Yenidoğan şüphelisi CHP Meclis Üyesi çıktı!

Yenidoğan çetesiyle ilgili gelişmeler Türkiye'yi sarsmaya devam ediyor. O çetenin şüphelileri de oldukça dikkat çekici... Kimi CHP Meclis Üyesi, kimi CHP'li Esenyurt Belediyesi çalışanı, kimi Bahçeli'nin eski koruma ekibinden, kimi bir hastanenin halen görevdeki başhekimi... Bir hastane ise eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na ait... Bakanınsa vicdanı rahatmış...

İstanbul'da, yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmalkar davranışlarla 10 bebeği öldüren bir çete; yenidoğan çetesi... İşte o acımasız çetenin şüphelilerinden Ahmet Atilla Yılmaz’ın CHP Beylikdüzü Meclis Üyesi olduğu ortaya çıktı. Yılmaz aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Salgın Hastalıklar Komisyonu Başkanı... İddianamede, Yılmaz'ın “usulsüz epikriz yazılması", "usulsuz hasta sevki" ve "usulsüz basamaklandırma" suçlamalarından haberdar olduğu belirtildi.

İddianamede Yılmaz'la ilgili şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin Beylikdüzü Medilife Hastanesinin başhekimi olduğu, 1. Kolluk fezlekesinin 81. Sayfasında yer alan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün denetim raporlarında bebek Damla isimli bebeğin ölümü ile ilgili yapılan araştırmada bebeği exitusa götüren nedenin kaçınılmaz olmadığı belirtilerek hastaya gerekli müdahalelerin yapılmadığının tespit edildiği, şüphelinin de bu hastanenin sorumlu başhekimi olduğu, şüpheli Fehmi Alperen'in savcılıkta alınan ifadesinde hastane başhekimlerinin ciroların nasıl artıracağını çok iyi bildiğini, yenidoğan ünitelerinde ciro artırmanın tek yolunun hastaların mevcut durumlarında oynamaya yaparak 3. Basamak göstermek veya sadece 3. Basamak hasta kabul etmek şeklinde olabilir. Hasan Basri Gök'ün savcılıkta alınan ifadesinde Beylikdüzü Medilife başhekimi olan Ahmet Atilla'nın usulsüz epikriz yazılmasından, usulsuz hasta sevkinden ve usulsüz basamaklandırmadan haberdar olduğunu beyan ettiği, Fırat Sarı'nın savcılıkta alınan ifadesinde hastane sahipleri ve başhekimlerinin ciro artışının bir takım usulsüzlüklerle mümkün olabileceğini gayet iyi bildiklerini beyan ettiği, böylelikle şüphelinin başhekimi olduğu hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastalarında basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK'ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği..."

LİSTEDE MÜEZZİNOĞLU'NUN HASTANESİ DE VAR

İddianamede adı geçen hastanelerden biri de Özel Avcılar Hospital... Hastanenin dikkat çeken özelliği ise sahibinin kim olduğu. Yenidoğan çetesiyle çalışan hastanenin eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na ait olduğu ortaya çıktı.

OdaTV'den Can Özçelik'in telefonla ulaştığı Müezzinoğlu "Bizim hastanemizin ismi geçiyor. Bizim insanı iyileştirmek, hayatta tutmak dışında bir anlayışımız olamaz. Böyle bir anlayışta olan kişiyi kabul etmemiz de mümkün değil. Ve bu anlayış dışında olan kişilerin de hukuk önünde ceza alması için de çalışırım. İnsan sağlığına, yaşam hakkına zarar veren kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde öder" ifadelerini kullandı.

Eski Bakan "Yüzlerce çalışanımız oldu. Kimse yanlış yapmadı diyemeyiz. İddianameye bakmadım kamuoyuna yansıyan dışında da bir bilgim yok. Ancak hastane yönetiminden bilgi aldım o yüzden içim çok rahat. Çalışma arkadaşlarım işlerini iyi yapan kişilerdir. Zaten 6-7 denetim geçiriyoruz. Vicdani anlamda rahatım" dedi.

BAŞHEKİM HALA GÖREVDE!

Müezzinoğlu'nun vicdanı rahat olsa da çetenin yoğun bakım ünitelerini hastane yönetiminden kiraladıkları biliniyor. Aynı hastanenin Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız da idianamedeki şüpheliler arasında yerini aldı. Yıldız'ınsa hala görede olduğu ifade edildi. Avcılar Hospital'ın internet sitesine girildiğinde "Hekimlerimiz" bölümünde Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız’ın halen 'Genel Direktör/Başhekim' unvanıyla görevine devam ettiği anlaşıldı. İddianamede telefon tapeleri de yayınlanan Yıldız'ın olaylardan haberdar olduğu anlaşıldı.

BAHÇELİ'NİN KORUMA MÜDÜRÜ DE VAR

İddianamede, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eski Koruma Müdürü Murat Mantuş'un da sanık olarak yer aldığı ortaya çıktı. 1997 ile 2003 yılları arasında Bahçeli'nin koruma müdürlüğünü yapan TRG Hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş’un çete lideri Dr. Fırat Sarı ile yaptığı telefon görüşmeleri de iddianamede yer aldı. Mantuş hakkında "ihmali davranışla kasten adam öldürme", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlamaları bulunuyor.