Yemeksepeti kuryeleri performansa zorluyor
Yemeksepeti kuryeleri, işverenin performans ve hıza dayalı ‘esnaf kurye modeli’ dayattığını açıkladı. Kuryeler, sendikal örgütlenmeyi ve bazı sosyal hakları engelleyen bu modele karşı ‘örgütlü olalım’ çağrısı yaptı.
Yemeksepeti İşçi Komitesi, sosyal medyadan yaptığı açıklamada işvereninin performans ve hıza dayalı esnaf kurye modeline geçilmesi için yoğun bir propaganda yaptığını ifade etti. Bu modelin arkasında işçiler için iyi şeyler olmadığını belirtilen açıklamada, kuryelere bu modelden uzak durarak örgütlenme çağrısı yapıldı. Açıklamada, esnaf kurye modelinin sendikal örgütlenmeyi engelleyeceğini ve çalışanların güvencesiz şekilde sömürüleceği kaydedildi. Bu modelin pek çok sosyal hakkı ortadan kaldıracağı vurgulandı.
Yemeksepeti kuryelerinin ilgili açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Yemeksepeti Banabi yönetimi yeni bir sendika ve işçi düşmanı taktikle karşımızda. Şu an 3 bin 200 liraya çalışan bordrolu işçilerin ücretleri Ocak'la beraber asgari ücretin biraz üzerine çıkarılacak deniyor. Esnaf kuryelerin ise paket başına aldıkları ücret 14 liradan 18-19 lira bandına yükseltildi. Buna ek olarak hız baskısı yaratacak şekilde belirli sayıda paket teslimine prim alacaklar. Esnaf kuryeye 6 aylık geçiş şartı da kaldırıldı. Böylece içerideki bütün bordrolu çalışanlar esnaf kuryeye özendiriliyor."
Esnaf kurye modeli parça başı bir model. Aylık maaşlı işçilerin parça başı üzerinden prim kazanmasını öngörüyor. Fakat işin aslı başka. Komitenin yaptığı açıklamaya göre işveren "Kendi işinin patronu ol" diyerek işçilerin sigorta, kıdem tazminatı gibi haklarını kaldırmak istiyor.
Konuyu Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Başkanı Kenan Öztürk'e sorduk. Öztürk, şu ifadelere yer verdi:
'İŞÇİLERE BASKI YAPILIYOR'
"Yemeksepeti sendikalaşmayı engellemek için her yol ve yöntemi kullanıyor. Buradaki örgütlenme çalışmasını engellemek için Nace kodunu değiştirdi. Böylece bir kısım işçinin sendika üyeliği düşürüldü. Sendikamız çeşitli illerde örgütlenme çalışmasını sürdürerek hala kodu değişmemiş yerler üzerinden çoğunluğu sağladı ve Çalışma Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlık bize yasanın aradığı gerekli sayısal çoğunluğun sağlandığını bildirdi ve yetki belgesi gönderdi. Bunun üzerine işveren itiraz etti. Amaç süreyi uzatmak ve zaman kazanmaktı. Yoksa davayı kaybedeceklerini kendileri de biliyorlardı. Daha sonra da çalışma koşullarını esnekleştirmek, kuralsız hale getirmek için yoğun şekilde işçilere esnaf kurye baskısı yapmaya başladı; sendika üyesi olan işçilere bezdiri (mobbing) uygulayarak Manisa'da üç tane arkadaşımızı işten çıkardı. Sendika üyelerimiz üzerinde baskı devam ediyor. Bir taraftan da yoğun bir şekilde esnaf kurye modelini uygulamaya çalışıyorlar."
İŞ KOLU HİLESİ YENİ DEĞİL
Yemeksepeti işvereni geçmişte de çalışanları sendikalı olduğu için iş kolunda değişikliğe gidip yaklaşık 2 bin işçinin sendika üyeliğini düşürmüştü. Böylece, küresel salgın (Kovid-19) nedeniyle Sağlık Bakanlığı tarafından risk grubuna alınarak aşı programına dahil edilen kuryeler, aşıdan faydalanamamıştı.
'BUNUN ADI MODERN KÖLELİK'
Esnaf kurye modelinde asıl amacın sendikasızlaşma belirten Öztürk şunları söyledi:
"Esnaf kurye, modern köleliktir. Al aracını tazminatını vereyim. Git kredi çek, araç al. Parça başı çalışma şeklinde bir model. Adına da esnaf kurye diyorlar. 'Kendi işinin patronu ol' yani. Tabi burada saat yok, kural yok, insanlar günde 13-14 saat çalışıyorlar. Kıdem tazminatı hakkı da yok. Sigorta hakkı yok. Hiçbir şey yok. İşveren açısından hiçbir yükümlülük yok. Bu tamamen çalışma koşullarını kuralsız, esnek hale getirmek ve işçinin sendikal örgütlenme hakkını ortadan kaldırmaktır. Dolayısıyla bu modeli hayata geçirmek istiyorlar.”
'BAKANLIK DENETİM YAPMALI'
Gerek Bakanlık gerek hukuki düzlemde denetimin eksik olduğunu söyleyen Öztürk şöyle konuştu:
"Bu konuda yeterli bir denetim de söz konusu değil. Yaptığımız müracaatlardan bir dönüş alamadık. Özellikle bu esnaf kurye modeli kargolarda da uygulanmaya başladı. Yurtiçi Kargo, Mng Kargo çok yoğun biçimde bunu kullanmaya başladı. Buralarda da sendikayı engellemek için çabalıyorlar. Çünkü sigortası olmayacak, kendi açısından hiçbir bağımlılığı olmayacak işçiler istiyorlar. Hukukçuların söylediği gibi İş Kanunu'nda da bunun iyi yapılmış bir tanımı yok maalesef. Burada Bakanlığın bir denetim yapması lazım. Çünkü bu esnaf kurye denilen modelin iş kanunlarına aykırı birçok yanı var. Ama ne yazık ki bu konuda hiçbir denetim yok. Yaptığımız hiçbir şikayete cevap alamıyoruz."
Daha önce de birçok engelle karşılaştıklarını söyleyen Öztürk, bunun da üstesinden geleceklerini, mücadele ederek kazanacaklarını vurguladı.