22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Belen çilesi!

Hatay’da ulaşımı olumsuz etkileyen Belen Geçidi’ni kullanan araçların yaşadığı zorluklar artıyor. Hataylılar, 6 Şubat depremlerinin ardından sorunların arttığı geçitle ilgili kalıcı çözüm istedi. Aydınlık’a konuşan uzmanlar çözüm için üç adım önerdi

Yarım kalan yollar için acil çözüm talebi! Belen Geçidi’nde çile bitmiyor

‘Suriye kapısı’ olarak da bilinen Hatay’ın Belen ilçesindeki Belen Geçidi’nde yaşanan trafik sıkışıklığı, depremin ardından daha da arttı. İskenderun-Antakya arasındaki tek güzergah olan geçidi kullanan otobüs, kamyon, tır, minibüs, traktör ve özel araçlar zorluk çekiyor. Trafiğin günün her saatinde sıkışık olduğu geçitte büyük çaplı kazalar meydana geliyor.

6 Şubat depremlerinde ilk müdahalenin gecikmesinin nedenleri arasında, geçitteki trafik yoğunluğu gösterildi. Vatandaşlar, Belen Geçidi sorununun, bölgenin sorunu haline dönüştüğünü, depremlerden sonra sorunun kendisini daha çok göstermeye başladığını belirtti, Adana’dan gelen ve Sarımazı’da son bulan otobanın tamamlanmasını istediler.

Nur Dağları üzerinde 300 adım genişliğinde olduğu aktarılan ve oldukça dar olan geçit, İskenderun Körfezinin doğu kıyılarında yükselen Amanos Dağlarını batı-doğu doğrultusunda aşarak Amik Ovası’na iniyor. Belen Geçidi, Türkiye’nin Avrupa’yla bağlantısını sağlayan E-5 Karayolu’na, Adana ve İskenderun üzerinden gelip Antakya’ya ve daha güneyde Suriye’ye ulaşabilmek için kullanılıyor. Antakya ve Amik Ovası’ndaki önemli yerleşim merkezleri de bu yolla İskenderun Limanı’na ve demiryolu hattına bağlanıyor.

Tamamlanması istenen ikinci bir yol ise Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı Serinyol-Madenli arasındaki yol.

Belen Geçidi bölgesine gittik, ilçe belediye başkanı ve sivil toplum örgütü başkanlarıyla görüştük, çözüm önerilerini dinledik.

‘KALICI ÇÖZÜM İSTİYORUZ’

İbrahim Gül (Belen Belediye Başkanı): “Yetkililerle Belen Geçidi sorununu görüştük, kalıcı çözümler konusunda onların önerisini hem de bizim fikirlerimizi konuştuk. Otoban yolunun ihaleye çıkacağını söylediler. Belen içindeki rutin parkı, 15 dakika ile sınırlayarak trafik rahatlaması çalışması kararı aldık. Üst geçit şeklindeki bir öneri doğru olmaz, çünkü iki tarafta esnaf var ve yeterli alan yok. Belen girişine bir park yapacağız ve ağır tonajlı arabaların ve diğer araçların durmasını sağlayacağız. Umarım hükümet hızlı hareket eder ve bu soruna kalıcı çözümü hayata geçirir.”

‘OTOYOL ÇALIŞMASI YARIM BIRAKILDI’

Belen çilesi! - Resim : 1

Hikmet Çinçin (Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): “En yoğun şekilde trafiğin oluştuğu, Antakya-Belen-Gedik mıntıkasında, Belen ve İskenderun istikametine doğru ağır tonajlı araçların frenlerinin boşalmasıyla çok üzücü maddi ve manevi kazalar yaşanıyor. Artan nüfus, süratle devam eden yapılaşma ve araç sayısındaki artış, günlük yaşamımızı negatif yönde etkiliyor. Paralı yol çalışmaları, Sarımazı mahallesi istikametinde son buldu ve milyonlarca lira harcanan otoyol, âtıl vaziyette bekletiliyor. Buraların yaz tatillerinde daha da yoğun olması ayrıca depremlerde birçok ilçemizin yıkılması, yol trafiğini daha da sorunlu hale getirdi. Benim önerim, otoban projesinin bir an önce bitirilmesi, hükümetin bu işe acilen el atması yönünde.”

‘ESNAF OTOBANA KARŞI DEĞİL’

Belen çilesi! - Resim : 2

Doç. Dr. Necmettin Çalışkan (Saadet Partisi Hatay Milletvekili): “6 Şubat depremine müdahalede gecikme nedenlerinden birisi bu geçidin trafik sıkışıklığından biri. Benim önerim, otobanların tamamlanması. Bu yolun belediyenin imkânları ile tamamlanması mümkün görünmüyor, merkezi hükümetin bu işi çözmesini bekliyoruz.”

Belen çilesi! - Resim : 3

Mustafa Yüksel (Belen Şoförler Odası Başkanı): “Esnafın otobanın yapılmasına karşı olduğu söyleniyor. Biz otobana karşı değiliz. 1975 yılından bu yana burada esnaflık yapıyorum. Ağır tonajlı arabalar, buranın havasını kirletiyor, trafik kazalarında can kayıpları yaşanıyor. Otoban geçerse esnaf iş yapamaz fikri doğru değil, zaten buradan geçen arabaların burada durması mümkün değil. Kazaların önlenmesi için Belen Gedik tarafına ve Sarımazı çıkışına bir kaçış trampası yapılarak, freni patlayan araçların durması sağlanabilir. Yine şehrin hemen giriş ve çıkışına kadar viyadük yapılarsa kısa süreli bir çözüm olabilir.”

‘ÇİLEYİ YETKİLİLER GÖRMEK ZORUNDA’

Belen çilesi! - Resim : 4

Ercüment Kimyon (Mimar): “Merkezi idarenin bu sorunu artık görmezden gelmesi imkânsız. Hatay ilinin merkezini diğer illere bağlayan İskenderun-Antakya arasındaki Belen Geçidi üzerindeki duble yol şeklindeki karayolunda nerdeyse her gün uzun kuyruklar oluşuyor. İskenderun-Sarımazı mevkiinde son bulan otoyol ve güneydeki Antakya ilçesine doğru eksik kalan İskenderun-Serinyol arasındaki otoyolun yapılması zorunlu. Karayolu yetersizliği Hatay ilinin ekonomisine zarar vermekte. Her gün bu yolu kullanmak zorunda olanların çilesini yetkililer görmek zorunda. Afetlerde D-817 Karayolu tamamen kapanmakta. Milletvekillerinin ve Valinin bu konuyu 2024 yılı bütçesine ve yatırım programına aldırmasını bekliyoruz. Ayrıca Amanos Tüneli Otoyol Fizibilitesinin de tamamlanarak bu yolun da Hatay ilinin batısındaki İskenderun körfezine açılmasında stratejik bir yatırım olacaktır. Bu projenin de bir an önce raflardan indirilerek hayata geçirilmesi, bölgenin Güneydoğu ve Ortadoğu ile ticari ilişkilerin canlanmasını sağlayacağı düşünüldüğünde bölgenin ekonomisine de olumlu katlı sağlayacaktır.”

‘ÇÖZÜM İÇİN 3 ADIM’

Belen çilesi! - Resim : 5

Abbas Özperçin (Harita Mühendisi): “Sorun bölgenin sorunu. Adana tarafından gelen ve yarım bırakılan otobanın tamamlanması ile sorun çözülür. İkinci çözüm ise Güneydoğu’dan gelecek araçlar için Hassa-İskenderun tünelinin tamamlanması. Güneydoğu’dan gelecek araçlar, bu tünelden İskenderun Limanı’nı ulaşacak. Böylece bir rahatlama daha olacaktır. Üçüncü ise ne zaman tamamlanır bilinmez ama Serinyol-Madenli yolunun tamamlanması. Bunlar olmadan Belen trafiğinin çözüleceğine inanmıyorum.”

‘GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIZ’

Belen çilesi! - Resim : 6

Sadık Karakaş (Vatan Partisi Hatay İl Yöneticisi): “Vatan Partisi olarak esnafımızı, odalarımızı gezdik. Çözüm önerilerini dinledik. Ayrıca otoban bitiş yerine baktık, Belen ilçesinin giriş ve çıkıştaki trafik yoğunluğunu gözlerimizle gördük. Yani Belen ilçesinin kalıcı çözüm dedikleri otoban ve diğer iki yolun tamamlanması trafik sorununu ve trafikteki can almaları önleyeceğine inanıyorum. Biz de Vatan Partisi olarak bu yolun tamamlanması için girişimlerde bulunacağız.”

HATAY’DA 252 BİN KONUTA İHTİYAÇ VAR

Depremde en ağır hasar gören Hatay’da Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve İmar ve Şehircilik Daire Başkanı İhsan Çakar, şehirde yeni yapılanma ve imar planlamaları ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Çakar, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, “Hatay’da 252 bin konuta ihtiyaç var. Bunun için çalışmalar başladı. Tarihi dokuya dikkat edeceğiz.” dedi.

Belen çilesi! - Resim : 7

‘BELİRSİZLİK VAR’

Şehrin son durumu hakkında bilgi veren Çakar, “Çok hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmaları yapıldı. Buna göre yıkımlar başladı. Şu anda sadece orta hasarlı binalar ile alakalı çalışma yapılmıyor. Çünkü anlaşılamayan hususlardan dolayı belirsizlik var. Onun dışında ağır hasarlı veya acil yıkılacak binalar yıkılarak enkazlar kaldırılıyor. Antakya, Defne, Samandağ, Hassa ve Kırıkhan’da enkazlar kaldırılarak ayrıştırma işlemleri sürüyor.” dedi.

Orta hasarlı binalar hakkında da açıklama yapan Çakar, “Bakan Bey aslında bu konu hakkında açıklama yaptı. Yönetmelikler bu konuda belli. Orta hasarlı binaların zemin etüt ve performans analizleri yapılarak ilçe belediyelerine sunulması gerekiyor. Analizler yapıldıktan sonra ise kapsamlı tadilat projesinin ilçe belediyesi tarafından onaylanması gerekiyor. Tabi bunun için de yapının ruhsat ve eklerine aykırı olmaması gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

Çakar konuşmasının devamında, “Orta hasarlı binaların yarısından fazlasının ruhsat ve eklerine uygun olmaması veya ruhsat ve yapı kullanma belgesi olmaması durumunda ilçe belediyesi tarafından onay alamayacağı için ağır hasarlıya dönecek ve yıkılacak. Orta hasarlı yapıların durumu çok hassas ve detaylı bir konu olduğundan titiz davranılması gerekiyor. Doğru güçlendirme projesi ve ardından proje ve eklerine uygun uygula sonrası orta hasarlı bir bina eski performansından daha iyi bir duruma da gelebilir. Hassas bir konu olduğu için her kıstasın göz önünde bulundurulması gerekiyor.” dedi.

Belen çilesi! - Resim : 8

EN HASARLI YERLER

Hatay’daki hasar durumları hakkın da rakamlar paylaşan Çakar, “Hatay’da 15 ilçede toplamda 325 bin 70 yapıda, 896 bin 265 bağımsız bölümde, 97 bin 248 adet yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı yapı tespit edilmiştir. 254 bin 822 yapı az veya hasarsız olduğu tespit edilmiş. Depremde en fazla hasar alan yerler ise Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan’dır.” dedi.

KONUT İHTİYACI

Depremin ardından 252 bin 573 adet konut ihtiyacının olduğunu belirten Çakar, “Deprem sonrası rezerv alanlarında üretilecek toplam konut sayısı 106 bin 412, sosyal konut sayısı 111 bin 878, ihalesi yapılan konut sayısı ise 32 bin 715’dir. 21 bin 242 konut proje aşamasında, arsa ihtiyacı olan konut sayısı ise 20 bin 14’tür.” dedi.

TARİHİ DOKUYA UYGUN KONUTLAR

Dönüşüm, yenileme ve planlama strateji belgesi hazırlık çalışmaları da yaptıklarını söyleyen Çakar, “Hatay’ın tarihi dokusuna zarar vermeden yeniden planlama konusunda çalışıyoruz. Üniversitelerden görüşler alarak çalışmalarımıza başladık. Bilimsel danışma toplantıları düzenliyoruz. Yerinde dönüşüm için bakanlıklar çalışma yapmamızı istiyorsa biz hazırız. Bakanlıkların da yapmış olduğu çalışmaları dikkatle takip ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Son Dakika Haberleri