Yem alamayan besici hayvanını satıyor

Yazın hayvanlarını meralarda otlatan hayvan besicileri, kışa göre biraz rahatladı ama merası olmayan üreticiler yem parasına yetişemiyor. Kışın hayvanlarını beslemek için borçla yem temin edenler ise süt parasıyla borçlarını ödeyemiyor.
Hatay’da süt inekçiliği yapan Ali Çeltik, süt toptancılarının sütü ucuz almanın ötesinde bir de ‘Şu kilodan aşağı olursa sütünüzü almayacağız’ diyerek şart koştuklarını belirtti. Çeltik, “Ben de ineklerimi kesime vereceğim. Onların istekleri ile nasıl hayvancılık yapayım. Devlet de bize yeterince yardımcı olmuyor. Otlaklarımız sınırlı, meralarımız sınırlı, hayvanların yiyecekleri sınırlı" dedi.

HERKES FEDAKÂRLIK YAPACAK

Yetkililere “Hayvancılığın sürmesini istiyorsanız, bizim gibi fedakârlık yapacaksınız” diye çağrı yapan Çeltik şöyle devam etti: “Süt içmek, yoğurt, peynir yemek istiyorsanız bizi destekleyeceksiniz. Mazot pahalı, yem pahalı, işçilik pahalı. Artık girdilerimizi karşılayamaz duruma geldik. Yetişen hayvanlarımızı; inek, öküz, koyun demeden kesime gönderiyoruz. Devlet her şeyden önce çiftçinin girdilerine yapılan zamları durdurmalı. Bizim ürünlerimizin markette satışı ile bizden çıkışı arasında uçurum var. Yetkililer denetlesin."

PAHALI ÜRETİYORUZ UCUZA SATIYORUZ

Hayvan besicisi Ali Bekler de şöyle konuştu: “Biz üreticiler pahalıya üretiyoruz, ucuza satıyoruz. Yani yem pahalı, ilaç ve veteriner pahalı. Nasıl üretim yapacağız, nasıl üretimi artıracağız? Vatandaşın alım gücü düştü, biz de istediğimiz fiyata ürünümüzü satamıyoruz. Araçlarla marketlere götürmek, araçların bakımı, hayvanların bakımı, her şey pahalı. Devlet bize destek çıkmazsa üretim olmaz. “

YEM ALAMIYORUZ

Galip Sürer de devletin destek değil soruna hayvancılık meselesi olarak bakması gerektiğine dikkat çekti.
Hüseyin Tohma, büyük baş hayvancılığı yapıyor. Arpa, yulaf ve saman fiyatlarının çok yükseldiğini belirten Tohma, “Hayvanlar için aldığımız ürünlere her gün zam geliyor, bizim ürünlerimize ise senede bir zam yapılıyor. Biz nasıl üreteceğiz, nasıl hayatımızı devam ettireceğiz. Bizim sanatımız yok, biz anadan çiftçi ve çoban doğmuşuz, ne yapalım? Devlet bize günlük bir kilo yem veriyor, biz ise dört kilo tüketiyoruz. Bizden sütü 3-4 liradan alıyorlar. Bu iş mi yani? Bizim çocuk arpa ekti, rahatladık, ürün iyi geldi. Devlet bu otlağı bize verdi, bizim otlak sorunumuz biraz rahatladı. Yazın havaların iyi olması ile birlikte devletin bize verdiği bu 200 dönüm arazide koyunlarımızı ve ineklerimizi otlatıyoruz. Malcılık nereye gidiyor, diye soracaksanız, valla yem parası olan alıp, işine devam ediyor, parası olmayan da malını satarak, işi bırakıyor" dedi.