Yayıncılar Birliği’nde acil talepler çağrısı: ‘Kağıtta dışa bağımlılıktan kurtulalım’
Sektörde ağır kayıplara neden olan basılı ve dijital korsan yayın-dağıtımla mücadelede hızla sonuç alıcı adımlar atılmasını isteyen yayıncılar, dijital ve korsan kitap satışının önüne geçilmesi için yasal güncelleme istedi.
Kitap sektöründe deyim yerindeyse, “yaprak kımıldamıyor.” Temel ihtiyaç maddesi olarak kabul edilmeyen kitap, ilk vazgeçilenden. Durum böyle olunca yayıncılar da zor günler geçiriyor. Kitap alımının kaçınılmaz olarak düştüğü günümüzde, yayıncılar bu darboğazdan nasıl çıkacağını tartışıyor. Bu tartışmalar sonucun ortaya çıkan fikirleri, Yayıncılar Birliği bir metin haline getirerek kamuoyu ile paylaştı.
Bu arada şu bilgiyi tam burada paylaşmak gerekiyor. Türkiye’nin en büyük kâğıt üreticisi SEKA, (Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları), 1998 yılında özelleştirme kapsamına alınıp anonim şirkete dönüştürüldü. Kuruluş, 2005 yılında Sümer Holding ile birleştirilerek kapatıldı. O tarihten sonra kâğıtta dışa bağımlı hale geldik. Bugüne gelindiğinde doların yükselmesiyle hem yazılı basın hem de yayıncılık piyasası büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldı.
ÇOCUKLAR OKUMA KÜLTÜRÜYLE BÜYÜMELİ
Türkiye Yayıncılar Birliği’nin duyurusu şöyle başlıyor; “Kalbinde yayınevlerinin bulunduğu kitap dünyamız; kitapçılar, perakende zincirleri, dağıtımcılar, e-ticaret firmaları, dijital çözüm firmaları, matbaalar, kâğıtçılar, lojistik firmaları gibi tedarikçi iş ortaklarımızın yanı sıra, kütüphaneler, okullar, üniversiteler, medya gibi önemli iş birlikleriyle tüm toplumu kucaklayan güçlü bir kültür ekosistemine sahiptir.” Çağrıda, gelecek kuşakların, kültürel çeşitliliği koruyan gelişmiş bir okuma kültürü içine doğması, okuma kültürüyle yoğrulmuş bireyler olarak yetişmesinin temel koşulunun, yüksek nitelikli bir yayıncılık sektörüyle mümkün olduğu belirtildi.
Bildiride, “ülkemizin çok renkli ve zengin kültür mirasının değerli bir parçası olan kitaplardan, süreli yayınlardan ve yeni dijital çözümlerden sorumlu olan yayıncılığımız, tarihinde görülmemiş bir tehditle karşı karşıyadır. Her yaştan okura kitap hizmeti sunmak için çalışan biz yayıncılar, bugün ciddi bir gelecek endişesi içindeyiz.” denildi.
‘GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ’
Pandemiyle birlikte üretim maliyetlerinde ciddi artışlar oldu. Kâğıtta dışa bağımlı haldeyiz; küresel selüloz fiyatlarının ve ithal edilen kâğıdın navlun bedelinin artması sektörü iyice zoru soktu. Yayıncılar Birliği bu zorluklar karşında; “Emeğimize, umudumuza ve geleceğimize sahip çıkıyor; başta yayıncılığımız olmak üzere ülkemizin kültür sanat ortamını çoraklaştıran engellerin ivedilikle kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu amaçla, tüm kamu kurumlarını ve yetkililerini, acil taleplerimizi içeren çağrımıza kulak vermeye ve üzerine düşeni yapmaya davet ediyor.” denildi.
Devlet, birçok sektöre uyguladığı gibi, yayıncılık sektörüne destek ve teşviklerinin artırılması gerektiği belirtilen bildiride; “Dövize bağlı olarak aşırı yükselen hammadde ve telif maliyetlerimiz için acil” ek kaynak yaratılması gerektiği belirtildi.
KORSAN YAYINLA MÜCELE EDİLMELİ
Bildiride, kitap kâğıdı ve hammadde tedarikinde dışa bağımlılıktan kurtulmanın önlemlerin alınmasını isteyen yayıncılar; “Sektörde ağır kayıplara neden olan basılı ve dijital korsan yayın-dağıtımla mücadelede hızla sonuç alıcı adımlar atılmalı; dijital ‘pazar yerleri’ndeki korsan kitap satışının önüne geçilmesi için gerekli yasa güncelleme”nin acilen yapılmasını ve uygulanması istendi.
Yayıncılar Birliği, sektörün diğer sorunlarını ise şöyle sıraladı;
- Ülkeni n her köşesinde kitabevlerinin açılmasını özendirici teşvikler getirilmeli, kitabevlerine belirli bir süre vergi ve sigorta muafiyeti tanınmalıdır.
- Kitabevlerinin, zincir perakende ve e-ticaret firmalarıyla rekabet edebileceği adil bir ticari ortam hızla düzenlenmeli, e-ticaret firmalarının uyguladığı yıkıcı indirimlere izin verilmemelidir.
- Kütüphanelerimiz yaygınlaştırılmalı, fiziki koşulları, donanımları güçlendirilmeli; sunduğu kitap sayısı, çeşidi ve niteliği artırılmalı; güncel kitaplarla zenginleştirmek için bütçeleri artırılmalıdır.
- Yazarın yazma, yayıncının yayımlama ve okurun da dilediği kitabı seçme ve okuma özgürlüğü teslim edilmeli; yayımlama özgürlüğünün önündeki engeller derhal kaldırılmalıdır.
- Yayınevlerinin, yazar ya da çevirmenlerin kitapları nedeniyle yargılanmasından; açık ya da örtülü sansür uygulamalarından hemen vazgeçilmeli; Muzır Kurulu’nun tanımı ve işlevi sektörümüzün katkısıyla yeniden belirlenmelidir.
TÜM EĞİTİM ORTAMLARI OKUMAYI DESTEKLEMELİ
Öğretmenlerin ihtiyaç duyduğu yardımcı kaynakları ve edebiyat kitaplarını zorunlu tutmadan öğrencilerine önermelerine olanak sağlanmasını isteyen yayıncılar, bunun teşvik edilmesini de istediler.
Bildiride; “Kitap ve okuma edimi hiçbir nedenle ve hiçbir alanda (eğitim, hukuk vb.) ceza unsuru olmamalı; bu konudaki uygulamaların ceza hukukundan çıkarılması sağlanmalıdır.” denilen bildiride, öğretim programları, eğitim araç gereçleri ve tüm eğitim ortamları, okuma kültürünü destekleyecek ve geliştirecek şekilde, çocuğun gelişim evrelerine uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.
‘KDV’DE MUAFİYET GETİRİLMELİ’
Yayıncılara göre sektörün diğer sorunları ise şöyle sıralanıyor;
- Basılı kitaplarda olduğu gibi, farklı okuma ihtiyaçlarını karşılayan e-kitap, sesli kitap, veri tabanları, eğitim portalları ve diğer hibrit çözümlerin üretiminin yaygınlaşması için %18 KDV kaldırılmalıdır.
- Engelli okurların yararlanması için telif haklarını koruyan, abonelikle işleyen yüksek güvenlikli dijital kitaplıkların kurulması için yapıcı iş birlikleri ve destekler geliştirilmelidir.
- Sosyal medya içerik üreticilerine KDV istisnası ve %15 gelir vergisi uygulanırken; yazar, çevirmen, editör ve illüstratörlerden %17 gelir vergisi ve %18 KDV uygulaması adil değildir ve muafiyet getirilmelidir.
- Küresel iklim kriziyle mücadele ve uyum kapsamında, yayıncılık sektörünün verilerinin toplanması, iklim risklerimizin saptanması ve gerekli dönüşümlerin sağlanarak takibi için acil destekler yaratılmalıdır.