Yenidoğan çetesi davasında gelişme! Savcılık 10 tutuksuz sanığın tutuklanmasını talep etti
Yenidoğan çetesi davası 12. gününde devam etti. 22'si tutuklu 47 sanığın 18 Kasım'dan beri yargılandığı davada bugün bebeklerini kaybeden anne ve babalar dinlendi. Duruşmada savcı tutuksuz sanıkların da tutuklanmasını istedi. Dava 4 Aralık gününe ertelendi.
İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması, 12'nci gününde devam ediyor. Davada 47 sanığın savunmaları dinlendi. Sanıklar, usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken, kasten öldürme gibi suçlamaları reddetti.
Davanın duruşması, sanık avukatlarının beyanları alınmak üzere 4 Aralık gününe ertelendi. Mahkeme heyetinin yarın davaya ilişkin ara kararını açıklaması bekleniyor.
Duruşmanın 12. gününde mahkeme başkanı bebeklerini kaybeden anne ve babaları dinledi.
ARA KARAR AÇIKLANDI!
Tüm sanıklar ve müştekilerin dinlenmesinin ardından savcılık ara mütalaasını açıkladı.
Tutuklu tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep eden savcı, tutuksuz sanıklar Ali Aksu, Ali Dirik, Şehmus Çelik, Mehmet Gürül, Murat Mantuş, Mustafa Kazan, Ceren Hatice Kırım, Serenay Şenkalaycı, Sümeyye Özdemir ve Renginar Molla'nın, yüklenen suçun vasıf ve mahiyeti, suçun cezasının miktarı, delillerin henüz toplanmamış olması ve sanıkların kaçma şüphesinin bulunduğu gerekçesiyle derhal tutuklanmalarına karar verilmesini talep etti.
'İHMAL VARSA CEZALANDIRILMALARINI İSTİYORUZ'
Mahkemede ilk olarak, hayatını kaybeden Kerem Muhammed Tokluoğlu isimli bebeğin ailesine söz verildi.
Baba Mustafa Mevlüt Tokluoğlu, "Avukata anlattım zaten her şeyi, onun dışında söyleyecek bir şeyim yok. Bizim doktorumuz tavsiye etti. Biz de daha ucuz olduğu için Avcılar Hospital'i tercih ettik. İkiz bebek bekliyorduk. Birisi rahmetli oldu. Açıkçası biz bir şey görmedik. Ne olduysa içeride. 15 gün yoğun bakımda kaldı hastanede. Eğer bir ihmal varsa, suçluların cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. Mahkeme başkanının "Şikayetçi misiniz?" sorusuna Tokluoğlu, "Evet" yanıtını verdi.
'NASIL DİYE SORDUK ÖLDÜ DEDİLER’
Kerem Muhammed Tokluoğlu'nun annesi, Esra Tokluoğlu şunları söyledi:
"Bebeğimin bilindik bir şikayeti vardı. Doktorumuzla konuştuk ama 'ölecek' bir konuşma olmadı. İkiz olduğu için tamamen bayılmıştım. Sonrasını bilmiyorum. Doktorun kendi muayenesi Şişli'deydi. Avcılar Hospital Hastanesi'ni tavsiye etti. Şikayetçiyim ve davaya katılma talebim vardı. Bize bebeğimin öldüğü ile ilgili de kimse bilgi vermedi. Nasıl olduğunu sormaya gittik. 'Öldü' dediler."
'ÇOCUĞUMU BANA BİSKÜVİ KUTUSUNDA VERDİLER'
Mehmet Hanifi Kaya ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Doğum kontrol işlemleri için Esenyurt Esencan Hastanesi'ne gidiyorduk. Eşim fenalaşınca da oraya gittik. 'Yer yok' diye Esenler Güney Hastanesi'ne sevk edildik. Orada 'yer var' dendi. Eşimi ambulansla götürdüler, ben araçla takip ettim. Ben gidene kadar doğum olmuştu. Girer girmez 8 bin TL para istediler. Makbuz da verilmedi. 3 gün boyunca eşim ve çocuğum yoğun bakımda yattı. Ben 3 gün boyunca hastanede doktor görmedim. Benimle hep hemşireler konuştu. Daha sonra bebeğim öldü. Çocuğumu bana bisküvi kutusunda verdiler."
'ÖNCE KALBİNDE DELİK VAR, SONRA DA KALP YETMEZLİĞİ VAR DEDİLER'
Ayaz bebeğin babası Erhan Karaduman da ifadesinde eşinin hamileliği boyunca hiçbir sıkıntı yaşamadığını söyleyerek şunları kaydetti:
"Eşimin gece sancısı tuttu. Devlet hastanesine gittik. Sabaha karşı doğum gerçekleşti. Sonra normal odaya çıktık. Bebekte herhangi bir sıkıntı yoktu. Hem anne hem çocuk tarafından rahat bir doğum gerçekleşti. Gün boyunca bir sıkıntı yoktu. Akşam diğer çocuğuma bakmak için eve gittim. Sabaha karşı kardeşim beni aradı çocuk fenalaştı hemen gel diye. Hastaneye gittiğimde bebeğin yoğun bakımda olduğunu söylediler. Burada yer yok başka hastaneye sevk edeceğiz dediler. Bağcılar Medilife Hastanesi'ne sevk olduk. Orada doktor Dursun Eryılmaz önce 'kalbinde delik var' dedi. Sonrasında 'kalp yetmezliği var' dedi. 'Ameliyat olması lazım' dediler. Ne gerekiyorsa yapılsın dedim. Sonrasında anne sütü getirmem için beni eve gönderdiler. Yoldayken yeniden arayıp 'hemen gel çocuğun durumu iyi değil' dediler. Gittiğimde çocuğun başka bir hastalığı var. Dışarıdan başka bir doktor getireceğiz deyip 3 bin lira istediler."
Gece yarısı doktorun geldiğini ve kendisine, "Bebekte metabolik bir hastalık var" dediğini anlatan Karaduman, "Yaşama şansının kısıtlı olduğunu yaşarsa da yüzde 100 engelli kalacağı söylendi. Aynı gece sabaha karşı bebeğim vefat etti" dedi.