki hüküm bozulurken, bu sanıkların 15'inin "darbeye yardım" suçundan cezalandırılmaları gerektiği belirtilmişti. Yargıtay kararında, söz konusu dosya kapsamında 15 Temmuz gecesi sürücülüğünü er rütbesindeki 3 sanığın yaptığı resmi plakalı otobüslere yüzbaşı rütbesindeki Sinan Canlı'nın, üsteğmen rütbesindeki Ali Apaydın ve Aydın Gülsan ile askeri öğrencilerin bindikleri otobüslere içerisinde 3 bin adet G3 mermisi bulunan üç mermi sandığının getirildiği ve bu G3 mermilerinin askeri öğrenci olan sanıklara dağıtıldığı kaydedildi. Sanıkların darbe kalkışmasında belirlenen hedef noktaya gitmek üzere Yalova Meydan Komutanlığından çıkış yaptıkları kaydedilen kararda, sonrasında ilerleyemedikleri belirtildi.

‘HAVAYA ATEŞ AÇTI’

Rütbeli ve öğrenci asker olan sanıklardan bir kısmının kendilerine karşı koyan vatandaşlar ile polis memurlarını havaya ateş ederek yere yatırıp silahlarını alıp etkisiz hale getirdikleri, kullanımlarında olan otobüsün geçişi için müşteki ve mağdurlara ait araçları devirmek suretiyle karayolunu açtıkları ve yollarına devam ettikleri kaydedilen kararda, “Ancak Sultanbeyli ilçesine geldiklerinde vatandaşlarca karayolunun trafiğe kapatılması nedeniyle ilerleyemedikleri ve hedeflenen yere ulaşamadıkları yine bir kısım sanıkların eylemleri sonucunda emniyet görevlileri olan müştekiler ile olay yerinde bulunan sivil vatandaşların yaralandıkları, sanıkların aynı gün sabah vaktine kadar otobüslerden inip vatandaşlarla konuşup emniyet görevlilerinin talimatları ile tekrar otobüslerine dönüp silah, mühimmat ve malzemeleriyle gözaltına alındıkları” belirtildi.

BOZMA KARARININ GEREKÇESİ

Yargıtay bozma kararına ilişkin de, şunları kaydetti: “Planlanan hazırlık ve icra organizasyonundan önceden haberdar oldukları kanıtlanamayan, kalkışmadan çok kısa bir süre önce her yıl rutin olarak yapılan tatbiki eğitim kampına katılan, olay akşamı ‘yat içtiması’ akabinde ‘scramble’ olarak bilinen acil içtima çağrısı ile tam teçhizatlı olarak içtima alanına çağrılan, kendilerine üstleri tarafından eğitim faaliyeti yapılacağı bildirilerek otobüslere bindirilen, nereye gideceklerine dair bilgilendirme yapılmayan, telefonları kendilerine verilmeyen, yanlarında herhangi bir iletişim aracı bulunmayan, ilerleyen saatlerde trafiğin de yoğunlaşması ile bindikleri araçların etrafının vatandaşlar tarafından sarılması üzerine üstleri tarafından vatandaşlara Hava Harp Okuluna götürüldükleri bildirilen, araçları çevreleyen vatandaşlar tarafından da Hava Harp Okulundan bu bilginin teyidi üzerine kendilerine herhangi bir müdahalede bulunulmayan, oluşa göre ne için götürüldüklerini o sırada öğrenen ve o saatten sonra geldikleri otobüs içerisinde bekleyen, kalkışmaya yönelik herhangi bir eylem ve faaliyette bulunmayan, askeri hiyerarşinin altında yer alan ve Harp Okulu 1., 2.,3. sınıf öğrencisi olan sanıklara atılı Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, dolayısıyla beraatlerine karar verilmesi gerektiği...”

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, hakkındaki hükümleri bozduğu eski askeri öğrenci 101 sanıktan 66'sı hakkında 21 Haziran'da "yurt dışına çıkış yasağı" adli kontrol şartıyla tahliye kararı vermişti.