Yenidoğan Çetesi hangi hastaneleri kullandı? O hastaneler iddianamede!
Türkiye'nin günlerdir konuştuğu bebeklerin yoğun bakım ünitesinde öldürüldüğü skandalda yenidoğan çetesine yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede hastaneler, doktorlar ve telefon kayıtları yer aldı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan fezlekenin gönderildiği Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 494 sayfalık iddianamesini tamamladı.
PARA İÇİN BEBEKLERİ ÖLÜME YOLLADILAR
İddianamede, şüphelilerin, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarını sağlayarak SGK'den yüksek ücret tahsil ettikleri, bazı hasta yakınlarından fazladan para alınarak maddi çıkar elde edildiği ve karın çoğunluğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi şüphelilerle paylaşıldığı belirtildi.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı anlatılan iddianamede, bu noktada esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu kaydedildi.
ÇETENİN ÇALIŞTIĞI HASTANELER İDDİANAMEDE
Çetenin organize şekilde çalıştığı özel hastaneler "Malen sorumlu" olarak iddianamede yer aldı. O hastaneler şunlar:
- Akabe Sağlık Tesisleri AŞ'ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi
- Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ'ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi
- Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi
- Refik Arslan AŞ'ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi
- Beymed AŞ'ye ait Özel Birinci Hastanesi
- Doğamed AŞ'ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi
- Reyap AŞ'ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi
- Ekip Sağlık AŞ'ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi
MEDİLİFE'TAN AÇIKLAMA
KAN DONDURAN KONUŞMALAR
Yenidoğan çetesinin kan donduran konuşmaları ise basına yansıdı. Gazeteci Emrullah Dinç, çetenin kendi aralarındaki konuşmalarını sosyal medya hesabından paylaştı. Çete üyelerinin kendi aralarında bebeklerin "fişini çekeceğim" şeklindeki konuşmaları ise kan dondurdu.
ÇETE LİDERİ PKK ÜYESİ ÇIKTI
Mahkemenin iddianameyi inceleme süreci devam ederken örgüt liderlerinden Fırat Sarı’nın ifadesi ortaya çıktı.
'PKK ÜYELİĞİNDEN 5 YIL CEZAEVİNDE YATTIM'
Reyap Hastanesi çalışanı ve Medisense şirketinin sahibi örgüt lideri Doktor Fırat Sarı ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerin faydalanmak istemediğini söyleyerek “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldum. Tıp Fakültesinde okuduğum zaman PKK örgüt üyeliğinden hüküm giyerek 5 yıl civarı cezaevinde yattım. Cezaevinden sonra okuluma tekrar dönerek okulumu bitirerek mezun oldum. Zorunlu hizmet süremi Bingöl Kığı İlçesinde 3 yıl yaptıktan sonra İstanbul ilinde farklı farklı hastanelerde çalıştım. Medisense Sağlık Hizmetlerini yaklaşık 7-8 yıl önce kurdum. Yüzde 100 hisseli sahibiyim. Geçimimi doktorluk mesleğimi yaparak kazanıyorum” dedi.
YENİDOĞAN ÇETESİ NASIL YAKALANDI?
Özel hastanelerin denetiminden sorumlu bir doktor, Ocak 2023'te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) başvuru yaptı. Doktor, bazı özel hastanelerde doldurulması gereken yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakılması üzerine olayın üzerine gittiğini söylüyor.
YENİDOĞAN ÇETESİNİN YÖNETİM ŞEMASI
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre şüpheli doktor F.S.'nin kurduğu ve kendi dahil 47 kişinin yer aldığı yapıda, kendi firması olan Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi'nin bir çalışanı olan İ.Ö. ile hareket ediyordu. 112 Acil Servisi'nden bir ambulans şoförü bebekleri hastanelere taşıyor, F.A. ve S.Y. adındaki diğer şüpheliler, İstanbul içi ve il dışındaki sevkleri yönetiyordu.
Hastanelerdeki yoğunluktan ötürü başka sağlık kuruluşlarına gönderilmesine onay verilen bebeklerin tespitini ise, İstanbul Esenyurt Belediye Başkanlığı Sağlık Hizmetleri biriminin eski çalışanı R.K. yürütüyordu. Yine G.M.Ö. adlı bir başka şüpheli, şehir hastanesinde kabulünü yaptığı bebekleri "maddi menfaat" karşılığında F.S. ile İ.Ö.'nün idaresindeki hastanelere yolluyordu.
Şüpheliler, iddianamede yer aldığı şekliyle, hastanenin donanımına bakılmaksızın sevkleri gerçekleştiriyor, bazı durumlarda "hayatın olağan akışına aykırı olacak düzeyde" hastanelerde bekletiyor uygun olmayan tedavi yöntemleriyle bebeklerin ölümüne sebebiyet veriyordu. Tüm bunlar SGK'dan daha fazla para alabilmek için planlanmıştı