08 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vergi adaletinin önündeki sorun: Yasal vergi kaçakçılığı

Yeni vergi tartışmalarını sorduğumuz uzmanlar, asıl sorunun 'yasal vergi kaçakçılığı' olduğunu söyledi. Vergi afları, muafiyetler ve istisnalar nedeniyle vazgeçilen vergi tutarının 2,2 Trilyon TL olduğunu söyleyen uzmanlar, 'Bu durum olmasa bütçe açığı 1 Trilyona düşer' dedi

Yasal vergi kaçakçılığı nedir? Yasal vergi kaçakçılığı nasıl yapılıyor? Şirket karları yurtdışına mı kaçırılıyor? Vergi adaleti nasıl sağlanacak?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; tatile girmeden önce Meclis gündemine sunulması beklenen vergi paketinin, vergide adaleti sağlayacağını iddia etti. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre pakette; çok uluslu şirketlere ve yurt içi şirketlere asgari kurumlar vergisi, asgari gelir vergisi, yap-işlet-devret (YİD) modeli ile kamu-özel işbirliği (KÖİ) projelerine kurumlar vergisi kalemleri yer alıyor. Geliri ile harcamaları arasında yüzde 20’den fazla fark bulunan şirketlerden ise ek vergi isteneceği belirtiliyor. Bu madde kamuoyunda “Nereden buldun yasası” olarak nitelendirildi.

Vergi adaletinin önündeki sorun: Yasal vergi kaçakçılığı - Resim : 1
Hakan Topkurulu

KÂRLAR YURT DIŞINA ÇIKIYOR

Aydınlık’a konuşan uzmanlar ise gerçek vergi adaletinin vergi afları, muafiyetleri ve istisnaların gözden geçirilmesi ile sağlanacağını kaydetti. Vatan Partisi Ekonomi Siyasetlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Topkurulu, Türkiye’nin asıl sorununun “Yasal vergi kaçakçılığı” olduğunu dile getirdi. Topkurulu, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de vergi toplanamamasının ana nedenlerinden biri, çok ciddi bir şekilde vergi afları, vergi muafiyeti ve vergi istisnalarının bulunmasıdır. Yani Türkiye’de yasal olmayan vergi kaçakçılığı yoktur. Çok önemli bir yasal vergi kaçakçılığı vardır. Çünkü müthiş bir af, muafiyet ve istisna bulunmaktadır.

Dolayısıyla vergi toplayabilmek için bunların tek tek gözden geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca yıllardan bu yana yurt dışı ile ticareti olan şirketler, kârlarının çok önemli kısmını yurt dışındaki off-shore bankalara kaçırmaktadır. Türkiye’de bıraktıkları kârları çok ufak bir kısımdır. Bunlardan elde edilen vergi geliri de çok düşüktür. Vergiler düzenlenirken yurt dışına kâr transferi de tekrardan gözden geçirilmelidir.

FİNANSAL GELİRLERE ARTAN ORANLI VERGİ

“Mehmet Şimşek ve hükümet vergi taslağında sürekli sanayi ve ticaretten vergiye değinmektedir. Halbuki vergilendirilmeyen çok önemli parasal gelirler bulunmaktadır. Örneğin, Borsada elde edilen gelirler vergilendirilmemektedir. Bu tür, finansal gelirlere uygulanan vergi muafiyeti ve istisnaların da kaldırılması ve artan oranlı vergiler alınması gerekmektedir. Ancak bunlar düzenlendiğinde Türkiye’de vergi politikası anlamlı ve adil bir hale gelecektir. Aynı zamanda Türkiye yurt dışına kaynak aktarımı olan sıcak para ekonomisinden de vazgeçmesi gerekmektedir.

“Vatan Partisi iktidara gelince gerçek olarak ‘Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi’ alınacaktır. Vergi af, muafiyet ve istisnaları gözden geçirilecektir. Üretici desteklenecektir ve finansal kazançlara artan oranlı vergi getirilecektir.”

‘YURT DIŞINA AKTARILACAK’

Sorulması gereken asıl sorunun, “Toplanan vergilerin yatırımda mı değerlendirilecek yoksa yurt dışına mı çıkacak?” olduğunu öne süren Hakan Topkurulu, vergilerin faiz giderleri üzerinden Londra ve New York tefecilerine aktarılacağını vurguladı. Topkurulu şunları söyledi:

Merkez Bankasının açıkladığı verilere göre 7 Haziran 2024 tarihi itibarıyla Türkiye’deki sıcak paranın 16 milyar 422 milyon doları Devlet İç Borçlanma Senetlerindedir (DİBS), yani hazine bonosu ve devlet tahvillerinde bulunmaktadır. Kuru 32,50 TL olarak düşünürsek, bu miktarı TL’ye çevirdiğimizde 533 milyar 715 milyon TL ediyor. Bugün itibarıyla da onun faiz düzeyi olan yüzde 43 ile hesaplarsak; sadece 7 Haziran tarihinde alınan DİBS’lere Türkiye bütçesinden ödenmesi gereken faiz miktarı 224 milyar 160 milyon TL’dir.

Topladığımız vergilerle sadece 7 Haziran itibarıyla meydana gelen yıllık olarak 224 milyar TL faiz giderini ödemek zorundayız. Demek ki Türkiye, içeriye giren sıcak paranın 16 milyar 422 milyon dolarına DİBS’ler üzerinden 224 milyar TL faiz ödemek zorunda. Bu da toplanan vergilerle ödenecek. Olayın aslı buradadır.

“Vergi paketi bize bir kalıp olarak veriliyor. Deniyor ki ‘Biz vergide adaleti sağlayacağız. Vergilenmeyen alan kalmayacak. Vergi kaçakçılığını önleyeceğiz.’ Bunların hepsi güzel. Peki, bu toplanan vergiler kime ödenecek? Bu vergiler tasarruflara ve yatırımlara mı yönlendirilecektir? Yurt dışına mı çıkarılacaktır?

Sorunun cevabı: Yurt dışına çıkacaktır. Bu vergi düzenlemesi, Tanzimat Fermanı gibi okunduğunda çok güzel ama uygulama, emperyalizm ve işbirlikçileri içindir. Toplanan vergiler Londra ve New York tefecilerinin kasalarına akacaktır. Yatırım olarak geri dönmeyecek, Türkiye’den yurt dışına çıkacak paralardır bunlar. Dolayısıyla bize söylenen, ‘Verginin tabana yayılacak, çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınacak’ gibi söylemler burada düğümlenmektedir.”

‘ÖNCE VAZGEÇİLEN VERGİLER TASFİYE EDİLMELİ’

Vergi adaletinin önündeki sorun: Yasal vergi kaçakçılığı - Resim : 2

Vergi paketine yönelik tartışmalara ilişkin Aydınlık’a konuşan iktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman da vergi harcamaları kaleminin tasfiye edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Konukman, şu değerlendirmeyi yaptı:

“2024 bütçesinde 2,2 trilyon TL vazgeçilen vergi harcaması kalemi var. Yani vazgeçilen vergi. Bunun içinde 1,6 trilyonu, sermaye gelirlerinden vergileri ilgilendiriyor. Önce bunları tasfiye etmek gerekir. Bütçedeki vergi gelirleri hedefi 7,4 trilyon TL. 1,6 trilyon sermayeye bağışlanan vergiler, bağışlanmasa toplam gelir 9 trilyon olur. Bütçe açığı da 2,6 trilyondan 1 trilyona düşer. İşte bir kalemde yapılacak iş. Önce bu yapılsın da samimiyeti görelim. Ardından gelir vergisi tarifelerine emek lehine bir düzenleme ve servet vergisi. Böyle bir vergi paketi olmalı.”

GELİR DAĞILIMINI DÜZELTMEYECEK

Vergi politikası uzmanı ve Eski Gelirler Müdür Yardımcısı Şefik Çakmak, Türkiye'de vergi adaleti ve gelir dağılımının son yirmi yılda büyük ölçüde bozulduğunu ifade etti. Çakmak, şöyle devam etti: “Gelir dağılımını vergi yasalarında yapılacak sözü edilen değişikliklerle düzeltme olanağı artık yoktur. Ekonomi politikaları kökten değiştirilmelidir. Vergi Politikasında köklü değişiklik, servet vergileri ve servet beyanı gibi düzenlemelerle sağlanabilir. Düzenlemelerde bu kökten değişikliğin izine de rastlayamadım.

Doğrudan vergilerin, vergi gelirleri içindeki oranını artırmanın yanında servet vergilerine ağırlık vermek gereklidir. Düzenlemeler arasında servet vergisi ile ilgili bir düzenleme de yok. Ayrıca aşırı bozulmuş gelir dağılımı dengesini yalnız vergi yoluyla düzeltme olanağı artık yoktur. Para ve maliye politikalarının yeniden düzenlenmesi vergi önlemlerinden daha önemlidir.”

KURYELERİN GELİRLERİNE EK VERGİ GETİRİLMEYECEK

Vergi adaletinin önündeki sorun: Yasal vergi kaçakçılığı - Resim : 3

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bahşiş ve motokurye gelirlerinin vergileme usulünde, sektörden gelen talep üzerine kolaylık sağlayacak. Bahşiş ve motokurye gelirlerine yeni vergi getirilmeyecek, KDV muafiyeti uygulanacak. Bahşiş ödemeleri, hizmet bedelinin yüzde 10'unu aşmaması şartıyla ödeme belgelerinde bu bedelden ayrı gösterilecek ve KDV'ye tabi tutulmayacak. Motokurye gelirlerinde de basit vergilendirme usulüne geçilmesi ve bu gelirlerin de KDV'den muaf tutulması öngörülüyor.

Motokuryelerin, hizmet sözleşmesi kapsamında bir işverene bağlı olarak çalışmaları halinde elde ettikleri gelir ücret olarak vergilendiriliyor. Kendi nam ve hesabına bağımsız olarak çalışmaları durumda ise elde edilen gelir ticari kazanç kapsamında değerlendiriliyor ve teslim hizmetleri KDV'ye tabi tutuluyor.

Motokuryeler ve mesleki birliklerden gelen talepler üzerine, bunların defter tutma, belge düzenleme, geçici ve yıllık beyanname verme gibi yükümlülükleri yerine kolay şekilde vergilendirilmelerine yönelik düzenleme yapılması için çalışmalar tamamlandı. Ticari kazanç mükellefi olan motokuryelere bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemelerden belli oranda tevkifat yapılacak, bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirlerin tarifenin 4. dilimini (bu yıl için 3 milyon lira) aşmaması halinde tevkifat nihai vergi olacak. Bu uygulamaya geçenlerin, defter tutma, belge düzenleme, geçici ve yıllık beyanname verme gibi yükümlülükleri olmayacak. Ayrıca, bunların hizmet ifaları KDV'den de istisna tutulacak.

EN DİKKAT ÇEKEN ‘NEREDEN BULDUN YASASI’

Türkiye Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Vergi Platformu Başkanı Serkan Kumdakcı, yeni vergi paketinde yer alması öngörülen ‘Nereden Buldun’ başlığı ile ilgili detayları şu cümlelerle özetledi:
“Taslak çalışmada en dikkat çeken; kişilerin beyan ettiği vergi matrahı ile toplam harcama tutarları arasındaki ilişkinin, uyumun ya da uyumsuzluğun tespit edilmesine yönelik olarak yapılacak düzenleme.

Bu düzenlemeyi ‘Nereden Buldun?’ yasasına benzetmek de mümkün. Düzenlemeyle beyan edilen matrah ile yapılan harcama arasında ciddi bir orantısızlık bulunması durumunda, orantısız olarak yapılan harcamanın kaynağının sorulabilmesi ve açıklanamayan servet artışlarının vergilendirilmesi amaçlanıyor. Ülkemizde vergilendirmeye yönelik kayıt dışılığın en önemli nedeni vergilendirme dışı bırakılan satış kazançları diğer bir ifadeyle kayıt dışı hasılat. Bu şekilde vergilendirilmeden elde edilen kazançlarla genellikle araba, ev gibi menkul ve gayrimenkul mal alımları ya da lüks tüketim harcamaları yapılıyor.”

BAHŞİŞLERE VERGİ GETİRİLMEYECEK

Vergi adaletinin önündeki sorun: Yasal vergi kaçakçılığı - Resim : 4

Gelir Vergisi Kanunu'na göre, yeme içme hizmeti veren işletmelerde toplanan bahşişlerin işverence çalışanlara dağıtılması durumunda, bu ödemeler işverenden alınan ücretin bir parçası olarak değerlendiriliyor ve ücret matrahına eklenerek gelir vergisi tarifesine göre tevkif suretiyle vergilendiriliyor.

Banka kartı, kredi kartı ve diğer ödeme sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte müşteriler yeme içme bedeline ilave olarak bahşiş ödemelerini de kartla yapmaya başladı. Bu durumda, ayrı gösterilemediği için bahşiş olarak yapılan ödeme, yeme içme hizmetinin matrahına dahil bir unsur olarak kabul ediliyor ve KDV'ye tabi tutuluyor. Bu kapsamda dünya örnekleri de incelenirken banka ve kredi kartı ile bahşiş ödemesinin çok yaygın olduğu ve ödeme belgelerinde bu tutarların ayrı gösterilerek KDV matrahına dahil edilmediği belirlendi.

TAMAMI ÇALIŞANLARA DAĞITILACAK

Hazırlanan taslak çalışmaya göre, bahşiş ödemeleri, hizmet bedelinin yüzde 10'unu aşmaması şartıyla ödeme belgelerinde bu bedelden ayrı gösterilecek. Ücret niteliğindeki bu gelirler banka hesabında toplanacak ve tamamı çalışanlara dağıtılacak. Asgari ücretin aylık brüt tutarına kadar çalışanlara dağıtılan paralar, normal ücret geliriyle ilişkilendirilmeyecek ve tarife yerine sadece yüzde 10 gelir vergisi tevkifatına tabi olacak. Bahşiş ödemelerinin hizmet bedelinden ayrı olarak gösterilmesi şartıyla ücret niteliğinde olan bu ödemeler, işveren tarafından hizmet bedeline dahil edilmeyecek ve dolayısıyla KDV'ye tabi tutulmayacak.

Hakan Topkurulu Vergi Mehmet Şimşek Vatan Partisi Merkez Bankası