Yenidoğan çetesi skandalının ardından halkın kamu hastanelerine güveni arttı!
Yenidoğan Çetesi, Türkiye'nin gündemine bir kez daha özel hastanelerin kamulaştırılması meselesini getirdi. Yaşanan skandalların ardından halkın da kamu hastanelerine duyduğu güven arttı. İşte ayrıntılar...
Türkiye son günlerde Yenidoğan çetesi skandalı ile sarsıldı. Yeni doğan bebekleri özel hastanelere sevk edip ihmali davranışlarla ölümlerine neden olan ve bu yolla haksız kazanç elde eden çete üyeleri kamuoyu vicdanını da derinden yaraladı. Öte yandan bu konu özel hastanelerin kamulaştırılması konusunu yeniden gündeme getirdi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun "Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir" açıklaması ile vites yükseltildi. Yaşanan skandalların ardından yurttaşların da kamu hastanelerine güveni arttı.
HALK KAMU HASTANELERİNE GÜVENİYOR
Sosyal medya platformu X'te öğrencilik zamanındaki deneyimlerini anlatan bir kullanıcı paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Fakültede, yeni doğan yoğun bakımımızda 490 gr bebeklerin yaşatıldığını gördüm. Tüm ilaçların, beslenmesinin damla damla hesaplanmasıyla. Kimi zaman gecenin 3'ünde yeni doğan doçentinin kalkıp evinden gelmesiyle. Çocuk cerrahının bir telefonla koşmasıyla. Eriyiverecek bir kar tanesiymiş gibi hassasiyetle dokunulup, yanı başında ses tonumuza kadar dikkat ederek müdahale edilmesiyle. Aylarca, emek emek. Bir grup ahlaksız insanın varlığı tüm bu insanların emeğini, özverisini çöpe atamaz. İcra ettikleri sanata gölge düşüremez. Yaptıkları işin yüceliğine leke süremez. Yaşamın sadece ilk 28 günü için ayrılacak kadar özellikli bir bilim dalını örseleyemez. Kaygılanmakta hakkınız olduğu kadar, bu gerçeklerin de farkında olmalısınız. Bir grup ahlaksız bu insanlara zarar verememeli."
Bu paylaşım kısa sürede binlerce beğeni alırken, yurttaşlar kamu hastanelerine duydukları güveni şu sözlerle dile getirdi:
"Güzel anıları olanların gördüğüm kadarı ile hepsi devlet hastanesi. SGK özel hastanelere para ödemeyi durdurmalı. Kamu adına hizmeti kamu personeli vermeli. Maaşı karşılığı."
"Arkadaşımın 600 gram 5 aylık doğan bebeği şuanda ilkokula gidiyor. Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayata tutundu. Kamu hastanelerine güvenin."
"83 doğumluyum. 7 aylıkken, yaklaşık 1 kilo civarında Bursa’da bir devlet hastanesinde dogmuşum. Babam daha kariyerinin çok başında bir memur. Hiçbir özel muamele/tedavi için parası yok. Annemin eline almaktan korktuğu bir bebekken 1 ayda hastaneden sapasağlam cıkmışım. O doktor ve hemşirelerin hakkı ödenmez."
'SAĞLIK PERSONELİ CANDIR, GENELLEME YAPMADIK'
Bir X kullanıcısı, 'asrın felaketi' olarak tanımlanan 6 Şubat depreminde sağlık çalışanlarının yoğun bakımdaki yeni doğan bebekleri kurtardığı anları "6 Şubat depremi de canını düşünmeden kuvezleri tutan hemşireleri, hastaları dışarı çıkarmaya uğraşan doktorları gördük. Sağlık personeli candır Hiç bir zaman genelleme yapmadık" ifadeleriyle hatırlattı.
Başka bir kullanıcı ise "Bir akrabamızın torunu 500 gram civarı doğdu şimdi iki yaşında güzeller güzeli bir cimcime, Çapa Tıp Fakültesi doğduğundan beri tüm kontrolleri takipleri düzenli olarak hala yapılıyor, ellerini hiç çekmediler üzerinden." diyerek kamu hastanelerine duyduğu güveni dile getirdi.
'SAĞLIKLA TABURCU ETMEK İÇİN ÇIRPINDILAR'
"Kızım Cerrahpaşa Yeni Doğan Yoğun Bakım'da kaldı 80 gün. Şu anda 4 yaşında çok şükür. Hâlâ duamdadır doktorlarımız, hemşirelerimiz. Kızımın durumu kritikleştiğinde, bizimle dertlendiler. Sağlıkla taburcu etmek için çırpındılar. Allah onlardan razı olsun, iyi insanlarla karşılaştırsın."
"Benim iki çocuğum da 32 haftalık doğdu ve araştırma hastanesinde çok güzel ilgilenildiler. Ayrıca süreç boyunca anneler yönlendiriliyordu bebeklere daha iyi bakabilmeleri için. Sorun doktor, hemşire sorunu değil; insanlık, ahlak ve vicdan sorunudur."
"51 yaşındayım, 1973 yılında 2250 gr doğmuşum. herkes anneme gençsin yine çocuğun olur, üzülme derken, Cerrahpaşa doktorları o günün şartlarında beni yaşatmışlar çürüyen kesim her alanda var ama doktorlar her zaman başımızın tacı."