Yandex
28 Şubat 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeğenini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tanıştırmıştı: Hukukçulardan Özlem Zengin'e tepki!

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in hakim ve savcı kura töreninde yeğenini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tanıştırması tepkilere neden oldu. Hukukçular, mülakatların birçok mağduriyete ve liyakate aykırı atamalara neden olduğunu savundu.

Yeğenini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tanıştırmıştı: Hukukçulardan Özlem Zengin'e tepki!
A+ A-
AYDINLIK ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni'nde dikkat çeken bir görüntü yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Kurada hemen göremeyeceğiz ama. Benim yeğenimi de telaffuz etmek istiyorum. Benim yeğenim hiç olmazsa size bir selam versin. Kurada da adını görürüz." diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitap etti. Bu sözlerin ardından Zengin’in yeğeni ayağa kalkarak kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tanıttı. Yaşanan bu görüntüler hukuk camiasının tepkisine neden oldu.

‘MÜLAKATLAR KAYIT ALTINA ALINMALI’

Konuyla ilgili olarak Aydınlık'a konuşan Anayasa hukukçusu Erdem Cömert şunları söyledi:

"Uzun zamandır maalesef hakim savcı sınavında yazılı sınav hiçbir anlam ifade etmiyor. Sözlü sınavın yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olması gerekirken alımlarda asıl belirleyici sınav durumunda. Sözlü sınav tek başına sonucu belirlememeli. Mülakatların kamera ile kayıt altına alınması, soruların ve yanıtların tutanak altına alınması yani yargı tarafından denetlebilir olması gerekiyor. Yazılı sınavlarda çok yüksek puanlar alan hakim savcı adaylarının sözlü sınavlarda elendiğini görüyoruz. Hatta bu durumdan muzdarip olan kişiler için de intihar edenler dahi bulunmakta. Basına yansıyan görüntüler işin görünen yüzü. Listelerin ve mülakat sonuçlarının önceden oluşturulduğu söylentileri dahi var. Sırf FETÖ'cüler yargıya girmesin diye eşi dostu doldurursanız oraya bu, Türk yargısına çok büyük zarar verir."

DİDEM YAYLALI ÖRNEĞİ

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu sosyal medya hesabından tepkisini şöyle dile getirdi:

"Bir şeyler bekliyoruz hayattan. En çok da adalet ve liyakat. Ama minnet duyulması beklenen bir sistem yaratmak istiyorlar. Torpilin adı referans oluyor yine de kavramlar örtmeye yetmiyor utanç anlarının üstünü. Yersiz ve anlamsız selamlatma isteğinin altındaki niyeti saklayabilmesi mümkün değil. Bunu bir ismi birden çok kez tekrar etmesinden de anlayabiliyor insan. Hukuk meslekleri seçenler için meslek meselesi değil onur savaşıdır. Tıpkı çantasının içinde meslekten men yazısı dururken 'Ben sizin yalanlarınız ve hilelerinizle baş edemedim/ Bu, bana dert oldu/ Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim/ Bu da size dert olsun.' diye notuyla yaşama veda eden hakim adayı Didem Yaylalı gibi."

'ADALETİN TERAZİSİ AYRICALIKLARLA TARTILIYOR'

Avukat Hakları Grubundan yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

"Akrabalık mı, liyakat mı? Binlerce genç hukukçu yıllarca emek verip sınavlara hazırlanırken, mülakatlarda elenirken, mesleğinde liyakatle yükselmek için mücadele ederken ve meslektaşlarımız bu uğurda intihara sürüklenirken birileri yalnızca akrabalık bağlarıyla makam sahibi oluyor, yargıyı aile mirası gibi kullanıyor. Yıllarca kapalı kapılar ardında yapıldığını bildiğimiz kayırmacılık, artık göz göre göre, kameralar önünde, hiçbir çekince duyulmadan sergileniyor. Adaletin terazisi, liyakatle değil, ayrıcalıklarla tartılıyor. Adalet, birilerinin yakınlarına dağıtılan bir makam değil, herkes için eşit işleyen bir mekanizma olmalıdır."

'İNTİHARLARA NEDEN OLUYOR'

Avukat Rahşan Sertkaya Daniş de sosyal medya hesabından şu değerlendirmeyi yaptı:

"Siyasi mülahazalar ile mülakat adı altında yapılan sınavlar birçok mağduriyete ve neticesinde liyakate aykırı atamalar yapılmasına hatta ihtimal ki genç meslektaşlarımızın intihar etmesine neden olmaktadır. Pek tabii hakimlik ve savcılık mesleklerine atama yapılırken liyakat değil de siyasal mülahazalar söz konusu olursa bu şekilde mesleğe kabul edilen hâkimlerden ve savcılardan adil ve tarafsız olmalarını beklemek mümkün değildir."

AK Parti Özlem Zengin Recep Tayyip Erdoğan