22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yerelde üretim için güç birliği yapıldı

Güvenilir Ürün Zirvesi'nin ikincisi gerçekleştirildi. Zirvede deprem bölgesinden 65 üreticiyi bir araya geldi ve kırsaldaki yerel üretimin geliştirilmesi için güç birliği yapıldı.

Yerelde üretim için güç birliği yapıldı

Gıda sektörünün ihtiyaçlarını ortaya koymak, sektörel sorunlara inovatif ve sürdürülebilir çözümler sunmak üzere kurulan Güvenilir Ürün Platformu tarafından ikincisi düzenlenen Güvenilir Ürün Zirvesi ve Feed the Future Ödül Töreni’nde deprem bölgesindeki zirai üretim ve tarımsal ekonomiye dikkat çekildi.

Yerel üretime destek için ‘El Ele’ teması ile Crowne Plaza İstanbul Florya ev sahipliğinde gerçekleştirilen Zirve, yoğun katılım ve ilgi gördü.

Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın açılış konuşması ile başlayan programda İstanbul Valisi Davut Gül, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler, Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, Shopsa Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, Carrefursa CEO’su Kutay Kartallıoğlu, Unilever Food Solutions Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz, İSTİB Başkanı Ali Kopuz, Özen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen, GPD Başkanı Alp Mnder Özpamukçu, Bee’O Genel Müdürü Dr.Aslı Elif Tanuğur Samancı, Oğuz Holding CEO’su Enes Örer, İstanbul Akvaryum Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Çapanoğlu ve daha bir çok önemli isin yer aldı.

Yerelde üretim için güç birliği yapıldı - Resim : 1

“GIDA GÜVENİLİRLİĞİNE FARKINALIK OLUŞTURMA İÇİN BULUŞTUK”

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Güvenilir Ürün Zirvesi Genel Başkanı Celal Toprak şöyle konuştu: Gıdanın ne kadar önemli olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor. Bugün burada gıdanın güvenilir olması konusunda farkındalık oluşturmak için bir araya geldik. Deprem felaketi sonrası başlattığımız Üreten Yöre Üreten Türkiye projesi ile kırsaldaki üretimi gündeme getiriyoruz. Deprem bölgesinde üretimin başlatılarak arttırılması için güçlerimizi birleştiriyoruz bugün.

“AMACIMIZ GIDA VE TARIMDA KIRSAL BÖLGELERE SES OLMAK”

Açılışta konuşan BEE'O Genel Müdürü ve Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı: Danışma Kurulu Başkanı olduğum Güvenilir Ürün Platformu'nda halkı gıda konusunda doğru bilgiye yönlendirmeye ve güvenilir ürün üretimine teşvik etmek ilk amacımız. Danışma Kurulu Başkanı olarak tüketici sağlığının korunmasına ayrıca özen gösteren bu platformun kurucusu olan Celal Toprak ve ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. Burada gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için ne yapabiliriz diye toplandık bu konuyu kamuoyuna duyurmak için basın ile işbirliği içerisindeyiz. Bilhassa gıda üretimi ve iklim krizinin gündemde olduğu Dünya Gıda Gününde yaptığımız bu çalışmalarla aslında uluslararası bir etki oluşturmaya, toplumda güvenilir ürün bilincini oluşturmaya çalışıyoruz. Teması “el ele” olan zirvemizde zirai üretimi konuşacağız aynı zamanda tarımsal üretime nasıl dikkat çekeceğimiz konusunu "el ele" vererek gündeme alacağız. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da alanında uzman konuşmacılarımız yer alıyor. İsrafa onlarla birlikte “dur” diyeceğiz. İsrafa “dur” diyen reçete denemelerimiz olacak bu alanda workshoplar da düzenleyeceğiz. Bununla birlikte 108 değerli jüri üyemiz tarafından değerlendirilen 364 başvurunun sonunda 52 isim Feed the Future ödül töreninde ödüllerini alacak. Gıda ve tarım sektöründe kırsal alana ses getirmek ve kırsala ses olmak amacıyla düzenlenen yarışmamızın her sene artarak devam etmesini umuyoruz. Herkesin Dünya Gıda Gününü kutluyor ve verimli bir gün geçirmenizi diliyorum.

“ÖNCE KENDİ KENDİNE YETEN BİR ÜLKE OLMALIYIZ”

Güvenilir Ürün Platformu Danışma Kurulu Üyesi ve Oğuz Holding CEO’su Enes Örer: “Güvenilir Ürün Platformu gibi çok değerli bir platformun içinde bulunmaktan çok memnunum. Bu programa destek vermek bizim için ayrıca büyük bir onur. “Üreten yöre üreten Türkiye” mottosuyla bir araya geldik. Dünyadaki tüm gelişmeleri çok hassas bir jeopolitik konumda karşılayan bir ülke olduğumuz için ilk önceliğimiz kendi kendine yeten bir ülke olmak olmalı. Üretimin her alanına sahip ve hakim olma gayesindeyiz. Birinci görevimiz; öncelikle kendi kendimize yetme, kendi üretimimizi gerçekleştirme. Önce bireysel sonra şirket olarak kendi kendine yetebilme gayretindeyiz. Önümüz çok açık çünkü işine aşık insanlar burada. İşlerimiz artarak devam ediyor. Her yıl daha da çoğalacağız.“

“KARADENİZ TAHIL KORİDORU KRİTİK BİR MESELE HALİNE GELMİŞTİR”

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz: Bu zirve vesilesiyle sizlerle bir araya gelmekten mutluluk duyuyorum. Sözlerimin başında 16 Ekim Dünya Gıda Gününüzü kutluyorum. Böyle önemli bir etkinliği bu özel günde düzenleyen herkesi kutluyorum. Gıdaya erişim konusu küreselleşmeyle birlikte tüm dünya için bir güvenlik meselesi haline gelmiş durumdadır. Bugün yeryüzünün herhangi bir yerinde yaşanan çatışma tüm dünyanın gıdaya erişimini tehdit eder hale gelmiştir. Rusya-Ukrayna savaşı Afrika'daki açlık krizini artırıyor. Bu sebeple Karadeniz Tahıl Koridoru çok kritik bir mesele haline gelmiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu yolda çok büyük bir diplomasi yürütüyor. Bu gelişmeler gösteriyor ki tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması hem günümüz hem gelecek için büyük öneme sahip. Bu anlamda Tarım Bakanlığımızın bu alanda attığı adımların sonuçlarını göreceğimize inanıyorum. Stratejik ürünlerde alım politikasının ve hububat stoklarımızın artırılmasını muhtemel felaketlere karşı ülkemizin gıda güvenliği konusunda atılmış adımlar olarak değerlendiriyoruz. Aynı şekilde tarımsal üretimin bir planlama doğrultuda yapılması arz talep dengesini arttırması ve fiyat istikrarını sağlaması sonucunu doğuracaktır. Bu noktada genel tarım sayımını çok önemli buluyorum. Bugün bu salonda kendi markasını oluşturmuş girişimciler görüyorum. Güvenilir gıdaya katkınız için hepimizin ayrı ayrı tebrik ediyorum.

“HER ŞEYDEN ÖNCE ÜRETİMİ SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAK GEREKİYOR”

Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak: Güvenilir Ürün Platformu bu sene ikinci toplantısını çok önemli bir günü esas alarak 16 Ekim Dünya Gıda gününde gerçekleştiriyor. Bu anlamda emeği geçen herkesi kutluyorum. Üretimin sürdürülebilir olması gıda güvenliğinin olmazsa olmazı konuların başındadır. Özellikle köyden kente yapılan göç, üretimin azalmasında büyük rol oynuyor. Bunu engellemek için insanları üretime teşvik ederek, kadın kooperatiflerine hibe ve teçhizat desteğinin faydasını görüyoruz. Ürünler yeterli üretildiği takdirde dış ticaret kısıtlanması getirilse bile bu duruma etki etmeyecektir. Bu yüzden her şeyden önce üretimi sürdürülebilir kılmak elzemdir. Bunu için planlama aşaması şarttır. Özellikle dünyadaki sosyal ve siyasal gelişmeler bize dış ticaretin çok önemli olduğunu, üretim bakımından zengin bir memleket olmamıza rağmen bazı krizlerin kolay atlatılamayacağını gösterdi. Bu yüzden üretimin sürdürülebilir planlanması büyük önem taşıyor.

“GIDAYI; ‘TOHUMDAN ÇATALA KADAR’ DEĞERLENDİRİYORUZ”

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı: “Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın selamlarını size iletmek istiyorum. Bildiğiniz gibi 6 Şubat’ta asrın afetini yaşadık. Zirvenin deprem bölgesindeki tarımsal üretime dikkat çekmek için el ele temasıyla gerçekleştirilmesi bizim için son derce önemlidir. Ayrıca organizasyon boyunca yapılacak etkinliklerde tohumdan çatala kadar gıdanın her aşaması değerlendirecektir. Asrın afetini yaşayan 11 ilimiz tarımsal açıdan önemli bir konuma sahiptir. Bakanlık olarak buraların yeniden ayağa kaldırılması için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bu bölgelerimizi yeniden ayağa kaldırılması için14 milyar TL ye yakın tarımsal ödeme desteği sağladık. Hayvanları telef olan yetiştiricilerimizin hayvanlarının tedarik edilip dağıtımını yaptık. Sektörün sürdürülebilirliği için bölgeyi yakından takip edip anında müdahale ediyoruz. Sözlerimin başında tonumdan çatala kadar diye bir ifade kullanmıştım. Bu ifade gıda arz güvenliği ve gıda güvenliğini karşılamaktadır. Bugün kullandığımız tohumun yaklaşık yüzde 97’si yerli üretimdir. Kırsal kalkınmada yardımlarla üretimi ve ürün işlemeyi destekledik. Bu kapsamda yaklaşık 93 milyar TL hibe desteği sağlandı. Sadece bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihi rekoru kırarak yaklaşık 128 milyon ton üretime ulaşılmıştır. Ayrıca ürünlerin raflarda güvenle yerini alması için etkin bir denetim sistemi aktif haldedir. Güvenli gıdaya yönelik her süreci etkin sonuçlarla yönetmeye devam edeceğiz.

TARIMA DEĞER KATAN GAZETECİLER ÖDÜLLENDİRİLDİ

Açılış konuşmaları ardından Tarıma Değer Katan Kalemler Ödül Töreni’ne geçildi. Güvenilir Ürün Platformu İstişare Kurulu tarafından belirlenen 2 gazeteciye plaketlerini İSTİB Başkanı Ali Kopuz verdi. Gıda ve tarım konusunda kaleme aldıkları yazılarından ötürü Tarıma Değer Katan Kalemler ödülünü; Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer ve Anadolu Ajansı’ndan Eda Topçu aldı.

YÖRELER ÜRETECEK TÜRKİYE ÜRETECEK DİYEREK İMZALARI ATTILAR

Programın bir sonraki bölümünde Üreten Yöre Üreten Türkiye Protokol imza törenine geçildi. İmzalanan protokol ile kırsaldaki yerel üretimin geliştirilmesi için güç birliği yapıldı. İmza törenine katılan isimlerden Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler: “Düşünen ve üreten Ordu ilkesiyle hem üretiyor hem düşünüyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz projelerden biri nadasa bırakılan fındık bahçelerinin değerlendirilmesi konusunda oldu. Bu bahçelerde nadas zamanında gezen tavuklar için alan açtık.. Bu çalışmanın sonuç alması için bize raflarını açan Migros oldu. Gezen tavukların yumurtalarımız Migros raflarında yer aldı. Bu çalışmada kadın kooperatiflerinin katkısı büyük oldu..

“TECRÜBE PAYLAŞIMI KATMA DEĞERİ ARTIRACAKTIR”

İstanbul Valisi Davut Gül: Bugün buradaki güzel etkinliğe şahitlik yapmak için geldik. Mutlaka her şehirde çok güzel işler yapılıyordur. Görev sürem boyunca Gaziantep’te Fatma Şahin Hanım öncülüğünde yapılan çalışmaları yakından takip etme şansım oldu. Özellikle ürünlerin tohumdan başlayarak muhafaza edilmesi bunun ekiminin sağlanması çiftçinin desteklenmesi kadınlar başta olmak üzere kooperatifleşmenin sağlanması, ürünlerin markalaşmasının sağlanması adeta kendi içinde ekosistemi oluşturmasıyla tam olarak örnek bir kırsal kalkınma metoduna şahitlik ettik. Fatma Başkanımız ve ekibini tebrik ediyorum. Gördüğüm şey şu; zaman ve emek harcıyorsanız mutlaka başarılı oluyorsunuz. Gaziantep’teki ürünlerin birçok platformda yer alması gastronomi festivalleriyle de bunun katma değerinin artmasına sebep olmuştur.

CUMHURİYETİMİZİN 100’ÜNCÜ YILINDA 100 COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜN

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin: “Gaziantep’te biz birlikte iş yapma modeli oluşturduk Sayın Valimiz Davut Beyin Başkanlığında her 15 günde bir Oda Başkanları, şehrin ileri gelenleri ve STK’ların bir araya geldiği toplantılar düzenliyoruz. Önceden ürünlerimiz Avrupa’da başkalarına aitmiş gibi pazarlanıyordu bu yönde ilk adımı baklava üzerinden attık. Şu anda 100 coğrafi işaretli ürünü geçtik. Hanımefendinin (Emine Erdoğan)başkanlığında da Anadoludaki coğrafi işaretli ürünler belirlenmeye başlandı. Unesco tarafından gastronomi şehri ilan edilince baktık ki bu işin kaynağı toprak ve güneşten geliyor. Böylece tarım okulu açtık. Toprağımız kıpkırmızıdır, güneşimiz bambaşkadır. Kadın kooperatifleri kurup Ata tohumu üretmeye başladık, tarıma ve üretime katkıda bulunduk. İşbirliği modeli oluşturduk. Sözün özüyle Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 Coğrafi işaretli ürünümüzü belirledik.

Unilever Food Solutions Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz: Biz Unilever Food Solutions olarak gastronomi ve gıda sektörünü geliştirmeye yönelik birçok çalışma yapıyoruz. Pandemi’de sektörel eğitim projemiz Güvenli İstanbul ve Güvenilir Eller ile 15 bin kişiye ulaştık. Yine gastronomi sektörünün gelişimi için yaptığımız Uluslararası çalışmalarla Geleceğim Menü Trendleri’ni belirledik. Bugün ise Üreten Yöre Üreten Türkiye projesi için buradayız. Bizim de paydaşı olduğumuz proje ile deprem bölgesindeki yerel ürünler ve üretimin sürdürülebilirliği için çalışacağız.

Tarım gıda sektörü yerel üretici