Yayınevleri kağıt stokçuluğundan şikayetçi
İthal kağıttan kaynaklı kriz gazeteleri olduğu kadar yayınevlerini de çıkmaza sürüklüyor. 'Paramız olsa bile eldeki kağıtları satmıyorlar' sözleriyle stokçuluğa dikkat çeken yayınevleri devletin bununla mücadele etmesini istedi
İthal kağıda bağımlılık, döviz kurundaki dalgalanmayla, yazılı basının yanında yayıncılığı da derinden etkiledi. Yaşadıkları zorlukları Aydınlık’a anlatan yayınevleri stokçuluktan, fiyatların anlık yükselişine, baskısı durdurulan kitaplardan yerli kağıt üretimine kadar önemli şikayetlerini ve çözüm önerilerini paylaştı.
Kaynak Yayınları Genel Müdür Yardımcısı Celal Demirel sürekli değişen maliyetlerden dolayı kendilerinin fiyat oluşturmakta zorlandıklarını söyledi. Şu anda 30’a yakın kitabı, kapak kağıdı bulamadıkları için basamadıklarını açıklayan Demirel şöyle konuştu:
'FİYATLAR HER GÜN DEĞİŞİYOR'
“Fiyat oluşturmakta büyük bir zorluk yaşıyoruz. Çünkü her gün fiyat değişiyor. Kağıt fiyatları istikrarlı olmayınca yayıncılık büyük darbe yer. Bugün 1 liraya aldığın malı yarın 2 liraya alıyorsun. Şimdi her şey peşin oldu. Peşin parayla alıyorsun, vadeli satıyorsun. Bir ürünü dağıtımcıya 1 liraya verdiniz. Birkaç gün sonra maliyeti 2 katına çıkmış oluyor. Satış fiyatını ekarte etmiş oluyor. Bu kaosta kağıt da bulamıyorsunuz. Şu anda yayınevinin içleri basılmış 30’a yakın kitabı kapak kağıdı olmadığı için matbaada bekliyor. Tonunu 850 TL’ye aldığımız kağıt şu anda 1700 TL’ye dayandı. Turgut Özal’la başlayan özelleştirme programı bizi bu noktaya getirdi. SEKA’ları kapatırsan geleceğin nokta budur.
YATIR PARAYI, AL KAĞIDI
“Bugün kağıtçımızla konuştuk. ‘Parayı yatırın kağıdı öyle yollayalım’ dedi. Eskiden böyle değildi. Tekrar fabrikalarımızı devreye almamız gerekiyor. Burada devletin kararlı olması lazım. Geçici çözüm olarak kağıt KDV’den arındırılabilir. Büyük stokçuluk var. Buna devletin el atması gerekiyor. Matbaa ve kitabı ciltlediğimiz alan da sıkıntılı. Çünkü boya ve kalıp da ithal. Ciltcinin kullandığı tutkal 4 TL’den 16 TL’ye çıkmış mesela. Elektrik de son derece pahalı artık. Burada devletin elektriğe destek çıkması gerekiyor. Temel çözüm üretim. Kağıdı kendin üretirsen bu kaostan çıkarsın. Doğu Perinçek’in Üretim Devrimi kitabının ilk baskısını 8 TL’ye satışa vermişiz. Sonraki baskılar 15 TL’ye çıkmış. Şimdi basarsak 25 TL olacak.”
'YERLİ VE MİLLİ CÜMLELERİMİZİ İTHAL KAĞIDA BASIYORUZ!'
Yenidevir Yayınları Yayın Koordinatörü Bilali Yıldırım da “Şu an nakit paranız olsa da kitap kağıdı bulmanız çok zor.” sözleriyle stokçuluğa vurgu yaptı. Maliyetlerin 3 katına çıktığını ifade eden Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Okuru az olan kitapların bir daha basılacağını düşünmüyorum. Biz bile hazırlayacağımız kitaplarda neredeyse yüzde elli düşürdük. Bazı kitaplardan vazgeçmek zorunda kaldık. Yerlilik ve milliliği en çok konuştuğumuz bir dönemde yerli ve milli cümlelerimizi ithal kağıda yazıyor olmamızın paradoksunu yaşıyoruz. Selülozun ham maddesi olan keneviri ekmeye başladık. Keneviri satıp selüloz olarak alıyoruz. Birkaç yayıncı arkadaşım kepenk kapattı. Bundan sonra ellerindeki yayınların tekrarını basmayacaklarını deklare ettiler. Muhtemelen çok satan kitaplardan başka piyasada artık eskisi kadar geniş bir baskı yelpazesi görmeyeceğiz.
“Kullandığınız bütün malzemeler ithal. İthal ettiğiniz şeyin fiyat kontrolü sizde değildir. Fiyatı kontrol ediyor olmak için üretimi kontrol ediyor olmanız lazım. 7-8 TL’ye mal ettiğiniz bir kitabı bugün basmaya kalksanız 20 TL’ye yakın bir maliyet çıkıyor. Devlet, en azından şu süreç geçene kadar kağıdı sübvanse edebilir.”
‘YAYINCILAR KABUSTA’
Alakarga Yayınevi Sahibi Suat Duman, yaşanılanların bir kültür krizine neden olduğunu belirtti. Duman şunları söyledi: “Ciddi maliyetler nedeniyle zaten güçlükle sürdürülen bir iş yayıncılık. Kurdaki saçma, neredeyse vahşi hareketler sonucunda, bir süredir çoğu yayıncının korkuyla devam ettirdiği yayıncılık büsbütün kâbusa dönüştü. Öncelikler sıralamasında çoktandır kendine yer bulamayan kültür yayıncılığı için bu ciddi bir kriz.
'KAĞIT BİR KÜLTÜR TAŞIYICI'
“Ayda 3, 4 kitap üzerinden seneyi planlamıştık ama bir anda her şey durdu. Kağıt bulmak imkânsızlaştı. Bulabilenler bir gün önceye göre iki katı ödeme yapmaya zorlandı. Kitaplarını ellerine almak isteyen yazar ve çevirmenler için de yayınevi kitaplarını sadakatle takip eden okur için de kriz bu. Yalnızca mali bir mesele değil, bir kültür krizi kanımca. Kağıt sıradan bir madde değil bir kültür taşıyıcısı çünkü. Kısa vadede çözülebilir bir tarafı yok diye düşünüyorum. Zam yapmak, zaten kitapla bağı zayıf okuru hem büsbütün kaybetmek hem de onu cezalandırmak anlamına geliyor. Diğer türlüsü de mali açıdan sürdürülebilir değil. Uzun vadede bir çözümü var elbette, o da her alanda olduğu gibi bu alanda da kamu teşebbüslerine yönelmek. Yeniden kendi kağıdını üreten bir devlet olmak. Bu yükü kültür emekçileri tek başına kaldıramaz.”
KRİZ YAZILI KÜLTÜRÜ TEHDİT EDİYOR
İnkılâp Kitabevi Yayın Direktörü Mehmet Bozkurt, yaşanan sorunun tüm yazılı kültür hayatını tehdit ettiğini belirtti: “Yüksek maliyetler haliyle okura yansıtılacak, zaten düşük olan kitap okuma oranı insanların kitaba, yazara, yayıncıya karşı tepkisine neden olabilir. Çocuklarına kitap almak zorunda olan veliler var, en çok onlar bu duruma tepki gösterecektir. Bizler de kaliteden ödün vermek, renkli kitap üretimini en düşük maliyetle yapmak zorundayız. Binbir emekle eser ortaya çıkaran yazara karşı seçici bir tavır içine girmek zorunda kalıyoruz. Kitabın üretiminin doğrudan satış odaklı planlanması, metaya dönüşmesi kültür yayıncılığında derin bir yara açacaktır. Sektörün daralması işten çıkarmalara sebep olur. Bu birikim kolay yetişmiyor, insanlar yıllarını veriyor.
‘Yurt dışındaki telifli eserler gittikçe ulaşılmaz bir hale geliyor. Yayıncının alacağı tedbir kitabı basmamak olacaktır. Bu ruhun gıdasız kalmasıdır. Devlet kağıt sorununu acilen çözmeli. Çözemiyorlarsa ithal kağıda gümrükte vergi uygulamayacak. Bu sektörden aldığı gelir vergisini kağıt fabrikası kurulana kadar almayacak. Devlet, kağıdı üretip yayınevlerine satana kadar yayıncılar üzerindeki vergilerden feragat etsin ki çocuklara hak ettikleri değerde kitap üretelim, ailelerin beli bükülmesin. Çözüm için tüm yayıncıları ve kağıt fabrikası kuracak iş verenleri bir araya toplayıp bir çalıştay yapabilirler, birliktelikten doğan bu gücü kullansınlar.”