Mehmet Metiner '31 Mart'a bir günde gelinmedi' diyerek açıkladı: AK Parti statükoyu savunan bir partiye dönüştü
Yeni Şafak Gazetesi yazarı ve eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, 'AK Parti’nin kimliği, kurucu ilkeleri ve ruhu…' başlıklı köşe yazısında '31 Mart'a bir günde gelinmedi elbet' diyerek AK Parti'ye eleştirilerini dile getirdi.
Türkiye, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yerel yöneticilerini belirlemek için sandık başına gitti. 2019 yerel seçiminde Türkiye genelinde oyların yüzde 44,33’ünü alan AK Parti, 2024 yerel seçimindeki toplam oy oranı 35,48’e düştü. 2019’da AK Parti’nin kazandığı birçok il ve ilçe başka partilere geçti.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı ve eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, 'AK Parti’nin kimliği, kurucu ilkeleri ve ruhu…' başlıklı köşe yazısında '31 Mart'a bir günde gelinmedi elbet' diyerek AK Parti'ye yönelik eleştirilerini dile getirdi.
Metiner'in yazısının ilgili bölümleri şöyle:
'STATÜKOYU SAVUNAN BİR PARTİYE DÖNÜŞTÜ'
Esefle belirtmek isterim ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devlet-parti veya parti-devlet özdeşliğini beraberinde getirdi. Statükoya karşı değişimciliği savunan AK Parti birden bire statükoyu savunan bir partiye dönüştü. Hâlbuki kendisinin oluşturduğu statükoya bile gerektiğinde kendisi itiraz eden o devrimci ruhun muhafazası elzemdi.
'RUH KAYBINA YOL AÇTI'
Bu devrimci-demokrat ruh kaybı, AK Parti’yi devletin-sistemin-statükonun partisi konumuna soktu. Liderin dışında çoğunlukla millete tepeden bakan siyasal oligark rolüne bürünmüş aktörlerin ön plana geçmeleri, en kötüsü de bu siyasi veya bürokratik aktörlerin -başdanışman vs- devlet diliyle ve devlet üzerinden millete adeta parmak sallayan tutumları, son tahlilde AK Parti’nin o kurucu ruhunun kaybına yol açtı.
'SONUÇ SARSICI OLDU'
Taşradaki AK Parti il ve ilçe başkanları büyük ölçüde milletten koptu. Kendilerini bulundukları yerlerde mülki amir gibi görenler bir de millete devlet edasıyla tepeden bakıp kibir satınca, evvela teşkilatlarda başlayan kan ve ruh kaybı milletteki öfkeyle de buluşunca sandıktan çıkan sonuç sarsıcı oldu.
'BİR GÜNDE GELİNMEDİ...'
31 Mart’a bir günde gelinmedi elbet. Kaç zamandır yaşanan özden uzaklaşma, teşkilat içinde iktidar kavgaları, şahıs ve hizipçilik hastalığı, küçük olsun benim olsun anlayışına dayalı dışlamalar, şahsi iktidar oyunları ve en fenası da milletten kopuk siyasetin getirdiği küstürmeler, teşkilatla birlikte milletin de haklı tepkisini beraberinde getirdi.
'DERİN GÜVENSİZLİĞİN OLUŞMASINI SAĞLADI'
Herkesin kendi kafasına göre tanımladığı ve herkesin kendi anlayışına göre kimlik giydirmeye çalıştığı bir AK Parti olgusu, o kurucu ilkelerden dolayı AK Parti’yi omuzlamış sosyolojinin AK Parti’ye olan itimadını sarstı. Öyle ki kimi yerlerde büyükşehir belediye başkan adaylarının dahi AK Partileri birbirinden farklılık arz eder oldu. AK Parti’nin kişiden kişiye veya şehirden şehire farklılaşan kimliği derin bir güvensizliğin oluşmasını sağladı.
'KÜLLİYEN YANLIŞ'
Bu dediğim zinhar eski fabrika ayarlarına geri dönmek anlamına gelmiyor. Böyle bir öneri bence külliyen yanlış. Zira o ayarlar eski Türkiye’de kaldı. Bugünkü Türkiye her anlamda farklı. O yüzden bugüne dair yeni ayarlar gerek.
** Arabaşlıklar aydinlik.com.tr'ye aittir.